8 yıl önce
Zafer Yolları filmine yorum yazdı:
Sen Şarkılarını Söyle filmine yorum yazdı:
başyapıt filmler olur da başyapıt yönetmenler olmaz mı? cevap olur... örnek coen biraderler...
Sürücü filmine yorum yazdı:
sıradanlığın zerafeti. iyi senaryodan iyi film çıkarmak kolay iş zor olan bu filmin başardığı...
Düşman filmine yorum yazdı:
farklı bir film. değişik ve iyi. bu iki baharat sinemada pek bir araya gelmez...
Philadelphia Hikayesi filmine yorum yazdı:
yıldız oyuncu kadrosu favori yönetmen ve daha bir çok detayı ile iyi bir prodüksiyon. filme kötü demeye dilim varmaz çünkü gerçekten seyir zevkini azaltmayan bir film. ama yeni duygulara erişimi mümkün kılmıyor. film iyi işlenmiş bir aşk güzellemesinden fazlasını vaadetmiyor. adının sürekli listelerde geçmesi muhtemelen amerikan seyircisinin duygusal sebepleriyle açıklanabilir. nasıl ki bizim münir özkullu adile naşitli aile komedilerine kimse laf söyleyemez işte o hesap. iyi bir film ama fazlası değil...
İsyan filmine yorum yazdı:
alayına isyan filmleri furyasına eklemlenen filmlerden biri. belki farklı bir önermesi yok ama yine de kendini seyrettirmesini biliyor...
Mantıksız Adam filmine yorum yazdı:
izlemesi heyecan veren bir film. woody allen gibi bir isimden daha iyisini bekliyor insan ama bulduğu da kötü değil. belli bir yaştan yada ünden sonra; gişeye değil yüreğe dokunur işler görmek istiyoruz ama olmuyor. ama yinede henüz yaşayan bir efsanenin dumanı üstünde filmini izlemek hoş. oyuncular oldukçe iyiler. senaryosu felsefe soslu. yer yer sığ ama eğlendirici. finali ise çarpıcı. evet bardağın yarısı halen dolu...
Macera filmine yorum yazdı:
değişik bir anlatı dünyasının sinemasal ürünü. yenilikçi çizgisine rağmen cannes'te jüri özel ödülü almış. insan ilişkileri üzerine düşünmeye zorlayan bir film. ağır sekanslar ve uzun sürenin hikmeti mi yoksa oyunculukların dolu diyalogların boş olmasının hikmeti mi anlayamadım. film ismi gibi bir macera hissiyle selamlıyor seyirciyi. fakat bizim bu dünyadaki boş ve sıkıcı maceramızı anlatmaya başlıyor -belkide anlatılabilecek tek macerayı anlatıyor- bunu yaparken vurgudan, heyecandan ve müzikten yardım almıyor. sinemadan anlamayan veya bu filmlik anlayışı bozulan izleyiciler filmi memnun olmakla olmamak arasındaki o ince çizgide terkediyorlar. fakat film nereden bakarsan usta işi.
kahramanlarımız sandro ce claudia. bir de kayıp kız anna var ve kendisi filmin tek merak unsuru. onu çıkarırsanız film puslu bir aynadan farksız. sandro kısa metraj ilişkilerin horozu olarak filme dahil oluyor. öyleki kaybettiği kız arkadaşını ararken onun en yakın arkadaşı claudia'yla aşk yaşamakta bir sak ... Devamıdeğişik bir anlatı dünyasının sinemasal ürünü. yenilikçi çizgisine rağmen cannes'te jüri özel ödülü almış. insan ilişkileri üzerine düşünmeye zorlayan bir film. ağır sekanslar ve uzun sürenin hikmeti mi yoksa oyunculukların dolu diyalogların boş olmasının hikmeti mi anlayamadım. film ismi gibi bir macera hissiyle selamlıyor seyirciyi. fakat bizim bu dünyadaki boş ve sıkıcı maceramızı anlatmaya başlıyor -belkide anlatılabilecek tek macerayı anlatıyor- bunu yaparken vurgudan, heyecandan ve müzikten yardım almıyor. sinemadan anlamayan veya bu filmlik anlayışı bozulan izleyiciler filmi memnun olmakla olmamak arasındaki o ince çizgide terkediyorlar. fakat film nereden bakarsan usta işi.
kahramanlarımız sandro ce claudia. bir de kayıp kız anna var ve kendisi filmin tek merak unsuru. onu çıkarırsanız film puslu bir aynadan farksız. sandro kısa metraj ilişkilerin horozu olarak filme dahil oluyor. öyleki kaybettiği kız arkadaşını ararken onun en yakın arkadaşı claudia'yla aşk yaşamakta bir sakınca görmüyor. özetle sandro kadına aç bir beden, calduia ise sevgiye aç bir yürek. fakat ikisi de bir kayboluş halinde. çünkü kıbleleri mutluluk, sadece ona ulaşma yöntemleri farklı. nitelikli bir özgürlük onlar için hiçbir anlam ifade etmiyor. film hayatlarımıza dair sessiz ama değerli tespitlerde bulunuyor. velhasıl iyi film...
Mr. Holmes ve Müthiş Sırrı filmine yorum yazdı:
farklı bir gözden sherlock holmes yorumu. kahramanımız 93 yaşında ve düşen IQ'sunu mistisizmle dengelemeye çalışıyor. hatıralarda gezinen bir film ama zerre sıkıcı değil. hatta denebilirki klasik holmes filmlerinden daha doyurucu. yani bir level üstü. çünkü mantığın yetersizliğini ve anlam arayışının gerekliliğini savunuyor. derli toplu bir uyarlama.
öykümüz 1. dünya savaşının en çetin yıllarında fransız ordusuyla alman ordusunun savaştığı bir cephede geçiyor. iki generalin kişisel hırsları uğruna intihar sayılabilecek bir saldırı gerçekleştiriyor fransız ordusu. saldırıyı gerçekleştiren alayın albayı ise kirk douglas -bu arada kendisi belkide kariyerinin en iyi oyunculuğuna hayat veriyor- nitekim saldırı başarısızlığa uğruyor. bunun sorumlusu olarak kahramanca ölmesi gerekirken ölmeyi reddeden askerler görülüyor. başlangıçta yüz askerin ibret kabilinden kurşuna dizilmesini istiyor pek muhterem generaller. fakat sonrasında savaşa katılan her bölükten bir askerin seçilmesine karar veriliyor. tabi askerler yılbaşı hindisi olmadıkları için bir mahkeme hazırlanıyor. daha doğrusu idamlara kılıf dikiliyor. askerleri savunma işini ise vatansever albayımız üstleniyor.
antimilitarist şahsiyeti herkesin malumu olan büyük yönetmen kubrick askerlerin insani zaaf ... Devamı
öykümüz 1. dünya savaşının en çetin yıllarında fransız ordusuyla alman ordusunun savaştığı bir cephede geçiyor. iki generalin kişisel hırsları uğruna intihar sayılabilecek bir saldırı gerçekleştiriyor fransız ordusu. saldırıyı gerçekleştiren alayın albayı ise kirk douglas -bu arada kendisi belkide kariyerinin en iyi oyunculuğuna hayat veriyor- nitekim saldırı başarısızlığa uğruyor. bunun sorumlusu olarak kahramanca ölmesi gerekirken ölmeyi reddeden askerler görülüyor. başlangıçta yüz askerin ibret kabilinden kurşuna dizilmesini istiyor pek muhterem generaller. fakat sonrasında savaşa katılan her bölükten bir askerin seçilmesine karar veriliyor. tabi askerler yılbaşı hindisi olmadıkları için bir mahkeme hazırlanıyor. daha doğrusu idamlara kılıf dikiliyor. askerleri savunma işini ise vatansever albayımız üstleniyor.
antimilitarist şahsiyeti herkesin malumu olan büyük yönetmen kubrick askerlerin insani zaafiyetlerini baharat kıvamında kullanıyor. ölüme mahkum edilen askerler bir gün önce cephede can vermeye hazırken bir gün sonra mahkemede yaşamak istediklerini haykırıyorlar. çünkü cephede fransa için ölecekken mahkemede vatana ihanet ithamıyla öleceklerdir. onlar için inandıkları tüm değerler ellerinde pul olmuşken artık ölmek anlamını yitirmiştir. onlar sadece bir hamam böceği gibi yaşamak istiyorlardır. filmin önermesi daha ilk sahnelerden birinde vatansever albayımızın ağzından dökülüyor. milliyetçilik hainlerin son sığınağıdır. albayın gözünde savaşta ölenler de mahkeme de ölenler de insandır. oysa generallerin gözünde savaş bir poker masasından farksızdır. yönettikleri insanlar değil sayılardır. ve ne acıdır ki tarihin kaydettiği en iyi kumandanlar hep böyledir. savaş bir insanlık suçudur ve aynı insanlık savaşlarda ya da mahkemelerde ölüme mahkum edildiği için mücrimler tarihin süperstarları olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir.