Kara Şövalye Yükseliyor Yorumları

Ve Nolan'ın efsanevi Batman serisini noktaladık. Belki bi 50-60 yıl bir daha kimsenin Batman filmi çekmeye cüret edemeyeceğini düşünüyorum. Hani teknoloji çok gelişir, ihtiyaç duyulur yeni bir filme falan ancak o zaman biri çıkabilir gönüllü olarak. Nolan öyle bir şey koydu gözlerimizin önüne, daha çok uzun süreler ardı ardına izlenir bu Batman üçlemesi arkadaşlar arasında.

Geçtiğimiz cumartesi izledim filmi, ne yazık ki IMAX izleyemedim, yer bulma sorunu yaşadım. Öncelikle bu filmi yorumlamak benim açımdan pek kolay değil, hem çok sevdiğim bir seri, hem de final bölümü. Dolayısı ile biraz daha objektiflikten uzak olabilirim.

Üçleme için çok başarılı bir final olduğunu düşünüyorum. Ciddi manada seriyi güzel bir biçimde kapatmış Nolan, zaten bir film daha gelme ihtimali yok, kendi ağzından duyduk bunu. İtiraf etmem gerekir ki, filmin ilk yarısında tam manası ile odaklanamadım hikayeye, filmin içine giremedim istediğim gibi. Bu beni biraz rahatsız etti hatta arada konuştum arkadaşlarımla, eğer iyi bir final gelmezse beklenti altı kalır bu film dedim. Bu odaklanamama problemi için de birden fazla sebep olabilir diye düşünüyorum; Joker gibi bir karakterden sonra gelen suçluya tam manası ile adapte olamamak, ilk yarıda Batman'i görece az görmemiz, hikayenin yan karakterlerinin sayısının artması ama hikayelerine tam olarak giremememiz beni bir parça rahatsız etti.

Ama ikinci yarı film açıldı ve finali ile de benim beklentilerimi zor da olsa karşıladı. Batman Begins'ten daha olgun, daha iyi bir film Rises. Daha önce de söylediğim gibi çok da iyi bir final bölümü. Ama Dark Knight ile karşılaştırma yaparsak işler karışabilir. O film bir gelişme bölümüydü ve Batman serisi orada zirvesini gördü. Felsefi açıdan da, oyunculuk anlamında da gerçek bir zirve noktasıydı Dark Knight. Ve asla unutulmaması gereken bir Joker faktörü de vardı, hiç bir suçlu bir Joker olamaz.

Son olarak eleştirirken haksızlık edilmesin istiyorum bu filme. The Dark Knight ile karşılaştırmak mantıksız değil evet ama o filmin bir parça altında kalması bu filmi kötü falan yapmaz. İnanılmaz bir seri izledik ve kapanışı da oldukça iyiydi.

The Dark Knight Rises... Tahmin ettiğim gibi müthiş bir hayal kırıklığıydı. Hollywood'un yapıbozucu dahi çocuğu Nolan'ın klişelerin esiri olması vahimdi. 2.sınıf fantastik filmlerde olduğu gibi ( Fantastic Four, G.I. Joe The Rise of Cobra vs.) iğrenç espriler ve dolu gibi gözüküp içi kof çıkan senaryo üzücüydü. Bunu yapanların Christopher Nolan ve Jonathan Nolan olması ise ayrı bir üzücüydü. Oldukça güçlü karakter yaratabilen ikilinin son filmde "bakın izleyiciler bunlar muhafazakar, aha Bane de komünist" şeklinde bu denli basit, sığ ve boş karakterler yazabilmesi beni inanılmaz şaşırttı. Bane ve Catwoman'ın yanlış tercihler olduğunu en başından söylemiştim. En fantastik şeyleri bile "aşırı gerçekçi" bir şekilde filme aktarma yeteneği olan Nolan'ın "aşırı gerçekçilik"ten uzaklaşıp inandırıcılık sorunlarına takılmaya başlaması ise kariyerinde bir düşüşün izleri olabilir. Çünkü ilk defa bir Nolan filminde sinematografinin de bu kadar önemsiz olduğunu gördük. Akılda kalıcı görseller o kadar az ki... Ah keşke kötü karakterler Penguen ( Philip Seymour Hoffman) ve Riddler (Joseph Gordon Levitt) olsaydı da biz de destansı finali görebilseydik...