Saul'un Oğlu Yorumları

Saul'un Oğlu filmi detayları

@ebus_durak

5 yıl önce

8 / 10

2.Dünya Savaşı filmleri içinde gerçekten ayrıcalı bir konuma sahip film. Hem çekim tekniği zor olan, plan sekanslar ağırlıkta hem de rahatsız edici daha doğrusu izleyeni geren ve çaresiz bırakan görüntüler hakim. Ben gerçekten başarılı buldum.

@poormf

8 yıl önce

7 / 10

Ele alınan konuya uygun çekim tekniğiyle arka plan flulaştırılıp orada yaşanılanların önünde bir kişiye odaklanılmış. Yalnızca birkaç ay fazla yaşayabileceğini bilerek faşizmin maşası olup, kendi halkından, inancından insanları ölüm fırınlarına gönderebilmek ancak yaşadığı bu süre içinde cılız da olsa direnişe destek verip olabildiğince insanın yaşamını kurtarmaya çalışmak amacıyla olabilir. Ama kahramanımız ne yapıyor? Yaptıklarının kefaretini ödemek için bir ölüyü inancına uygun defnedebilmek uğruna haham arayışına girip kendinin ve arkadaşlarının yaşamını tehlikeye atıyor. Oysa o koşullarda bile direnen insanlar var ve onlar için aldığı bir görevi de kendi dünyasının peşinde koştuğu için savsaklıyor, yerine getirmiyor. Öyle bir ortamda bile toplumsal değil din kanalıyla bireysel kurtuluşu arayanlar bencil insanlar kahrolsun...

Çekim tekniğiyle ve bazı yorumlarda adamın insanlığına yapılan vurguların aksine böylesine bencil ve kaderci insanların varlığının sergilenmesi açısından öne
... Devamı
Ele alınan konuya uygun çekim tekniğiyle arka plan flulaştırılıp orada yaşanılanların önünde bir kişiye odaklanılmış. Yalnızca birkaç ay fazla yaşayabileceğini bilerek faşizmin maşası olup, kendi halkından, inancından insanları ölüm fırınlarına gönderebilmek ancak yaşadığı bu süre içinde cılız da olsa direnişe destek verip olabildiğince insanın yaşamını kurtarmaya çalışmak amacıyla olabilir. Ama kahramanımız ne yapıyor? Yaptıklarının kefaretini ödemek için bir ölüyü inancına uygun defnedebilmek uğruna haham arayışına girip kendinin ve arkadaşlarının yaşamını tehlikeye atıyor. Oysa o koşullarda bile direnen insanlar var ve onlar için aldığı bir görevi de kendi dünyasının peşinde koştuğu için savsaklıyor, yerine getirmiyor. Öyle bir ortamda bile toplumsal değil din kanalıyla bireysel kurtuluşu arayanlar bencil insanlar kahrolsun...

Çekim tekniğiyle ve bazı yorumlarda adamın insanlığına yapılan vurguların aksine böylesine bencil ve kaderci insanların varlığının sergilenmesi açısından önemli bir film... 70/100

@porcorosso

8 yıl önce

bu filme altyazı çevireni öldürüyorlarmış

@agacelo

8 yıl önce

türkçe altyazısını bulan varsa gönderebilir mi?

@cemiyettepisiyo

8 yıl önce

Bir filmde sesin ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Sesler izleyiciyi içine alıyor direkt. Birdman’den sonra izlediğim plan sekans iyi filmlerden biriydi. Cannes’de ödül aldığını öğrenince beklenti ile gittim fakat o kadar da iyi bir film değildi. Artık sinemadan beklenti yüksek. Gerçekten böyle bir adam yaşadıysa çok gıcık bir karakter olduğunu söyleyebilirim. Tamam tamam biliyoruz adam delirmişti.
L

@lorin

9 yıl önce

Filmin ana karakteri Saul (p.s. Macarca Şool diye telaffuz ediliyor) sonderkommandodur: Nazilerin toplama kampındaki bütün pis işlerini yaptırdıkları Yahudi esirler. Bunun karşılığında bir kaç ay daha yaşıyorlar, belki ufak tefek ayrıcalıklar elde ediyorlar falan.

Filmde gösterilmese de kimin sonderkommando olacağını güç, sağlık durumu gibi özelliklere göre Nazi subayları belirliyor, ama illa ki bir kaç ay daha yaşayabilmek için gönüllü olmak isteyen çıkmıştır diye düşünüyor insan. Gönüllü olmayı geçtim, Nazilerin belirlediği kişiler de bu görevi reddedemezler miydi? Elbette. Ne yapacaklar ki? Öldürecekler mi? E zaten ölecekler ve hepsi bunun farkında. Bir kaç aylık sürede bir şeyler değişir ve belki kurtulurum hesabını yapacak kadar biçare mi hissettiler acaba? Kendi halkını gaz odasına tıkıp, cesetlerini yakmaktan daha mı ağır ölmeyi kabul etmek? Yaşama güdüsü tüm değerleri altüst edecek kadar baskın mı?

Saul'un da film boyunca çocuğu gömmekteki ısrarını da bu sebeple günah çıkarma
... Devamı
Filmin ana karakteri Saul (p.s. Macarca Şool diye telaffuz ediliyor) sonderkommandodur: Nazilerin toplama kampındaki bütün pis işlerini yaptırdıkları Yahudi esirler. Bunun karşılığında bir kaç ay daha yaşıyorlar, belki ufak tefek ayrıcalıklar elde ediyorlar falan.

Filmde gösterilmese de kimin sonderkommando olacağını güç, sağlık durumu gibi özelliklere göre Nazi subayları belirliyor, ama illa ki bir kaç ay daha yaşayabilmek için gönüllü olmak isteyen çıkmıştır diye düşünüyor insan. Gönüllü olmayı geçtim, Nazilerin belirlediği kişiler de bu görevi reddedemezler miydi? Elbette. Ne yapacaklar ki? Öldürecekler mi? E zaten ölecekler ve hepsi bunun farkında. Bir kaç aylık sürede bir şeyler değişir ve belki kurtulurum hesabını yapacak kadar biçare mi hissettiler acaba? Kendi halkını gaz odasına tıkıp, cesetlerini yakmaktan daha mı ağır ölmeyi kabul etmek? Yaşama güdüsü tüm değerleri altüst edecek kadar baskın mı?

Saul'un da film boyunca çocuğu gömmekteki ısrarını da bu sebeple günah çıkarma olarak görüyorum. Belki tüm yaptıklarının kefareti olarak gördüğü için bu kadar sıkı sarıldı çocuğun cesedine. Çocuğu layıkıyla gömebilse kendi ruhu da huzura erecek gibiydi. Yine de, üstenci bir bakışla eleştirmenin kolay olduğunun da farkındayım.

Film diğer holokost filmlerinden ayrılıyor yorumu da benim açımdan çok tatmin edici değil. O kadar fazla işlenen temalar ki bunlar, ben artık ayırt edilebilme sınırını aştığını düşünmekteyim.
C

@cagdasbdy

9 yıl önce

8 / 10

Laszlo Nemes'ın yönettiği ve Cannes Film Festivali'nde Büyük Jüri Ödülünü (Grand Prix) kazanan 2015 yapımı Macaristan filmi. Filmde kelimelerden ziyade görüntüler, sesler ve atmosfer daha ön planda. Filmin baş karakteri olan Saul konuşmadığında bile ne hissettiği ve ne düşündüğü yüz ifadesinden anlaşılabiliyor.

Film, toplama kampındaki gaz odalarında Nazilere yardım etmeye zorlanan ve Yahudi tutsaklardan oluşan Sonderkommando'lardan biri olan Macar Yahudisi Saul'un ölmüş bir oğlan çocuğunun cesedini yakmaktan kurtarıp usulünce toprağa gömmek istemesini anlatıyor.

Filmi farklılaştıran etmenlerden birisi filmin tamamın 40 mm'lik mercekle çekilmesi. Bu sayede baş karakter Saul'la birlikte gaz odasında geziniyor, o neyi duyarsa onu duyuyor, ne görürse onu görüyor ve ne hissederse onu hissediyorsunuz. Ayrıca arka sahneler flu şekilde gösterilerek olaylar izleyicinin hayal gücüne bırakılıyor ve böylece kampta yaşananları daha derinden hissetmeniz sağlanıyor. Film boyunca sürekli bir korku
... Devamı
Laszlo Nemes'ın yönettiği ve Cannes Film Festivali'nde Büyük Jüri Ödülünü (Grand Prix) kazanan 2015 yapımı Macaristan filmi. Filmde kelimelerden ziyade görüntüler, sesler ve atmosfer daha ön planda. Filmin baş karakteri olan Saul konuşmadığında bile ne hissettiği ve ne düşündüğü yüz ifadesinden anlaşılabiliyor.

Film, toplama kampındaki gaz odalarında Nazilere yardım etmeye zorlanan ve Yahudi tutsaklardan oluşan Sonderkommando'lardan biri olan Macar Yahudisi Saul'un ölmüş bir oğlan çocuğunun cesedini yakmaktan kurtarıp usulünce toprağa gömmek istemesini anlatıyor.

Filmi farklılaştıran etmenlerden birisi filmin tamamın 40 mm'lik mercekle çekilmesi. Bu sayede baş karakter Saul'la birlikte gaz odasında geziniyor, o neyi duyarsa onu duyuyor, ne görürse onu görüyor ve ne hissederse onu hissediyorsunuz. Ayrıca arka sahneler flu şekilde gösterilerek olaylar izleyicinin hayal gücüne bırakılıyor ve böylece kampta yaşananları daha derinden hissetmeniz sağlanıyor. Film boyunca sürekli bir korku hakim ve Saul'un ölmüş Yahudi çocuğun cesedini usulüne uygun şekilde toprağa verip veremeyeceği hakkında endişe ve merak duymamanız neredeyse imkansız.

Film, bugüne kadar çekilmiş onlarca klasik Holokost filmlerinden biri değil. Klasik Holokost filmlerinin neredeyse tamamından farklı olarak kaçışa ya da sağ kalan kişilere odaklanmanın yerine filmde umudun olmadığı bir yerde ölümün kendisine ve günlük sıradan işlere odaklanıyor. Holoskot filmlerinin belki de en büyük eksikliği yaşananları önleme umudunu izleyiciye vermemesi.

Hem film yönetmenin hem de başrol Saul karakterini canlandıran Geza Röhrig'in ilk uzun metrajlı filmi olması, kasvetli atmosferi ve rahatsız edici sahnelerine rağmen film kendisini izlettirmeyi başarıyor.

@betulkars

9 yıl önce

Film atmosferiyle Auschwitz kampındaki umutsuzluğu, ortamın karmaşıklığını bir oğlan çocuğunun cesedinin usulünce toprağa verilme çabası hikayesi etrafında sonuna kadar hissettiren, dramdan daha çok psikolojik gerilimdi. Abartıldığı kadar mükemmel değil ama konuya atmosfer ve tür olarak farklı yaklaşması filmi özel kılmış ve yönetmenin çektiği ilk film olması da bir artı.

@kupakizi

9 yıl önce

7.5 / 10

film gerçekten çarpıcı bir yapım olmuş. diğer savaş filmleri gibi " daha fazla kan, daha fazla parçalanan insan " görüntüleri yerine " daha fazla kaba alman aksanı, daha fazla silah ve bağıran insan sesi " barındırıyor. nazilerin yaptıkları zülme karşı tokat gibi bir film olmuş.

-işleriniz hazır. hemen üstlerinizi çıkarıp duş alın.

-çorbalarınız soğuyacak acele edin.

-parçaları temizleyin!
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL