Kaynak Yorumları

Kaynak filmi detayları

@ledddd

11 yıl önce

8.4 / 10

The Fountain: Farklı Yollardan Ölümsüzlüğü Aramak

Not: Aşağıdaki yazı, filmi tüm yönleriyle ele aldığından daha önce izlememiş olan okuyucular için keyif kaçırıcı bilgiler içermektedir. Filmi henüz izlememiş olanların yazıyı okuması tavsiye edilmez.

Aşkın sadece bir renk olduğu, insanın arayışlarını, özüne dair tutkularını ve ölümü işleyen, varoluşsal soruları da eksik etmeyen bir başyapıt The Fountain.

Filmin üç zamana yayılmış paralel kurgu tekniğiyle aktarılan öyküsünü derinlemesine incelemekte fayda var. Bol bol metaforun ve simgenin yer aldığı hikaye görsel olarak tek başına ayakta kalabiliyor mu ya da yeterince güçlü mü sadece orasına dair kuşkularım var. Bunun dışında yapılan işe bir bütün olarak bayıldım.

Geçmiş-şimdi-gelecek ekseninde ilerleyen kurgu son iki zaman diliminde kesin bir netlik eşliğinde birleşiyor. Bu ayrıntıya girmeden önce ikilinin(Tomas / Tommy / Tom Creo ve Queen/ Isabel / Izzi Creo) ilişkilerine dair bir incele
... Devamı
The Fountain: Farklı Yollardan Ölümsüzlüğü Aramak

Not: Aşağıdaki yazı, filmi tüm yönleriyle ele aldığından daha önce izlememiş olan okuyucular için keyif kaçırıcı bilgiler içermektedir. Filmi henüz izlememiş olanların yazıyı okuması tavsiye edilmez.

Aşkın sadece bir renk olduğu, insanın arayışlarını, özüne dair tutkularını ve ölümü işleyen, varoluşsal soruları da eksik etmeyen bir başyapıt The Fountain.

Filmin üç zamana yayılmış paralel kurgu tekniğiyle aktarılan öyküsünü derinlemesine incelemekte fayda var. Bol bol metaforun ve simgenin yer aldığı hikaye görsel olarak tek başına ayakta kalabiliyor mu ya da yeterince güçlü mü sadece orasına dair kuşkularım var. Bunun dışında yapılan işe bir bütün olarak bayıldım.

Geçmiş-şimdi-gelecek ekseninde ilerleyen kurgu son iki zaman diliminde kesin bir netlik eşliğinde birleşiyor. Bu ayrıntıya girmeden önce ikilinin(Tomas / Tommy / Tom Creo ve Queen/ Isabel / Izzi Creo) ilişkilerine dair bir incelemeye girmekte fayda var. Bu ikiliden bilge olan taraf kadın. Isabel bu bilgeliğe sanki ikinci evrede sahip oluyormuş gibi görünse de verdiği kararlarla(Tomas'ın Engizisyon baş rahibini öldürmemesini sağlaması) zaten buna sahip olduğunu, ikinci evrede yaşadığı aydınlanmanın ise üstbilince ulaşması sonucu gerçekleştiğini görüyoruz. Buna sebep olarak da kadının ölümü kabul edişini, bunun "tedavi edilmesi gereken bir hastalık" olmadığını, aksine bir başlangıç olduğunu kavramasıyla gerçekleştiğini görüyoruz. Film boyunca Isabel'in ağzından dökülen "Finish It"(bitir artık) vurgusu da kitabının son bölümü için değil(aslında bir metafor olarak ona da vurgu var), adamın bu ölümsüzlük tutkusuna bir son vermesi, ölümü reddetmemesi gerekliliğine bir göndermedir.

Tomas için ise üstbilince(aydınlanma) ulaşma evresi daha sancılı ve daha çok zamana mal olacaktır. Conquistador olarak Maya topraklarında "Life Of Tree" ye ulaştığı ilk bölümde, kendisinin ve doğal olarak Kraliçe'sinin henüz ulaşamadığı derinlik sonucu, sonsuz hayat vermesi gereken ağaç tarafından ironik bir şekilde dönüşüme uğrar ve doğaya karışıp yok olur. Kafkavari bu dönüşüm genel kanının aksine bence görkemli şekilde görselleştirilmiş. Günümüz zamanında ise rasyonel bir biçimde ölümsüzlüğü arayan Tommy buna bu seferde eşinin ölümüyle bir kez daha ulaşamaz. Bu noktada yüzüğün sembolize ettiği değerlere de bakmakta fayda var. Yüzük metası dolaylı yoldan ölümsüzlüğe ulaşmanın bir yolu olarak belirtiliyor yönetmen tarafından. yüzük, evliliği ve bağlanmayı sembolize ettiğinden film boyunca kadının parmağından yüzük hiç çıkmaz. Ölümü kabullenmiş olan kadındır ve bunun tam zıt tarafında ironik biçimde adam yüzük yerine o parmağına yüzüğün bir gölgesini(dövme) çizer. Tommy üçüncü evrede de ölümü reddeder ve zamanın ve mekanın olmadığı bir gelecekte -bence- karısının ruhunun yaşadığına inandığı ağacı yaşatmaya, bu yolla ölümsüzlüğe ulaşmaya çalışmaktadır yine. İkinci evrede karısının ölümüyle ve "ölüm bir hastalıktır" laflarının ardından geçilen üçünce evre, öncesinin(ikinci evre) kesin bir devamıdır. İkinci zaman diliminde, yüzük parmağına çizdiği dövmenin, nasılda tüm kolunu çepeçevre sardığını ve bunun ölümsüzlük ve karısına hayatını geri verme yolunda ayinsel bir ritüel olduğunu fark ederiz. Fakat bir kez daha Tom Creo başaramamış, sevdiği kadını incitmemek için ağaçtan kopardığı küçük parçaları yiyerek ölümsüzlüğe ulaşma amacı ters tepmiştir. Ağaç ölmeye başlamış ve işte tam da bu noktada Tom Creo üstbilince kavuşmuştur. Artık ölümü o da kabullenmiş ve bin yıllarca reddettiği yüzüğünü(ölümü) parmağına geçirmiştir. Bu noktada ilk önce ikinci evrede ki Isabel'i, ikinci evrede ki haliyle görürüz(kıyafeti aynıdır. Eğer dikkatli izlerseniz üçüncü evrende Izzi Creo'nun o zamana özgü bir bedeni olmadığı, bedenüstü varolduğunu göreceksiniz) ve bir kez daha haykırır: "Finish It" Burada artık Tom Creo tüm hayatını gözden geçirir. Hatta kraliçesiyle bile yüzleşir ve artık hayatına son verir(finishing) İkinci evrede, boş sayfalarına baktığı Izzi'nin kitabını sonlandırır, çünkü artık o da aydınlanmıştır.

Uzayda küre şeklinde dolaştığı mekanından kopar ve sevgilisiyle beraber sonsuzluğa veyahut ölüme(kendimle çelişmemek için ölüm diyorum) gider. Ölümün bir hastalık veyahut son olmadığına kanaat getiren Tom kendisiyle barışıyor bu bölümde ve asıl aydınlanmayı da bu noktadan sonra yaşıyor. Kadının bunu nasıl erkekten daha önce gerçekleştirdiği sorusuna ise net bir cevabım yok. Büyük ihtimalle erkeğin sınır tanımaz yıkıcılıktaki tutkularının, onu ruhsal olarak kör ettiğini ve daha derin bir arınmadan sonra bunu aşabildiğini söyleyebiliriz. Bu konuda kadın daha arınmış ve bilinçli bir bilgi düzeyine sahip. Erkek gibi tek boyutlu değil yani. Isabel, kendisini ölüme götürecek olan tümörünü yok etmek için uğraşmak yerin onun ötesini görebiliyor. Tommy için ise tek yol tümörün yok olması. Erkeğin bu sığlığını ilk evrede Tomas'ın Engizisyon baş rahibini öldürmek istemesiyle de açıklayabiliriz. Keza orada da ikinci bir yolu kraliçe sunar.

Daha filmle ilgili bir ton teolojik saptama da rahatlıkla yapılabilir. Ben kendimce dayanaksız birçok şey gördüm ama sallamak istemiyorum burada. En kısa zamanda mutlaka bir kez daha izleyeceğim.

Bir de soundtrack'i öyle böyle değil. Tek atımlık bir Requiem For a Dream değil kesinlikle.

@darkscream

11 yıl önce

yap bulmaca gibi filmleri, insanlar nasılsa bulmaca gibi filmlere bayılıyorlar, adamın 2 senede kurguladığı şeyi sen birkaç saatte anlamaya çalışıyor eğer anlarsan deha anlamaz netten ordan burdan araştırıp filmin ne anlatmak istediğini çözersen bir 'aydınlanma' geçirmiş oluyorsun. dolayısıyla filme bir hayranlık uyandırıyor bu aydınlanma. arkasına da koyarsan katolik klisesi resmi öğretisini oh ne güzel, kararsızlardan birkaç dindar daha kazandık :)

@ledddd

11 yıl önce

Maneviyat filmin üzerinde durduğu önemli bir konu bence de. Belki de bir tarafıyla, son yıllarda bilimin çok yol almasıyla kaybolan manevi bir takım duygulara olan özlemi de anlatıyor olabilir film. İncelemeye değer ayrıntısı bir hayli fazla.
Daha fazla yanıt göster

@mrsdance

12 yıl önce

Değişik bir filmdi ama bu iyi olduğu anlamına gelmiyor.Aldığı puanları hak etmediğini düşünenlerdenim.Ben izlerken çok sıkılmıştım.

@pam_ekho

12 yıl önce

7.7 / 10

Clint Mansell’ın yadsınamaz bir etkisi var bu filmde. Genel atmosfer ve konu irdeleyişi itibariyle doyumsuz olmasının yanı sıra film bittikten sonra bir rüyadan uyanmışsınız hissi yaşatıyor size.

http://www.youtube.com/watch?v=7FDAkpQSJVA

@ouroboros777

12 yıl önce

9.6 / 10

"AŞK" ve "EBEDİYET" kavramlarını muhteşem yorumlayan Daren Aronofsky usta için 1 dk’lık saygı duruşu. Bilimkurgu ile aşkı ölümsüzlüğü o kadar güzel harmanlamış ki film bittiğinde kesinlikle bir başyapıt diyebileceğiniz türden.
E

@elitacilan

12 yıl önce

10 / 10

bence film zaten kült olmuş durumda. ileride bu filmin değerini daha iyi anlayacağız. en sevdiğim filmlerden biri.

@enik_kral

12 yıl önce

8 / 10

kaynak filmini izleyen arkadaşlar bir kaç dakikanızı ayırıp şu kısa filmi (Katedra2002 Katedral)de bir izleyin ben oldukça benzer buldum finallerini....

@jormut

12 yıl önce

7.6 / 10

Aslında rol için Brad Pitt'idüşünmüşlerher nedenseHugh Jackmankapmış rolü, düşünüyorumda, bizimVolverine yerinePittolsaydı film kültler arasına girebilirdi, Jackman kötü oynamış demiyorum, başucu filmlerimden biridir, birşeylerin değerinianlama yönümü keskin tutuyor.

@prisonbreaker

12 yıl önce

8 / 10

Çok değişik ve ilginç bir filmmiş ve ben izlemeyi bunca zaman ertelediğim için pişmanım.
D

@darlyopus

13 yıl önce

10 / 10

İnsanoğlunun ölümle olan mücadelesini daha net gözler önüne seren başka bir yapım bilmiyorum. Filmi izledikten sonra, şu parça durduk yere canınızı sıkmaya yetecektir: http://fizy.com/#s/171uhl

@onur_turan

13 yıl önce

8 / 10

Darren Aronofskyden sıradışı bir film daha.

Kubrickin 2001 Uzay Macerası tadında denebilir...

Üç farklı zamanda ilerleyen bir kurgu izliyoruz. Geçmiş-Günümüz-Gelecek

Bu zaman örgüsü paralel mi yoksa kronolojik mi ilerliyor tam net değil bence.

Ama kesin olan şu ki; insanoğlu her dönemde ölümsüzlük arayışında ve arzusunda olmuştur. Bu sebeple de Ab-ı Hayat / Hayat Ağacı kavramı filmin ana temasını oluşturmakta.

Giriş bölümü geçildikten sonra film acayip derecede akıcı, hatta süresi kısa bile gelmişti bana, keşke biraz daha uzun sürseydi.

Özellikle müzikleri harika, soundtracki derhal edinilmesi gereken değerde...

Aslında bilim kurgu beklerken; fantastik/felsefik bir drama ile karşılaştığım; ki fantastik yapımlardan hoşlanmayan benim bile çok sevdiğim bir filmdi.

Aronofsky, kendine has o zarif tarzıyla muhakkak izlettiriyor.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL