Deccal Yorumları

Deccal filmi detayları

@r0cc0r

10 yıl önce

7 / 10

Makas ile klitorisi kestiği sahne, bunca izlediğim film arasında gözümü kapadığım ender sahnedir.

@peaceful89

10 yıl önce

iki kez izledim hemde çok rahatsız olduğum halde ikisinde de tiksindim. garip bir filmdi belkide benim için fazlaydı bilemiyorum şaşırdığım yerler oldu aslında rahatsız edici bir filmdi ama nedensizce izlemekten alıkoyamadım kendimi ve çok unutkan olduğum halde izleyeli uzun zaman olmasına rağmen sahnelerini unutmadığım filmdir.

@delahoya

10 yıl önce

7.2 / 10

Kesinlikle çok ama çok rahatsız edici bir film...lars von trier hayranlarının kesinlikle kaçırmaması gerektiği, ayrıca Willem Defoe ve C.Gainsburgun etkileyici perfonmanslarıyla filmin başarıya koştuğunu düşünüyorum,Anders Refn'in beyanına göre, çekimlerinin önemli bir kısmında, depresyona girmesinden dolayı yönetmeninin orada bulunamadığı filmdir....İnsanoğlunun en karanlık ve vahşi yönlerini etkileyici bir atmosferde bizlere yansıtan bir film olmuş...Bu filmi izlerken kesinlikle baştan sona kopulmaması gerekli ben 2 kere geriye alıp izlemek zorunda kaldım ve hala kafam karmakarışık.Dikkati ve sağlam psikolojiyi bu filmi izlerken bulundurmak lazım.Filmde ki giriş kısmıda bende hiç unutamayacağım bir anı bıraktı...

@strangelove

10 yıl önce

7 / 10

ilk izlediğim von trier filmi oldu. bilmiyorum doğru yerden mi başladım yönetmene ama filmin ilginç bir deneyim olduğu kesin. film metaforlarla dolu (hadi ya!), ancak bunların sembolize ettiği şeyleri birbirine bağlamakta biraz sıkıntı yaşadım. bilmiyorum bir ben mi biraz dar görüşlüyüm yoksa yönetmen mi bunları dağınık ve anlaşılması zor olarak vermiş, ondan emin değilim. son olarak:

bırak o makası kadın!

@anarchyst

11 yıl önce

7 / 10

Buram buram rahatsız edicilik kokuyoru film mekanlar , çekim açıları...Sinemanın asi yönetmeni dogma95'in kurucularından olan Lars abimizin filmi izlemezsenizde çok fazla birşey kaybetmezsiniz açıkçası.
H

@hkn23

11 yıl önce

korkunçlu film! yarısına kadar izleyebildim .

@sesver

11 yıl önce

Trier insanı germeyi iyi biliyor.

@okan_adam

11 yıl önce

1 / 10

Disgusting fuckin’bullshit !!!!
B

@budha

11 yıl önce

9.1 / 10

...Ne var ki bütün bu kargaşanın ortasında iki sevgilinin birbirlerine arzuyla bakan gözlerini görürüz..

Yine de neden böylesine gizli, çekingen, ve kaçamaklı bakışlardır bunlar?

Çünkü bu aşıklar bütün bu sefalet kargaşayı sürdürmek için gizlice çalışan hainlerdir, oysa başka türlü çok çabuk bir sona erişirdi bu, işte onlar bunu boşa çıkarmayı arzu etmektediler, şayet kendileri gibi bir başkaları da onu daha önce boşa çıkarmışlar ise..

SCHOPENHAUER

**

"Tanrının dünyanın sefaletini körüklemek ve kötülüğü domino etmek için iki yüzlü ve aciz kadınlarla kuş beyinli erkeklere ihtiyacı var.."

**

"DOĞA, ŞEYTANIN KİLİSESİDİR"

...

"Kadınlar, bedenlerini yönet(e)mez;

DOĞA YÖNETİR"

..

DOĞA (ŞEYTAN), KADINI YÖNETİR;

KADIN, ERKEĞİN KULAĞINA FISILDAR VE ONU KANDIRIR..

VE BÖYLECE SEFALET (KAOS) DEVAM EDER..

BU BİR KANDIRILMA HİKAYESİ, BİR KÖRDÜĞÜM VE KÖR DÖĞÜŞÜDÜR..

KAZANAN VE KAYBEDEN YOKTUR..

CİORANIN DEDİĞİ GİBİ:

"HERYERDE OLMANIN AVANTAJININ SEFASINI SÜREN, TANRI DEĞİL ACIDIR!"
... Devamı
...Ne var ki bütün bu kargaşanın ortasında iki sevgilinin birbirlerine arzuyla bakan gözlerini görürüz..

Yine de neden böylesine gizli, çekingen, ve kaçamaklı bakışlardır bunlar?

Çünkü bu aşıklar bütün bu sefalet kargaşayı sürdürmek için gizlice çalışan hainlerdir, oysa başka türlü çok çabuk bir sona erişirdi bu, işte onlar bunu boşa çıkarmayı arzu etmektediler, şayet kendileri gibi bir başkaları da onu daha önce boşa çıkarmışlar ise..

SCHOPENHAUER

**

"Tanrının dünyanın sefaletini körüklemek ve kötülüğü domino etmek için iki yüzlü ve aciz kadınlarla kuş beyinli erkeklere ihtiyacı var.."

**

"DOĞA, ŞEYTANIN KİLİSESİDİR"

...

"Kadınlar, bedenlerini yönet(e)mez;

DOĞA YÖNETİR"

..

DOĞA (ŞEYTAN), KADINI YÖNETİR;

KADIN, ERKEĞİN KULAĞINA FISILDAR VE ONU KANDIRIR..

VE BÖYLECE SEFALET (KAOS) DEVAM EDER..

BU BİR KANDIRILMA HİKAYESİ, BİR KÖRDÜĞÜM VE KÖR DÖĞÜŞÜDÜR..

KAZANAN VE KAYBEDEN YOKTUR..

CİORANIN DEDİĞİ GİBİ:

"HERYERDE OLMANIN AVANTAJININ SEFASINI SÜREN, TANRI DEĞİL ACIDIR!"

.....

Benimle aynı fikirde olan Cioran, Caraco, Schopenhauer, Nietzsche gibi yüksek ve derin ruhlar dönen dolabı ve yenilen haltarı iyi bilmektedirler..

Bu yüzden de aptallığa yapışan ve budalalıklarıyla, egoları yüzünden sefalete katkı sunanlar bu dünyada ve diğer tüm dünyalarda bir hiç olarak kalmaya ve aptal olarak kalmaya mahkumdurlar...

@ledddd

11 yıl önce

3.1 / 10

Hırs yapıp bir kez daha izledim ve bu sefer ciddi ciddi rahatsız oldum filmin birçok yerinden. Trier, görünen o ki Femicide olayını kadınlık üzerinden doğal bir ritüel olarak benimsemiş biri. Bunun ateşli bir savunucusu görünümünde olmasa bile kadınlar için böyle bir sonun kaçınılmaz olduğunu, çünkü kadınlık özelliklerinin sadece karşısındaki erkeği ayartmak ve şeytansı olmak olmak üzerine kurmuş. Efendi köle olayında ise bu durum iyice yüzeye çıkıyor. Köle olan kadın efendisi tarafından kurtarılmak isteniyor. Keza kadın kurtarılmaya mahkum bir yaratık, ama efendi ne kadar uğraşırsa uğraşsın köle ya olduğu noktada sayıyor ya da efendi olmayı başarıp eski efendiyi köle yapıyor. Bu noktada oluşan her iki durumda efendi için sakıncalı. Efendi, söylediğim ilk duruma bir noktaya kadar tahammül edebilir ama kendi hiyerarşik yeri sallandı mı o vakit kölesinin yok edilmesi gerekir. Buradan film boyunca Trier’in çıkardığı sonuç ise köle olan kadının hiçbir zaman kölelikten sıyrılamayacağı veyah
... Devamı
Hırs yapıp bir kez daha izledim ve bu sefer ciddi ciddi rahatsız oldum filmin birçok yerinden. Trier, görünen o ki Femicide olayını kadınlık üzerinden doğal bir ritüel olarak benimsemiş biri. Bunun ateşli bir savunucusu görünümünde olmasa bile kadınlar için böyle bir sonun kaçınılmaz olduğunu, çünkü kadınlık özelliklerinin sadece karşısındaki erkeği ayartmak ve şeytansı olmak olmak üzerine kurmuş. Efendi köle olayında ise bu durum iyice yüzeye çıkıyor. Köle olan kadın efendisi tarafından kurtarılmak isteniyor. Keza kadın kurtarılmaya mahkum bir yaratık, ama efendi ne kadar uğraşırsa uğraşsın köle ya olduğu noktada sayıyor ya da efendi olmayı başarıp eski efendiyi köle yapıyor. Bu noktada oluşan her iki durumda efendi için sakıncalı. Efendi, söylediğim ilk duruma bir noktaya kadar tahammül edebilir ama kendi hiyerarşik yeri sallandı mı o vakit kölesinin yok edilmesi gerekir. Buradan film boyunca Trier’in çıkardığı sonuç ise köle olan kadının hiçbir zaman kölelikten sıyrılamayacağı veyahut sıyrılsa bile sonucun efendi için bir yıkım olacağını var sayması. Bu noktada köle yok edilmeli. Aslında Trier olayları benim dediğim açıklıkta işlese bir noktaya kadar yine saygı gösteririm ama o köleye karşı takınılan tutumu efendiyle değil de insan doğasının kendisiyle açıklama saçmalığına giriyor. Yani diyor ki "kadın doğası böyledir, burada efendi ne kadar uğraşırsa uğraşsın şeytani olan yola gelmeyecek, çünkü kadın olmaktan gelen bir ton defosu var. Onun için en iyi yol yok edilmesidir." Gerçekten herhangi bir sosyolojik açıklamayla anlatılmayacak bir olay bu. İnsanlığın başından beri süre gelen bir olaydan bahsediyoruz.

Filmimize tekrardan dönersek ilk yarı itibariyle Trier’in tutumu muğlak. Birçok kez kadının tarafını tutuyormuş hissi bile doğuyor ama ne zaman işin içine kutsanmış çocuk giriyor o zaman erkek, kadının kurtarılamayacağını anlıyor. Çocuğun ayak kemiğindeki deformasyonlar ve son sahnede ölüme giden çocuğu gören ama buna kayıtsız kalan kadının her şeyden sorumlu olduğunu görüyoruz. kölenin kurtarılamayacağını anlayan erkek ise artık ipleri eline alıyor ve kadını kurban ediyor. Burada efendinin fiziksel olarak zarar gördüğünü de unutmamak gerek. Kurban edilmeden önce de kadın tarafından gelen(kadın tarafından istenilen) öğretilmiş bir cezalandırma işlevi var. Hemen hemen her sevişme sahnesinde kadın erkekten ona vurmasını, bir nevi cezalandırılmayı istiyor, çünkü Trier’e göre kadın bunu hak ediyor. Burada bunu sanki, bu benim kendi görüşüm değil, kadının doğasında bu var demeye getirmesi küstahça gerçekten.

Final ise genele uygun şekilde yapılmış. kadını öldüren erkek doğaya sığınıp mükemmel bir biçimde uyum sağlıyor. Kendine bir kol değneği yapıyor ve doğanın ona sunduğu yiyecekleri yiyor. Şeytanlığın değil de rasyonalitenin galip gelmesi ise zaten Trier’in tavrını ortaya koyuyor. Şeytani olan bir kez daha yok edilmiş oluyor. Aslında Trier film boyunca bunları adam gibi, taraf tutmadan anlatsa kimsenin bu yönde bir eleştirisi olmaz sanırım. Ama kadını hedef ve sorumlu, erkeği ise sorun çözücü ve rasyonel göstermesi; bu bölümlerde hristiyan teolojinin kadın tarafından şeytana tapma olarak betimlenmesi gerçekten erkeğe karşı bir pozitif ayrımcılığa gittiğini gösteriyor Trier’in.


Lars Von Trier’in en büyük hatası ise bu düşüncelerinin antitez’ini oluşturamıyor olması. Her düşüncesi, her hamlesi tek boyutlu. Kadın tek boyutlu, erkek tek boyutlu, efendi-köle diyalektiği tek boyutlu. Bu noktada belki teoloji üzerinden derin bir okumaya gidebiliriz ama bütünün üstüne araştırmacı bir doküman göremiyorum ben.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL