Film bir yere kadar tesadüfi gelişmelere bağlı bir ilerleyişe sahip olsada aslında sistem içinde bunalmış ve zamanla faşizan eğilimlere yönelmiş insanları anlatıyor. Filmde adalet konusu dile getirilirken ,vicdan, empati, sağduyu gibi kavramlar hiçe sayılıyor ve intikam yönü ağır basıyor. Adalet yerini bulsun ama ne şekilde olsun gibi bir faşizan eğilim var ve filmin sonu çok şey anlatmak istiyor aslında.
bana göre oldukça vasat olan bir film. başları güzel ama sonlara doğru saçmalıyor. gereksiz derecede tesadüfler birbirini kovalayıp duruyor filmde, açıkçası oscar adayı olacak bir şey göremedim ben. espriler de bayat geldi, çok dayanamadım birkaç tanesi hariç.
filmin seyirciye istediğini verme huyunu beğenmedim. "bakın bu adam kötü ama bir şey olacak içindeki iyilik ortaya çıkacak iyi bir şey yapacak" ya da "bak bu kadın kötü bir şey yaptı ama 15 dk sonra yaptığının karşılığını görecek" gibi. gerçi bir hollywood filminden fazla bir istek olabilir bu. karakterler fazla mizahi tarzda, bu durum konunun ciddiyetini dolayısıyla filmin vuruculuğunu olumsuz etkiliyor. bazı konulara parmak basıyor ama bunu öyle bariz şekilde yapıyor ki epey eğreti duruyor. son olarak, benzer tarzda aynı sene çıkmış bir başka film olan "wind river"ı izlemenizi tavsiye ederim.
Neşet Ertaş’ın güzel sözü geldi aklıma " Kadınlar insandır , biz insanoğlu "
" Üstüne benzini dökünce baya bir ateşli oldu tabii" diyebilen bir canavarın dünyanın her yerinde hiçbir ayrım gözetmeksizinkatli hak olmalı ! Taciz ve kadın cinayetlerinin hızla arttığı, hatta izlerken neredeyse normal gibi görmeye başlayacağımız günlerin uzaklaşması dileğiyle .. Filmi yüzeysel işlemelerinde ki neden belki de " normalleştirme vurgusu " dur :( Yönetmene teşekkürler ..
yönetmenin in bruges filmini izleyeli çok oldu, filme dair hatırladığım tek şey izlediğimde çok sevdiğimdi. şimdi yönetmenin bu filmini izlerken in bruges’den sahneler hatırladım, aynı tadı verdiğini hissettim. cidden sağlam bi üslubu varmış yönetmenin. çok farklı iki hikayede 10 yıl arayla büyük ölçüde aynı duygu dünyasını ve aynı beğeniyi oluşturabildi bende.
Martin McDonagh önceki filmlerinde olduğu gibi bu filmde de nevrotik, normalin dışında karakterler yaratmış. Kendisinin bu konudaki ustalığı Six Shooter'dan beri takip ediliyor fakat bu filmde karakterler diğer filmlere göre daha farklı bir tonda oluşturulmuş. Diyaloglara oturtulmaya çalışılan homofobi karşıtı, women's rights ve ırkçılık ile ilgili mesajlar da yer yer eğreti ve fazla didaktik dursa da yönetmenin tarzı ile ele alınınca bu didaktiklik bazen göze çarpmayabiliyor. Hollywood'da geçen yıl başlayan taciz krizinden sonra böyle bir senaryo elbette Akademi Ödülleri esnasında da gözden kaçmayacaktır fakat yönetmenin bu kriz nedeniyle dört ayak üstüne düştüğünü söylemek de hakkını yemek olur. Çok konuşan, boş konuşan karakterler ile yine senaryoda harikalar yaratmasının yanında başta Sam Rockwell olmak üzere oyunculardan da muhteşem bir verim almış. Bence In Bruges'dan da iyi bir filmdi.
Ayrıca bir filmi En İyi Film ödülüne aday gösterip o filmin yönetmenini yönetmen adayları ara... Devamı
Martin McDonagh önceki filmlerinde olduğu gibi bu filmde de nevrotik, normalin dışında karakterler yaratmış. Kendisinin bu konudaki ustalığı Six Shooter'dan beri takip ediliyor fakat bu filmde karakterler diğer filmlere göre daha farklı bir tonda oluşturulmuş. Diyaloglara oturtulmaya çalışılan homofobi karşıtı, women's rights ve ırkçılık ile ilgili mesajlar da yer yer eğreti ve fazla didaktik dursa da yönetmenin tarzı ile ele alınınca bu didaktiklik bazen göze çarpmayabiliyor. Hollywood'da geçen yıl başlayan taciz krizinden sonra böyle bir senaryo elbette Akademi Ödülleri esnasında da gözden kaçmayacaktır fakat yönetmenin bu kriz nedeniyle dört ayak üstüne düştüğünü söylemek de hakkını yemek olur. Çok konuşan, boş konuşan karakterler ile yine senaryoda harikalar yaratmasının yanında başta Sam Rockwell olmak üzere oyunculardan da muhteşem bir verim almış. Bence In Bruges'dan da iyi bir filmdi.
Ayrıca bir filmi En İyi Film ödülüne aday gösterip o filmin yönetmenini yönetmen adayları arasına dahi almamak da fazlasıyla absürt.
Farklı,kaliteli bir yönetmen..Çok kaliteli oyuncular,senaryo da fena değil ama abartılacak kadar,öyle ödüllere boğulacak kadar unutulmaz bir film değil..2017'nin iyi filmleri arasında sadece..10/7
@olanzveins
6 yıl önce
6.8 / 10
@joeyy
6 yıl önce
https://www.youtube.com/watch?v=Akqvis6yVWY
@spacekid
6 yıl önce
başları güzel ama sonlara doğru saçmalıyor. gereksiz derecede tesadüfler birbirini kovalayıp duruyor filmde, açıkçası oscar adayı olacak bir şey göremedim ben. espriler de bayat geldi, çok dayanamadım birkaç tanesi hariç.
@strangelove
6 yıl önce
6.5 / 10
@philocine
6 yıl önce
8 / 10
@naksidil
6 yıl önce
7.3 / 10
" Üstüne benzini dökünce baya bir ateşli oldu tabii" diyebilen bir canavarın dünyanın her yerinde hiçbir ayrım gözetmeksizinkatli hak olmalı ! Taciz ve kadın cinayetlerinin hızla arttığı, hatta izlerken neredeyse normal gibi görmeye başlayacağımız günlerin uzaklaşması dileğiyle .. Filmi yüzeysel işlemelerinde ki neden belki de " normalleştirme vurgusu " dur :( Yönetmene teşekkürler ..
@gaspar_noe
6 yıl önce
@lemonya
6 yıl önce
6.5 / 10
Ayrıca bir filmi En İyi Film ödülüne aday gösterip o filmin yönetmenini yönetmen adayları ara ... Devamı
Ayrıca bir filmi En İyi Film ödülüne aday gösterip o filmin yönetmenini yönetmen adayları arasına dahi almamak da fazlasıyla absürt.
@kuskucusomon
6 yıl önce
9 / 10
@fthgzl79
6 yıl önce
6.8 / 10