"İki şişe şarapla birlikte izlenmemesi gereken bir film."
Aslında hiç izlenmemesi gereken bir film. dertsiz başıma dert açtım. film müziği, hayatımın tüm hüzünlü anlarına fon oldu. Ben de isterdim belki Amerikan pastası tadında bi hayat tabi ama bize de "Umut" düştü napalım şimdi yani.
Seneler önce İzleyip çok sevdiğim, ama keşke izlememiş olsaydım dediğim bir film.
Yılmaz Güney'in diğer filmleri arasında biraz sönük kalmışsa da başından sonuna kadar bir sinema dersidir. Cabbar karakterini canlandıran Yılmaz Güney, filmin ilk dakikasından son dakikasına kadar Cabbar'dı ki zaten bu rolüyle ödül de aldı. Gözlerinin içine çaresizliği yerleştirebilmiş başka bir oyuncu biliyor musunuz siz? Yılmaz Güney'in her yakın çekiminde içiniz sızlar o gözlerden dolayı.
aldığı her bilete baktırdıktan sonra ''amorti de mi yok'' deyişi sonraları yine kendini tekrar edişi, özellikle de define aramaya gittiklerinde söylediği '' eve 40 lira bırakmıştım çıkarken çoluk çocuk açtır şimdi'' deyişi cabbar'ın çaresizliğini çok iyi yansıtıyordu.
yılmaz güney gerçek anlamda türk sineması için büyük bir kayıptır.kendisini yeteri kadar ifade edebilecek fırsat buldu belki oyunculuk anlamında , ancak yapacağı daha çok şey vardı bence... yapmış olduğu filmlerden sonra edindiği tecrübe ve yeteneğiyle en güzel eserlerini verecekti belki de...
siyah-beyaz dünyanın siyah yüzünü ayna gerçekliğiyle anlatan acımasız film.
cebinde var olan 3 kuruşu çalmaya yeltenen hırsızı yakalayıp evire çevire dövdüğü sahnedeki kamera çekimleri sanırım o dönemde eşine ender rastlanan bir sahne.
Katıldığım bir "Yılmaz Güney Paneli" nde eşi Fatoş Güney bu filmin düğün hediyesi olarak kendisine ithaf edildiğini söylemiştir. Nitekim kendileri bu filmin setleri başlamadan 1 hafta önce evlenmişlerdir ve balaylarını Adana'da sette geçirmişlerdir. Fatoş Güney ayrıca şunları söylemiştir: " Adana'da kara şalvar giyip ırgat kadınların arasına karıştım. Çukurova beni öylesine etkiledi ki İstanbul'a döndüğümde hala o kara şalvarı giyiyordum. Hilton otele bile girdim şalvarımla. Sonra Yılmaz'a dedim ki "Yılmaz biz ne yapıyoruz? Villada oturuyoruz, yanımızda işçiler çalışıyor. Hemen hepsini bırakıp bir gecekondu mahallesine yerleşiyoruz ve ben ırgatlık yapmaya başlıyorum. Bunca insan böyle çile çekerken ben villada oturamam!"
Fatoş Güney'in dediği kadar vardır Çukurovada yaşayan insanların ekmek çilesi. Bu film de bu gerçekliği birebir yansıtır. Tokat gibi çarpar yüzünüze.
başyapıt en sevdiğim yılmaz güney filmi film başlıyor ve siz bitine kadar o filmin içindesiniz, bunu sağlayan filmler çok az, iyi ki varmış yılmaz güney....
henüz sinema bilincine sahip olmadığım dönemlerde bir kaynaktan türk sinemasıyla ilgili şu ilginç tespiti okumuştum. türk sineması yılmaz güney'den sonra ve yılmaz güney'den sonra deniyordu kısacası. Umut filmi ise hem yılmaz güney filmografisinde ap ayrı bir yere konuluyor. türk sinemasının yönünü değiştiren film olarak kabul ediliyordu.
O zamanlar yılmaz güney tesadüf eseri tv'de izlediğimiz bir kahramandı. tabii birde yılmaz'a hayran olan babamın anlattıklarından ibaretti kendisi. yıllar sonra ilk önemli filmini sinemada izledim. 17 yaşında bir genç için oldukça sarsıcı bir denemeydi çünkü film yılmaz guneyi'in son filmi duvar filmiydi.
Daha sonraları filmografisinde çok önemli yer tutan filmlerini izledim. Türk sinemasından pek çok filmi izledim. ve başlangıçta hangi kaynaktan okudugumu hatırlamadığım o tespite katıldığımı belirtmek isterim. Eğer ben iyi bir sinema izleyicisiyim diyorsanız. ve özellikle türk sinemasına karşı ayrı bir ilgi duyuyorsanız mutlaka Umut filmini izlemel... Devamı
henüz sinema bilincine sahip olmadığım dönemlerde bir kaynaktan türk sinemasıyla ilgili şu ilginç tespiti okumuştum. türk sineması yılmaz güney'den sonra ve yılmaz güney'den sonra deniyordu kısacası. Umut filmi ise hem yılmaz güney filmografisinde ap ayrı bir yere konuluyor. türk sinemasının yönünü değiştiren film olarak kabul ediliyordu.
O zamanlar yılmaz güney tesadüf eseri tv'de izlediğimiz bir kahramandı. tabii birde yılmaz'a hayran olan babamın anlattıklarından ibaretti kendisi. yıllar sonra ilk önemli filmini sinemada izledim. 17 yaşında bir genç için oldukça sarsıcı bir denemeydi çünkü film yılmaz guneyi'in son filmi duvar filmiydi.
Daha sonraları filmografisinde çok önemli yer tutan filmlerini izledim. Türk sinemasından pek çok filmi izledim. ve başlangıçta hangi kaynaktan okudugumu hatırlamadığım o tespite katıldığımı belirtmek isterim. Eğer ben iyi bir sinema izleyicisiyim diyorsanız. ve özellikle türk sinemasına karşı ayrı bir ilgi duyuyorsanız mutlaka Umut filmini izlemelisiniz.
@panteria
12 yıl önce
@ustilago
12 yıl önce
yırtık pabucunu ögretmeninden saklayan çocuk ...
cabbar ın atını öldüren burjuva ...
unutalım mı şimdi bunları...
@konusudahiolmay
12 yıl önce
Bu film Yılmaz Güney’in "Torino Atı" dır.
"İki şişe şarapla birlikte izlenmemesi gereken bir film."
Aslında hiç izlenmemesi gereken bir film. dertsiz başıma dert açtım. film müziği, hayatımın tüm hüzünlü anlarına fon oldu. Ben de isterdim belki Amerikan pastası tadında bi hayat tabi ama bize de "Umut" düştü napalım şimdi yani.
Seneler önce İzleyip çok sevdiğim, ama keşke izlememiş olsaydım dediğim bir film.
Derdi kendinden büyük bir film kısacası.
@purcink
12 yıl önce
8.5 / 10
@enik_kral
12 yıl önce
yılmaz güney gerçek anlamda türk sineması için büyük bir kayıptır.kendisini yeteri kadar ifade edebilecek fırsat buldu belki oyunculuk anlamında , ancak yapacağı daha çok şey vardı bence... yapmış olduğu filmlerden sonra edindiği tecrübe ve yeteneğiyle en güzel eserlerini verecekti belki de...
@yorgun_nihilist
13 yıl önce
10 / 10
cebinde var olan 3 kuruşu çalmaya yeltenen hırsızı yakalayıp evire çevire dövdüğü sahnedeki kamera çekimleri sanırım o dönemde eşine ender rastlanan bir sahne.
@ozgen
13 yıl önce
Fatoş Güney'in dediği kadar vardır Çukurovada yaşayan insanların ekmek çilesi. Bu film de bu gerçekliği birebir yansıtır. Tokat gibi çarpar yüzünüze.
@punkart
14 yıl önce
10 / 10
@ustunkoru
15 yıl önce
9 / 10
@persus
15 yıl önce
10 / 10
O zamanlar yılmaz güney tesadüf eseri tv'de izlediğimiz bir kahramandı. tabii birde yılmaz'a hayran olan babamın anlattıklarından ibaretti kendisi. yıllar sonra ilk önemli filmini sinemada izledim. 17 yaşında bir genç için oldukça sarsıcı bir denemeydi çünkü film yılmaz guneyi'in son filmi duvar filmiydi.
Daha sonraları filmografisinde çok önemli yer tutan filmlerini izledim. Türk sinemasından pek çok filmi izledim. ve başlangıçta hangi kaynaktan okudugumu hatırlamadığım o tespite katıldığımı belirtmek isterim. Eğer ben iyi bir sinema izleyicisiyim diyorsanız. ve özellikle türk sinemasına karşı ayrı bir ilgi duyuyorsanız mutlaka Umut filmini izlemel ... Devamı
O zamanlar yılmaz güney tesadüf eseri tv'de izlediğimiz bir kahramandı. tabii birde yılmaz'a hayran olan babamın anlattıklarından ibaretti kendisi. yıllar sonra ilk önemli filmini sinemada izledim. 17 yaşında bir genç için oldukça sarsıcı bir denemeydi çünkü film yılmaz guneyi'in son filmi duvar filmiydi.
Daha sonraları filmografisinde çok önemli yer tutan filmlerini izledim. Türk sinemasından pek çok filmi izledim. ve başlangıçta hangi kaynaktan okudugumu hatırlamadığım o tespite katıldığımı belirtmek isterim. Eğer ben iyi bir sinema izleyicisiyim diyorsanız. ve özellikle türk sinemasına karşı ayrı bir ilgi duyuyorsanız mutlaka Umut filmini izlemelisiniz.