Kaynak Yorumları

Kaynak filmi detayları

E

@emrea

10 yıl önce

9 / 10

Öncelikle müziklerinden başlamalıyım diye düşündüm, çünkü güzel bir filmi film yapan etkenlerdendir.Filmi izlerken bu kadar mı uyumlu olur dediğimi hatırlıyorum. Filmden sonra defalarca dinledim hayatımın toplistine girecek zirveyi zorlayacak tad bunlar. Meraklısı için şurdan bu yazıyı okurken dinleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=p3NwnvShwPY&index=1&list=PLD007D50FEE3154C8

Bazı şarkıları dinlemeye cesaret edemezsiniz, hüzünlenirsiniz, yada o hüznü yaşamayı seviyorsunuzdur kulağınızdan eksik olmaz.İştebu soundtracklerde benim ayrılmaz bir parçam olmuştur o günden sonra..Böyle enfes bir filmi izledikten sonra...

Filme gelelim. Bilinçaltı, bilincimin altı ile üstü arasındaki kareler..Tom'un saydam küresi ile yaşam kaynağına. Mayaların ''Şibalba'' dediği yere doğru uzanırken izlediğmiz karelerle aynı.. İzzi nin ölümden korkmayışı, bitiş değil başlangıç olarak görmesi düşüncemle aynı..

Filmi anlamaya çalışmak yerine, iliklere kadar hissetmek için izlenen bir film.Bazen kork
... Devamı
Öncelikle müziklerinden başlamalıyım diye düşündüm, çünkü güzel bir filmi film yapan etkenlerdendir.Filmi izlerken bu kadar mı uyumlu olur dediğimi hatırlıyorum. Filmden sonra defalarca dinledim hayatımın toplistine girecek zirveyi zorlayacak tad bunlar. Meraklısı için şurdan bu yazıyı okurken dinleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=p3NwnvShwPY&index=1&list=PLD007D50FEE3154C8

Bazı şarkıları dinlemeye cesaret edemezsiniz, hüzünlenirsiniz, yada o hüznü yaşamayı seviyorsunuzdur kulağınızdan eksik olmaz.İştebu soundtracklerde benim ayrılmaz bir parçam olmuştur o günden sonra..Böyle enfes bir filmi izledikten sonra...

Filme gelelim. Bilinçaltı, bilincimin altı ile üstü arasındaki kareler..Tom'un saydam küresi ile yaşam kaynağına. Mayaların ''Şibalba'' dediği yere doğru uzanırken izlediğmiz karelerle aynı.. İzzi nin ölümden korkmayışı, bitiş değil başlangıç olarak görmesi düşüncemle aynı..

Filmi anlamaya çalışmak yerine, iliklere kadar hissetmek için izlenen bir film.Bazen korkuyorum izlemekten ve dinlemekten. Yolun sonuna varmayı değil yolda olmayı seviyorum ve böylece ölümü anlayabileceğimi biliyorum.Çünkü insanoğlunun beklentisi hep yüksektir, hep bekler birşeyler hayattan ama o beklediği şeye kendini hazırlamaz dostum. Yolda olmayı sevdiğim için kendimi hazırlıyourm o sona. Yok olmak için değil,bu dünyada yok olduğumu hissettiğim her an cyeni cümleler yaratmayı bildiğim için,tükenip bittiğim her an birazdan tekrar başlayacağımı bildiğim için, herşey sona erdiğinde ne rüyalarda ne sıradan günlerde, aylarda ulaşacak bir yer kalmayacağını, zaten orda olacağımı bildiğim için. Bulunduğum şehirlerde, hoşlandığım, sevdiğim kadınlarda ölümüne hissettiğim, ama hiçbirzaman ölecek kadar hissetmediğim şeyi duymak hissetmek için.Ölümün bir hastalık olmadığını, yaşamak zehrinin panzehri olduğunu bildiği için.

Daha fazla anlatmak isterdim, fazla kelimelerim olsaydı hem filmi hem hissettiklerimi, çıldırırcasına varolmak isteyip, olamamanın acısını,kavgalarıma, tartışmalarıma,aşklarıma,çaresizliklerime kalın bir duvar çekip; Fountain 'i izleyip hissettiğim huzurlu hissi ve bana ''birgün elbet'' kararlılığını veren, tüm dünyaların ötesine üstüne çıkarak hissettiren, uzanmak isteyip parmağının değemediği, ulaşamayacağını bilsende, ulaşmak istediğin birşey bulmuş olmanın tadını çıkardığın yer....Kökleri biyere çıkmasada kök saldığı için mutlu olan ağaç. Bitir diyor bir ses..Yeniden başlaması için..

@ozgectnn

10 yıl önce

film hayal dünyası geniş insanların izlemekten keyıf alabileceği türden. oldukça geniş bir konusu ve harika bir görselliği var. filmde yaşanan aşk,sevgi,dostluk (filmde geçiyor) hiçbir filmde bu kadar gerçekçi ve olağan verilmemiştir belki;gözleriniz doluyor ara ara. güzeldir,kalitelidir; izleyiniz efenim

@film_duce

10 yıl önce

Mzüik ve görsellik 10 numero gerçekten elle tutulur bir kusur varsa da bunu keşfedebilecek yetkinlikte değiliz sanırım...Konusu özgün ve namıdeğer Wolverine'i başka kulvarlarda görmek isteyenler için ideal bi' film,ölmeden önce izlesenize :)
K

@khaleesii

10 yıl önce

8.1 / 10

izledikten sonra bir müddet durup ölüm üzerinde düşünmemi sağladı.

müziği, görselliği ve oyuncularıyla tam bir başyapıt.
G

@gaspar_noe

10 yıl önce

10 / 10

ne söyleyebilirim ki bu film hakkında ? hayır konusu şuydu filmde bu oldu diye tartışamıyorum bile filmi hatırladığımda yaşattığı hisler nedeniyle... ne bu filmden önce beni bu kadar etkileyebilen bi film izlemiştim; ne de sonrasında izleyebildim. dead is the road to awe hayatımın fon müziği gibi oldu.
J

@josephwhite

10 yıl önce

9.3 / 10

Acaba bizler Adem ve Havva mıyız ? Defalarca dünyaya geliyoruz ve aynı toprağın verimiyiz, düşünsene Hz. Adem ölür ve toprağından yetişen bitki büyür, polenleri yayılır, arılar toplar, kuşlar taşır ve bal olur ya da meyve olur ve sonra bir başka insanın yiyeceği olur ve ona katılır... Farklı zamanlarda defalarca dünyaya gelmek mi ? ve acaba hep aynı insanlarla mı karşılaşıyoruz, hiç farkına varmadan, varamadan ? Şu dejavu denen şey bu mu acaba ? Zihni bu kadar kapatan yücelik, enerji ... Sonunda sonsuzluk mu var, sonu olan birşey değil ki bu aslında ? Sonsuzluğun olduğu yerde sonu olan birşeyden bahsedilir mi ? Ölüm aslında yaradılışın bir parçası değil mi ? Bizim yaşamımız sonsuz bir planın parçası olabilir ancak, ölüm yokoluş asla olamaz, olmamalı. Tüm bu yaşamın geldiği bir enerji, bir kaynak olmalı... işte bu kafayı yapıyor :)
D

@doris

10 yıl önce

Muazzam, görsel ve müzik olarak muazzam!

Ölümsüzlüğün ve aşkın hikayesi.

@sesver

11 yıl önce

anlattığı konu değişik, görsellik güzel, müzikler çok iyi amaaaaaa bunlar bile filmi mükemmel yapamıyor. herkese hitap etmiyor bence. özellikle bilimkurgudan nefret edenler için.

@kaede

11 yıl önce

Filmi sonunda izleyebildim. İçerisinde bilimden, dinden, mitolojiden, çok fazla alıntı olduğunu görebiliyoruz Öncelikle yazıya başlamadan Aronofsky’nin nesne takıntısından bahsetmek gerekir. Her sanatçının belli bir nesneye karşı hassasiyeti vardır, korkularından, hayranlığından ve geçmişten gelen bu objeler, Aronofsky filmlerinde kendisini kolaylıkla belli eder. Hemen hemen tüm filmlerinde bir küvet sahnesi bulunur. Anladığım kadarıyla bir arınma, kendini yenileme isteği ile hasta-bağımlı kişiler bu küvette kendisini iyileştirmeye çalışır (diğer çoğu filminde ise aynayla yüzleşme, kendine-aynaya zarar verme isteği sıklıkla görülebilir. (örnek: siyah kuğu, bir rüya için ağıt.) Hastane yatağı, cenin pozisyonunda yatmak, ameliyat-operasyon, çoğu filmindeki temaları-nesneleridir. Eti parçalayan sanayi makinesi sıklıklı görülenbilir (bkz: pi, bir rüya için ağıt, dikiş ve zımbalama sahneleriye the wrestler)

Masumiyetin ölümünü Aronofsky kadar güzel
... Devamı
Filmi sonunda izleyebildim. İçerisinde bilimden, dinden, mitolojiden, çok fazla alıntı olduğunu görebiliyoruz Öncelikle yazıya başlamadan Aronofsky’nin nesne takıntısından bahsetmek gerekir. Her sanatçının belli bir nesneye karşı hassasiyeti vardır, korkularından, hayranlığından ve geçmişten gelen bu objeler, Aronofsky filmlerinde kendisini kolaylıkla belli eder. Hemen hemen tüm filmlerinde bir küvet sahnesi bulunur. Anladığım kadarıyla bir arınma, kendini yenileme isteği ile hasta-bağımlı kişiler bu küvette kendisini iyileştirmeye çalışır (diğer çoğu filminde ise aynayla yüzleşme, kendine-aynaya zarar verme isteği sıklıkla görülebilir. (örnek: siyah kuğu, bir rüya için ağıt.) Hastane yatağı, cenin pozisyonunda yatmak, ameliyat-operasyon, çoğu filmindeki temaları-nesneleridir. Eti parçalayan sanayi makinesi sıklıklı görülenbilir (bkz: pi, bir rüya için ağıt, dikiş ve zımbalama sahneleriye the wrestler)

Masumiyetin ölümünü Aronofsky kadar güzel anlatan çok fazla yönetmen yoktur. Çoğu filminde insanın etten oluşan kırılgan, çürüyen bir yapısı olduğunu vurgular. Bu açıdan Francis Bacon çalışmalarıyla benzerlik gösterir. Francis Bacon?un resimlerinde, ve resimleri üzerine söylediği şu sözlerde izlenebilir: ?Mezbahaları ve eti konu alan resimler bana hep dokunmuştur;bence bunların hepsi çarmıha geriliş hikayesinin parçası... tabii ki hepimiz etiz,hepimiz potansiyel leşleriz. Bir kasap dükkanına girdiğimde, hayvanın yerine orada olanın ben olmadamasına şaşarım. Ancak et tenin ölmüş olanı değildir, tüm acıları taşımış ve yaşayan tenin tüm renklerini üzerine almıştır. Tüm o çırpınmalı acılar ve kırılganlık, ama aynı zamanda rengin ve cambazlığın çekici icadı. Bacon "hayvanlara acıyın" demez, daha ziyade, acı çeken tüm insanlar birer et parçasıdır. Her asılı et çarmıha gerilmiş İsa’yı hatırlatır...(F.B - Duyumsamanın mantığı)

Hikayenin bir kısmının İspanya’da geçmesi çok isabet olmuş çünkü ölüme karşı hiç bir ırk İspanyollar kadar duyarlı değildir. Tarihinde yaşadıkları istilalar, iç savaşlar ve sert engizisyon mahkemeleri iç savaşları İspanya’nın ölüme karşı duruşunu değiştirmiştir (her sene yapılan boğaların önünde koşma, boğa güreşleri gibi bu ritüller kanlı tarihlerinden kaynaklanmaktadır) Engizisyon mahkemeleri Hıristiyanlık inancının yayılması için diğer dine mensup kişilerin katledilmesini öngören bir mahkemeydi. Suçlu, şüpheli bulunan her şekilde cezalandırılır ve kurtulma şansı olmazdı. Bu anlamda Engizisyonun başındaki figür Francis Bacon’un Velasquez resmini yeniden yorumladığı papa innocent resmine çok benzer. Ayrıca filmde çok ince nüanslar var: -Şimdiki zamanda telefon eden kişi doktor Tommy’e kaptan diye seslenir -Tommy önce hastaneye ölümü yenmek için arabasıyla yola çıkar, Geçmişte ise dine/engizisayona boyun eğmemek için atıyla saraya doğru yol alır. -Adem ve Havva’nın yasak elmayı yemesi bilgi ağacından yasak meyve çalmak olarak açıklanırken mitolojide Prometheus bilgiyi (ateşi) tanrılardan çalarak insanoğluna verir. Buradan anlayabileceğimiz, dogmada, insanın bilinçlenmesi ve kaderine karşı gelmesi en büyük günahlardan biri olarak kabul edilir. Ancak fetihlerin dini bir amaç olarak gösterilmesi haklı bir neden gibi durmamaktadır. Kan ve mürekkep çok güzel bir tezat oluşturur. Kan hayat ağacını ürünüyken (parçası), mürekkep bilgi ağacının bir meyvesidir (aslında filmde hayat ağacındaki böceklerinin kanından çıkıyor gibi görünse de) mürekkebin siyahlığı, günahı ve bilinmeyeni vurgular. Ne zamanki kan ve mürekkep birleşir ve Tommy eline dövme yapmaya başlar (nirvanaya ulaşmış halinde bu dövmelerin daha yukarılara ulaştığını görürüz.) Ayrıca filmde bir döngü hep vardır, yuvarlak nesneler, sarmal yapılar, dövmeler, işaretler, ağacın dönen kökleri, yıldız kümesi gibi aslında bir döngünün olduğu izleyicinin gözünün içine sokulur. Tommy yavaş yavaş gerçeği kabullenmeyi öğrenir. -Filmde aslında kaderin önüne mantıklı yollarla geçme olasılığı hep olmuştur (ya da bu olabilirmiş izlenimi): Engizisyon yöneticisini öldürmek yerine kesinliği belli olmayan bir yolculuğa çıkmak, karısıyla zaman geçirmek ya da şempazenin öldüğünü kabul edip zaten yatakta ölmeyi bekliyor demesi gibi ilacı karısı üzerinde denememesi gibi soru işaretleri, bilinmezlik filmin gücünü arttırmış. İzzi bayılmadan önce ölümsüzlük konusunda tam Tommy’i ikna edecekken, yanlarından çocuk grubu geçer, Tommy kendisini toparlayarak arabayı almaya gidiyorum der. Masumiyet ve güzellik insanı hep ölümden uzaklaştırır. Ve bu dünyaya bağlar (karısının ölümünden sonra gerçeği kabul etmesi de buna bağlıdır birazda)

@voyzeck

11 yıl önce

Filmi açın, sadece dinleyin. "Clint Mansell" etkisi ile görselliği dışında kendi evreninizde yeni bir film izleyeceksiniz. Sonra bir de gözlerinizi açıp izleyin. O da ayrı bir hava yaratacak. Kısacası kimisi için "overrated" olsa da buna izleyerek karar vermenizi tavsiye ederim. Filmde iki adet bir şey var. Biri kulaklarına diğeri de gözlerine... Oh mis.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL