Animesini mangasını bilmiyorum ama izlerken sıkıldığım, içine giremediğim filmlerden biri oldu benim için. Bilim Kurgu çok bana hitap eden bir tür değil, ancak aksiyon kısmından da hiç keyif alamadım. Hikayede kopukluklar olduğunu düşünüyorum. Ya da ben içine giremediğim ve izlerken zaten sıkılıyor olduğum için bana öyle gelmiş de olabilir. Scarlett olmasa bu kadar izlenmezdi bile bence. Oyuncu kadrosu da çok zayıf çünkü. Üzdü.
Düşük beklentiyle izlediğim için olsa gerek, beklediğimden daha iyiydi. Mantık hataları var ancak bilim kurgudur deyip geçiyorum, ziyanı yoktur.
Her ne kadar Scarlett Johansson hastası birisi olsam da keşke yerine başkası oynasaymış dedim. Bununsa iki sebebi var. Birincisi; zaten Lucy olarak bilim kurguda bilinen bir karakter haline gelmişken farklı bir yüz kullanılması daha isabetli olabilirdi. İkincisi; sadece Major rolünde değil, bütün karakterlerde japonların oynamasını tercih ederdim. Zaten filmdeki en havalı karakterin de bir japon tarafından canlandırılan Chief Aramaki olması da tesadüf değil.
Özetlemek gerekirse; çok iyi değil, fakat iyi bir yapım.
Dipnot: Devamı gelecek diye bağırıyor gibi geldi bana.
İlginç bir bilim kurgu..Scarlett çok iyi ama diğer oyuncular ona ayak uyduramamışlar..Çok beğendiğimTakeshi Kitano bu filmdeki rolüyle sırıtmış..Daha iyi bir film olabilirdi..10/6
Orjinale çok sadık kalmasalar da kendi başına iyi bir film. Ama animesi kesinlikle daha iyi. Filmde birçok şey basitleştirip verilmiş ve animedeki gibi baş karakterin yaşadığı varoluşsal sıkıntılar burada çok yansıtılmamış, içi biraz boşaltılmış bir karakter olmuş kusanagi. Animedeki bazı sahneleri birebir görmek sevindiriciydi. Beklentimin altında ama sanırım daha kötüsü de olabilirdi.
Çok tebrik ediyorum. Bu kadar kült bir eserden bu kadar boş bir film yaratmak büyük başarı. Bedeni dijitalleşmenin artık kapımıza dayandığı bir zamanda bu konudaki kaygılar çok daha güçlü yansıtılabilirdi ama geçmişteki duyguyu bile verememiş. Atmosferin karanlığı dışında bir şey göremedim. Üzücü.
Atmosferi çok güzeldi. Uyarlandığı aynı adlı Manga’dan bazı sahneleri bire bir çekmişler, çok hoşuma gitti. Konusu farklı da olsa senaryosu çok boş değil. Damağımda hafif bir Blade Runner tadı da bıraktı diyebilirim. İyi film işte, izleyin.
Film hakkında bir sürü kötü eleştiri okuduğum için düşük beklenti ile izledim. Belki de bundan dolayı beğendim. Özellikle şehrin atmosferine hayran kaldım. Keşke Scarlett sokaklarda biraz daha gezseydi, dolansaydı da Watchmen'den, Blade Runner'dan beri tadı damağımda kalan distopyayı biraz daha görseydim.
Kaza geçirmiş olduğunu öğrendiğimiz bir kadının, vücudunun yerini yapay bir beden almıştır. Aynı zamanda kendisini bu yeni bedeniçerisinde bulduğunda geçmişe dair de hiç bir şey hatırlamamaktadır. Kendisini bu hale getiren şirket onu suçlulara karşı kullanır. Bu haliyle hikayeye bakıldığında robocop'a oldukça benzer bir profille karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Filme daha geniş bir açıdan bakıldığında ise internetle olan ilişkisi bağlamında matrix'e, olaylar ve söylemlerin benzerliği tarafından bakarsak eğer blade runner'a çok benzeyen bir yapısı olduğu söylenebilir.
Film, 95 yapımı aynı adlı animeden uyarlanmış. Film, animeyi olduğu gibi uyarlamamış. Bazı bölümleri olduğu gibi alıp kullanmış, hatta bazı sahneleri birebir açısına kadar aynı şekilde kullanmış. Anime, film için bir nevi storyboard işlevi görmüş anlayacağınız. Filmin bir holivud yapımı olması nedeniyle tipik olarak karşılaştığımız, seyirci için animeyi daha anlaşılır ve basite indigeme yoluna gidilmiş. Bu durum hali... Devamı
Kaza geçirmiş olduğunu öğrendiğimiz bir kadının, vücudunun yerini yapay bir beden almıştır. Aynı zamanda kendisini bu yeni bedeniçerisinde bulduğunda geçmişe dair de hiç bir şey hatırlamamaktadır. Kendisini bu hale getiren şirket onu suçlulara karşı kullanır. Bu haliyle hikayeye bakıldığında robocop'a oldukça benzer bir profille karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Filme daha geniş bir açıdan bakıldığında ise internetle olan ilişkisi bağlamında matrix'e, olaylar ve söylemlerin benzerliği tarafından bakarsak eğer blade runner'a çok benzeyen bir yapısı olduğu söylenebilir.
Film, 95 yapımı aynı adlı animeden uyarlanmış. Film, animeyi olduğu gibi uyarlamamış. Bazı bölümleri olduğu gibi alıp kullanmış, hatta bazı sahneleri birebir açısına kadar aynı şekilde kullanmış. Anime, film için bir nevi storyboard işlevi görmüş anlayacağınız. Filmin bir holivud yapımı olması nedeniyle tipik olarak karşılaştığımız, seyirci için animeyi daha anlaşılır ve basite indigeme yoluna gidilmiş. Bu durum haliyle animenin sahip olduğu derin ve dramatik yapıyı oldukça bozmuş. Özellikle animedeki söylemlerin oldukça azaltılmış olması ve müziklerin kullanımının dikkate alınmamış olması bu duruma sebep olmuş.
Filmin müziklerinde, darren aronofsky'nin filmleri ile tanıdığımız clint mansell var. Açıkçası aronofsky'İ mi yoksa mansell'i mi seviyorum aslında bilemiyorum. filmi izlemeden önce heyecanlamama rağmenfilm de mansell'in etkisini hissedebildiğimi söyleyemiyeceğim.
filmin oyuncularından binoche ve kitano'nun varlığı her haliyle çok güzeldi. Özellikle takeshi kitano ile böylesi bir yapımda karşılaşmak çok sürpriz oldu.
Scarlett johansson için bu filmdeki rolü için geniş bir parantez açmak lazım. Johansson, son dönem rol aldığı filmlerde genel olarak böyle insan üstü karakterlere hayat verirken karşımıza çıkıyor. Geriye dönüp baktığımızda, iron man ve avengers'ta karadul, lucy, under the skin, island'da da benzer performanslarla karşımızdaydı. hatta 2013 yapımı her 'de bir işletim sisteminin sesiydi. Karşımızda yeni bir şey olmadığı için bu filmdeki etkisi benim için zayıftı.
Ghost in the shell, art, sound ve efekt departmanlarındaki çalışan yüzlerce çalışanının emeği ile mevcut teknolojiyi kullanarak , 95 yapımı animeyi bilmeyenler için hatırlattığı için bile olsa yine de saygıyı hak ediyor.
Animesi hakkında bir fikrim olmadığı için sadece film üzerinden yorum yapacak olursam film bence fena değildi. Öncelikle görsel açıdan gerçekten başarılı buldum. Senaryoya gelecek olursak yönetmenin filmin senaryosunu yetiştirmek için özellikle sonlara doğru bir telaş haline girdiğini hissediyorsun. Bu nedenle filmi sadece izleyebiliyorsun, olaylara tam olarak dahil olamıyorsun. Live actionların genelde vasat olmasına alışkın olduğum için beklentim oldukça düşüktü ama filmin işleyiş hızını saymazsak film kendini izletiyor. Bir ara sakin kafayla animesine bakmak lazım. Biraz çerezlik ama sinemada izlenilir.
@yokitosama
5 ay önce
5.5 / 10
@stiff
4 yıl önce
5 / 10
@linquter
7 yıl önce
7 / 10
Her ne kadar Scarlett Johansson hastası birisi olsam da keşke yerine başkası oynasaymış dedim. Bununsa iki sebebi var. Birincisi; zaten Lucy olarak bilim kurguda bilinen bir karakter haline gelmişken farklı bir yüz kullanılması daha isabetli olabilirdi. İkincisi; sadece Major rolünde değil, bütün karakterlerde japonların oynamasını tercih ederdim. Zaten filmdeki en havalı karakterin de bir japon tarafından canlandırılan Chief Aramaki olması da tesadüf değil.
Özetlemek gerekirse; çok iyi değil, fakat iyi bir yapım.
Dipnot: Devamı gelecek diye bağırıyor gibi geldi bana.
@fthgzl79
7 yıl önce
6.7 / 10
@mrs_aurora
7 yıl önce
@kumik
7 yıl önce
@sinebiyat
7 yıl önce
@asdf_13
7 yıl önce
7 / 10
@enik_kral
7 yıl önce
Film, 95 yapımı aynı adlı animeden uyarlanmış. Film, animeyi olduğu gibi uyarlamamış. Bazı bölümleri olduğu gibi alıp kullanmış, hatta bazı sahneleri birebir açısına kadar aynı şekilde kullanmış. Anime, film için bir nevi storyboard işlevi görmüş anlayacağınız. Filmin bir holivud yapımı olması nedeniyle tipik olarak karşılaştığımız, seyirci için animeyi daha anlaşılır ve basite indigeme yoluna gidilmiş. Bu durum hali ... Devamı
Film, 95 yapımı aynı adlı animeden uyarlanmış. Film, animeyi olduğu gibi uyarlamamış. Bazı bölümleri olduğu gibi alıp kullanmış, hatta bazı sahneleri birebir açısına kadar aynı şekilde kullanmış. Anime, film için bir nevi storyboard işlevi görmüş anlayacağınız. Filmin bir holivud yapımı olması nedeniyle tipik olarak karşılaştığımız, seyirci için animeyi daha anlaşılır ve basite indigeme yoluna gidilmiş. Bu durum haliyle animenin sahip olduğu derin ve dramatik yapıyı oldukça bozmuş. Özellikle animedeki söylemlerin oldukça azaltılmış olması ve müziklerin kullanımının dikkate alınmamış olması bu duruma sebep olmuş.
Filmin müziklerinde, darren aronofsky'nin filmleri ile tanıdığımız clint mansell var. Açıkçası aronofsky'İ mi yoksa mansell'i mi seviyorum aslında bilemiyorum. filmi izlemeden önce heyecanlamama rağmenfilm de mansell'in etkisini hissedebildiğimi söyleyemiyeceğim.
filmin oyuncularından binoche ve kitano'nun varlığı her haliyle çok güzeldi. Özellikle takeshi kitano ile böylesi bir yapımda karşılaşmak çok sürpriz oldu.
Scarlett johansson için bu filmdeki rolü için geniş bir parantez açmak lazım. Johansson, son dönem rol aldığı filmlerde genel olarak böyle insan üstü karakterlere hayat verirken karşımıza çıkıyor. Geriye dönüp baktığımızda, iron man ve avengers'ta karadul, lucy, under the skin, island'da da benzer performanslarla karşımızdaydı. hatta 2013 yapımı her 'de bir işletim sisteminin sesiydi. Karşımızda yeni bir şey olmadığı için bu filmdeki etkisi benim için zayıftı.
Ghost in the shell, art, sound ve efekt departmanlarındaki çalışan yüzlerce çalışanının emeği ile mevcut teknolojiyi kullanarak , 95 yapımı animeyi bilmeyenler için hatırlattığı için bile olsa yine de saygıyı hak ediyor.
@ngardy
7 yıl önce
7 / 10