İzlediğimden beri, sık sık bu filmi düşünürken yakalıyorum kendimi. En çok da Adrien Brody'nin o çok şey anlatan gözlerini. Kimi zaman yaşlarla dolu, kimi zamansa düşünceli. Ama en çok da yeşil.
Çaresizlik, umutsuzluk, değersizlik ve sonunda yalnızlık... Oyuncular, replikler, konu insanı alıp götürüyor ve film bittiğinde yine o garip duygu...Kesinlikle izleyin!
"Aklımdan ne geçerse geçsin, hissettiğim şeyle aynıdır. Kendime karşı samimiyim, genç ve yaşlıyım, alındım ve satıldım, hem de defalarca. Çoğu kişi beni göremez. ben yokum. Tıpkı senin gibiyim."
çok sıkıcı ve gereksiz abartı. Arada çıkan çıplak görüntüler vs. Fazla didaktik olmuş, gerek yok. Bir cumartesi gecei film izleyelim dedik, boşa 2 saat bisin diye dua ettim.
Yönetmen, diğer filmi American History X'te yer verdiği "aile içinde, eğitim ve sonucunda sokaklardaki ırkçılık, ayrım, yabancılaşma gibi temel sorunlar konusuna, kopma filmiyle devam etmiş.
Bu sefer eğitimin okullardaki durumu ve öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki etkisi, birbirlerine yabancılaşmaları başarılı bir biçimde anlatılmış. Eğitim sisteminin acımasızlığı, pembe gözlüklerle hayata aldırış etmeyen öğrencilerin yuvarlandığı uçurum belli başlı derdi olmuş filmin. Detachment bana Ağustosta final sezonu başlamakta olan Breaking Bad (Walter rolüyle Bryan Craston) ve biten efsane dizi The Wire'yi (Clay Davis rolüyle İsiah Whitlock jr.) özlediğimi hatırlattı. Zaten the wire dizisinin 4. sezonundaki gibi eğitim konusuna fazlasıyla yer verilmiş. Film, kolaj parçaları gibi birbirinden kopuk ama aynı kompozisyonun parçası olan, kopuk karakterlerin zamanla birbirine nasıl bağlandığını gözler önüne seriyor. Sartre'nin bulantı romanları Kafka'nın aforizmalarından bölümler içeren kopma, ed... Devamı
Yönetmen, diğer filmi American History X'te yer verdiği "aile içinde, eğitim ve sonucunda sokaklardaki ırkçılık, ayrım, yabancılaşma gibi temel sorunlar konusuna, kopma filmiyle devam etmiş.
Bu sefer eğitimin okullardaki durumu ve öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki etkisi, birbirlerine yabancılaşmaları başarılı bir biçimde anlatılmış. Eğitim sisteminin acımasızlığı, pembe gözlüklerle hayata aldırış etmeyen öğrencilerin yuvarlandığı uçurum belli başlı derdi olmuş filmin. Detachment bana Ağustosta final sezonu başlamakta olan Breaking Bad (Walter rolüyle Bryan Craston) ve biten efsane dizi The Wire'yi (Clay Davis rolüyle İsiah Whitlock jr.) özlediğimi hatırlattı. Zaten the wire dizisinin 4. sezonundaki gibi eğitim konusuna fazlasıyla yer verilmiş. Film, kolaj parçaları gibi birbirinden kopuk ama aynı kompozisyonun parçası olan, kopuk karakterlerin zamanla birbirine nasıl bağlandığını gözler önüne seriyor. Sartre'nin bulantı romanları Kafka'nın aforizmalarından bölümler içeren kopma, edebi yönü ağır basıyor. İzleyene kitap sayfalarını çeviriyor hissi veriyou. Filmde sahnedeki kopukluklar, flashbackler ve flashforwardlarla başarılı bir biçimde gösterilmiştir. ---spoiler--- American history x ve detachment filmlerinin her ikisi de, okulda ölüm sahneleriyle biter. Sonrasında ise sakinlik, dinginlik egemendir. Ve alıntıyla biter iki film de İntihar eden kızımızın yaptığı çalışmalar, six feet under'daki kavramsal çalışmalara benzemektedir. Sürekli değillenen, farklı olan Meredith'e Henry yardım edemez. Nasıl ki yıllar önce intihar eden annesini izlediği gibi bu kızında mutlak sona gidişini sessizce izler, dokunamadan, duygularını tam olarak yansıtamadan, sevgi gösteremeden. Eğitimin açıklığı burada devreye girer, kıza sarılması bile diğer öğretmenler tarafından "taciz" olarak algılanacaktır. Sevgisiz, başarıya odaklı yaşam...(Sonuçta okulda başarısız olan bireylerin mutluluğu başka bedenlerde, büyük hayallerde araması boşuna değildir. Filmin başında Henry'nin yazdırdığı kompozisyon ise sonun başlangıcı gibidir: "Öldüğünüzü farz edin, dostlarınız, aileniz cenazenizde nasıl bir tepki verirdi?" Not: somurtan yüzlü keki, Henry'e gösterip: Aslında bunu senin için hazırlamıştım" diyerek Henry'e gülen yüzlü keki verip somurtan yüzü Meredith'in kendi yemesi ilginç bir nokta olmuş. Tüm tatlıların yanında bir acı, sessizce yenilmeyi bekliyor.
bu filmin başrolü için adrien brody’den daha iyisi bulunamazdı diye düşünüyorum. hüzün dolu yüzü filme o kadar yakışmış ki...son sahne, darma duman okul ve poe... gerçekten sarsıcı olmuş.
@sesver
11 yıl önce
6.2 / 10
@lightandhope
11 yıl önce
@samilsengul
11 yıl önce
9 / 10
"Aklımdan ne geçerse geçsin, hissettiğim şeyle aynıdır. Kendime karşı samimiyim, genç ve yaşlıyım, alındım ve satıldım, hem de defalarca. Çoğu kişi beni göremez. ben yokum. Tıpkı senin gibiyim."
@behtul
11 yıl önce
9 / 10
Oyunculardan, çekim açılarına, müziklerinden kurgusuna kadar harikaydı.
Az bilinen şaheserlerden gerçekten.
@snejankag
11 yıl önce
@birsu
11 yıl önce
7 / 10
@yapay
11 yıl önce
4.5 / 10
@kaede
11 yıl önce
Bu sefer eğitimin okullardaki durumu ve öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki etkisi, birbirlerine yabancılaşmaları başarılı bir biçimde anlatılmış. Eğitim sisteminin acımasızlığı, pembe gözlüklerle hayata aldırış etmeyen öğrencilerin yuvarlandığı uçurum belli başlı derdi olmuş filmin. Detachment bana Ağustosta final sezonu başlamakta olan Breaking Bad (Walter rolüyle Bryan Craston) ve biten efsane dizi The Wire'yi (Clay Davis rolüyle İsiah Whitlock jr.) özlediğimi hatırlattı. Zaten the wire dizisinin 4. sezonundaki gibi eğitim konusuna fazlasıyla yer verilmiş. Film, kolaj parçaları gibi birbirinden kopuk ama aynı kompozisyonun parçası olan, kopuk karakterlerin zamanla birbirine nasıl bağlandığını gözler önüne seriyor. Sartre'nin bulantı romanları Kafka'nın aforizmalarından bölümler içeren kopma, ed ... Devamı
Bu sefer eğitimin okullardaki durumu ve öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki etkisi, birbirlerine yabancılaşmaları başarılı bir biçimde anlatılmış. Eğitim sisteminin acımasızlığı, pembe gözlüklerle hayata aldırış etmeyen öğrencilerin yuvarlandığı uçurum belli başlı derdi olmuş filmin. Detachment bana Ağustosta final sezonu başlamakta olan Breaking Bad (Walter rolüyle Bryan Craston) ve biten efsane dizi The Wire'yi (Clay Davis rolüyle İsiah Whitlock jr.) özlediğimi hatırlattı. Zaten the wire dizisinin 4. sezonundaki gibi eğitim konusuna fazlasıyla yer verilmiş. Film, kolaj parçaları gibi birbirinden kopuk ama aynı kompozisyonun parçası olan, kopuk karakterlerin zamanla birbirine nasıl bağlandığını gözler önüne seriyor. Sartre'nin bulantı romanları Kafka'nın aforizmalarından bölümler içeren kopma, edebi yönü ağır basıyor. İzleyene kitap sayfalarını çeviriyor hissi veriyou. Filmde sahnedeki kopukluklar, flashbackler ve flashforwardlarla başarılı bir biçimde gösterilmiştir. ---spoiler--- American history x ve detachment filmlerinin her ikisi de, okulda ölüm sahneleriyle biter. Sonrasında ise sakinlik, dinginlik egemendir. Ve alıntıyla biter iki film de İntihar eden kızımızın yaptığı çalışmalar, six feet under'daki kavramsal çalışmalara benzemektedir. Sürekli değillenen, farklı olan Meredith'e Henry yardım edemez. Nasıl ki yıllar önce intihar eden annesini izlediği gibi bu kızında mutlak sona gidişini sessizce izler, dokunamadan, duygularını tam olarak yansıtamadan, sevgi gösteremeden. Eğitimin açıklığı burada devreye girer, kıza sarılması bile diğer öğretmenler tarafından "taciz" olarak algılanacaktır. Sevgisiz, başarıya odaklı yaşam...(Sonuçta okulda başarısız olan bireylerin mutluluğu başka bedenlerde, büyük hayallerde araması boşuna değildir. Filmin başında Henry'nin yazdırdığı kompozisyon ise sonun başlangıcı gibidir: "Öldüğünüzü farz edin, dostlarınız, aileniz cenazenizde nasıl bir tepki verirdi?" Not: somurtan yüzlü keki, Henry'e gösterip: Aslında bunu senin için hazırlamıştım" diyerek Henry'e gülen yüzlü keki verip somurtan yüzü Meredith'in kendi yemesi ilginç bir nokta olmuş. Tüm tatlıların yanında bir acı, sessizce yenilmeyi bekliyor.
@osmancavlak
11 yıl önce
Her açıdan çok başarılı bir film. Konusunun gereğini de layıkıyla yapıp; sizi bir iç sıkıntısıyla beraber düşüncelere sevk ediyor.
@kimolaki
11 yıl önce
7.5 / 10