Bir Rüya İçin Ağıt Yorumları

Bir Rüya İçin Ağıt filmi detayları

@ahmetgurkan10

11 yıl önce

İzlediğim en çarpıcı filmlerden biriydi ,söylenecek en uygun kelime kelime bu çarpıcı ve oyunculuklar muhteşem özellikle Ellen Burstyn (sara goldfarb) döktürmüş.

@requiem_1

12 yıl önce

9 / 10

Filmler vardır, izlediğinde beğenirsin sonra tekrar izlersin, televizyonda görürsün takılırsın izlersin, zaman öldürürsün, izlersin... .. .

Filmler vardır; izlediğinde içine fil oturur, hayat enerjini emer halsizleşirsin, parçalı bulutlu olur havan, yer yer gökgürültülü sağanak yağışlı. Çok beğenmişsindir ama bir daha izlemeye (en azından belli bir süre) cesaretin olmaz, tokadı aynı şiddette yemezsin ama sonuçta sarsar,sallar yine. Bir süre kendine gelemezsin.

Bu konu üzerine belki onlarca film yapılmıştır öncesinde ve sonrasında. Bilmiyorum bu kadar etkili ve sarsıcı anlatımı ve oyunculuğu olan var mıdır içlerinde.

Bunda baş mimar ise Darren Aronofsky.. Bu filmle tanışmış ve hayranı olmuşumdur. Sonrasında aynı etkiyle The Wrestler, Pi, Black Swan gelmiştir. The Fountain?i de ilk fırsatta izletecektir. Kalbinize batırır iğneleri anlatımıyla, boğazınızda koca bir yumru bırakır her seferinde.

Filmle ilgili küçük bir ayrıntı okumuştum; şöyle ki: Filmin geneline pastel ve koyu renkleri
... Devamı
Filmler vardır, izlediğinde beğenirsin sonra tekrar izlersin, televizyonda görürsün takılırsın izlersin, zaman öldürürsün, izlersin... .. .

Filmler vardır; izlediğinde içine fil oturur, hayat enerjini emer halsizleşirsin, parçalı bulutlu olur havan, yer yer gökgürültülü sağanak yağışlı. Çok beğenmişsindir ama bir daha izlemeye (en azından belli bir süre) cesaretin olmaz, tokadı aynı şiddette yemezsin ama sonuçta sarsar,sallar yine. Bir süre kendine gelemezsin.

Bu konu üzerine belki onlarca film yapılmıştır öncesinde ve sonrasında. Bilmiyorum bu kadar etkili ve sarsıcı anlatımı ve oyunculuğu olan var mıdır içlerinde.

Bunda baş mimar ise Darren Aronofsky.. Bu filmle tanışmış ve hayranı olmuşumdur. Sonrasında aynı etkiyle The Wrestler, Pi, Black Swan gelmiştir. The Fountain?i de ilk fırsatta izletecektir. Kalbinize batırır iğneleri anlatımıyla, boğazınızda koca bir yumru bırakır her seferinde.

Filmle ilgili küçük bir ayrıntı okumuştum; şöyle ki: Filmin geneline pastel ve koyu renklerin hakim olması, kırmızı elbisenin kırmızılığına vurgu yapmak için,bu detay sonradan daha da etkiledi beni... Ayrıca filmi 4 parçaya iklimlere bölmesi, ilkbahar, yaz, sonbahar, kış.. Çöküşe giden hayatları bu mevsimlerle ilişkilendirmesi. Harry ile Marion?ın telefon konuşması ise; umutsuzluğu ve hayal kırıklıklarını sonuna kadar yaşatır bize.

Ellen Bursty,, Oyunculuğu hakkında söylenebilecek sözler ne yazık ki yetersiz ve hafif kalır. Sadece izlenip tadı çıkarılmalı.

'Bir Rüya için Ağıt' her yönüyle hep zirvededir bende,hep baş ucumdadır,,, Cesaretle izlenmeli...

@carpathia

12 yıl önce

8 / 10

Çöküşün en çöküşü dibe vuruşun en dibi. İzlediğim en iç karartıcı; 2000’li yılların en can alıcı filmi. Sırasıyla (hayaller, aşk, yakıntı, yanlızlık, bağımlılık ve batış). Oyunculuklar ve yönetmenlik hele ki o hızlı kamera hareketleri üst düzey.

@sevgikara

12 yıl önce

9 / 10

ben filmin türkçeye ''bir rüya için ağıt'' olarak çevrilmesine takıldım biraz.filmi bu kadar geç izlememde bile etkisi oldu.neyse filmi izlersem ne demek istediğini anlarım dedim.ama izledikten sonra şöyle çevrilmesi :''bir hayal için ağıt'' daha doğru olur gibi.dream:hayal,rüya demek bir çoğunuzun bildiği gibi.ama hayal ile rüya aynı şey değil.filmde karakterlerin hepsinin birer hayali var.ve o hayal için çekilen ızdıraplar(ağıtlar)var.

bu film sayesinde Ellen burstyn tanımış oldum.iyiki tanıdım.müthiş bir oyunculuk.ilk iş olarak diğer filmlerini de izleyeceğim.filmde de en çok onun olduğu sahneler hoşuma gitti.oğluna neden o kırmızı elbiseyi giyip yarışma programına katılmak istemesini anlatması hayata dair ne varsa özetlediği müthiş diyalogda gizli.filmin müziğine ayrıca bayıldığımı(pek müzik dinlemeyen olarak) belirtmek isterim.

@bedirhans

12 yıl önce

9 / 10

Son bölümde kızın telefonda harry'ye "bugün gelebilir misin Harry?" dediği sahne, izlediğim en etkileyici sahneydi.

@bedirhans

12 yıl önce

9 / 10

Filmi bitirdikten sonra, neye kızacağınızı neye küfredeceğimi şaşırdım. İlk yarım saati neşeli, mutluluk dolu, son yarım saati insanın ruhuna tecavüz ediyor sanki.Şu an acı çekiyorum .

Arkadaşın biri filmden sonra eğlenceli bişeyler yapmak zorundasınız yazmıştı. Şimdi ne demek istediğini çok iyi anladım.

Son olarak, izlediğim en sarsıcı filmlerden biri. Öyle ki, tuhaf bi şekilde ağlayasım geldi benim.

Topladığı puanı tamamen hakediyor.

@fatalitly

12 yıl önce

Şimdi şöyle bir şey var , bu filmi gerçekten anlayabilmeniz için en azından uyuşturucu maddelerinden bir kaçını denemiş olmanız gerekmektedir. Çünkü film o tarz insanlara hitap ediyor biraz diyebilirim. IMDB hakkını vermiş elbette fakat ben sıkıldım.

@kaede

12 yıl önce

ilk çıktığı yıllarda şans eseri elime geçmişti. dışarı çıkmaya hazırlaıyordum, moralim gayet yerindeydi filmi bitirdiğimde hava kararmıştı o gün tamamen çökmüş bir vaziyette gezmiştim. aynı filmde anlatılan mevsimler gibiydi günümde: yaz-filmi izlemeden önce, sonbahar-filmin ortaları ve kış-filmin sonu.

o kadar etkiliyorki insanı. bu filmde insanı rahatsız eden eroin değil ayrıca, tercihler ve bağlandıklarımız:.kadın programa çıkmayı ve o kıyafeti giymeyi takıntı haline getirmiş, o program hayatla tek bağlantısı ve sonu olanda o program oluyor aralarında en üzüldüğüm anne figürü olmuştu çünkü oğlunun ilgisizliği ve doktorun vurdumduymazlığı gibi nedenler kadın kötü sona doğru sürüklüyor...filmde gençlere ise hiç empati kuramıyor insan çünkü önlerinde hedefleri var belki kzıın ailesi biraz daha mesafeli ve ilgisiz gibi ama birbirlerinden güç bulup bir şeyler yapabilecekken, filmin sonunda ise insanlıktan çıkıyorlar. ve kaybettiklerinin farkında
... Devamı
ilk çıktığı yıllarda şans eseri elime geçmişti. dışarı çıkmaya hazırlaıyordum, moralim gayet yerindeydi filmi bitirdiğimde hava kararmıştı o gün tamamen çökmüş bir vaziyette gezmiştim. aynı filmde anlatılan mevsimler gibiydi günümde: yaz-filmi izlemeden önce, sonbahar-filmin ortaları ve kış-filmin sonu.

o kadar etkiliyorki insanı. bu filmde insanı rahatsız eden eroin değil ayrıca, tercihler ve bağlandıklarımız:.kadın programa çıkmayı ve o kıyafeti giymeyi takıntı haline getirmiş, o program hayatla tek bağlantısı ve sonu olanda o program oluyor aralarında en üzüldüğüm anne figürü olmuştu çünkü oğlunun ilgisizliği ve doktorun vurdumduymazlığı gibi nedenler kadın kötü sona doğru sürüklüyor...filmde gençlere ise hiç empati kuramıyor insan çünkü önlerinde hedefleri var belki kzıın ailesi biraz daha mesafeli ve ilgisiz gibi ama birbirlerinden güç bulup bir şeyler yapabilecekken, filmin sonunda ise insanlıktan çıkıyorlar. ve kaybettiklerinin farkında oldukları bir şekilde: cenin pozisyonunda yatıyorlar (ayrıca aronofsky sonradan çok kullanacağı ayna ve küvetten bu filminde oldukça faydalanmış. arınma isteği, savunmasız kalmak ve kişilik kaybı, özgüvensizlik çok başarılı aktarılmış

@dilanzkafka

12 yıl önce

10 / 10

Bir daha izleyebilir miyim, o cesareti bulabilir miyim bilemiyorum. Sonlara doğru artık içim çıkarcasına ağladığımı bilirim. Ama tabi ki şiddetle öneriyorum. Çok etkileyiciydi.

@purplenymph

12 yıl önce

10 / 10

beni en çok etkileyen filmlerden birisidir. son yarım saatinde hüngür hüngür ağladığımı bilirim. hala soundtrack'ini duyduğumda gözlerim dolar. filmde, bağımlılığı ve hayal kırıklığını muazzam bi şekilde anlatır darren aronofsky. izlemeyenler çok şey kaçırıyor.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL