Kara Şövalye Yükseliyor Yorumları

Kara Şövalye Yükseliyor filmi detayları

V

@volk

11 yıl önce

1 / 10

Fragmanı bu kadar kötü olan bir filmin kendisi kim bilir ne kadar b erbattır diye düşündüğümü hatırlıyorum. Yanılmamışım. Şimdiye kadar yapılmış olanların içinde en kötüsü buydu (Evet George Clooney'nin Batman'i oynadığı da dahil). Sıkıntıdan öleceğimi zannetim ve maalesef bu sıkıntı hissi ancak yazılar çıkınca son buldu. Senaryo öyle karman çorman öyle s açmasapan öyle baştan savma yazılmış ki. Konsantre olmak mümkün değil. Christian Bale a kıntıya kapılıp gelmiş te bitse de gitsek havasında. Anne Hathaway özellikle dövüş sahnelerinde o kadar kötüydü ki çektiğim işkence karşısında az kalsın gözlerim yaşaracaktı inanırmısınız? Çok kötü. Kesinlikle zaman kaybı. Ç öp.

@tambenlik

11 yıl önce

bana batman'i sevdiren nolan kardeşlere ve muazzam kadroya sonsuz teşekkürler.

bu filmde -her filminde olduğu gibi- yapmacık duran anne hathaway'i bu kadronun dışında tutuyorum tabi.

@dragonfly23

11 yıl önce

5.1 / 10

Hiç olmamış. Dark Knight'tan sonra böyle bir hayalkırıklığı beklemezdim.

@hurremstein

11 yıl önce

9 / 10

adam aksiyon filminin içine dram katmıs 2bucuk saatlik film akıp gidiyor,kadro sağlam,görsellik harika;fazlasını bekleyensensen sorun artık Nolan'dan çıkmış,sorun sende :) misler gibide beğendim bravo olmuş

@essam

12 yıl önce

6.5 / 10

serinin uzak ara en dandik bölümüydü. sanırım nolan bu filmi yaparken kafa olarak hiç rahat değildi. miranda karakterinin ölüm sahnesi tüm çabalarıma rağmen aklımda çıkmıyor, kabus gibiydi.

@king_of_the_bon

12 yıl önce

Sanırım cevaben birkaç kelam etmek gerekecek;

Doğrudur Batman karakterini çocukluğumda izlediğim çizgi filmlerden tanıyorum zira şahsen tanışma imkanım malesef olmadı.

İlk izlediğim Batman filmi Burton, Keaton, Nicholson lı Karakterin adını taşıyan Batman filmi idi, tüm filmleri izledim ve hala favorim o filmdir sanırım 89 yada 90 yılı yapımıydı.

Nolan fanatizmi sinemaseverlerin kendi tercihidir ama ben Tim Burton ın Batman yorumunu daha çok beğendim.

@vitall

12 yıl önce

10 / 10

Nolan Batman Begins’te çizgi roman uyarlamaları arasından sıyrılıp epey değişik bir iş yaptı herkes hemfikirdir bu konuda. Özellikle Batman’in geçmişine bakacak olursak Nolan’ın filmi diğer filmlerin aksine Batman’den evvel Bruce Wayne’e önem verdi. Begins’in büyük kısmı da bu Bruce Wayne çizgisinde ilerlerdi. İzleyiciler olarak sevdik bu fikri. Kahramanı tanıyınca daha çok benimsedik belki de.

İlk filmin ardından öyle bir ikinci film geldiki zaten,The Dark Knight gelmiş geçmiş en iyi çizgi roman uyarlaması ilan edildi çoğu sinemasever tarafından. Ben de kendimi bu topluluğa dahil edebilirim. Bir kere çok iyi çizilmiş ve karakterize edilmiş bir Joker vardı karşımızda. Öyle çok acayip süper güçleri ve fiziksel etkisi yoktu Joker’in. Onu farklı kılan kötülüğü para veya güç için yapmıyor olmasıydı ve çatlak diye tabir edebileceğimiz karakteriydi tabi .Çok iyi kurgulamıştı Joker’i Nolan kardeşler. Ledger da bu kurguyu öyle bir hayata geçirdi ki, gelmiş geçmiş en iyi performanslardan biri
... Devamı
Nolan Batman Begins’te çizgi roman uyarlamaları arasından sıyrılıp epey değişik bir iş yaptı herkes hemfikirdir bu konuda. Özellikle Batman’in geçmişine bakacak olursak Nolan’ın filmi diğer filmlerin aksine Batman’den evvel Bruce Wayne’e önem verdi. Begins’in büyük kısmı da bu Bruce Wayne çizgisinde ilerlerdi. İzleyiciler olarak sevdik bu fikri. Kahramanı tanıyınca daha çok benimsedik belki de.

İlk filmin ardından öyle bir ikinci film geldiki zaten,The Dark Knight gelmiş geçmiş en iyi çizgi roman uyarlaması ilan edildi çoğu sinemasever tarafından. Ben de kendimi bu topluluğa dahil edebilirim. Bir kere çok iyi çizilmiş ve karakterize edilmiş bir Joker vardı karşımızda. Öyle çok acayip süper güçleri ve fiziksel etkisi yoktu Joker’in. Onu farklı kılan kötülüğü para veya güç için yapmıyor olmasıydı ve çatlak diye tabir edebileceğimiz karakteriydi tabi .Çok iyi kurgulamıştı Joker’i Nolan kardeşler. Ledger da bu kurguyu öyle bir hayata geçirdi ki, gelmiş geçmiş en iyi performanslardan biri oldu Joker. The Dark Knight’ı iyi yapan bir diğer unsur ise iyi-kötü ayırdıydı. Salt iyilik olmayacağını haykırıyordu Joker ve Batman’i kendine benzetiyordu. Bruce Wayne ise doğru-yanlış arasında sıkışıp kalmış en sonunda Gotham halkı için kendini feda ederek sinema ekranından ayrılmıştı.

Şimdi böyle iki film var arkanızda ve siz yönetmen olarak üçüncü bir film yapmaya koyuluyorsunuz. Filmi bekleyen milyonlarca hayranının beklentisi de var tabi. Bu zor bir iş öncelikle, büyük bir baskı oluşturuyor olmalı filmi hazırlerken. Hem filmin senaryosunu yazıp (Johathan Nolan ile birlikte tabi) hem de filmi yöneteceksiniz. Bunlar bu işi yıllardır yapan insanlar için bile kolay değildir heralde. Bu koşullar altında The Dark Knight Rises çıkıyor ortaya.

Bu üçlemenin yeri büyük bende bilen bilir. Nolan ve Bale sinemada enlerim arasındadır çünkü. The Dark Knight Rises’ı da çok uzun zamandır bekliyordum. Hatta bir ara 3. film yapılmayacak diye endişelenmiştim. Filmin yapım aşamasını adım adım takip edenlerdendim. Ancak film vizyona girdikten sonra hakkında tek bir yazı dahi okumadım pozitif ya da negatif bir önyargıyla filmi izlememek için. En nihayetinde filmi izledim ve diyebilirim ki benim için efsane üçlemeye yakışır bir final oldu.

.

The Dark Knight’tan yola çıkıp Joker de Joker demenin pek bi manası olduğunu düşünmüyorum. Joker ve Bane çok farklı iki karakter.Joker kaos ortamından besleniyordu ve aslında "iyi" diye bir kavram olmadığını savunuyordu. Bane’in felsefesinin bambaşka olduğu hapis önünde verdiği vaazdan apaçık ortadaydı .Joker tek başına bağımsız, Bane ise belli bir oluşuma dahil ve bir şeylere bağlı. Joker ve Bane’in fiziksel güçlerini karşılaştırmaya gerek yok sanırım. Bu farklılıkların da ötesinde, karşılaştırma benim hoşuma giden bir şey değil. Türk ailelerinin komşunun çocuğu" yaklaşımından farklı gelmiyor bana.

Çok zengin bir kadroyla çekilmiş bir film Rises. 4 tane oscarlı oyuncu var bünyesinde diğer oyuncularda geleceğin oscarlıları olacaklardan çok büyük ihtimalle. Bane karakterini canlandıran Tom Hardy çok iyi iş çıkarmıştı. 1.78’lik boya sahip adam daha çok 2 metre gibi gözüktü gözüme. Ses tonuna diyecek sözüm yok, Darth Vader vari efektle birleşmiş İngiliz aksanı aldı götürdü karakteri. Yüzünün büyük kısmı o maskesyle kaplıyken göz ifadeleriyle de iyi canlandırdı karakteri. Anne Hathaway’in Catwoman’ı çok çok iyiydi. Filmin sempatik replikleri de ona bırakılmıştı. Blake karakteriyle Joseph Gordon-Levitt’i de sevdim. Gary Oldman, Michael Caine ve Morgan Freeman için söylenecek fazla söz yok. Üçü de baştan beri iyiki dahildiler kadroya. Christian Bale zaten hangi filme koysan parlayacak bir oyuncu. Bir tek Marion Cotillard seçimi hataydı. Karakterin hakkını veremedi ve o kadar İngiliz aksanının arasında ses tonu sinir bozucu geldi bana. O da nazar boncuğu olsun diyelim.Oyunculuklar dışında bir parantezde Hans Zimmer’a açmak lazım. Filmin müzikleri enfesti çünkü.

The Dark Kingt Rises’ın en güzel kısımlarından biri ise ilk iki filmi es geçmemiş olması.İlk iki filmlerdeki karakterler öyle ya da böyle dahil oldu filme. Bu cümleden Joker’i göreceğinizi düşünmeyin öyle bir şey yok çünkü. Aksiyon sahnelerinin dışında yer yer duygulandırdı da film. Özellikle Alfred’in hıçkıra hıçkıra ağladığı sahnede herkesin içi ufaktan bi cız etmiştir heralde.

Sonuç olarak Nolan Batman üçlemesinde efsane bir iş çıkardı. Ben her ne kadar ayıla bayıla izlesem de bu seriyi, umarım dördüncü film gelmez. Her zaman tadında bırakılması gerektiğini savunanlardanım çünkü. Artık bu üçlemenin her bir filmi sarıp sarmalanacak niteliktedir benim için. Nolan çocukluğumda en sevmediğim kahraman olan Batman’i 180 derece çevirdi benim için. O da benim süper kahramanım oldu bir yerde. Hem zaten "Kahraman olmak için süper güçlerinizin olmasına gerek yok, korkmuş bir çocuğun üzerine bir palto atmanız bile yeterli olabilir bazen".

@okgokg

12 yıl önce

7.6 / 10

Film uzun süresine rağmen, hiç sıkmadan akıyor gidiyor. Ama büyük eksikleri vardı sanki. Öncelikle Nolan biraz basite kaçmış gibi geldi bana. Amerika milliyetçiliğine sahip çıkmaya çalışmış, bundan önce Batman serisini hep fantastik bir dünya olarak düşünmüştüm ama bir ülke adı vererek biraz kişiselleştirmiş filmi. Ayrıca filmde yaptığı şaşırtmacaları sürpriz olarak görmedim ne yazık ki. Çünkü filmin en önemli twistlerinden birinde seyirciye bilerek yanlış bilgiler vererek, açıklamadan kaçınmış(SPOILER - R'as Al Ghul'un çocuğu Miranda Tate meselesi, adı geçmişken o ne saçma bir ölüm sahnesiydi Marion Cotillard güldürdün resmen - SPOILER). Filmi klasik bir gişe filmine sokmuş ne yazık ki Nolan bu sefer. Belki de beklentilerim çok büyük olduğu için böyle hissetmiş olabilirim. Bane'in kötülüğünün de dozunda verilmediğini hissediyorum, daha vahşi olmalıydı. ayrıca zaman konusunda ciddi sıkıntılar vardı. Yine de oyuncular harika bir iş çıkarmıştı gerçekten. Michael Cain gözlerimizi doldurma
... Devamı
Film uzun süresine rağmen, hiç sıkmadan akıyor gidiyor. Ama büyük eksikleri vardı sanki. Öncelikle Nolan biraz basite kaçmış gibi geldi bana. Amerika milliyetçiliğine sahip çıkmaya çalışmış, bundan önce Batman serisini hep fantastik bir dünya olarak düşünmüştüm ama bir ülke adı vererek biraz kişiselleştirmiş filmi. Ayrıca filmde yaptığı şaşırtmacaları sürpriz olarak görmedim ne yazık ki. Çünkü filmin en önemli twistlerinden birinde seyirciye bilerek yanlış bilgiler vererek, açıklamadan kaçınmış(SPOILER - R'as Al Ghul'un çocuğu Miranda Tate meselesi, adı geçmişken o ne saçma bir ölüm sahnesiydi Marion Cotillard güldürdün resmen - SPOILER). Filmi klasik bir gişe filmine sokmuş ne yazık ki Nolan bu sefer. Belki de beklentilerim çok büyük olduğu için böyle hissetmiş olabilirim. Bane'in kötülüğünün de dozunda verilmediğini hissediyorum, daha vahşi olmalıydı. ayrıca zaman konusunda ciddi sıkıntılar vardı. Yine de oyuncular harika bir iş çıkarmıştı gerçekten. Michael Cain gözlerimizi doldurmayı bile başardı, büyük oyuncu gerçekten. Joseph Gordon Levitt ve Anne Hathaway ise yüreğime su serpti. Harikalardı. Beklenmeyecek düzeyde bir kedi kadın performansı izledik, en beğendiğim tiplemelerden biri oldu, özellikle esprileri kedi kadınla vermeleri çok yerindeydi. Kısaca özetlemem gerekirse Nolan bize haddinden gerçekci bir Batman üçlemesi sundu. Bundan sonra bu serinin üstüne çıkılabileceğini sanmıyorum. Mutlaka izlenmesi gereken bir seri.

@yeteramahaa

12 yıl önce

6.5 / 10

christopher nolan sana kızgınım ve laflar hazırladım :D !!

filmin zayıf kurgusu klişeye kaçan senaryosu bık bık cidden zayıftı.

ama beni en çok sinirlendiren... hey bu filmden önce catwoman ı catwoman yapan bi hikayesi ve dokusu vardı. hakkında az film çekisede hissedilebilir bir dokuya sahip karekterdi. anne hathaway in performansı çok eleştirilemez beklentimin üstündeydi ama film ve hikaye karekterin tüm dokusunu yok etmiş.

@hopelives

12 yıl önce

8.1 / 10

Tüm Batman filmlerini izlemiş biri olarak öncelikle Nolan'ın Batman'leri ile diğer Batman filmlerini ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünürüm. Bu noktada The Dark Knight Rises, Nolan'ın çektiği Batman filmleri içinde diğerlerine nispeten bariz bir şekilde zayıf kalmış bir film. Tabi bunda Jokersiz bir Batman filmi olmasının da rolü var ancak bunun dışında senaryoda da ciddi anlamda sıkıntılar mevcut.

Örneğin Bane Batman'i "kırdıktan" sonra Bruce abimizin 2 şınav 3 barfiks çekip anında eski formuna ulaşması,

Talia Al Ghul'un ölüm sahnesinin basitliği,

Batman'in koskoca nükleer bombayı klişe bir kendini feda edişle tek başına şehrin dışına götürüp sağ salim geri dönmesi gibi..

Ancak bunun yanında tabi ki;

Alfred'in insanı duygusallığın doruklarına çıkartması,

Blake - Robin kurgusu

Şahsen hiç sevmediğim Anne Hathaway'in beklediğimden çok daha iyi bir Catwoman performansı sergilemesi

gibi güzellikler de mevcuttu


Sonuç olarak bi
... Devamı
Tüm Batman filmlerini izlemiş biri olarak öncelikle Nolan'ın Batman'leri ile diğer Batman filmlerini ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünürüm. Bu noktada The Dark Knight Rises, Nolan'ın çektiği Batman filmleri içinde diğerlerine nispeten bariz bir şekilde zayıf kalmış bir film. Tabi bunda Jokersiz bir Batman filmi olmasının da rolü var ancak bunun dışında senaryoda da ciddi anlamda sıkıntılar mevcut.

Örneğin Bane Batman'i "kırdıktan" sonra Bruce abimizin 2 şınav 3 barfiks çekip anında eski formuna ulaşması,

Talia Al Ghul'un ölüm sahnesinin basitliği,

Batman'in koskoca nükleer bombayı klişe bir kendini feda edişle tek başına şehrin dışına götürüp sağ salim geri dönmesi gibi..

Ancak bunun yanında tabi ki;

Alfred'in insanı duygusallığın doruklarına çıkartması,

Blake - Robin kurgusu

Şahsen hiç sevmediğim Anne Hathaway'in beklediğimden çok daha iyi bir Catwoman performansı sergilemesi

gibi güzellikler de mevcuttu


Sonuç olarak bir Christopher Nolan filmi oluşu sebebiyle tabi ki gözümde artıda başlayan ancak bu yüzden daha da didikleyerek izlediğim bir filmdi. Nolan'ın The Dark Knight ile çıtayı çok yükseklere çıkartmış olmasının da verdiği bir dezavantaj vardı kendisi için. Bu faktörlere yenildiğini düşünüyorum. Ancak tabi ki Nolan'ın en kötü Batman'i, çekilebilecek en iyi Batman filminden daha kötü olamaz gözümde hiçbir zaman.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL