Vasatın altında bir film. Politik meseleleri ''sadece sanatla'' daha doğrusu apolitik yöntemlerle dolu sanat anlayışıyla çözebilirsiniz mesajı veren bir klişe. Politikacılar ve partiler değil sanatçılar yön verecekmiş topluma, katılıyorum bu söyleme ama hangi yöntemle? Herkesin benzer şeyler ifade edip, ifade ettiği şeyin bağlamını dahi bilmediği bir neoliberal tüketici zihniyetiyle mi?
Politik bir eserleriniz yayınlandığı sergide bu eserlerin ifade ettiği anlamı paylaşmazsanız üzerine giz yaratırsanız bu sizin zavallılığınız, korkaklığınız ve anlamdan uzak bir hayatı resmettiğinizin özetidir. Gazetecinin eleştirdiği gibi sahibi olmayan bir eserden öteye gidilemez. Modern sanat ve beraberinde içi boşalan sanat furyasını iyi özetleyen bir film. Filmin savunduğu ve desteklediği fikir, günümüzde akademide bulunan kum havuzunda oynayan çocuk olgunluğunda düşünce bütünlüğüne sahip akademik kadroları iyi özetliyor. Fakat film bunun farkında bile değil.
Filmi bitirdiğimde biraz üzüldüm. Çok mükemmel bir film olabilecekken bazı şeyler çok önemsenmemiş midir nedir biraz vasat kalıyor. Buradaki vasatlık filmin girişde vaat ettiği çıtaya nazaran bir vasatlık. Genel olarak bakılırsa filmin gideri var. Her şeyden önce görüntü yönetmenliği başarılı. 1940’dan 1960’ları aşan bir tarih aralığında güzel kareler, güzel kesitler var. Alman siyasetine dair ögeler de filmin etkileyiciliğini artırıyor. Bazı manzaralar, filmdeki ressamlık sanatına dair anlar bence çok keyifli. Baş kahramanımızın resim ile olan hikayesi de güzel. Bence bu kısımlar çok başarılı. Nitekim gerilim konusunda film vasatın üstünde. Özellikle filmin ilk çeyreğinde olanlar beklenmedik acı sürprizler ile sizi sarsıyor. Sürekli şaşırdığım anlar oldu. Bir dakika ne oluyor şimdi dedim. Belki yönetmeni tanısam öyle olmayabilirdi. Peki filmde olmayan ne? Duyguların yeterince aktarılamayışı, derine inilmemesi. Mesela filmde kız babasının kendi... Devamı
Filmi bitirdiğimde biraz üzüldüm. Çok mükemmel bir film olabilecekken bazı şeyler çok önemsenmemiş midir nedir biraz vasat kalıyor. Buradaki vasatlık filmin girişde vaat ettiği çıtaya nazaran bir vasatlık. Genel olarak bakılırsa filmin gideri var. Her şeyden önce görüntü yönetmenliği başarılı. 1940’dan 1960’ları aşan bir tarih aralığında güzel kareler, güzel kesitler var. Alman siyasetine dair ögeler de filmin etkileyiciliğini artırıyor. Bazı manzaralar, filmdeki ressamlık sanatına dair anlar bence çok keyifli. Baş kahramanımızın resim ile olan hikayesi de güzel. Bence bu kısımlar çok başarılı. Nitekim gerilim konusunda film vasatın üstünde. Özellikle filmin ilk çeyreğinde olanlar beklenmedik acı sürprizler ile sizi sarsıyor. Sürekli şaşırdığım anlar oldu. Bir dakika ne oluyor şimdi dedim. Belki yönetmeni tanısam öyle olmayabilirdi. Peki filmde olmayan ne? Duyguların yeterince aktarılamayışı, derine inilmemesi. Mesela filmde kız babasının kendisine yaptığı kötü gerçek karşısında verdiği tepki bana çok yetersiz geliyor. Pek çok deneyim yaşıyorlar ama ben bu deneyimlerin etkisini göremiyorum. Öylece geçip gidiyor. Fazla duygusuz karakterler izlenimi oluştu bende. Derinlik eksik kalıyor. Diyaloglar da öyle. O kadar çok tepki beklediğim yer oldu ki anlatamam. Karakterlerin bu kadar yüzeysel kalması ve çevresinde olan bitenlere karşı ne hissettiklerini çoğu zaman konuşmamaları bence filmin en kötü yanı.
Benim için çok özel bir film olan "Başkalarının Hayatı"in yönetmeni tarafından çekilmiş filmi bu kadar geç izlememin nedeni,filmin kunyesindeki gerilim ayrintisiydi .Çünkü bu tarz filmleri istesem de izleyemiyorum.Ancak filmdeki tek gerilim insanların aptalca ideolojiler sayesinde başkalarına yaşattığı acı dolu yasanmisliklar olduğunu,filmin dram üzerine kurgulanmış olduğunu söylemek isterim.İkinci dünya savaşının etkilerini bu kez almanlar üzerinden,sanatsal anlayisla izlettiren film bence oldukça başarılı.Oyuncu casti çok iyiydi bir kere ve müzikleri etkileyici ve de süresi nedeni ile hiçbir olumsuzluk yasamadim.İzlerken haz veren,büyüsü bozulmasin tedirginliği ile izlediğim ve son karesine kadar çok beğendiğim bir film Asla Gözlerini Kaçırma...
izlerken hep daha fazlası olacak,olaylar daha farklı şekillenecek ya da en azından gerçekten daha şaşırtıcı daha ilham verici bitecek şeklinde düşünüyorsunuz izlerken -ya da en azından umut ediyorsunuz- ama maalesef biraz hayal kırıklığı yaşıyorsunuz.
@olanzveins
1 yıl önce
3.1 / 10
Politik bir eserleriniz yayınlandığı sergide bu eserlerin ifade ettiği anlamı paylaşmazsanız üzerine giz yaratırsanız bu sizin zavallılığınız, korkaklığınız ve anlamdan uzak bir hayatı resmettiğinizin özetidir. Gazetecinin eleştirdiği gibi sahibi olmayan bir eserden öteye gidilemez. Modern sanat ve beraberinde içi boşalan sanat furyasını iyi özetleyen bir film. Filmin savunduğu ve desteklediği fikir, günümüzde akademide bulunan kum havuzunda oynayan çocuk olgunluğunda düşünce bütünlüğüne sahip akademik kadroları iyi özetliyor. Fakat film bunun farkında bile değil.
@musafaserdar
3 yıl önce
7 / 10
Peki filmde olmayan ne? Duyguların yeterince aktarılamayışı, derine inilmemesi. Mesela filmde kız babasının kendi ... Devamı
Peki filmde olmayan ne? Duyguların yeterince aktarılamayışı, derine inilmemesi. Mesela filmde kız babasının kendisine yaptığı kötü gerçek karşısında verdiği tepki bana çok yetersiz geliyor. Pek çok deneyim yaşıyorlar ama ben bu deneyimlerin etkisini göremiyorum. Öylece geçip gidiyor. Fazla duygusuz karakterler izlenimi oluştu bende. Derinlik eksik kalıyor. Diyaloglar da öyle. O kadar çok tepki beklediğim yer oldu ki anlatamam. Karakterlerin bu kadar yüzeysel kalması ve çevresinde olan bitenlere karşı ne hissettiklerini çoğu zaman konuşmamaları bence filmin en kötü yanı.
@mahi
3 yıl önce
7.7 / 10
@sakurazensen
4 yıl önce
@ustunkoru
5 yıl önce
5.8 / 10