Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Yorumları

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filmi detayları

@yagcionur

8 ay önce

8.1 / 10

Çok iyi.Kategori kategori gidelim;

Sinematografi harika;efekt kullanımı,renkler vs hepsi mükemmel.Müzikler harika.Kurgu nefis.

Oyunculuklar çok iyi.Zaten bu direkt realizmi sağlayan şey,o savaş atmosferini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Mesajlar çok net ve vurucuydu.Net bi şekilde savaş karşıtı bir film.Bazı egoist liderlerin sahte gururları adına verdigi saçmasapan kararların sonuçları çok ağır oldu ve bu filmde harika yansıtılmış.

Diyaloglar da çok iyiydi bazıları var ki vurucuydu.

Genel yorumum çok iyi

Puanım 8.1/10
S

@snijeg

9 ay önce

6.8 / 10

uyarlamaları severim, kimseyi gıcık etmek istemem ama net bir şekilde kitabı>filmi diyorum.

@aleynaa

10 ay önce

8.5 / 10

Araya giren gerilim müziğiyle efsane bir film olmuş.

@enik_kral

1 yıl önce

9.9 / 10

Şimdiye kadar sanırım birçok savaş filmi izlemişimdir, All Quiet on the Western Front (2022) ta bunların en iyilerinden birisiydi. Aslında izlemeden çok önce dikkatimi çekmişti ve filmle ilgili karşılaştığım yorumların olumlu olmasına rağmen yine de izlemek istememiştim. Çünkü kafamda, artık bir savaş filminde daha önceki izlediklerimden farklı olarak ne görebilirim ki düşüncesi hakimdi. 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' romanı daha önce 1930 yılında sinemaya uyarlanmış ve en iyi film oscar'ı kazanmış olmasına rağmen, bu filmin Almanlar tarafından yeniden uyarlanarak en iyi film oscar'ı adaylığı aldığını görünce filmi izlemeye karar verdim.
Film, 1. Dünya savaşı sırasında gencecik öğrencilerin hiç bir eğitim almadan savaş alanına gönderilmesi ile başlıyor. Hikayenin başında tanıştığımız Paul ile finale kadar sürecek bir yolculuk başlıyor. Bu durumun aslında bir çok savaş filminde karşılaştığım tanıdık bir anlatı biçimi olduğunu söyleyebilirim. Hatta Sam Mendes'in '1917' (2019) isiml
... Devamı
Şimdiye kadar sanırım birçok savaş filmi izlemişimdir, All Quiet on the Western Front (2022) ta bunların en iyilerinden birisiydi. Aslında izlemeden çok önce dikkatimi çekmişti ve filmle ilgili karşılaştığım yorumların olumlu olmasına rağmen yine de izlemek istememiştim. Çünkü kafamda, artık bir savaş filminde daha önceki izlediklerimden farklı olarak ne görebilirim ki düşüncesi hakimdi. 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' romanı daha önce 1930 yılında sinemaya uyarlanmış ve en iyi film oscar'ı kazanmış olmasına rağmen, bu filmin Almanlar tarafından yeniden uyarlanarak en iyi film oscar'ı adaylığı aldığını görünce filmi izlemeye karar verdim.
Film, 1. Dünya savaşı sırasında gencecik öğrencilerin hiç bir eğitim almadan savaş alanına gönderilmesi ile başlıyor. Hikayenin başında tanıştığımız Paul ile finale kadar sürecek bir yolculuk başlıyor. Bu durumun aslında bir çok savaş filminde karşılaştığım tanıdık bir anlatı biçimi olduğunu söyleyebilirim. Hatta Sam Mendes'in '1917' (2019) isimli filmi, bu filmden çok kısa bir süre önce çekilmiş olmasına rağmen bu kadar benzer bir hikayenin yeniden çekilmiş olması da izlerken beni oldukça şaşırttı. Filmin başında karşılaştığım bu şaşkınlık hali, filmin sonunda cevabını alıyor. (Yazımın sonunda bu durumu açıklamaya çalışacağım.)
Dikkat! yazının bundan sonrası filme dair ayrıntılar da içermektedir.
Paul, savaş alanında defalarca ölümle burun buruna geliyor, hayatta kalmanın kurallarını birer birer bu şekilde öğreniyor. Öğrendiği her şey bir sonraki karşılaşacağı tehlikede hayatını kurtarabilir ya da bilmediği eğitimini almadığı çok basit bir hatanın hayatına mal olabileceğine tanıklık ediyoruz. Aldığı ilk ders sonrasında kendisine iyi olup olmadığını soran kendinden daha deneyimli bir askerin, eline bir torba tutuşturup ölen askerlerin boynundaki künyeleri toplamasını istediğini görüyoruz. Kahramanın yolculuğu aslında tam da bu noktada başlıyor ve son buluyor.
Hikayenin başında, Paul'un bir düşman askerini öldürürken, gayet insani bir biçimde ne kadar zorlandığını ve sonrasında ne kadar pişmanlık duyduğunu görüyoruz. Filmin finalinde savaşın sona ermesiyle birlikte artık bu acemi askerin yerini, tüm dostlarını ve duygularını kaybetmiş bir savaş makinesi almıştır. Künye torbası ise, bu sefer Paul'un hayatını kurtardığı acemi bir askerin eline tutuşturularak, aslında batı cephesinde yeni bir şey olmadığı döngüsü ortaya konuyor.
Bir asrı geçkin bir süre önce gerçekleşmiş bir savaş ve hemen sonrasında yazılan bir roman, yine yaklaşık bir asır önce çekilmiş bir film, ve şaşırmama sebep olan benzeri yüzlercesi varken, bugün yeniden çekiliyor yeniden önümüze konuluyor. Neden mi ? Cevap çok açık film ismiyle müsemma...
Çünkü batı cephesinde yeni bir şey yok, doğu cephesinde yeni bir şey yok, dünyada yeni bir şey yok. Savaşlar hala devam ediyor, insanlar hala ölüyor ve öldürüyor, İzlediklerinden, okuduklarından ve yaşadıklarından ders almıyor alsa da unutuyor.
Filmdeki gibi bugün masa başındakiler hala "itibardan tasarruf olmaz" diyen bir anlayışla yaşam sürerken, halkını açlığa ve acıya sürüklüyor. Kendi egoları ve kibirleri yüzünden halkını, kahramanlık hikayeleri uydurarak "bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek savaş çığırtkanlığı yapıyor ve savaşlara sürüklüyor. İnsanlık, savaşlardan, salgınlardan, depremlerden, hiç bir afetten ders almıyor. Masa başındakiler hala, "kader'' ya da "bu işin fıtratında var" diyor.
Bu filmler, insanlık adına hiç bir cephede değişen yeni bir şey olmadığı için tekrar tekrar çekiliyor ve çekilmeye devam edilecek, hatırlatmak için belki de sadece UNUTMAYALIM diye. Duygularımızı kaybettiğimizi söylemek için, masumiyetimizi kaybettiğimizi fark edebilmemiz için, kibrit kutusunun içinde bile olsa bir canlıyı yaşatmaya çalışmayı ve bizi insan yapan şeyleri tekrar hissedebilmemiz için, belki sadece öğrendiklerimizden ders almayıp birer makineye dönüştüğümüzü yüzümüze vurmak için.
Eğer künye torbasını elinize almak istemiyor ve artık yeni bir şey olsun istiyorsanız. "Unutmayalım" diyenlerin sözünü kesmeyin, kestirmeyin ve unutmayın, sadece yeni bir şey olsun diye...

@hashasin

1 yıl önce

Fransız ordusunda matbaacı olarak görev yapan askere saldırdığı ve sonrasındaki sahne o kadar gerçek ki psikolojim bozuldu. Birçok filmde insan öldürmek çok basit bir eylemmiş gibi gösterilse de düşman dahi olsa hatta sana saldırsa bile bir insanı öldürmek ancak bu kadar gerçekçi resmedilebilir. Kendimi yumruklarımı sıkarken buldum.

@max_manus

1 yıl önce

8 / 10

sinematografi, görsel efekt ve en iyi film dalları da dahil olmak üzere 9 dalda oscar adaylığını alınca izlemek istedim ve beklediğimi buldum. iyi bir "savaş karşıtı bir savaş filmi". geçmişte çekilen türevlerinden çok ekstra bir yanı ya da yeniliği yok, açıkçası birazcık da süresi uzun gibi olmuş bence ama yine de iyi bir film olduğunu net düşünüyorum.

tempolu bir giriş sekansından sonra yavaşlıyor, sıcak savaş sahnelerinden daha çok savaşın insan üzerindeki etkilerine yoğunlaşmış, saf aksiyon beklentisi kuranlar için uyarmak istedim.

@kumcular

1 yıl önce

9.6 / 10

Savaşın gerçek yüzünü gösteren filmlerden. Ne yazık ki savaşlarda kazanandan çok kaybeden oluyor. Başa gelen egosu yüksek kişiler yüzünden milyonlarca kişi zarar görüyor.

@delahoya

1 yıl önce

9.1 / 10

Yeni yeni taze bitirdiğim film. Er Ryan dan sonra en çok etkilendiğim savaş filmi rahatlıkla söyleyebilirim.

1930 yapımı olan filmi izlemedim ama klasik bir yapımı tekrar çekmek riskli bir iş iken yönetmen farkını ortaya koyuyor. Savaş psikolojisini iliklerinize kadar hissettiren , görselliği, kamera açıları ve savaş sahneleri inanılmaz başarılıydı. En çok dikkatimi çeken eleştiri ise savaşı isteyenlerin yaşadığı şartlarla, savaşı yaşayanların şartlarını gözümüze bir kaç sahne ile vurması resmen ustalıktı. Defalarca ders niteliğinde izlenilmesi gereken bir film.

@kiti

1 yıl önce

7 / 10

savaşın acımasızlığı ve yıkımını anlatan güzel bir film olmuş görüntüler oyunculuklar iyi ancak "savaşın acımasızlığını ve yıkımını" anlatan buna benzer çok film var yakında zamanda 1917'yi falan izledik sanki aynı şeyi izliyor gibiydim..

@valeapapalagi

1 yıl önce

evet ya, film ne kadar iyi olursa olsun bu düşünceyi aklımdan atamadım hatta özdeşlik bile kuramadım filmle. Artık sıktı ya bu dünya savaşı filmleri muhabbeti. Kaldı ki 1930'da aynı kitaptan filmi çekip oscar da vermişler, 77de bi daha çekmişler. Senin de dediğin gibi 1917 geçen sene çekilmiş, adaylık verdiler falan. 70 80lerde zaten onlarca bu filmlerden çekildi ki onlar başyapıt oldular (Full Metal Jacket, Platoon, Apocalypse Now vs.)

Senaryo da Battlefield 1 oyununun senaryosuyla benzer, referans aldığı kaynaklarla paralel, muhtemelen oyunu da kitaptan yararlanarak yapmışlar. Sanırım artık bu konuda ya daha orijinal hikayelerle gelmeliler ya da artık cephede anlatılan savaş travaması, acımasızlığını vs. anlatmayı bıraksınlar. Ay, içimden attım rahatladım ya, yine her şeye aday göstermişler bir de bu filmi de, birinden duymak iyi oldu sşgksgksdjgks

@kaerin

1 yıl önce

8 / 10

Epey iyi.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL