yani şuan sinemada onca ergenin arasında ağlayamadığı için eve boğazı düğümlü gelmiş bir insan olarak filmi indirip hatmetmek istiyorum lakin buna mukabil tek başıma ağlama özgürlüğümü kullanarak izlersemde gözümün çıkmasından korkmuyoda değilim!
şuan resmen "lilili sıneybim selvi boylu yiğidim içim ağlıyör aney vay benim gamlı göynüm" diye zılgıt çekmek arkasındanda fred lupin nymphador sirius ve albusunda ruhuna göndermek üzre hatim indirmek istiyorum!! (hiç yoktan bi helva yapıcam ama)
Dün akşam çocukluğumun bir parçası Caddebostan Kültür Merkezindeki AFM sinemasının 2. salonunda kaldı.
Gece 00.00da başlayan seans fikir olarak harikaydı, pratikte de iyi işledi; salonda yalnızca serinin benim gibi azılı hayranları vardı. Önemli yerlerde çıt çıkarmadan, komik yerlerde kahkahalar ve alkışlarla izledik, çocukluğumuzun büyük kısmını bizden çalan bu hain filmi.
İzlediğimiz şey, Harry Potter seven bir sinema izleyicisi için mükemmel, sinema seven bir Harry Potter hayranı için tatmin edici olmaktan uzaktı.
Part I için yazdığım eleştiriyi hatırlarsanız, benim kitaplar konusunda takıntılı bir hayran olmadığımı bilirsiniz. Kitap ve sinema iki farklı medyadır ve daha iyi bir sinema dili elde etmek adına, kaynak materyalin esnetilmesi gayet normaldir. Nitekim bu filmde de epey bir esnetme, ekleme, çıkarma söz konusu ve benim bununla bir sorunum yok. Ha... Devamı
Harry Potter and the Harcanan Çocukluğum
***Spoiler içerir.***
Harry Potter bitti.
Dün akşam çocukluğumun bir parçası Caddebostan Kültür Merkezindeki AFM sinemasının 2. salonunda kaldı.
Gece 00.00da başlayan seans fikir olarak harikaydı, pratikte de iyi işledi; salonda yalnızca serinin benim gibi azılı hayranları vardı. Önemli yerlerde çıt çıkarmadan, komik yerlerde kahkahalar ve alkışlarla izledik, çocukluğumuzun büyük kısmını bizden çalan bu hain filmi.
İzlediğimiz şey, Harry Potter seven bir sinema izleyicisi için mükemmel, sinema seven bir Harry Potter hayranı için tatmin edici olmaktan uzaktı.
Part I için yazdığım eleştiriyi hatırlarsanız, benim kitaplar konusunda takıntılı bir hayran olmadığımı bilirsiniz. Kitap ve sinema iki farklı medyadır ve daha iyi bir sinema dili elde etmek adına, kaynak materyalin esnetilmesi gayet normaldir. Nitekim bu filmde de epey bir esnetme, ekleme, çıkarma söz konusu ve benim bununla bir sorunum yok. Hatta Harrynin cesurca Snapein karşısına dikilmesi, Voldemortun herkesin zihnine nüfuz etmesi, Harry ve Voldemortun kol kola şato etrafında çılgın atması; (bu sonuncusu salonda kahkahalarla karşılandı!) ben bunları sevdim bile. (o pek güldüğünüz Harry-Voldemort mehtap gezisi sahnesi, ikilinin arasındaki kaderden de öte bağı ve ayniliği vurguluyordu!)
O zaman sorun nerde? Bana göre sorun şu ki; biz, 12 yılını bu karakterlerle geçirmiş ve onlarla büyümüş nesil olarak, daha fazla duygusal tatmin hak ediyorduk. Anlam veremediğim bir şekilde, sanki bile isteye duygudan arındırılmış bir film var önümüzde. Dikkat edin, daha ağlayışlı bi film olsaydı keşke! demiyorum! Film çok önemli sahneleri öyle soğukkanlı geçiyor ki; ne Fredin ölümüne üzülebildim, ne de Voldemortun düşüşüne sevinebildim. İlk olay Aaa, Fred ölmüş. Neyse biz işimize bakalım, şeklinde gerçekleşirken; Voldemort ÇOK ŞÜKÜR sonunda öldükten sonra Harry dahil hiç kimseden doğru düzgün bir sevinme tepkisi gelmemesi, 8 film boyunca adeta ŞİŞEN biz seyircileri ihtiyaç duyduğumuz rahatlama hissinden mahrum bırakıyor.
Tribünlere oynamadığı, arabeske prim vermediği için filmi övebilirsiniz belki, ama arabeske kaçmadan duygu olmuyor mu? Snapein hikayesi beni en fazla tatmin eden yer oldu mesela: Hem fazla kısıp kesmeden, aceleye getirmeden verilmiş; hem de hayranların beklediği bütün hissiyat noktalarına dokunulmuş. Ben şahsen tatmin oldum!
Şu noktaya kadar bir Harry Potter hayranı olarak yaptığım eleştiriye, bir sinemasever olarak şunları eklemezsem haksızlık etmiş olurum: Bu film gerçekten çok iyi. FİLM OLARAK, beklentilerin çok çok üstünde. Kendi kategorisindeki klasik filmlerle rahatça kapışır ve döver seviyede (belki The Return of the King hariç). Filmin temposu, görüntü yönetimi, oyunculuklar mükemmel. Bütün aksiyon filmlerinin en büyük derdi seyircinin kahramana inanmasını sağlamak, onları kahramanı tamamen destekler ve onun için endişelenir duruma getirmektir. Yedi filmin ardından bu filmin zaten böyle bir sorunu yoktu, fakat Harry Potter rolünde Daniel Radcliffe o kadar ikna edici ki, seyirci birinci dakikadan itibaren kendini filmdeki durumla özdeşleştiriyor ve akıl uçuran bir rollercoaster yolculuğuna çıkıyor.
Zaten bütün seriyi izlemek bir rollercoaster yolculuğu gibi değil miydi aslında? Çok iyi yerler de vardı, çok amatör çekilmiş sahneler de; karanlık olmasına karanlıktı bütün filmler ama çocuksu merak duygusu hep bakiydi. Bu dengeyi tutturmaksa önemli olan, biz Harry Potter hayranları aslında çok şanslı değil miydik? Özellikle ilk Harry Potterın ardından sürüyle gelen diğer franchise serilerle karşılaştırırsak.
Hüzünlüyüm, ama bu yüzden mutluyum da. Dün gece benimle ilk seansı paylaşan yaşıtlarıma, çıkışta neşe içinde filmi tartışan kalabalık arkadaş gruplarına baktıkça; Hogwartsın, bu muazzam kaçış dünyasının, en azından bu neslin hatıralarında yaşayacağını biliyorum.
Bu arada, arkadaş grubu demişken! 12 Temmuz 00.00 seansında Caddebostan Kültür Merkezi AFM 2. salonda F-12/F-13/F-14 numaralı koltuklarda oturan kızlar! Anladık kitapları çok seviyorsunuz ama film boyunca 1 dakika çenenizi kapatmadınız yahu! Bir gün oturup kitapları beraber tartışalım isterseniz ama sinemada azıcık sessiz olaydınız iyiydi! Sevgiler!
Evet bende katılıyorum sana. Son sahnedeki o ''herkes kendi havasına geri dönmüş'' hali çok abartıydı. o kadar ölü varken, bir zafer kazanılmışken; millet oturup muhabbet ediyor kaldı ki, harry potter yanlarından geçerken dönüp bakmıyorlar bile. oysaki yıllardır süren bir korkudan çıkmış haldeler. ve kitaptaki gibi şarkılar söyleyerek kutlamalıydılar!
Ayrıca, bilmem kaç yıl sonraki görüntülerde neydi öyle? büyük beden elbise giydirince kız büyümüş mü oluyor? Hiç beğenmedim.
Film ikiye ayrılmasına rağmen gene de senaryoda gereksiz bi koşturma vardı. Neden bu kadar katı eleştirdiğim konusu aynı. çocukluğum geçmişken harryle, beni tatmin edecek bir sonu olsun istedim filmin. hemde milyar dolarlar dönerken.
tamamen katılıyorum! yalnız o mehtap gezisi sahnesine değil, ahaha. ben de o sahneye gülenler arasındayım -tamamen katılmıyor oluyorum tabii o zaman. bence bağ mağ değildi yani, hatta bi ara öpüşücekler sandım. ama fred konusunda tamamen haklısın. bellatrix'le molly'nin düellosu da tatmin edici değildi bence, ne o öyle on saniye falan sürdü, voldemort'un onu görmesi molly'e yönelmesi gerekiyordu falan. prens'in hikayesi bölümü muhteşemdi, doyasıya ağladık, fred'inse öldüğünü şöyle bir gördük. oysa kitapta 'yüzünde son gülümsemesinin hayaleti hala seçilebiliyordu' tarzında bir cümle vardı ki sayfayı çevirememiştim o yüzden. bir de sonunda john williams'ın efsane müziğinin devreye girmesiyle göz yaşları sel oldu elbette. cin ali'den sonra okuduğum ilk kitap harry potter'dı çünkü, onun filmlerini beklemeden geçirdiğim bir dönemi hatırlamıyorum. üzülüyoruz tabii bunun için ama harry potter'ın da yaprak dökümü gibi bir hal aldığını düşünemiyorum; en azından tadında bitti diyerek kendimizi t... Devamı
tamamen katılıyorum! yalnız o mehtap gezisi sahnesine değil, ahaha. ben de o sahneye gülenler arasındayım -tamamen katılmıyor oluyorum tabii o zaman. bence bağ mağ değildi yani, hatta bi ara öpüşücekler sandım. ama fred konusunda tamamen haklısın. bellatrix'le molly'nin düellosu da tatmin edici değildi bence, ne o öyle on saniye falan sürdü, voldemort'un onu görmesi molly'e yönelmesi gerekiyordu falan. prens'in hikayesi bölümü muhteşemdi, doyasıya ağladık, fred'inse öldüğünü şöyle bir gördük. oysa kitapta 'yüzünde son gülümsemesinin hayaleti hala seçilebiliyordu' tarzında bir cümle vardı ki sayfayı çevirememiştim o yüzden. bir de sonunda john williams'ın efsane müziğinin devreye girmesiyle göz yaşları sel oldu elbette. cin ali'den sonra okuduğum ilk kitap harry potter'dı çünkü, onun filmlerini beklemeden geçirdiğim bir dönemi hatırlamıyorum. üzülüyoruz tabii bunun için ama harry potter'ın da yaprak dökümü gibi bir hal aldığını düşünemiyorum; en azından tadında bitti diyerek kendimizi teselli edebiliriz. höh şimdi susuyorum
...filmden tek beklentim, o görkemli Hogwarts Meydan Muharebesi'ne ev cinlerinin de katıldığı sahneyi es geçmemeleri...bööle hançerlerle, en önde boynunda madalyonuyla Kreacher falan...
Starbucks reklam yapmalı : Rowling Harry Potter' ı burada yazdı ! , hatta Londra'da kitabı yazarken kahve içtiği masayı camekan içine almalı...
bazı günler vardır güneşli ama sıcak değil, serin ama soğuk değil, nedense her şey o gün harika gider, insan bi huzurla uyanır , mutlu uyur, ne giyse yakışır , bala bak ya dersin en olmadık zamanda süper bir sey olur , parası yatar, dersi iptal olur, ne bilim iş günüyse acayip bir fırsat olur, bitmesin bu gün bitmeeesinnn der içinden habire işte tam da öyle bir kitap tam da öyle bir filmdir bitmesin bitmemelisin : )
@happy_alley_cat
13 yıl önce
8.9 / 10
şuan resmen "lilili sıneybim selvi boylu yiğidim içim ağlıyör aney vay benim gamlı göynüm" diye zılgıt çekmek arkasındanda fred lupin nymphador sirius ve albusunda ruhuna göndermek üzre hatim indirmek istiyorum!! (hiç yoktan bi helva yapıcam ama)
@mdolla
13 yıl önce
http://herseydenanlayanadam.blogspot.com/2011/07/sinema-harry-potter-and-deathly-hallows.html
@brianstorm
13 yıl önce
10 / 10
Spoiler- Finalde Lily's theme eşliğinde Harry'nin ölümünü hayal etmiştim, ama film mutlu sonla bitti.Yani gözyaşyaşlarımı da hazırlamıştım efendim...
@mdolla
13 yıl önce
***Spoiler içerir.***
Harry Potter bitti.
Dün akşam çocukluğumun bir parçası Caddebostan Kültür Merkezindeki AFM sinemasının 2. salonunda kaldı.
Gece 00.00da başlayan seans fikir olarak harikaydı, pratikte de iyi işledi; salonda yalnızca serinin benim gibi azılı hayranları vardı. Önemli yerlerde çıt çıkarmadan, komik yerlerde kahkahalar ve alkışlarla izledik, çocukluğumuzun büyük kısmını bizden çalan bu hain filmi.
İzlediğimiz şey, Harry Potter seven bir sinema izleyicisi için mükemmel, sinema seven bir Harry Potter hayranı için tatmin edici olmaktan uzaktı.
Part I için yazdığım eleştiriyi hatırlarsanız, benim kitaplar konusunda takıntılı bir hayran olmadığımı bilirsiniz. Kitap ve sinema iki farklı medyadır ve daha iyi bir sinema dili elde etmek adına, kaynak materyalin esnetilmesi gayet normaldir. Nitekim bu filmde de epey bir esnetme, ekleme, çıkarma söz konusu ve benim bununla bir sorunum yok. Ha ... Devamı
***Spoiler içerir.***
Harry Potter bitti.
Dün akşam çocukluğumun bir parçası Caddebostan Kültür Merkezindeki AFM sinemasının 2. salonunda kaldı.
Gece 00.00da başlayan seans fikir olarak harikaydı, pratikte de iyi işledi; salonda yalnızca serinin benim gibi azılı hayranları vardı. Önemli yerlerde çıt çıkarmadan, komik yerlerde kahkahalar ve alkışlarla izledik, çocukluğumuzun büyük kısmını bizden çalan bu hain filmi.
İzlediğimiz şey, Harry Potter seven bir sinema izleyicisi için mükemmel, sinema seven bir Harry Potter hayranı için tatmin edici olmaktan uzaktı.
Part I için yazdığım eleştiriyi hatırlarsanız, benim kitaplar konusunda takıntılı bir hayran olmadığımı bilirsiniz. Kitap ve sinema iki farklı medyadır ve daha iyi bir sinema dili elde etmek adına, kaynak materyalin esnetilmesi gayet normaldir. Nitekim bu filmde de epey bir esnetme, ekleme, çıkarma söz konusu ve benim bununla bir sorunum yok. Hatta Harrynin cesurca Snapein karşısına dikilmesi, Voldemortun herkesin zihnine nüfuz etmesi, Harry ve Voldemortun kol kola şato etrafında çılgın atması; (bu sonuncusu salonda kahkahalarla karşılandı!) ben bunları sevdim bile. (o pek güldüğünüz Harry-Voldemort mehtap gezisi sahnesi, ikilinin arasındaki kaderden de öte bağı ve ayniliği vurguluyordu!)
O zaman sorun nerde? Bana göre sorun şu ki; biz, 12 yılını bu karakterlerle geçirmiş ve onlarla büyümüş nesil olarak, daha fazla duygusal tatmin hak ediyorduk. Anlam veremediğim bir şekilde, sanki bile isteye duygudan arındırılmış bir film var önümüzde. Dikkat edin, daha ağlayışlı bi film olsaydı keşke! demiyorum! Film çok önemli sahneleri öyle soğukkanlı geçiyor ki; ne Fredin ölümüne üzülebildim, ne de Voldemortun düşüşüne sevinebildim. İlk olay Aaa, Fred ölmüş. Neyse biz işimize bakalım, şeklinde gerçekleşirken; Voldemort ÇOK ŞÜKÜR sonunda öldükten sonra Harry dahil hiç kimseden doğru düzgün bir sevinme tepkisi gelmemesi, 8 film boyunca adeta ŞİŞEN biz seyircileri ihtiyaç duyduğumuz rahatlama hissinden mahrum bırakıyor.
Tribünlere oynamadığı, arabeske prim vermediği için filmi övebilirsiniz belki, ama arabeske kaçmadan duygu olmuyor mu? Snapein hikayesi beni en fazla tatmin eden yer oldu mesela: Hem fazla kısıp kesmeden, aceleye getirmeden verilmiş; hem de hayranların beklediği bütün hissiyat noktalarına dokunulmuş. Ben şahsen tatmin oldum!
Şu noktaya kadar bir Harry Potter hayranı olarak yaptığım eleştiriye, bir sinemasever olarak şunları eklemezsem haksızlık etmiş olurum: Bu film gerçekten çok iyi. FİLM OLARAK, beklentilerin çok çok üstünde. Kendi kategorisindeki klasik filmlerle rahatça kapışır ve döver seviyede (belki The Return of the King hariç). Filmin temposu, görüntü yönetimi, oyunculuklar mükemmel. Bütün aksiyon filmlerinin en büyük derdi seyircinin kahramana inanmasını sağlamak, onları kahramanı tamamen destekler ve onun için endişelenir duruma getirmektir. Yedi filmin ardından bu filmin zaten böyle bir sorunu yoktu, fakat Harry Potter rolünde Daniel Radcliffe o kadar ikna edici ki, seyirci birinci dakikadan itibaren kendini filmdeki durumla özdeşleştiriyor ve akıl uçuran bir rollercoaster yolculuğuna çıkıyor.
Zaten bütün seriyi izlemek bir rollercoaster yolculuğu gibi değil miydi aslında? Çok iyi yerler de vardı, çok amatör çekilmiş sahneler de; karanlık olmasına karanlıktı bütün filmler ama çocuksu merak duygusu hep bakiydi. Bu dengeyi tutturmaksa önemli olan, biz Harry Potter hayranları aslında çok şanslı değil miydik? Özellikle ilk Harry Potterın ardından sürüyle gelen diğer franchise serilerle karşılaştırırsak.
Hüzünlüyüm, ama bu yüzden mutluyum da. Dün gece benimle ilk seansı paylaşan yaşıtlarıma, çıkışta neşe içinde filmi tartışan kalabalık arkadaş gruplarına baktıkça; Hogwartsın, bu muazzam kaçış dünyasının, en azından bu neslin hatıralarında yaşayacağını biliyorum.
Bu arada, arkadaş grubu demişken! 12 Temmuz 00.00 seansında Caddebostan Kültür Merkezi AFM 2. salonda F-12/F-13/F-14 numaralı koltuklarda oturan kızlar! Anladık kitapları çok seviyorsunuz ama film boyunca 1 dakika çenenizi kapatmadınız yahu! Bir gün oturup kitapları beraber tartışalım isterseniz ama sinemada azıcık sessiz olaydınız iyiydi! Sevgiler!
10 üzerinden 7.5
Yazının orjinali: http://herseydenanlayanadam.blogspot.com/2011/07/sinema-harry-potter-and-deathly-hallows.html
Bütün Harry Potter filmlerine bir bakış: http://herseydenanlayanadam.blogspot.com/2011/07/sinema-harry-potter.html
@mentaemre
13 yıl önce
Ayrıca, bilmem kaç yıl sonraki görüntülerde neydi öyle? büyük beden elbise giydirince kız büyümüş mü oluyor? Hiç beğenmedim.
Film ikiye ayrılmasına rağmen gene de senaryoda gereksiz bi koşturma vardı. Neden bu kadar katı eleştirdiğim konusu aynı. çocukluğum geçmişken harryle, beni tatmin edecek bir sonu olsun istedim filmin. hemde milyar dolarlar dönerken.
@cokuzakbirgalak
13 yıl önce
@emmettbrown
14 yıl önce
@asyagurgun
14 yıl önce
bazı günler vardır güneşli ama sıcak değil, serin ama soğuk değil, nedense her şey o gün harika gider, insan bi huzurla uyanır , mutlu uyur, ne giyse yakışır , bala bak ya dersin en olmadık zamanda süper bir sey olur , parası yatar, dersi iptal olur, ne bilim iş günüyse acayip bir fırsat olur, bitmesin bu gün bitmeeesinnn der içinden habire işte tam da öyle bir kitap tam da öyle bir filmdir bitmesin bitmemelisin : )
@happy_alley_cat
14 yıl önce
8.9 / 10
@aman_ne_bileyim
14 yıl önce
@havlayankuzu
14 yıl önce
Potter da büyüyor ve artık 10 yaşında değil.
Dikkat.
Saygılar.
@efenndisiz
14 yıl önce
malifalitiko başucuna ekleyip puan veren bile var.