İz Sürücü Yorumları

İz Sürücü filmi detayları

@lokinindamadi

7 yıl önce

Fular in-Görselliği ve dinginliğinin muhteşemliğinin yanında parmak bastığı noktada da özgünlüğünü gösteriyor "Stalker". Pozitivizmin ve estetiğin tarihsel süreçteki gelişimi ile birlikte önümüze koyduğu anlamlar, bizi anlamsızlığa itmekle birlikte bu yaptım olduculuk ile birlikte insanın kendine yabancılaşması ile ortaya çıkan postmodern yanılsamalar hayal etmemizi, inancımızı ve tutkularımızı bir nevi baltalayıp bölgeye sıkıştırdı. Buradaki inanç aslında sadece bir tanrı veya ilahi bir kavram olarak görülmemeli, doğaüstü görülen ve gizemini koruyanın da açığa çıkması boşluğu güzel doldurdu. Daha başka bir açıdan bütün bu müphem metaforların ardında bizi yönlendiren ve tabakalaştıran sosyal yapıların sıkıştırdığı siyah beyaz dünyada kurumların çarpıcı etkisi de gözlenebilir. Daha daha başka bir açıdan da stalkerımızın filmin sonunda gördüğümüz kitapları ve sadeliği ile ona dair yargılarımızın katı biçimde sona erdiğini görebiliriz, bi nevi stal
... Devamı
Fular in-Görselliği ve dinginliğinin muhteşemliğinin yanında parmak bastığı noktada da özgünlüğünü gösteriyor "Stalker". Pozitivizmin ve estetiğin tarihsel süreçteki gelişimi ile birlikte önümüze koyduğu anlamlar, bizi anlamsızlığa itmekle birlikte bu yaptım olduculuk ile birlikte insanın kendine yabancılaşması ile ortaya çıkan postmodern yanılsamalar hayal etmemizi, inancımızı ve tutkularımızı bir nevi baltalayıp bölgeye sıkıştırdı. Buradaki inanç aslında sadece bir tanrı veya ilahi bir kavram olarak görülmemeli, doğaüstü görülen ve gizemini koruyanın da açığa çıkması boşluğu güzel doldurdu. Daha başka bir açıdan bütün bu müphem metaforların ardında bizi yönlendiren ve tabakalaştıran sosyal yapıların sıkıştırdığı siyah beyaz dünyada kurumların çarpıcı etkisi de gözlenebilir. Daha daha başka bir açıdan da stalkerımızın filmin sonunda gördüğümüz kitapları ve sadeliği ile ona dair yargılarımızın katı biçimde sona erdiğini görebiliriz, bi nevi stalkerımız modern-hatta postmodern- zamanlar tasavvufisidir mevlanasıdır. Sonuç olarak cahillik mutluluktur ermişlikte dolana dolana cahil ile aynı yola gelmedir. Ama acı tecrübeler ve yapıların sıkışıklığının farkındalığının getirdiği mutsuzluk ile. -fular out

@ndr

7 yıl önce

8.5 / 10

Böyle de güzel demiş işte;

Alıntı

" Zayıflık harika bir şeydir, güç hiçbir şey. Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir, öldüğü zaman ise sert, kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken zayıf, esnek ve tazedir. Kuru ve sert hale geldiğinde ölür. Sertlik ve güç ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık ise varoluş tazeliğinin ifadeleridir. "

@refikerdal

8 yıl önce

8.4 / 10

alıntıdır:

"

Bu filmi bu kadar büyük ve ilginç kılan acep ne ola ki? BÖLGE?nin gerçekten zehirli atık atan bir fabrikanın akarsuyunda çekilmesi sonucunda, set ekibinin el ve yüzlerinin şişmesi ve Tarkovksy de dahil olmak üzere filmde çalışan üç kişinin ilerleyen yıllarda akciğer kanserinden ölmesi mi?

Filmin o dönem Rusyasında bulunmayan Kodak kamerası ile elde edilen kopyasının laboratuarda görevlilerin her zamanki Rus kamera kopyalarından sanmaları nedeniyle iş kazası sonucu yanması ?ki bazı araştırmacılar Sovyet yönetiminin bunu bilinçli yaptığını iddia ediyorlar- üzerine yeniden çekilmesi mi?

Tarkovski?nin çekimler sırasında iki kez kalp krizi geçirmesi mi?

Filmin BÖLGE ye seyahat sırasında sephia renkten birden renkliye dönerek izleyiciyi ipnotize etmesi mi?

Motorsuz mekanik vagonun BÖLGE?ye ilerlerken raydaki seslerin birden müziğe dönüşmesi mi?

Her film karesinde bizi karşılayan metaforik imgeler mi?

Yoksa Eduard Artemyev?in o derinden işleyen soundtrack?ı mı?

Sanki Tar
... Devamı
alıntıdır:

"

Bu filmi bu kadar büyük ve ilginç kılan acep ne ola ki? BÖLGE?nin gerçekten zehirli atık atan bir fabrikanın akarsuyunda çekilmesi sonucunda, set ekibinin el ve yüzlerinin şişmesi ve Tarkovksy de dahil olmak üzere filmde çalışan üç kişinin ilerleyen yıllarda akciğer kanserinden ölmesi mi?

Filmin o dönem Rusyasında bulunmayan Kodak kamerası ile elde edilen kopyasının laboratuarda görevlilerin her zamanki Rus kamera kopyalarından sanmaları nedeniyle iş kazası sonucu yanması ?ki bazı araştırmacılar Sovyet yönetiminin bunu bilinçli yaptığını iddia ediyorlar- üzerine yeniden çekilmesi mi?

Tarkovski?nin çekimler sırasında iki kez kalp krizi geçirmesi mi?

Filmin BÖLGE ye seyahat sırasında sephia renkten birden renkliye dönerek izleyiciyi ipnotize etmesi mi?

Motorsuz mekanik vagonun BÖLGE?ye ilerlerken raydaki seslerin birden müziğe dönüşmesi mi?

Her film karesinde bizi karşılayan metaforik imgeler mi?

Yoksa Eduard Artemyev?in o derinden işleyen soundtrack?ı mı?

Sanki Tarkovski?nin inanılmaz bir kehanetiymiş gibi, büyük bir felaket sonucunda oluştuğu söylenen BÖLGEnin anlatılması ve filmin Sonunda stalker, monkey ve esinin oturduğu yerde fonda Çernobil nükleer santralinin gözükmesi mi?

Beğendim-beğenmedim elbisenizi, hoşça vakit geçirme kaygınızı bir yana bırakın, evet hep beraber kendi gerçeğimizi, varoluşumuzu, kaderimizi, mutsuzluğumuzu ve arayışımızı sorgulayalım.

Evet dostlar, işte yaşadığımız toplum ve dünya: Kapitalizmin acımasız çarklarında çoğunluğun madden yoksulluk, manen yabancılaşma, bencillik, acımasız rekabet içinde benliğimizin parçalandığı, birbirimizi ezerek, küçük hesaplar içinde insanlık onurumuzu yitirerek, sevgisizce tepelediğimiz tüm insanlık değerleri..Tüketim hayvanına çevirdiler bizi. Çalış-tüket-yine çalış, hep al, sonra da küçülüp bayağılaşarak sahip olduğunu (sandığın) yazlık ve otomobille insanlara show yaparak kendi ezikliğini binlerce kez ortaya koy. Oysa ürettiğin güç, sermaye olarak bir takım ?büyük? adamların, hükümet ve iktidarların elinden geçerek U dönüşü yapıp bir acımasız bumerang gibi yine seni vuruyor. Eğer ki sisteme muhalifsen ya da daha çok şey istiyorsan eskiden peşimize adam takan bu güçler şimdi Mobeselerde izleyecek seni. Bir vatandaşlık numarasından başka hiçbir şey değilsin. Daha da kötüsü seni mutlu olduğuna inandıracaklar.Ya da cennetler vaat edecekler. Oysaki gerçekte, filmin bir repliğinde olduğu gibi, mutlu insan görülmüyor hiçbir yerde. O halde ne yapmalı? Umuda yolculuğa çıkmalı. Kendi BÖLGE?mizi bulmalıyız. Bulamıyorsak da yaratmalıyız. Tek kurtuluşumuz bu. Yazar ve bilim adamı bile bize yetmiyor işte, ne kadar tehlikeleri olsa da, mücadeleyi gerektirse de BÖLGE mizi bulmalıyız. Öyle bir yer ki ?en derin isteklerimizin ve hayallerimizi gerçekleştiği? bir yer. Ama profesör ve yazar gerçeği tüm can sıkıcılığı ve soğukluğuyla yüzümüze vurur; böyle bir yer gerçek değildir, imgeseldir, hiçbir kudreti ve gizemi de yoktur. Kapitalizmden nefret eden, o dönemki Sovyetlerdeki sosyalizm uygulamasından da aradığını bulamayan Tarkovski bizi ihtiyacımız olan BÖLGE ile baş başa bırakıyor. Gördüğümüz gerçek işte karşımızda dimdik duruyorz: Kendi BÖLGE?mizi yaratmalıyız."

@kozmicblues

8 yıl önce

Final sahnesindeki bal süt yumurta da, bildiğiniz gibi birçok yerde esin kaynağı olmuş ve çocuğun söyledikleri çok güzel değil mi..

Senin gözlerini seviyorum sevgili arkadaşım; öyle tutkulu ve ışıl ışıllar ki, yukarı bir anda bakış fırlattığında; cennetten çıkmış gibi ışıklı. Bunu baştan başa karşılamak için oradayım. Ama daha da hayran olduğum şey; aşağı indirdiğin zaman gözlerini, aşkın yakıcı alevi yakıyor beni ve hızla yere indirirken kirpiklerini, kasvetli bir ihtiras çağrısı beliriyor gözlerinde.

@kubraevmez

10 yıl önce

Birçok insanın izleyipte bi gram anlamadan ’aa evet bende izledim stalker ı’ demesi :).

@basribabam

10 yıl önce

7.7 / 10

Bir nükleer felakete uğramış bölge radyoaktiv tehlike yüzünden devlet tarafından kapatılmış ve askerler girişi engellemek için nöbet tutmaktadırlar. Girmeye çalışanları da gerekirse silah zoruyla durdurmaktan çekinmemektedirler. Kahramanlarımız buraya film ilerledikçe anlayacağınız nedenlerle girmek isteyen bir Yazarla bir Prof. ve onları para karşılığı geçirmek için anlaştıkları, bu işten geçimini sağlayan, yakalanırsa ikinci defa hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir Stalkerdir.

Tümsekli sahnede Stalker ve Prof kendilerini ayrı ayrı tümseklerin ardına atarlar ama ayağa kalkarlarken yan yana kalkarlar. İlginç bir mesaj.

Ayrıca odaya gittikleri dehlizde tepeden yağmur gibi su damlacıkları dökülürken, önden giden Yazarın kafası bir gram ıslanmaz, allahın hikmeti mi, başka bir sembolizm mi bilemedim.

Abartılacak, yere göğe sığdırılamayacak bir film değil bana göre. Ha, filmde derin konuşmalar, felsefe falan yok muydu? Elbette vardı. Ben; "gelecek sadece şimdinin devamıdır"
... Devamı
Bir nükleer felakete uğramış bölge radyoaktiv tehlike yüzünden devlet tarafından kapatılmış ve askerler girişi engellemek için nöbet tutmaktadırlar. Girmeye çalışanları da gerekirse silah zoruyla durdurmaktan çekinmemektedirler. Kahramanlarımız buraya film ilerledikçe anlayacağınız nedenlerle girmek isteyen bir Yazarla bir Prof. ve onları para karşılığı geçirmek için anlaştıkları, bu işten geçimini sağlayan, yakalanırsa ikinci defa hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir Stalkerdir.

Tümsekli sahnede Stalker ve Prof kendilerini ayrı ayrı tümseklerin ardına atarlar ama ayağa kalkarlarken yan yana kalkarlar. İlginç bir mesaj.

Ayrıca odaya gittikleri dehlizde tepeden yağmur gibi su damlacıkları dökülürken, önden giden Yazarın kafası bir gram ıslanmaz, allahın hikmeti mi, başka bir sembolizm mi bilemedim.

Abartılacak, yere göğe sığdırılamayacak bir film değil bana göre. Ha, filmde derin konuşmalar, felsefe falan yok muydu? Elbette vardı. Ben; "gelecek sadece şimdinin devamıdır" sözüne bayıldım mesela. Ama o kadar. Rica ederim nedir bu anlam, atıf, sembolizm sevdası; felsefe kitabı okumuyoruz, alt tarafı bir film seyrediyoruz yahu.

@zatara

10 yıl önce

8.2 / 10

Bilim, sanat, inanç üçgeninde beyin yakan film. Her izlemede farklı yorum çıkartılır.

''Yazar isteklerinin gerçekleşmesini başkalarının felaketi olmasın diye nasıl ki reddedip evinde içki içerek ölmeyi tercih ediyor... Vaad edilen cennetin var olması da o cehennemliklere felaket getiriyor...''

Vay gidi... Bilimin cenneti yok etmeye çalışması aboov.

@seko

10 yıl önce

Sanırım her izleyenin farklı anlamlar çıkardığı bir film bu (güzelliğide burada aslında).

Benim bu filmden çıkardığım ilk şey insanların her zaman kendilerini kurtarmak/rahatlatmak için doğaüstü bir güçten yardım beklemesi. İkincisi ise ilkinin devamı olarak sonuçlarını bile bilmediğimiz bir şeye nasıl körü körüne inanırız ve onu nasıl mitleştirip hiç olamayan kurallar ithaf edebiliriz. Bu sorunun cevabını yine onun (insanın) yazılımında buluyorum insan doğuştan bir anlam arayışı peşindedir. Zaten bu anlam arayışı onu diğer canlılardan ayıran özelliğidir.

Filmin son kısmında olanlar için ise yorum yapamıyorum maalesef. Birisi beni aydınlatırsa sevinirim.

Bu kadar düşündürücü bir film olmasına rağmen izlerken sıkıldığım anlar oldu, aradığım bir şeyi bulamadım. (ancak neyi aradığımı bilmiyorum)

Puanım: 7

@enik_kral

10 yıl önce

’’ tarkovski neden muhteşedir, açıklamak çok zor. ama benim için filmlerini izlemek vahiy gelmesi gibi bir şeydir.’’

lars von trier, yönetmen hakkında izlediğim bir belgeselde bu şekilde bahsediyordu.

tarkovski gerçekten çok farklı bir yönetmen, filmlerinde herkesi farklı bir noktadan da olsa yakalamayı başarıyor. bu filmde herkesin birbirbirine benzediği renksiz bir dünyadan diğerine geçerken hem renkler hemde kişilikler kendilerini göstermeye başlıyor.

en sevdiğim sahnelerden biri, filmin finalinde çocuğun babasının omuzlarında ilerlerken gördüğümüzde ilk olarak çocuk yürüyormuş gibi bir algı oluşuyorsa da, daha sonra çocuğun babasının sırtında olduğunu anlıyoruz. ve bu renksiz dünyanın tek renklisi olarak ta yine çocuğu görebiliyoruz.

’’bir adam ancak acı çektiği için, şüpheleri olduğu için yazar.

sürekli olarak, kendine ve başkalarına, aslında bir değeri olduğunu kanıtlamak zorundadır.’’



( yönetmenin mühürlenmiş zaman isiml
... Devamı
’’ tarkovski neden muhteşedir, açıklamak çok zor. ama benim için filmlerini izlemek vahiy gelmesi gibi bir şeydir.’’

lars von trier, yönetmen hakkında izlediğim bir belgeselde bu şekilde bahsediyordu.

tarkovski gerçekten çok farklı bir yönetmen, filmlerinde herkesi farklı bir noktadan da olsa yakalamayı başarıyor. bu filmde herkesin birbirbirine benzediği renksiz bir dünyadan diğerine geçerken hem renkler hemde kişilikler kendilerini göstermeye başlıyor.

en sevdiğim sahnelerden biri, filmin finalinde çocuğun babasının omuzlarında ilerlerken gördüğümüzde ilk olarak çocuk yürüyormuş gibi bir algı oluşuyorsa da, daha sonra çocuğun babasının sırtında olduğunu anlıyoruz. ve bu renksiz dünyanın tek renklisi olarak ta yine çocuğu görebiliyoruz.

’’bir adam ancak acı çektiği için, şüpheleri olduğu için yazar.

sürekli olarak, kendine ve başkalarına, aslında bir değeri olduğunu kanıtlamak zorundadır.’’



( yönetmenin mühürlenmiş zaman isimli kitabından stalker la ilgili söylediklerinden seçtiklerim)

’’ bölge , insanın katetmek zorunda olduğu hayat, hepsi o kadar. insanın ya yok olduğu yada dayandığı bu yerde ayakta kalmayı başarıp başaramayacağı kendine olan saygısıyla, önemliyi önemsizden ayırma yeteneğiyle belirlenir...

stalker’de tartışılmak istenen insanın değeridir, saygınlığını kaybetmenin acısını çeken bir insanın nasıl biri olduğudur. filmde, bölgeye giden insanların hedefinin aslında en gizli isteklerinin yerine getirildiği bir oda olduğunu hatırlatmak isterim. oraya ulaşmak için çıktıkları yolda stalker, bölgenin garip topraklarından geçerken yazara ve bilgine bir zamanlar gerçekten yaşamış dikoobras’ın öyküsünü anlatır. dikoobras, bu özlem diyarına ölümüne neden olduğu kardeşinin yeniden hayata döndürülmesi ricasıyla gelmiş, bu odadan çıkıp evine döndüğünde zenginlikten başka bir şey bulamamıştır. zira bölge onun gerçek , en gizli isteğini yerine getirmiştir, istemesinin iyi olacağını düşündüğü şeyi değil...

stalker’in karısı, üçünün mola verdiği meyhaneye geldiğinde yazar ve bilim adamı gizemli ve anlaşılmaz bir fenomenle karşı karşıya kalırlar. karşılarında kocasının sürdürdüğü hayat ve doğurduğu sakat çocuk yüzünden çok acı çekmiş olmasına karşın kocasını ilk gençlik günlerinin aşkı ve fedakarlığıyla seven bir kadın durmaktadır. bu aşk ve bağımlılık, çağdaş dünyanın inançsızlığına, sinikliğine ve boşluğuna karşı çıkartılabilecek son mucizedir.

stalker’de dünyamızın umutsuzluğu üzerine yapılan kuru akıl yürütmelere karşı başarıyla direnecek olan mucizenin insan sevgisi olduğunu açık ve kesin bir biçimde dile getiriyorum. ancak ne yazık ki biz, artık sevgiyi de unuttuk...

fikri bunalım kendini bulma, yeni inançlara kavuşma çabasıdır. fikri bunalıma , fikri sorunlarla yüzyüze gelmekten çekinmeyen herkes, eninde sonunda düşmek zorundadır. başka türlü olmasıda beklenebilir mi? hayatın uyumsuzluklarla dolu olmasına karşın ruhumuz uyum diye yanıp tutuşmaz mı? işte bu çelişki, hareketin uyarcısı, ama aynı zamanda da acılarımızın ve umutlarımızın kaynağıdır. bizim fikri derinliğimizin, manevi olanaklarımızın onayıdır.

stalker, işte bu düşünceler etrafında döner. filmin başkişisi umutsuzluk anları yaşar. inançları sarsılır. gene de her seferinde, umutlarını ve hayallerini yitirmiş insanlar hizmet adanmış olduğunu yeniden hisseder. ’’
A

@afrasyab

10 yıl önce

9 / 10

İzlerken filmi adeta yaşadığn, üşüdüğün, o kasvetli havayı soluduğun mükemmel bir yapıt...Muhteşem müzikleri de cabası, tavsiye edilir tadından yenmez...
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL