Hayal ve gerçek muvazenesini yahud paradigmasını, tenakuzsuz hayali ve gerçeklik canladırmasıyla, bir kişinin bildiği diğerlerinin şahid omladığı/olamadığı bir dünya tasavvuru karşısında beşeri hakikat vekayi ile Faşizm'in kibrli, vahşi, korkak timsaline muhalif silahlı eşitlik müdalesi arasında saflık, masumiyet olgularına mahfuz bir küçük, narın ve zayıf kızın bedbin hikayesi . Sürreal anlatımı gerçek kılan hakikati yansıtan vasıfları ve bu reel olmayan durumları sonuna kadar hıfz edip gerçeğiyle arasına sınır koyarak aslında hayal dünyasındaki kavramların da ne kadar şen'i becidd olduğunu ve Beşeri sınırlandırmaya absürd gelen, bunlara nail olacak İnsan'ın ancak saf, temiz ve masumiyetle muttaki ve müşahid olabileceğini gösteren guzide film.
Vahşilik ise bunu anca kan ve güçle bastırır, hayal mi gerçektir, hayal ettikçe mi gerçekleşir, durum o tahayyülün vaziyetini alır, son ana kadar herkes kendi muvacehesinden bakar.
Tüm o sinematografik, müzikal ve kurgusal akıcılığıyla bi'l-um... Devamı
Hayal ve gerçek muvazenesini yahud paradigmasını, tenakuzsuz hayali ve gerçeklik canladırmasıyla, bir kişinin bildiği diğerlerinin şahid omladığı/olamadığı bir dünya tasavvuru karşısında beşeri hakikat vekayi ile Faşizm'in kibrli, vahşi, korkak timsaline muhalif silahlı eşitlik müdalesi arasında saflık, masumiyet olgularına mahfuz bir küçük, narın ve zayıf kızın bedbin hikayesi . Sürreal anlatımı gerçek kılan hakikati yansıtan vasıfları ve bu reel olmayan durumları sonuna kadar hıfz edip gerçeğiyle arasına sınır koyarak aslında hayal dünyasındaki kavramların da ne kadar şen'i becidd olduğunu ve Beşeri sınırlandırmaya absürd gelen, bunlara nail olacak İnsan'ın ancak saf, temiz ve masumiyetle muttaki ve müşahid olabileceğini gösteren guzide film.
Vahşilik ise bunu anca kan ve güçle bastırır, hayal mi gerçektir, hayal ettikçe mi gerçekleşir, durum o tahayyülün vaziyetini alır, son ana kadar herkes kendi muvacehesinden bakar.
Tüm o sinematografik, müzikal ve kurgusal akıcılığıyla bi'l-umum sinematik yapısıyla ve mevzuuyla eşsiz, ender tesiratla heyecanlandıran, düşündüren, ihtizaz eden bir yapıt.
İkinci defa izledim, ilkinde hissetiğimin aynını düşündüm, o vaki bıraktığı etkiyi kendime anlatırken, şimdi yazdım ve cidden insanlı izlemek ve üzerine yazmakla teşrif eden bir eser. Her şeyiyle bambaşka bir film.
masalsı ve muhteşem bir anlatım. uzun zamandır izleme listemdeydi fakat bir türlü izlememiştim, nasıl bir hata yaptığımı ancak şimdi anlıyorum.
görselliği, o küçük kızın masumluğu, her şey o kadar güzeldi ki. finali beni çok derinden etkiledi... gerçekten kesinlikle izlenilesi bir film. yine olsa yine izlerim, seve seve izlerim.
Pan : "Me? I've had so many names. Old names that only the wind and the trees can pronounce. I am the mountain, the forest and the earth. I am... I am a faun. Your most humble servant, Your Highness."
fantastik filmlerin gönlümüzdeki yeri farklı zira bu filmede o hissiyatla başladım izleyeli sanırım 4 -5 yıl oluyor...filmin imdb beyazperde vb. hatta ve hatta ekşide varolan yorumları beni tarifi mümkün olmayan bi hissiyata gark etti ...zira bu hissiyatın dışavurumu argo ve küfür bazlıydı...sözün özü bu filme iyi demek için bile geniş bi hayal dünyasına ihtiyaç var :)
İzlediğin en iyi fantastik film nedir deseler.. Pan'ın Labirenti derdim. Müziğide çok hüzünlüdür dinlediğim zaman Ofelia'nın o saf beyaz yüzü aklıma gelir hep.
Fantastik ve Gizem öğeleri baskın olmasına rağmen, ilginçtir bu filmde pekçok kez gözlerim doldu..Özellikle filmin son bölümünde gerçekleşen bir dizi olay, birkaç damla gözyaşınızı, irsaliyelerini kesip, dışarıya ihraç etmenize neden oluyor..kaçışınız yok.Film sanki, Dram olgusuyla inşaa edilmiş bir gökdelenin, Fantastik, Gizem, Savaş, Gerilim...olgularıyla süslenmesinden meydana gelmiş gibi, gözalıcı..Baskın bir Dram, filmin başından sonuna dek göze çarpıyor..Ancak Fantastik Filmlerin, hep mutlu sonla bitmesi, Kahramanlarının her zaman gülümsemesiyle son bulan, o klişe finali, bu filmle yıkılıyor..bir Fantastik Filmin, zaten fazla olan gerçeküstü olaylar zinciri, insanaözgü duyguların daha fazla yer verilmesiyle, ancak bu kadar doğal bir zemine oturtulabilirdi..Filmin Senaristi bu nedenle bir övgüyü hakediyor..Bu filmi izlememiş olanlara, -eğer imkanları olursa- büyük ekran ve yüksek kalitede ses sistemiyle izlemelerini öneririm..Filmdeki görsel efektler, binbir çeşit Fantastik mizans... Devamı
Fantastik ve Gizem öğeleri baskın olmasına rağmen, ilginçtir bu filmde pekçok kez gözlerim doldu..Özellikle filmin son bölümünde gerçekleşen bir dizi olay, birkaç damla gözyaşınızı, irsaliyelerini kesip, dışarıya ihraç etmenize neden oluyor..kaçışınız yok.Film sanki, Dram olgusuyla inşaa edilmiş bir gökdelenin, Fantastik, Gizem, Savaş, Gerilim...olgularıyla süslenmesinden meydana gelmiş gibi, gözalıcı..Baskın bir Dram, filmin başından sonuna dek göze çarpıyor..Ancak Fantastik Filmlerin, hep mutlu sonla bitmesi, Kahramanlarının her zaman gülümsemesiyle son bulan, o klişe finali, bu filmle yıkılıyor..bir Fantastik Filmin, zaten fazla olan gerçeküstü olaylar zinciri, insanaözgü duyguların daha fazla yer verilmesiyle, ancak bu kadar doğal bir zemine oturtulabilirdi..Filmin Senaristi bu nedenle bir övgüyü hakediyor..Bu filmi izlememiş olanlara, -eğer imkanları olursa- büyük ekran ve yüksek kalitede ses sistemiyle izlemelerini öneririm..Filmdeki görsel efektler, binbir çeşit Fantastik mizansenler, ve ekranı süsleyen Pastorel dokudan dahada fazla keyif alarak izleyebilirler o zaman.Bakınız Türk Edebiyatının önde gelen Şairlerinden Behçet Necatigil, bu Filme adını veren Mitolojik Tanrı Pan'ı "100 Soruda Mitologya" adlı eserinde şöyle tanımlanmış: "Dağlık Arkadia'da küçükbaş hayvanların, çobanların tanrısı. Keçi ayaklı Pan, Hermes'in oğludur. Tanrıların, çokluk insan kılığında değil de hayvan kılığında düşünüldüğü ilk zamanlarda Pan da keçi kafalıydı; sonradan bu keçi kafasından sadece boynuzlar ve sakal alıkonarak, yüzü insan yüzü oldu."..Bir başka bilgide ise:"Öyle ki Pan, kırlarda aniden insanların karşısına çıkıp, yarı insan yarı keçi görüntüsüyle insanları korkuttuğu için panik sözcüğüne de ilham kaynağı olmuştur." diye de bir bilgi verilmiş..İlginç değilmi..Bu filmi, bu bilgiler ışığında izlemekte ayrıca yarar görüyorum. 8/10
Gerçekten çok sağlam bir filmdir.Filmi ilk kez izledikten sonra 4-5 saat kendime gelememiştim.Guilermo Del Toro'nun zekasına hayran kaldım.Ayrıca oyunculardan Ivana Baquero'nun performansı çok başarılıydı cidden.
Kendi klasmanında, çocuk-fantezi-savaş üçlemesi yani, kendisine tek rakibin ’The Water Horse’ olduğunu düşünüyorum, ancak gene de kıyaslamak çok güç...
Yönetmenini hiç sevmem, ancak burada resmen döktürmüş, hikayeye yorum yapmak, müziklerine eleştiri getirmek, hele hele oyunculuklara ve final bölümüne laf söylemek abesle iştikal ya da şaklabanlıktır, bu kadar NET konuşuyorum ve bundan bu kadar emin olduğum tek film budur.
’Beğenmedim, beni sarmadı, şurasını anlamadım, bence böyle olsa daha beğenebilirdim’ denilebilir. Ya da daha dürüstçesi ’Kardeşim ben bu tarz filmleri sevmiyorum ya da daha basit olacak’ diyebilirsiniz, ancak kendi tarzında da pek rakibi olmadığını inkar edemezsiniz, yani daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu, yapacak bir şey yok. 7 senede o kadar film geldi geçti, ki film endüstrisinin en çağ atlanan dönemidir teknik ve finansal açıdan. Bu kadar imkana rağmen yapılamıyorsa, kilometrelerce yükseklikte ve yüzmetrelerce genişli... Devamı
Bir daha yazayım istedim bu şahesere...
Kendi klasmanında, çocuk-fantezi-savaş üçlemesi yani, kendisine tek rakibin ’The Water Horse’ olduğunu düşünüyorum, ancak gene de kıyaslamak çok güç...
Yönetmenini hiç sevmem, ancak burada resmen döktürmüş, hikayeye yorum yapmak, müziklerine eleştiri getirmek, hele hele oyunculuklara ve final bölümüne laf söylemek abesle iştikal ya da şaklabanlıktır, bu kadar NET konuşuyorum ve bundan bu kadar emin olduğum tek film budur.
’Beğenmedim, beni sarmadı, şurasını anlamadım, bence böyle olsa daha beğenebilirdim’ denilebilir. Ya da daha dürüstçesi ’Kardeşim ben bu tarz filmleri sevmiyorum ya da daha basit olacak’ diyebilirsiniz, ancak kendi tarzında da pek rakibi olmadığını inkar edemezsiniz, yani daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu, yapacak bir şey yok. 7 senede o kadar film geldi geçti, ki film endüstrisinin en çağ atlanan dönemidir teknik ve finansal açıdan. Bu kadar imkana rağmen yapılamıyorsa, kilometrelerce yükseklikte ve yüzmetrelerce genişlikte bir duvara çakıl taşı atmaya çalışmanın bir manasını göremedim...
Bilemiyorum bu benim nacizane fikrim, yorum yaparken olanı, olmayanı kendi alanı içerisinde kıyaslayarak gitmek daha doğru ve adil geliyor bana... Zaten sayılı örneği bulunan bir tarzda film var ise ortada, bunu taşlamak neden? Örneğin BSG serisi, sıkıldığımız, gereksiz uzatıldığını düşündüğümüz sahneler, olay dizieri yok muydu? evet vardı, hem de hiç de az değil, ancak daha önce hiçbir bilimkurgu yazarının yapmadığı, CESARET EDEMEDİĞİ bir şey yaptı ve tahta yayıla yayıla oturdu,mevcut kafasıyla giden film sektörü de uzun bir mühlet öyle bir başyapıt üretemeyecek.
Bu filmde de olayın özü bu. Tanımlamalar kullanarak bu filmi eleştiremiyor olmamız gerekiyor, çoğumuz bu güce sahip değil...
Zaten tüm yukarıda yazdıklarımı birkaç saniyelik final kısım içerisinde gördüğümüz tahtın yerden yüksekliği mecazen vurgulamış....
Filme verdiğim puan çok belli olsa gerek... İlk rakamdan sonra gelen sıfırlarını ben bile sayamıyorum, belki siz saymışsınızdır. :)
Fantastik film severler için mükemmeldi.Özellikle bu filmin müziğini çok seviyorum. Beni gerçekten etkileyen nadir filmlerden.Bu filmi aslında her yönüyle başarılı buldum demeliyim daha doğrusu.İzlenmesini tavsiye ediyorum.
@yakamoz29
11 yıl önce
9.4 / 10
Vahşilik ise bunu anca kan ve güçle bastırır, hayal mi gerçektir, hayal ettikçe mi gerçekleşir, durum o tahayyülün vaziyetini alır, son ana kadar herkes kendi muvacehesinden bakar.
Tüm o sinematografik, müzikal ve kurgusal akıcılığıyla bi'l-um ... Devamı
Vahşilik ise bunu anca kan ve güçle bastırır, hayal mi gerçektir, hayal ettikçe mi gerçekleşir, durum o tahayyülün vaziyetini alır, son ana kadar herkes kendi muvacehesinden bakar.
Tüm o sinematografik, müzikal ve kurgusal akıcılığıyla bi'l-umum sinematik yapısıyla ve mevzuuyla eşsiz, ender tesiratla heyecanlandıran, düşündüren, ihtizaz eden bir yapıt.
İkinci defa izledim, ilkinde hissetiğimin aynını düşündüm, o vaki bıraktığı etkiyi kendime anlatırken, şimdi yazdım ve cidden insanlı izlemek ve üzerine yazmakla teşrif eden bir eser. Her şeyiyle bambaşka bir film.
@wandlung
11 yıl önce
10 / 10
görselliği, o küçük kızın masumluğu, her şey o kadar güzeldi ki. finali beni çok derinden etkiledi... gerçekten kesinlikle izlenilesi bir film. yine olsa yine izlerim, seve seve izlerim.
Pan : "Me? I've had so many names. Old names that only the wind and the trees can pronounce. I am the mountain, the forest and the earth. I am... I am a faun. Your most humble servant, Your Highness."
@nafigaj
11 yıl önce
@synerghy
11 yıl önce
8 / 10
@hiiillll
11 yıl önce
@dilaraendican
11 yıl önce
8 / 10
@sophia
11 yıl önce
8 / 10
@citylights42
11 yıl önce
8.8 / 10
@rinustalarin
11 yıl önce
10 / 10
Kendi klasmanında, çocuk-fantezi-savaş üçlemesi yani, kendisine tek rakibin ’The Water Horse’ olduğunu düşünüyorum, ancak gene de kıyaslamak çok güç...
Yönetmenini hiç sevmem, ancak burada resmen döktürmüş, hikayeye yorum yapmak, müziklerine eleştiri getirmek, hele hele oyunculuklara ve final bölümüne laf söylemek abesle iştikal ya da şaklabanlıktır, bu kadar NET konuşuyorum ve bundan bu kadar emin olduğum tek film budur.
’Beğenmedim, beni sarmadı, şurasını anlamadım, bence böyle olsa daha beğenebilirdim’ denilebilir. Ya da daha dürüstçesi ’Kardeşim ben bu tarz filmleri sevmiyorum ya da daha basit olacak’ diyebilirsiniz, ancak kendi tarzında da pek rakibi olmadığını inkar edemezsiniz, yani daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu, yapacak bir şey yok. 7 senede o kadar film geldi geçti, ki film endüstrisinin en çağ atlanan dönemidir teknik ve finansal açıdan. Bu kadar imkana rağmen yapılamıyorsa, kilometrelerce yükseklikte ve yüzmetrelerce genişli ... Devamı
Kendi klasmanında, çocuk-fantezi-savaş üçlemesi yani, kendisine tek rakibin ’The Water Horse’ olduğunu düşünüyorum, ancak gene de kıyaslamak çok güç...
Yönetmenini hiç sevmem, ancak burada resmen döktürmüş, hikayeye yorum yapmak, müziklerine eleştiri getirmek, hele hele oyunculuklara ve final bölümüne laf söylemek abesle iştikal ya da şaklabanlıktır, bu kadar NET konuşuyorum ve bundan bu kadar emin olduğum tek film budur.
’Beğenmedim, beni sarmadı, şurasını anlamadım, bence böyle olsa daha beğenebilirdim’ denilebilir. Ya da daha dürüstçesi ’Kardeşim ben bu tarz filmleri sevmiyorum ya da daha basit olacak’ diyebilirsiniz, ancak kendi tarzında da pek rakibi olmadığını inkar edemezsiniz, yani daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu, yapacak bir şey yok. 7 senede o kadar film geldi geçti, ki film endüstrisinin en çağ atlanan dönemidir teknik ve finansal açıdan. Bu kadar imkana rağmen yapılamıyorsa, kilometrelerce yükseklikte ve yüzmetrelerce genişlikte bir duvara çakıl taşı atmaya çalışmanın bir manasını göremedim...
Bilemiyorum bu benim nacizane fikrim, yorum yaparken olanı, olmayanı kendi alanı içerisinde kıyaslayarak gitmek daha doğru ve adil geliyor bana... Zaten sayılı örneği bulunan bir tarzda film var ise ortada, bunu taşlamak neden? Örneğin BSG serisi, sıkıldığımız, gereksiz uzatıldığını düşündüğümüz sahneler, olay dizieri yok muydu? evet vardı, hem de hiç de az değil, ancak daha önce hiçbir bilimkurgu yazarının yapmadığı, CESARET EDEMEDİĞİ bir şey yaptı ve tahta yayıla yayıla oturdu,mevcut kafasıyla giden film sektörü de uzun bir mühlet öyle bir başyapıt üretemeyecek.
Bu filmde de olayın özü bu. Tanımlamalar kullanarak bu filmi eleştiremiyor olmamız gerekiyor, çoğumuz bu güce sahip değil...
Zaten tüm yukarıda yazdıklarımı birkaç saniyelik final kısım içerisinde gördüğümüz tahtın yerden yüksekliği mecazen vurgulamış....
Filme verdiğim puan çok belli olsa gerek... İlk rakamdan sonra gelen sıfırlarını ben bile sayamıyorum, belki siz saymışsınızdır. :)
@massima
12 yıl önce
9 / 10