Beğenmediği , Hor gördüğü, gelişmemişliğinden ve sıradanlığından dem vurduğu taşralılar dan nasıl daha kötü biri olabildi samet ? Bu evrımleşme sürecini çok iyi anlatmış NBC. Fimin ana düşüncesinin bu olduğunu düşünüyorum. İnsanoğlu'nun içinde ki kötüyü ona ulaşmaktaki üstün mücadelesini anlatan tipik bir NBC filmi.
Oyuncu ödülünün de merve dizdara gitmesine şaşırdım açıkcası. Filmin ikinci yarısın da gözüken ortalamanın biraz üstünde oyunculuk vardı. Asla kötü değildi ama ödül ilginç olmuş.
Nuri Bilge Ceylan'ın alametifarikası, filmlerdeki karakterlerin müthiş doğallığı. Sanki biz bir film izlemiyoruz insanlarının hayatlarının içindeyiz. Hepimizin birer Sisifos olduğunu bize hatırlatan bir film. Samet, umutsuzluğuyla, korkularıyla, kıskançlığıyla, beğenilme arzusuyla, beklentileriyle ve girdiği girdabın farkındalığıyla tam bir insan. Biz aslında kendimizi izliyoruz. Nuri Bilge, Samet'in filmden çıkarak setin içinden yürüyüp tuvalete gittiği kısmı her şeye rağmen bunun film olduğunu göstermek için yaptım diyor ancak Samet tekrar günlük hayatına döndüğünde anlıyoruz ki bu film ile gerçek hayat arasında o kadar da bir fark yok. Oluşturduğu her bir karakter müthiş başarılıydı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım ve görüntüleriyle beni büyüleyen çok başarılı bir film olmuş. Ezcümle mutlaka izlenmeli.
Deniz Celiloğlu Cannes dahil nasıl Samet gibi bir karakterle ödül alamaz çok şaşırıyorum. Diğer işlerinden de kazandığı bir şey yok, niye böyle olmuş anlamadım. Türkiye'nin Leonardo Dicaprio'su resmen.
Filmde set sahnesi çok etkileyiciydi. O hararetli tartışmadan ve hemen ardından gelen yakınlaşmadan sonra birden böyle bir şeyle karşılaşmak tam anlamıyla tokat yemiş hissi verdi. Evet, her şey sahteydi, Samet'in Nuray'a karşı gösterdiği o anki duyguları gibi. NBC sinemasında görmeyi beklemediğimiz İnanilmaz bir geçişti.
Bilindiğin dışına çıkıp yeni şeyler denemiş olması ama bunu yine kendi tarzında yapması izlerken keyif veriyor. Derin sessizlikler yerini uzun diyaloglara bırakmış, sohbet konuları derinleşmiş siyasete dönmüş vs
Yalnız gözüm Gökhan Tiryaki kalitesi aradı ne yazık ki. Filmde yokluğu belli oluyor.
jagten yazanlar ya ilgili filmi izlememiş koyun sürüsü ya da filmi izlemiş ama koü'yü izlememiş bir papağan familyası.
neden?
öğrenci yaşı çok farklı (çocuk hayalgücü vs ergence manipülasyon)
biri iftira diğeri değil (ayrıca biri sonucu düşünmeden yapıldı diğeri ise intikam ile, duygular farklı)
biri mağdur diğeri maganda
biri hoca diğeri sözde hoca (aynı şekilde biri hoca diğeri sadece insan)
acı çeken kimse olmadı bir de.
dolayısıyla hiçbir şey benzemiyor. ha yönetmen istese bence vuruculuğu çok daha iyi verebilirdi fakat aşk üçgeni sahneleri ile fil harika veya iyi olabilecek iken eh olmuş.
filmle ilgili birkaç izleten şey ise:
iyi bir baş karakter (geniş alınlı hayalet) yazımı ve harika oynanımı,
doğanın filme etkisinin hissedilmesi.
not: alevi norman bates bayağı kötü yazılmışv ve oynanmış. ha bir de dizdar'a ödül verilmesi ne alaka? oscar'a benzemiş cannes da.
'işte sinema bu' klişesini mırıldanarak çıktım salondan ve finaldeki iç burkan sonun verdiği hüzünle.
Filmi özetleyecek bir başka söz de 'gerçekçi'. Diyaloglar karakterler sahneler çok gerçekçiydi arada ekrana yansıyan fotoğraflar da bunu güçlendirmiş.
Jagten filminden esintiyle başlayan ilk bölümün ardından film seyirciyi birden bir Asghar Farhadi tarzı muhakeme etme ve merak kıskacına alıyor ardından yer yer şiirsel bazen politik diyaloglarla bambaşka bir şekil alıp ménage à trois (üçlü ilişki) diyebileceğimiz bir ara dönemle harmanlanıyor. Son olarak karakterin iç hesaplaşmalarıyla sona eriyor.
Ayrıca diğer NBC filmlerinde görmediğimiz deneysel ('breaking the fourth wall' gibi) bir iki farklı çalışma var bu da şaşırtıcı ve bence güzeldi. Müzik de çok iyiydi.
Kısacası bu film NBC sinemasının en iyi 3 filminden biri.
Kendi yaptıklarını iyi/doğru olarak yorumlayanların da içinde bir kötülük barındırdığını ve bunun hayatın akışında bir yerlerde ortaya çıktığını gördük.
@dumbledrar
1 ay önce
8 / 10
@sersak53
1 ay önce
8.3 / 10
Oyuncu ödülünün de merve dizdara gitmesine şaşırdım açıkcası. Filmin ikinci yarısın da gözüken ortalamanın biraz üstünde oyunculuk vardı. Asla kötü değildi ama ödül ilginç olmuş.
@kiti
1 ay önce
8 / 10
@merodesidero
1 ay önce
Filmde set sahnesi çok etkileyiciydi. O hararetli tartışmadan ve hemen ardından gelen yakınlaşmadan sonra birden böyle bir şeyle karşılaşmak tam anlamıyla tokat yemiş hissi verdi. Evet, her şey sahteydi, Samet'in Nuray'a karşı gösterdiği o anki duyguları gibi. NBC sinemasında görmeyi beklemediğimiz İnanilmaz bir geçişti.
Bilindiğin dışına çıkıp yeni şeyler denemiş olması ama bunu yine kendi tarzında yapması izlerken keyif veriyor. Derin sessizlikler yerini uzun diyaloglara bırakmış, sohbet konuları derinleşmiş siyasete dönmüş vs
Yalnız gözüm Gökhan Tiryaki kalitesi aradı ne yazık ki. Filmde yokluğu belli oluyor.
@gadasiz
2 ay önce
6.5 / 10
jagten yazanlar ya ilgili filmi izlememiş koyun sürüsü ya da filmi izlemiş ama koü'yü izlememiş bir papağan familyası.
neden?
öğrenci yaşı çok farklı (çocuk hayalgücü vs ergence manipülasyon)
biri iftira diğeri değil (ayrıca biri sonucu düşünmeden yapıldı diğeri ise intikam ile, duygular farklı)
biri mağdur diğeri maganda
biri hoca diğeri sözde hoca (aynı şekilde biri hoca diğeri sadece insan)
acı çeken kimse olmadı bir de.
dolayısıyla hiçbir şey benzemiyor. ha yönetmen istese bence vuruculuğu çok daha iyi verebilirdi fakat aşk üçgeni sahneleri ile fil harika veya iyi olabilecek iken eh olmuş.
filmle ilgili birkaç izleten şey ise:
iyi bir baş karakter (geniş alınlı hayalet) yazımı ve harika oynanımı,
doğanın filme etkisinin hissedilmesi.
not: alevi norman bates bayağı kötü yazılmışv ve oynanmış. ha bir de dizdar'a ödül verilmesi ne alaka? oscar'a benzemiş cannes da.
@kuzgunadam
2 ay önce
8.3 / 10
Filmi özetleyecek bir başka söz de 'gerçekçi'. Diyaloglar karakterler sahneler çok gerçekçiydi arada ekrana yansıyan fotoğraflar da bunu güçlendirmiş.
Jagten filminden esintiyle başlayan ilk bölümün ardından film seyirciyi birden bir Asghar Farhadi tarzı muhakeme etme ve merak kıskacına alıyor ardından yer yer şiirsel bazen politik diyaloglarla bambaşka bir şekil alıp ménage à trois (üçlü ilişki) diyebileceğimiz bir ara dönemle harmanlanıyor. Son olarak karakterin iç hesaplaşmalarıyla sona eriyor.
Ayrıca diğer NBC filmlerinde görmediğimiz deneysel ('breaking the fourth wall' gibi) bir iki farklı çalışma var bu da şaşırtıcı ve bence güzeldi. Müzik de çok iyiydi.
Kısacası bu film NBC sinemasının en iyi 3 filminden biri.
@kalecisacli
2 ay önce
9.4 / 10
@aslihanulu
2 ay önce
@ugurtunc
2 ay önce
6 / 10
@mehmetm
2 ay önce