7.9

274 OY
PUAN VER
5

Imdb: 8.4 (212.025 OY)

KONUSU
Birinci Dünya Savaşı’nda Fransız general Broulard Almanların son derece güçlü birliklerle savundukları Ant tepesini ele geçirmeyi aklına koyar ve birliklerine taarruz emri verir. General Mireau ise bu kararın intiharla eşanlamlı olduğunu bilmesine rağmen kendi itibarını yükseltmek için adamlarını öl ... Devamı
Birinci Dünya Savaşı’nda Fransız general Broulard Almanların son derece güçlü birliklerle savundukları Ant tepesini ele geçirmeyi aklına koyar ve birliklerine taarruz emri verir. General Mireau ise bu kararın intiharla eşanlamlı olduğunu bilmesine rağmen kendi itibarını yükseltmek için adamlarını ölüme gönderecektir.

Albay Dax’in komutasındaki Fransız güçlerinin ilk saldırıları başarısız olunca bir grup asker siperleri terk etmeyi reddederler. Yenilgi karşısında çaresiz kalan fakat kararın hatalı olduğunu kendisine itiraf edemeyen Mireau topçu birliklerine kendi askerlerine ateş açmasını emretmeyi düşünecek kadar ileri gider, ardından isyankar askerlere ibret olması için üç askeri idam ettirmeye karar verir. Albay Dax adamlarının hayatlarını kurtarmak için onları savunur fakat ölümlerine engel olamaz.

Çekildiği yıllarda geniş ölçekli gösterim şansı bulamayan ve başarısız olan Paths Of Glory, ilerleyen yıllarda özellikle Vietnam savaşı döneminde savaş karşıtı tavrıyla beklenen yankıyı yaratmıştı.
Ralph Meeker

Cpl. Phili...

Adolphe Menjou

Gen. Georg...

George Macready

Gen. Paul ...

Wayne Morris

Lt. Roget/...

Richard Anderson

Maj. Saint...

Joe Turkel

Pvt. Pierr...

Christiane Kubrick

German Singer

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@furkandgn9

7 ay önce

8.8 / 10

"Askerlerin çok güzel öldüler..."

Cephedeki asker parmakla sayılır. Annesinin, babasının, kardeşinin, eşinin, çocuğunun kalbi dışında değeri bu kadardır. Saldırı öncesi yüzde ellisinin öleceği tahmini yapılır. Saldırı sırasında en iyi ihtimalle yüzde altmışı ölür. Devletin belgelerine işleyen istatistikten öteye gidemezler. Aynı 100 metrelik cephenin ötesine canlı şekilde gidemedikleri gibi. Gitmeyi reddeden, korkan da erkek değildir zira. Onlara korkak diyenler de bu yorumu her zaman oturarak yapmışlardır.

Anti-militarist bir savaş filmi olarak Full Metal Jacket'a bayılırım. Fakat Kubrick, kendi filminden 30 yıl önce daha iyisini çekmiş. Hatta izlediğim en iyi savaş filmi bile olabilir. Filmi ayırt eden nokta ise değişimsizliğin klostrofobik etkisini en bunaltıcı haliyle vermesi. Hiçbir şeyin değişmediğini anlatan diğer filmlerin sonunda illaki bir şeylerin değiştiğini hissederiz. Mekan değişir, duygu değişir, karakterler değişi
... Devamı
"Askerlerin çok güzel öldüler..."

Cephedeki asker parmakla sayılır. Annesinin, babasının, kardeşinin, eşinin, çocuğunun kalbi dışında değeri bu kadardır. Saldırı öncesi yüzde ellisinin öleceği tahmini yapılır. Saldırı sırasında en iyi ihtimalle yüzde altmışı ölür. Devletin belgelerine işleyen istatistikten öteye gidemezler. Aynı 100 metrelik cephenin ötesine canlı şekilde gidemedikleri gibi. Gitmeyi reddeden, korkan da erkek değildir zira. Onlara korkak diyenler de bu yorumu her zaman oturarak yapmışlardır.

Anti-militarist bir savaş filmi olarak Full Metal Jacket'a bayılırım. Fakat Kubrick, kendi filminden 30 yıl önce daha iyisini çekmiş. Hatta izlediğim en iyi savaş filmi bile olabilir. Filmi ayırt eden nokta ise değişimsizliğin klostrofobik etkisini en bunaltıcı haliyle vermesi. Hiçbir şeyin değişmediğini anlatan diğer filmlerin sonunda illaki bir şeylerin değiştiğini hissederiz. Mekan değişir, duygu değişir, karakterler değişir, ne bileyim filmin dokusu değişir. Ancak Paths of Glory bizi ilk saniyeden bir bataklığa atıyor ve çıkmamıza izin vermek yerine daha da dibe batırıyor. Çünkü savaş böyle bir şeydir. Gücün sahibi diğerlerine kan koklatır, çamura batırır, onları kurşuna dizdirir. Bu filmde de hırslarına yenik düşmüş bir generalin, 3 askerini korkaklık suçundan yargılatmasını ve Albay Dax'ın onları kurtarmaya çalışmasını izliyoruz.

Askerlerin psikolojik durumu o kadar gerçekçi yansıtılmış ki sinirim bozuldu. Full Metal Jacket'ın da amacı buydu ama orada biraz daha abartı bir gösterim vardı. Kötü olduğu için söylemiyorum fakat Paths of Glory'nin yavanlığını tercih ederim.

Filmin çok azını oluşturan savaş sahnelerinde bazı problemler yok değil. Askerler vurulmadan yere düşüyorlar gibi görünüyor. Ölen bir askerin sette patlatılan bombanın sesinden korkup canlandığını gördüm mesela. Ama bunun haricinde yılına göre muazzam bir set yaratımı ve ses kullanımı var. Filmin asıl odağı bu olmamasına rağmen Kubrick yine detaycılığını konuşturmuş.

Paths of Glory bütün milli, dini, ahlaksal görüşleri irdeleyen bir şaheser. Belli ki savaş asla bayrağa, millete, sana bana hizmet etmedi. Etmeyecek de.

@hugostiglitz

2 yıl önce

9 / 10

insan hayatının ne kadar önemsiz olabileceğini sarsıcı bir şekilde anlatmış, zamandan bağımsız mükemmel savaş karşıtı kubrick filmi

@basribabam

5 yıl önce

8.7 / 10

Bu filmin hangi sahnesini, hangi diyaloğunu anlatacaksın ki; milliyetçilik alçakların son sığınağıdır sözünü anlatmaya kalksak, sayfalar yetmez.
Mesela ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum sözünü söyleyen bizden olduğu için alkışlarken, ölüm emrini reddeden fransız askerlerin kurşuna dizilmelerini yanlış bulmaktaki iki yüzlülüğümüzü sorgulamak gerekir desem...
Askerlerin korkaklık suçlamasıyla kurşuna dizilmelerini değil; askerliğin mantığını tartışmak gerekir desem...
Son sahnede aralarından bazı silah arkadaşları kurşuna dizilmiş askerlerin aynı gün moral eğlencesinde hiç bir şey olmamış gibi coşmalarındaki iğrençlikten midesi bulanan, sonra ortak bir şarkıyla çocuk gibi duygusallaşan erleri affedişindeki yüz ifadesi Kirk Douglas’ın nasıl muhteşem bir oyuncu olduğunu göstermeye yeter de artar desem...
Anlatamam; izleyin, izletin...
Not: filmin tek falsosu; ölüme giden uzun boylu er(Timothy Carey)’in yapmacık oyunculuğu rahats
... Devamı
Bu filmin hangi sahnesini, hangi diyaloğunu anlatacaksın ki; milliyetçilik alçakların son sığınağıdır sözünü anlatmaya kalksak, sayfalar yetmez.
Mesela ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum sözünü söyleyen bizden olduğu için alkışlarken, ölüm emrini reddeden fransız askerlerin kurşuna dizilmelerini yanlış bulmaktaki iki yüzlülüğümüzü sorgulamak gerekir desem...
Askerlerin korkaklık suçlamasıyla kurşuna dizilmelerini değil; askerliğin mantığını tartışmak gerekir desem...
Son sahnede aralarından bazı silah arkadaşları kurşuna dizilmiş askerlerin aynı gün moral eğlencesinde hiç bir şey olmamış gibi coşmalarındaki iğrençlikten midesi bulanan, sonra ortak bir şarkıyla çocuk gibi duygusallaşan erleri affedişindeki yüz ifadesi Kirk Douglas’ın nasıl muhteşem bir oyuncu olduğunu göstermeye yeter de artar desem...
Anlatamam; izleyin, izletin...
Not: filmin tek falsosu; ölüme giden uzun boylu er(Timothy Carey)’in yapmacık oyunculuğu rahatsız edici derecede sırıtıyordu.

@sedatgrlic

7 yıl önce

9 / 10

Kirk Douglas'ın oyunculuğu mükemmel. Adam rolüne öyle iyi bürünmüş ki bir an bu adam acaba gerçekten askerlik yapmış mı diye sorguladım. Özgün senaryo antimilitarizmi iyi serimlemiş. Filmin çekimleri estetik açıdan harika. Siper sahneleri, taarruz sahneleri, idama götürülüş sahnelerinde belki de sinema tarihinin en iyi takip kamerası kullanımı yapılmış. Tam idam sahnesindeki plan mükemmel. Nitekim Kubrick döktürmüş yine. Harika bir film, izleyeni kendi atmosferi içine çekmeyi başarıyor.
M

@movieman99

8 yıl önce

Gerçekten kubrick savaş karşıtı propaganda konusunda elinden geleni yapmis (bkz.Strangelove, Full Metal Jacket).Film akildan cikmayan vurucu sahnelerle dolu. insanliğınızdan utanacaksınız. Filmde vicdan azabının kırıntılarına eninde sonunda uğranilmasi " oh oldu lan size " dedirtiyor adama. Kült filmdir kacirmayin

@faj

8 yıl önce

muhteşem bir kubrick filmi. savaşın ne menem bir iş olduğunu çok iyi betimliyor.

öykümüz 1. dünya savaşının en çetin yıllarında fransız ordusuyla alman ordusunun savaştığı bir cephede geçiyor. iki generalin kişisel hırsları uğruna intihar sayılabilecek bir saldırı gerçekleştiriyor fransız ordusu. saldırıyı gerçekleştiren alayın albayı ise kirk douglas -bu arada kendisi belkide kariyerinin en iyi oyunculuğuna hayat veriyor- nitekim saldırı başarısızlığa uğruyor. bunun sorumlusu olarak kahramanca ölmesi gerekirken ölmeyi reddeden askerler görülüyor. başlangıçta yüz askerin ibret kabilinden kurşuna dizilmesini istiyor pek muhterem generaller. fakat sonrasında savaşa katılan her bölükten bir askerin seçilmesine karar veriliyor. tabi askerler yılbaşı hindisi olmadıkları için bir mahkeme hazırlanıyor. daha doğrusu idamlara kılıf dikiliyor. askerleri savunma işini ise vatansever albayımız üstleniyor.

antimilitarist şahsiyeti herkesin malumu
... Devamı
muhteşem bir kubrick filmi. savaşın ne menem bir iş olduğunu çok iyi betimliyor.

öykümüz 1. dünya savaşının en çetin yıllarında fransız ordusuyla alman ordusunun savaştığı bir cephede geçiyor. iki generalin kişisel hırsları uğruna intihar sayılabilecek bir saldırı gerçekleştiriyor fransız ordusu. saldırıyı gerçekleştiren alayın albayı ise kirk douglas -bu arada kendisi belkide kariyerinin en iyi oyunculuğuna hayat veriyor- nitekim saldırı başarısızlığa uğruyor. bunun sorumlusu olarak kahramanca ölmesi gerekirken ölmeyi reddeden askerler görülüyor. başlangıçta yüz askerin ibret kabilinden kurşuna dizilmesini istiyor pek muhterem generaller. fakat sonrasında savaşa katılan her bölükten bir askerin seçilmesine karar veriliyor. tabi askerler yılbaşı hindisi olmadıkları için bir mahkeme hazırlanıyor. daha doğrusu idamlara kılıf dikiliyor. askerleri savunma işini ise vatansever albayımız üstleniyor.

antimilitarist şahsiyeti herkesin malumu olan büyük yönetmen kubrick askerlerin insani zaafiyetlerini baharat kıvamında kullanıyor. ölüme mahkum edilen askerler bir gün önce cephede can vermeye hazırken bir gün sonra mahkemede yaşamak istediklerini haykırıyorlar. çünkü cephede fransa için ölecekken mahkemede vatana ihanet ithamıyla öleceklerdir. onlar için inandıkları tüm değerler ellerinde pul olmuşken artık ölmek anlamını yitirmiştir. onlar sadece bir hamam böceği gibi yaşamak istiyorlardır. filmin önermesi daha ilk sahnelerden birinde vatansever albayımızın ağzından dökülüyor. milliyetçilik hainlerin son sığınağıdır. albayın gözünde savaşta ölenler de mahkeme de ölenler de insandır. oysa generallerin gözünde savaş bir poker masasından farksızdır. yönettikleri insanlar değil sayılardır. ve ne acıdır ki tarihin kaydettiği en iyi kumandanlar hep böyledir. savaş bir insanlık suçudur ve aynı insanlık savaşlarda ya da mahkemelerde ölüme mahkum edildiği için mücrimler tarihin süperstarları olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir.

@ustilago

8 yıl önce

mükemmel

@nevisahsinamuna

9 yıl önce

8.5 / 10

''vatanseverlik bir hainin son sığınağıdır.''

@vecihi51

10 yıl önce

10 / 10

Şahaserler şahaseri..tam bir başyapıt,geberip gitmeden mutlaka izlemelisiniz,özellikle baylar izlememezlik etmeyin,filmin yönetmeni belli yani teknik şu bu açı kare olaylarına girmeye pek lüzum yok herşey 10/10.,ben konuya gelmek isterim,askerliğin gerizekalıca bi şey olduğunu tokat gibi çakıyo surata film,tarih boyunca ve bugün ezilen yoksul sıradan insanların savaşlarda bi osuruk gibi kullanlıldığını zerre değerinin olmadığını irdeliyo film,bana vicadani retin haklılığını bir kez daha hatırlattı,teşekkürler Kubrick..

@seko

10 yıl önce

Askere gidenlerden duyduğum mantığınızı dışarıda ve bırakın soru sormayın. İşte bu kadar iyi bir kurum askerlik.

Kendi çıkarları doğrultusunda insanların ölüm kararını vermek ne kadar kolay oluyor komutanlar için, özellikle kendi cephede değilse. Askeriyedeki mahkeme sistemi yine kendine yakışır şekilde.

Filmin sonuna ise ayrıca değinmek gerekir

Dax`ın bile askerlerin söylediği şarkıdan etkilenip savaş için istekli hale gelmesi insanın doğasında bulunan saldırganlığın uygun şartlar altında nasıl ortaya çıktığını harika bir şekilde göstermiş.

Filmin tek kötü yanı İngilizce olması.

Puanım: 9

@asdf_13

10 yıl önce

8 / 10

Filmde şöyle bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Kubrick -acemiliğinden olsa gerek- anlatmaya çalıştığı 'ölüm korkusu' nu fazlasıyla ikinci plana atmış. Bireylerin hırsının adaleti nasıl etkilediğini muhteşem anlatırken idama mahkum olan 3 askerin psikolojini yeterince anlatmamış. Elbette bundan bahsetmiş ama ikinci plana atmış.

Oysa film 90 dakika.Bu 3 askere özel 20 dakika daha eklenebilirdi sanki.

Yinede harika bir film.İzlemenizi öneririm.

@alisesen

10 yıl önce

8.5 / 10

Film 1957 yılı yapımı ve yılına göre savaş sahneleri mükemmel denilebilir , ben ağzı açık izledim hatta.Savaş esnasında insan olmanın , kişi olmanın nasıl ikinci plana atıldığını savaşta herşeyin mübah olduğunu görebiliyoruz. Filmde konu çeşitliliği yoktu bir savaş ve onun akabinde izleyen olayları işliyor.Bir sinema yapıtını izlerken dönemine göre eleştirip , yorumlamak gerekiyor böyle bakarsak filmi çok beğendim.Siyah beyaz film severlerin kaçırmaması gereken bir klasik, sonunu pek beğenmesemde (ki herkes sonunu çok beğenmiş nedense) izleyin pişman olmazsınız.
T

@trapspringer_am

10 yıl önce

Filmde esir düşmüş bir Alman kız tarafından seslendirilen şarkı "Der Treue Husar" isimli bir Alman halk şarkısıdır. Bu şarkıyı seslendiren Susanne Christian, çekimleri Almanya’da yapılan filmdeki tek Alman oyuncudur. Filmin sonrasında Stanley Kubrick ikinci eşinden boşanır ve sette tanıştığı Susanne Christian ile üçüncü evliliğini yapar, evlilikleri Stanley Kubrick’in ölümüne değin sürer.

Film, anti-militarist mesajları nedeniyle pek çok ülkede engellerle karşılaşmıştır. Fransa’da 1975, İsviçre’de 1978, İspanya’da ise 1986 senesine kadar yasaklı kalmıştır.

Filmin Türkiye’de ilk kez 1969 yılında TRT tarafından televizyon ekranlarına getirilmesinin ardından filmi öneren ve bu gösterimde görev alan personelin, seslendirme sanatçıları dahil, neredeyse tamamı filmde Albay Dax’in Samuel Johnson’dan alıntı yaptığı "Milliyetçilik alçakların son sığınağıdır." repliği nedeniyle savcılık soruşturmasına tabi tutulmuştur.

Stanley Kubrick bir sonr
... Devamı
Filmde esir düşmüş bir Alman kız tarafından seslendirilen şarkı "Der Treue Husar" isimli bir Alman halk şarkısıdır. Bu şarkıyı seslendiren Susanne Christian, çekimleri Almanya’da yapılan filmdeki tek Alman oyuncudur. Filmin sonrasında Stanley Kubrick ikinci eşinden boşanır ve sette tanıştığı Susanne Christian ile üçüncü evliliğini yapar, evlilikleri Stanley Kubrick’in ölümüne değin sürer.

Film, anti-militarist mesajları nedeniyle pek çok ülkede engellerle karşılaşmıştır. Fransa’da 1975, İsviçre’de 1978, İspanya’da ise 1986 senesine kadar yasaklı kalmıştır.

Filmin Türkiye’de ilk kez 1969 yılında TRT tarafından televizyon ekranlarına getirilmesinin ardından filmi öneren ve bu gösterimde görev alan personelin, seslendirme sanatçıları dahil, neredeyse tamamı filmde Albay Dax’in Samuel Johnson’dan alıntı yaptığı "Milliyetçilik alçakların son sığınağıdır." repliği nedeniyle savcılık soruşturmasına tabi tutulmuştur.

Stanley Kubrick bir sonraki filmi Spartacus’te başrolü yine Kirk Douglas’a vermiştir.

Kubrick hikayede değişiklik yapıp idam cezasına çarptırılan askerlerin kurtulduğu bir mutlu sonla filmi bitirmek istemiş ancak Albay Dax’i canlandıran başrol oyuncusu Kirk Douglas buna itiraz etmiş ve engel olmayı başarmıştır, böylece film orijinal esere sadık bir şekilde sonlanmıştır.

İdam cezasına çarptırılan askerlerin ördek yedikleri son akşam yemeği sahnesi tam 68 kez tekrar tekrar çekilmiştir. Her bir deneme için yeniden bir ördek kızartılmıştır. Bu, Stanley Kubrick’in mükemmeliyetçiliğinin örneklerinden yalnızca biri.


Filmin akılda kalıcı repliklerinden birinin vurucu noktası olan "güzel öldüler" (orijinal: "Your men died very well.") sözü 53 yıl sonra Türkiye’de bir maden kazasında ölen işçiler için bir bakan tarafından kullanılmıştır. Filmde bu söz, sadece kendi keyfini düşünen, insanlıktan nasibini almamış bir generalin ağzından dökülmüştür. Film IMDB Top 250 listesinde 59. sırada olup dünya sineması için bir klasiktir. Türkiye ise maden kazaları sonucu yaşanan kayıplarda ilk sıralardadır ve madenci ölümleri özellikle son 12 yılda Türkiye için bir klasik haline gelmiştir. Mevcut hükümet yaşam odası önergesini reddederek bu klasiği bozmamak yönündeki kararlılığını göstermiştir ve hiçbir şey yapmayarak da bunu sürdürmektedir.

@gragmet

10 yıl önce

Normal şartlar altında birini öldürmek insanlık dışı bir eylem iken savaş zamanında kendi milletinin de bekası için öldürmek nasıl normal görülen bir davranış olabilir?Savaş sırasında sivillere zarar vermemekle övünülebilir mi?Savaş sırasında ölen askerin annesi,karısı,kardeşleri,çocukları,arkadaşları yok mudur ki bir insanın ölmesi bu kadar normal karşılanabilir ve tarihe yalnızca bir nicelik olarak not düşülür?Politikacıların kararları,hataları,düşünceleri yüzünden o politikacılarla hiçbir ilgisi olmayan suçu yalnızca o topraklarda yaşamak olan bir insanın ölümü hayatımıza nasıl bu kadar kolay girebilir ve olağandışı bir durum olarak görülmez?

Direkt olarak yanıt aranmasa da filmi izlerken aklımda dolaştı durdu bu sorular.Sanatçının işlevlerinden biri de insanlara yanıt vermekten çok eser üzerine ve aynı zamanda da hayat üzerine düşündürmektir.Kubrick bu işi çok iyi başarmış olduğundan iyi bir sanatçıdır.Helal olsun.

@strangelove

10 yıl önce

8.8 / 10

bu filmi dünyadaki herkese izletebilsek eminim dünya daha yaşanılabilir bir yer olurdu.
SPOILER

Zafer Yolları filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Zafer Yolları filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Zafer Yolları filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL