Kulüp Yorumları

Kulüp dizisi detayları

@aesede

4 ay önce

Birinci sezon pekala izlenebilir falat ikinci sezonunu izlerken gerçekten dramdan daraldım. Hayır tabii ki mükemmel sonla bitmemeli her dizi fakat dram katmaktan ortada bir hikaye kalmamış. Ne bir karakter gelişimi kalmış ne bir merak bırakılmış.

Ha sinematografi ve müziklere hiçbir sözüm yok, gerçekten “Türk dizileri”’nin çok çok üstünde.

@denizdibicini

1 yıl önce

Hiç siyasi ve irk ile ilgili konulara deginmeyip sadece celebi ile ilgili yazacagim. dikkat etmisseniz kotuymus gibi gosterilen ama butun sorumlulugu alan herkesi koruyup kollayan ,akli basinda olan tek kisi celebiydi, yani bu karakter gelisimi falan degil ,celebi zaten oyleydi ,sadece biz onu mathilda'nin gozunden gorduk. Bu arada celebi ve mathilda arasindaki iliski Charlotte Bronte'nin Vilette romanindaki Lucy Snowe ve Paul Emanuel 'in iliskisine cok benziyor ,giris gelisme ve sonuc olarak, hem aci tatli hem yanlis anlasilmalara dayali , en sevdigim

@mgkgunay

2 yıl önce

8.5 / 10

Sadece işlenen konu ile alakalı birkaç bir şey söyleyeceğim. Bir dizi çalışmasında bile izleyici yorumlarını okuyunca hep bir üstten bakma, ötekileştirme, toz kondurmama, haklı çıkma gayesi beliriyor. Bazıları buradaki arkadaşlar gibi ellerinden gelse doktrin okuyacak duruma gelebiliyor. Bu çok ahmakça bir durum değil mi ya? Ve çok yorucu.
Milletlerin genelinde olduğu gibi biz Türklerin genelinde de yaptığımız yanlışları kabul etmeme ve evet herkesi bize düşman görme huyu mevcut.
Kendimizi, tarihimizi, hatalarımızı eleştirmekten, bunlarla yüzleşmekten, hesaplaşmaktan korkmamalıyız. Özür dilemek bir erdemdir ve büyüklük göstergesidir. Yüzleşmek ve kabullenmek büyüklük ister çünkü.
Sürekli haklı olma mecburiyetinden sıyrılıp biraz olsun ruhumuzu dinlendirmeliyiz.
Dizide anlatılan bir konu var, tarihsel gerçeklikte de kimlerin bu olayları ne amaçla planladığı ve daha sonra cezalandırıldığı ortada vs.vs. Ak kaşık değiliz. Ülke tarihimizde bunun gibi birçok insanlık suçu işlendi. Bu da
... Devamı
Sadece işlenen konu ile alakalı birkaç bir şey söyleyeceğim. Bir dizi çalışmasında bile izleyici yorumlarını okuyunca hep bir üstten bakma, ötekileştirme, toz kondurmama, haklı çıkma gayesi beliriyor. Bazıları buradaki arkadaşlar gibi ellerinden gelse doktrin okuyacak duruma gelebiliyor. Bu çok ahmakça bir durum değil mi ya? Ve çok yorucu.
Milletlerin genelinde olduğu gibi biz Türklerin genelinde de yaptığımız yanlışları kabul etmeme ve evet herkesi bize düşman görme huyu mevcut.
Kendimizi, tarihimizi, hatalarımızı eleştirmekten, bunlarla yüzleşmekten, hesaplaşmaktan korkmamalıyız. Özür dilemek bir erdemdir ve büyüklük göstergesidir. Yüzleşmek ve kabullenmek büyüklük ister çünkü.
Sürekli haklı olma mecburiyetinden sıyrılıp biraz olsun ruhumuzu dinlendirmeliyiz.
Dizide anlatılan bir konu var, tarihsel gerçeklikte de kimlerin bu olayları ne amaçla planladığı ve daha sonra cezalandırıldığı ortada vs.vs. Ak kaşık değiliz. Ülke tarihimizde bunun gibi birçok insanlık suçu işlendi. Bu da sadece bunlardan biri.
Bir de günümüzde İsraillilerin Filistinlilere yaptığı insanlık suçları geçmişte Nazilerin yaptığını veya dünyanın farklı farklı yerlerinde yapılan yahudi kıyımlarını haklı çıkaramaz, çıkarmamalı.
Hayata, yaşama, geçmişe böyle yaklaşırsak kimsenin kimseye bakacak yüzü kalmaz.
Bize düşen her zaman kötü olan kimse onun karşısında durup iyi olanı iyiliği yüceltmektir.
Ahlakımızdan aldığımız öğüt budur. İyi seyirler.

@henriette

2 yıl önce

sadece çelebi karakteri için yazacağım.
bizdeki herhangi bir dizide "karakter gelişimi" denen şeyi görüyor olmak şaşırtıcı. onu da zaten layığıyla yapamamışız. bir günde iyilik perisi olmaz bir insan. ya da istismarcı biri olmasaydı da en azından elle tutulur bir yanı olsaydı çelebinin. son bölümdeki iki üç sahnesi onu affetmemizi sağlamamalı ya karakter gelişimi tam olarak böyle bir şey değil. ama bir şeyler denenmiş belli.
yemek sahnesinde çelebiye duyduğum sempatim de oyunculuk etkisi ile.

@furkankavak

2 yıl önce

İşin siyasi boyutunu ve propaganda tartışmasını bir kenara koyacak olursak; “Acaba 6-7 Eylül olayları olmasa İstanbul’un ve hatta Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısı nasıl olurdu?” diye düşünmeden edemiyor insan.

@endaksiorea

2 yıl önce

güz sancısı filmi de 6 Eylül 1955 sabahını içeriyor

ne oldu yani bir anda Aziz Çelebi'nin tüm zorbalığı bitti mi aşkını açıkladı diye... bırak ya... o kadar taciz tecavüz şantaj var çalışanlara yaptıkları...

@rinustalarin

2 yıl önce

8.3 / 10

-Şahsiyet kadar başarılı mıydı? Hayır.

-Sonlarına doğru tahmin edilebilir detaylar arttı mı? Evet.

-Peki Şahsiyet ve Kulüp kadar yüksek prodüksiyon kalitesine sahip başka dizi izledik mi bu ülkeden çıkan? Hayır.

Diyeceklerim bu kadar.

@tiamath

2 yıl önce

7 / 10

Başarılı Türk yapımlarını giderek daha çok görmeye başlamak gurur verici. Bu çalışma da bunlardan biri. Henüz altı bölüm yayınlanmış ve devamının da yakın zamanda yayınlanması beklenmekte. Dönemle ilgili olarak daha çok bilgi sahibi olarak izlenirse, Türk’lerin ırkçı bir yapıda görünmelerinin altında yatan nedenlere daha çok hâkim olunabilir. Şükrü Saraçoğlunun çıkarmış olduğu varlık vergisi ile başlayan ve 6-7 eylül olayları diye tabir edilen dönem arasında yaşananlar biraz araştırılmalı. Burada ülkemizin tavrını veya vatandaşların hakaretlerini günümüz 2021’inden yargılamak kolaydır. Biraz da o dönem de bulunarak düşünmek gerekir.

Dizinin sanat yönetimi ve müzikleri başarılı. Oyunculuklarla ilgili sıkıntılar ister istemez göze çarpıyor. Hikaye olarak ana konu varlık vergisi ve müteakibinde gelişen olaylar olarak görünüyor ama henüz bu konuya dair çok kayda değer birşeyler göremedik. Daha çok geçmiş aşkın acısıyla hareket eden bir müdür, uzun süre sonra bir anne-kız ilişki kurmaya
... Devamı
Başarılı Türk yapımlarını giderek daha çok görmeye başlamak gurur verici. Bu çalışma da bunlardan biri. Henüz altı bölüm yayınlanmış ve devamının da yakın zamanda yayınlanması beklenmekte. Dönemle ilgili olarak daha çok bilgi sahibi olarak izlenirse, Türk’lerin ırkçı bir yapıda görünmelerinin altında yatan nedenlere daha çok hâkim olunabilir. Şükrü Saraçoğlunun çıkarmış olduğu varlık vergisi ile başlayan ve 6-7 eylül olayları diye tabir edilen dönem arasında yaşananlar biraz araştırılmalı. Burada ülkemizin tavrını veya vatandaşların hakaretlerini günümüz 2021’inden yargılamak kolaydır. Biraz da o dönem de bulunarak düşünmek gerekir.

Dizinin sanat yönetimi ve müzikleri başarılı. Oyunculuklarla ilgili sıkıntılar ister istemez göze çarpıyor. Hikaye olarak ana konu varlık vergisi ve müteakibinde gelişen olaylar olarak görünüyor ama henüz bu konuya dair çok kayda değer birşeyler göremedik. Daha çok geçmiş aşkın acısıyla hareket eden bir müdür, uzun süre sonra bir anne-kız ilişki kurmaya çalışan aile gibi zaten hemen her dizide karşılaşılan benzer konuları izledik. Matilda’nın gençliğini oynayan kızın türkçesi son derece güzel iken Matilda’nın bu kadar aksanlı olması ayrı bir problem. İkinci yarı yayınlandığı belki dizi ile ilgili kararlarım değişebilir ama şuan için orta halliden biraz daha iyi bir yapım.

ikinci kısım sonrası edit: Çelebi karakteri çok hızlı bir şekilde iyilik meleğine çevirildi. Evet, çocuğun çarpıp korktuğu sahne içe dokunur bir sahneydi ama realiteye dönersek zaten çalışanına karşı acımasız olan biri sevgilisini yanına aldırdı diye bunları yapmayı sürdürmüyordu ki . 6-7 eylül olaylarının başarılı yansıtıldığı fakat raşel karakterinin gereksiz bir şekilde dizinin fazla kısmını kapladığını düşünmekteyim. Böyle yapımların devamı kesinlikle gelmeli.

ikinci sezon sonrası edit: İlk sezondan daha aşağıda bir sezondu. Ekseriyetle duygusal serzenişlerle, dramın baskın olduğu bir sezon oldu. Hikaye güzeldi, en az iki bölüm daha kısa olabilirdi. Bazı muzik ve ağır çekimlerle geçen çok boş zamanlarla dolmuş bu sezon. Tamamen farklı bir konuya geçilmiş olması ve cesur bir şekilde bazı karakterlerden vazgeçilmiş olmasını takdir ediyorum. barış manço süprizi ise çok hoştu :)

@elfenlied

2 yıl önce

8.5 / 10

Son zamanlarda izlediğim en iyi Türk dizisi diyebilirim. Bir bölüm izleyeyim diye açıp bütün sezonu bir çırpıda bitirdim. Oyuncu seçimleri çok başarılı, Salih Bademci ve Fırat Tanış oyunculuk dersi veriyor adeta. Senaryo için mükemmel diyemem ancak dönemin atmosferi o kadar iyi yansıtılmış ki ufak tefek eksikler gözünüze batmıyor dizi akıp gidiyor.

@bilinmeyen

2 yıl önce

1 / 10

Netflixin yeni bir kurnaz zokası.Sinema hiçbir zaman sadece sinema değildir ve sanat sadece sanat değildir.Uyuyun.Amerikan filmlerde ruslar hep kötü itici karakterlerdir. Bu ’bizim’ kulüp dizisinde bütün kötüler Türk. İnsaflı Başkarakter Orhan Beylerde yunan çıktı.yahudiler hollywood sermayesinde antisemitizm üzerinden büyük prodüksiyonlarla algılar inşa etti ve fakat hala güncel olan Filistindeki katliamları üzerinden hiç film çekilmez.Cumhuriyet döneminde Müslümanlar bile kendi vatanlarında parya idi.Türküm demek ırkçılık idi.Nerdeyse bütün kesimler ezildi. Hristiyan tevfik ne yazmıştı. " Örtün, evet, ey facia...Örtün, evet, ey şehir;
örtün, ve ebediyen uyu, ey dünya fahişesi."
Celladına aşık tatlı su seyircisi uyu. Bin gecedir uyuyorsun bir gece daha uyu.

@bilinmeyen

1 yıl önce

1950 bile benim için çok geç bir tarih evlat, tahmininden daha kadim bir zihin yapısındayım. Senin beynin ise batılı sefih insan tipinin berbat birer kopya karikatürü.

@mgkgunay

2 yıl önce

1950 kafasında bir beyin daha. Bomboş yorum.
Daha fazla yanıt göster
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL