daha film başlarken bunun bir kurtuşun değil dibe vuruşun filmi olduğunu yönetmen bize hissettiriyor..bir insanın adım adım düşüşünü,umutlarının öldürülüşünü acımasız bir şekilde aktarmış..
atlaya zıplaya izledim, sıkıyor çünkü surprizi yok.. konu da sahneler de klişelerle doldurulmuş maalesef.. iskandinav depresifliğine bile razıydım ama darlayamadı bile beni. müzikler de kendi kendine öfkeleniyor gibiydi filmden bağımsızdı. 6/10
sovyet komünizmini çokça iğneleyen ve bunun yanı sıra karşıtını da ne olduğunu kadın bedeninin sömürüsü ve istismarı üzerinden gösteren bir film...insanın akvaryumdaki balık gibi önce hiçleşmesi ve o hiçleşmenin sonucu daha büyük daha rengarenk görünen başka bir akvaryumda yok olması...biraz sıkılmadım değil ancak kendimce anlamlar çıkardım..pası sildik az biraz.
Neden bu kadar övüldüğünü anlamadığım bir film. İzlerken birçok kere filmi kapatmanın eşiğinden döndüm. İzleyecek olanlar film hakkında büyük beklentiye girmemeli bence. Şu filme "özgün senaryo" etiketini yapıştıranları da yadırgadım açıkçası. Klişenin ağa babası.
Lilya en büyük kazığı annesinden yiyor ve de arkası geliyor.. çok rastlanılan bir hikaye .. kaçınılmaz son .. yine de bi hollywood filmi izlemekten iyidir .. bir de Rammstein var tabii ki .. güzel..
Kızcağız komünist değil komünizmi terk edip kapitalistleşen bir sitemin sonucunda sürklendiği va bir mal gibi kullanıldığı batı Avrupa topraklarında mağdur olur. En sonuda dine isyanı bile filmin anti komünist değil anti kapitalist olduğunun bir işareti.
film beni hiç etkilememesi ile etkiledi.evet hiç etkilemeyişinden etkilendim şöyle ki;filmde insanlık dışı şeylere o kadar aşina oluşumuz, bunların aslında hergün olup hergün herkesin, annelerimiz,babalarımız,çocuklarımız tarafından her allahın günü haber kanallarında bile bu olanları hergün izlemeye alışmışlığımız... eğer bu filmde ağlayan varsa hergün haber kanallarını izlerken de ağlasınlar çünkü gazetelerde okuduğumuz kadın ticaretinin kahramanlarının yaşadıkları acı lilja'dan daha az değil kesinlikle. dünyanın bu kadar boktanlağına,pisliğine bu kadar alışmış olmamı liljadan yediğim tokatla anlamış oldum...teşekkürler lukas moodysson!!
@barista
7 yıl önce
8.3 / 10
Sosyalist dönemin sosyo-kültürel yapısından, özgürlük ile yaşam amacı arasına kadar geniş, çarpıcı, yorum dolu bi ŞAHESER.
@richard_harro
8 yıl önce
@ustunkoru
8 yıl önce
6 / 10
@ustilago
8 yıl önce
@ucurumdakisoz
9 yıl önce
@flyemreyts
10 yıl önce
5 / 10
@tylerdurden34
10 yıl önce
@soleil
10 yıl önce
@sayke1
10 yıl önce
8 / 10
@bosphorusbh
11 yıl önce
7.5 / 10