Sil Baştan Yorumları

Sil Baştan filmi detayları

@havlayankuzu

13 yıl önce

Çok uzun süre sonra izledim ben bu filmi. Hayatıma bu filmi izleyen kaç kişi girdi,çıktı bilmiyorum? Hiçbirine bu filmi izlemediğimi söyleyememiştim. Benim için hep, büyük bir korku oldu bu film. Hani şimdi de film hakkında çok şey söyleyemiyorsam karlı bir pazar günü, bunun en önemli sebebi de aslında bu korkudur benim için.

Kafasının bir bölümünü ve hatta tamamını aldırmak isteyen herhangi biri filmle arasında bir empati kurabilir. Filmi samimi kılan da budur belki. Geriye döndüğünüzde sizi gülümseteceğini sandığınız anılar var ya,aslında yalan onlar. Gülümsemiyorsunuz ki. Yüzünüzde kalan tek şey,buruk bir gülümseme oluyor. Bir zamanlar sizi gülümsetenler,varlıklarıyla içinize şevk olanlar,bugün artık yoklar. Bu gerçeğe,kaç akıl dayanabilir ?

@yesilimtrak

13 yıl önce

Yok bu film ilahlaştırılmış yok haddinden fazla değer verilmişmiş... Popülerizme karşı dursanız da , kız filmi olarak görseniz de bu film birçok kişiye hitap etmekte, birçok kişiyi yakalamakta... Adını bile telaffuz etmekte zorlananların en sevdiği filmlerden biri olabilmekte bu film. Bu filmi izlemek farklılık katıyordu tabii eskiden(bu ne demekse:P) şimdi ayağa düşünce(!) kötüleyenlerin sayısı da az değil; artık öyle farklı olunuyor sanırım :P (: Tam olarak bi aşk filmi değil. En azından bildiğimiz aşklar böyle olmaz. Biz klasik kavuşmalı aşk fimlerine alışık bir toplumuz. Spoiler oluyor diyim.... Sonunda kavuşuyorlar demeyin, yine ayrılacaklar biz o kısmı görmüyoruz sadece... Joelin çabasını görmek güzel. Zıt kutuplar birbirini çeker de nereye kadar çeker(: Karakterinizden taviz verdiğinizi hissettiğinizde bitiyor tüm o zıtlıkların güzelliği. Kader temalı bir film...Jim Carrey çok farklı bir rolde ve Kate Winslet... İkisi de o zıtlıkların hakkını veriyor...
K

@kavunici

13 yıl önce

"Eternal Sunshine of the Spotless Mind" nam-ı diğer "Sil Baştan"

İlk olarak şunu belirtmeden başlamak istemiyorum, bizim aklı evvel yurdum çevirmenlerinin film isimlerini çevirirken kullandıkları o mükemmel ötesi hayal güçleri(!) ilk defa bir işe yaramış ve "Eternal Sunshine Of The Spotless Mind" filmini telaffuz ederken yaşayacağımız eziyeti anlayarak "Sil Baştan" olarak çevirmişler ve insanlığa büyük bir hayır işlemişlerdir.

Yıllar yılı bu filmi izlememiş ve eksikliğinide hissetmemiş bi şekilde yaşamıma devam ediyordum ki, mahalle baskısına daha fazla dayananmadım ve izlemeye koyuldum. Belkide yıllarca gereğinden fazla bi şekilde filmi duymamdan kaynaklı yada nereye baksam bu filme rastlamamdan kaynaklı yada dillere pelesenk olmasından kaynaklı bilmiyorum ama bi şekilde izleme isteğimi kaybetmiştim. Ki isteğimin zorla canlandırılmasıyla kendimi filmi izlerken buldum.

Evet, gelgelelim filmimize. Çok fazla uzatmadan ve suyunu çıkarmadan yazma
... Devamı
"Eternal Sunshine of the Spotless Mind" nam-ı diğer "Sil Baştan"

İlk olarak şunu belirtmeden başlamak istemiyorum, bizim aklı evvel yurdum çevirmenlerinin film isimlerini çevirirken kullandıkları o mükemmel ötesi hayal güçleri(!) ilk defa bir işe yaramış ve "Eternal Sunshine Of The Spotless Mind" filmini telaffuz ederken yaşayacağımız eziyeti anlayarak "Sil Baştan" olarak çevirmişler ve insanlığa büyük bir hayır işlemişlerdir.

Yıllar yılı bu filmi izlememiş ve eksikliğinide hissetmemiş bi şekilde yaşamıma devam ediyordum ki, mahalle baskısına daha fazla dayananmadım ve izlemeye koyuldum. Belkide yıllarca gereğinden fazla bi şekilde filmi duymamdan kaynaklı yada nereye baksam bu filme rastlamamdan kaynaklı yada dillere pelesenk olmasından kaynaklı bilmiyorum ama bi şekilde izleme isteğimi kaybetmiştim. Ki isteğimin zorla canlandırılmasıyla kendimi filmi izlerken buldum.

Evet, gelgelelim filmimize. Çok fazla uzatmadan ve suyunu çıkarmadan yazmaya çalışıcam (kendime hakim olabilecek miyim bilemiyorum)

Öncelikle Jim Carrey'in iyi sayılabilecek bir oyunculuk sergilediğini söylemeliyim. Bazı sahnelerde o sıradanlığı, o bıkkınlığı yüzünden akıp gidiyodu resmen. Tavrından okunabiliyodu. Ki onca komediden sonra hiçte eğreti durmadı bu rolde.

Aslında bence iyi komedi oyuncularının hepsi iyi birerde drama oyuncularıdır zaten.

Kate Winslet'inde oyunculuğuna iyi diyebiliriz. Yani aslında o rolde oynasa iyi bi oyunculuk çıkarmış diyebileceğimiz 2386428 tane aktrist var zaten.

O sebeple role ekstra bi ruh katmış falan değil. Rolde kötü durmamış, yakışmış o kadar.

Filme gelecek olursak, çoğu yerde, daha doğrusu ilişkilerin son dönemlerini izlerken o kadar bunaltıcı geldiki. En ufak şeylerin bile göze batar olduğu o dönemler gibi, sıkıcı. içim bunaldı yani.

Zaten filmin genelinde bi bayıcı hava hakim. O sahnelerde daha belli eder oldu kendini. Ama o hava bu duygunun anlaşılması açısından iyi olmuştur tabi.

Filmi izlerken çoğu yerde, bu filme biraz daha bilimkurgu biraz daha fantastik öğeler falan, off harika bi film olurdu demekten kendimi alamadım.

Tabi o zaman film bambaşka bi hal alıp bambaşka bi türe dönüşürdü ama daha hoşuma giderdi diye düşündüm.

Eğlenceli, ütopik, hayal gücünü zorlayıcı.

Her neyse, filmdeki diyalogları pek tatmin edici bulamadığımıda söylemeliyim. Aslında böyle olması daha gerçekçi bi yan katıyor elbette. Sonuçta insanlar günlük hayatlarında kaç defa bi kenara nor edilecek cinsten laflar ediyorki. Lakin mevzu bir sanat dalı olduğundan sanatın iz bırakıcı özelliğini filmlerdede görmek istiyorum, kulaklarımız bi kaç etkileyici söz, diyalog aramıyor değil hani. Ama didaktik söylemlerin kulağa sokulduğu filmlerden ziyade böylesini her zaman tercih ederim tabiiki, daha basit daha ufak sözler.

Aslında bu bahsettiğim şey filmi dublajlı izlememden kaynaklıda olabilir. Film isimlerini çevirmedeki yaratıcılık(!) dublaj konusundada mevcut olduğundan, dublajlı izlediğim filmlerde hep aklımda soru işaretleri kalıyor.

Gelgelelim filmde hoşuma giden kısımlara;

Biri şu, bilimsel ahlaksizliklara ciddi bi vurgu yapılıyo olması, belkide bu aklahsızlıklara karşı bi söylem niteliği taşımıyor film, böyle bi amaç yada duruş yok belki ama benim filmden sonra aklımda kalan bi tarafta bu olucak. Ve belkide bu noktaya biraz daha, çok değil sadece ufak bi kaç replikle daha altıçizilebilinirdi gibime geliyor.

Filmde hoşuma giden bir diğer kısımda şu, bu nokta bana filmin genelinden ziyade gerçekçi gelen tek şey diyebilirim.

Herkes tüm sevdikleri hakkında sinir olacagi yuz binlerce sey bulabilir. Deli gibi aşık olduğunuz biri dahi olsa, farklı bi noktaya geçip baktığınızda, oturuşu yüzünden yada sevdiği renkler yüzünden yada sırf bazen can sıkıcı olabildiği için lanetler yağdırabilecek hatta beyninden silip atmayı isteyecek durumuna gelebiliyor olmamız. Hiç bi zaman tencere kapak olamayacağımız için bu duygular çok insani duygular. Meselede böylesi sebeplerden ötürü bi şeyleri tuketmeyi goze alamayacak derecede sevebiliyo olmak.

Filmi biraz zorlayarak bu çıkarımı yaptım ben.

En azından böyle bi çıkarımı olsun istedim, bence bu olmalı :)

velhasıl kelam, izledim.

çok mu beğendim? hayır.

kötü müydü? hayır.

Hayatimda seyrettigim aska dair en guzel film değildi.

Son zamanlarda izlediğim en güzel filmde değildi.

Jim Carrey için ya da Kate Winslet için en iyi performanslarıydı da diyemeyeceğim.

en saglam yada en yaratici film de değildi.

belki iç güveysinden halliceydi diyebilirim. (sanata böyle bi yorum getirdiğim için şu anda utanıyorum lakin affedin başka bi tanım bulamadım)

iç güveysinden hallice dediğin bir film için mi oturmuş 45 dk dır yazıyorsun diyebilirsiniz.

ama çok övülen fakat benim o tüm övgüleri abartı bulduğum filmle hakkında kendi fikirlerimi yazmazsam öleceğim diye çok korkuyorum. (hayır bunun meali muhalefet olmak demek değildir :) )

Son olarak, film farklı bi kurguya sahip. içinde ufacıkta olsa bir farklılık barındıran her film izlenmeyi hak eder. (maalesef "her film" izlenmeyi hak eder diyemeyeceğim, her zaman emekten yana olsamda, insanların fikirsel olarak bi çok yana evrilmesine yol açabilecek en önemli silahlardan biri olan sinema hakkında bazen emekten ziyade farklı amaçların taşındığına inandığımdan dolayı bu ayrımı yapmayı daha doğru buluyorum)

izleyiniz efendim.

sevgilerimle..

@ocaptainmycapta

11 yıl önce

Bu film çoktan klasik olmuştur,kim ne derse desin değeri ortada.

@huzurndarem

12 yıl önce

Bu filmin sıradan bir romantik komedi filmiyle bir tutulması beni kahrediyor bu yüzden olumsuz eleştirilere pek fazla katılamıyorum. Senaryosu ve kurgusu olsun yenilikçi daha doğrusu şaşırtıcı bir filmi The Notebook ya da Kasımda Aşk Başkadır gibi sadece romantizm aşk üzerine kurulu filmlerle bir tutmak bence pek hoş değil.

Bu filmin abartıldığını düşünenlere katılmıyorum. Filmi sadece bir aşk filmi olarak izleyenler evet abarttılar, çünkü film eğer sadece bundan ibaret olsa bu saygıyı benim nazarımda da hak etmiyor olacaktı. Ama film bilim kurgu yanıyla çok farklı bir fikir ortaya sunduğundan ve bunu da çok kolay tahmin edilebilir, klişe bir yoldan yapmadığından üstüne üstlük oyunculuklar ve sahneler de yeterince iyi olduğundan çok rahatlıkla iyi ve yaratıcı kategorisi altına sokulabilecek bir film.

Sadece eleştirmek amacıyla aaa çok abartıldı demek için Aşk Tesadüfleri Sever ya da İncir Reçeli gibi filmler seçmenizi öneririm.
Daha fazla yanıt göster

@lowen

14 yıl önce

8 / 10

Kader odaklı izlediğim,en iyi filmlerden biri..Sanırım 3-4 kere seyretmişimdir bu filmi ve her izlediğimde bu kadar iyi bir film izlemenin keyfini ve filmin hüznünü yaşayabiliyorum..Jim Carrey,Truman Show'dan sonra bir daha büyülemiştir..
L

@lock

14 yıl önce

5.8 / 10

Gerçekten farklı ve bu farkını filmin ortalarında falan idrak edebiliyorsunuz... çok iyi bir film.

@okan_adam

14 yıl önce

9 / 10

Film isimlerini orjinal dilinden Türkçeye çeviren dar görüşlü, kıt zekalı, vizyon sahibi olmayan kişi ve kurumlardan nefret ediyorum diyerek lafa gireyim. Bunlar Film dağıtım ve pazarlama sorumluları anladığım kadarıyla. Hesapta ekonomik kaygılar ile yapılırmış bu iş çoğunlukla. Aşk filmi ise efendim içinde aşk kelimesi geçmesine dikkat ederlermiş, korku ise ölüm ki millet sinemaya gelsin?!? Salağız ya biz...Bir de bazen filmin orjinal ismi içeriğini yeterince yansıtamıyormuş, bunlar buluyorlarmış yansıtan ismi ?!? Küfretmeden devam etmeye çalışayım... O filmin adını filmi yapanlar koyuyor sen nasıl daha iyi bilirsin? Ben senin çocuğuna gelip, "Ahmet" bu çocuğu iyi yansıtmamış biraz da it gibi bu çocuk, içeriğini de yansıtırsak biz buna "Karabaş" diyelim diyor muyum? Son olarak bir de spoiler'dan her aklı başında insan nefret eder. Bu çok akıllı arkadaşlar çoğu zaman da filmin adına, filmin kırılma anını ve hatta sonunu direk iliştiriyorlar!!! Düzeltecektim hepsini tek tek (en azından
... Devamı
Film isimlerini orjinal dilinden Türkçeye çeviren dar görüşlü, kıt zekalı, vizyon sahibi olmayan kişi ve kurumlardan nefret ediyorum diyerek lafa gireyim. Bunlar Film dağıtım ve pazarlama sorumluları anladığım kadarıyla. Hesapta ekonomik kaygılar ile yapılırmış bu iş çoğunlukla. Aşk filmi ise efendim içinde aşk kelimesi geçmesine dikkat ederlermiş, korku ise ölüm ki millet sinemaya gelsin?!? Salağız ya biz...Bir de bazen filmin orjinal ismi içeriğini yeterince yansıtamıyormuş, bunlar buluyorlarmış yansıtan ismi ?!? Küfretmeden devam etmeye çalışayım... O filmin adını filmi yapanlar koyuyor sen nasıl daha iyi bilirsin? Ben senin çocuğuna gelip, "Ahmet" bu çocuğu iyi yansıtmamış biraz da it gibi bu çocuk, içeriğini de yansıtırsak biz buna "Karabaş" diyelim diyor muyum? Son olarak bir de spoiler'dan her aklı başında insan nefret eder. Bu çok akıllı arkadaşlar çoğu zaman da filmin adına, filmin kırılma anını ve hatta sonunu direk iliştiriyorlar!!! Düzeltecektim hepsini tek tek (en azından bu sitedekileri), sadece başucu filmlerime baktım bir ton çıktı böyle. O yüzden onun yerine bu yorumumu bu durumdaki tüm başucu filmlerimin altına koyuyorum ki sayısı ve saçmalıkları sizin de gözünüze batsın ve zorla da olsa küfretmeden bitiriyorum.

@raphalleon

14 yıl önce

8.8 / 10

Açıkça söylüyeyim filmi idrak etmek biraz zor fakat olayı tam olarak çözdükten sonra o kadar sıcak , içten geliyor ki. Sevmeyi beceremeyip , elindekinin kıymetini bilemeyen insanlar için ders niteliğinde bir film. 10/8.7
D

@devil

14 yıl önce

10 / 10

+ seni tavladım değil mi?
- Tüm insan ırkını tavlaşmışsın.

Bana göre can alıcı repliklerinden biride bu. Başucu filmlerden.
O

@omerturhan

14 yıl önce

'Fanteziyi, arzulanır kılan olanaksızlığıdır. Gerçeğe döndüğü anda, arzu nesnesi olma özelliğini kaybeder, dönmez ise arzularınız karşılıksız kalır. Bu yüzden fantezilere adanan hayatlar eksik kalır, hayat gerçeklere adanmaklıdır! diyen Lacan'nın haklılığını ilk elden tecrübe ederek görme bahtsızlığına uğramış benim için, Charlie Kaufman ve onun hayal dünyası hiç cezbedici olmadı. Kaufman'ı, legolarla şaşırtıcı, kimsenin anlamadığı, bu yüzden kötü de diyemediği yapılar yapan üstün-zekalı çocuklara benzetirim hep. Fantastik öğeleri alır, onlarla lego gibi oynar ve şaşırtıcı hayal dünyalar yaratır. Bu da beni doğrudan Cem Yılmaz'ın damakta bir ömürlük tad bırakan tv'de maket yapımını anlattığı'burada oynanmışı var' esprisine götürüyor. Evet Mr. Kaufman burada yaşanmışı var....

@foolmood

14 yıl önce

9 / 10

hayalgücü yüksek naif ve muhtemelen sırılsıklam aşık olmuş bir yönetmenin önümüze koyduğu sıradışı bir romantik komedi.sarsıcı bir deneyim.şiddetle tavsiye ederim.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL