Son Umut Yorumları

Son Umut filmi detayları

@vfv

12 yıl önce

Gerçek bir bilim kurgu geleceğe ışık tutmalıdır. teknolojiden faydalanmak bilim kurgu değildir. işte bu film gerçek bir bilim kurgudur. müthiş senaryo müthiş film

@mrsdance

12 yıl önce

Gelecekte çoğumuz daha iyi bir dünya hayal ederiz. Film yakın gelecekte geçiyor. Ama dünya hayal ettiğimiz gibi bir dünya değil. Dünyanın ekolojik dengesini bozan ve tüm kaynakları tüketen insanların hazırladığı bir dünya. Ve son bir umut yeni doğacak olan bir çocuk. Filmin ütoptik havası ve anlamlı senaryosu en iyi filmler listesine girmesine yeter de artar bile. Benim en sevdiğim filmlerden biridir.

@basribabam

12 yıl önce

5 / 10

Yahu bir film ne kadar bilim kurgu, ne kadar gerçeküstü vs. olursa olsun, az biraz mantıklı olur: dünyada son 10-15 yıldır bir tane yeni doğan yok; yani insanlığın sonu geliyor, bu durumda ne yapar insanlık? Doğumları artırmanın yollarını arar, (ister zenci, ister düşman,ister mülteci- kim olursa olsun)hamile annenin ve yeni doğan bir bebeğin üzerine titrer. Bu filmde ne oluyor? Hasbelkader yıllar yıllar sonra doğacak bir bebeği ve onun hamile annesini yoketmek için elinden geleni ardına koymuyor! Niye yahu, niye?

"SPOİLER"

Bizim kahramanlar da, müthiş mücadeleler sonrasında bebeğin sağ salim doğmasını sağlıyorlar ve mutlu son!

"SPOİLER"

Bi gidin yaa, bi azalarak bitin yaa...

@shamur_musti

12 yıl önce

6 / 10

Gereğinden fazla abartılmış bi film...6/10

@macbeth

12 yıl önce

Yarın insanlık bu hale dönüşebilecek gibi gerçek sahnelerin arasında buldum bi an kendimi.İzlediğimin kurgu olduğunu unutup bende bir umut aradım tüm bunlar olurken birden kameranın objektifine sıçrayan 3 5 kan damlası uyandırdı beni kendine gel film yapıyoruz burda dedi arkamdan yönetmen.Çok mu gerekliydi acaba gerçeği göstermek miydi bu yoksa gerçekten sıyrılmak için miydi.Eğer theo nun gözündense sahne ben gözüme kan damlayınca görmüyorum ki öyle.3D daha icat olmadığı için miydi bu çaba.İşin bu kısmını anlam veremedim.

Gelecek senaryoları içinde en beğendimdi.Adamlar ufoyla dalga geçtiler:)

@kaede

12 yıl önce

damuz zepliniyle pink floyda da selam çakmayı ihmal etmemiş ayrıca çiftlikteki doğum sahnesiyle isa'yı da unutmamış olan filmdir. (bu arada yorumlara öylesine göz gezdirdim hamile olduğunu göstermesi için soyunmuyor kadın, rönesans dönemi resimlerindeki botticelli gibi dönemin ressamlarının sade duruşuna göndermede bulunuyor. http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/6/6f/Sandro_Botticelli_-_La_nascita_di_Venere_-_Google_Art_Project.jpg/550px-Sandro_Botticelli_-_La_nascita_di_Venere_-_Google_Art_Project.jpg

@lowen

12 yıl önce

7 / 10

Herşeyden önce yarattığı atmosfer için alkışı hakeden bir yapım.Dünyanın sonu gelse de insanlar birbirine yine düşman,yine çıkarcı,yine kendi menfaatlerini kollar bir durumda.Aynı olay örgüsünü çok benzer olmasa da Fernando Meirelles'in,Körlük filminde hissetmek mümkün.

@ibodirector

13 yıl önce

Alfonso Cuaron'un 2006 tarihli Children of Men'i bir taraftan distopik sinemaya nane ferahlığında bir soluk getirirken, diğer taraftan gün geçtikçe savaşlara teslim olan bu kara parçasının kuvvetle muhtemel geleceğini tasvir etti.Fazla uzak olmayan bir gelecekte; 2027nin Londra'sında geçen hikaye, bugünün aba altından sopa gösteren sistemini bir adım daha öteye taşıyarak, şiddetin, karmaşanın ve kıyımın nasıl sistematik hale getirildiğini gözler önüne seriyor. Cuaron'un 2027deki dünyası bu anlamda günümüzden çok da farklı değil. Yalnızca yaşananlar iyice çığrından çıkmış, şiddet gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiş. Dünya çöküşün eşiğinde; tüm entropi kurguları gerçekleşmiş. Tek bir farkla: Dünya bugün yaşadığımız halinden çok daha kuru, çok daha renksiz. Tıpkı üzerinde hayatı anımsatacak tek bir canlı parçasının kalmadığı bir çöl gibi. Ancak bu dünya bir çöl kadar sessiz ve ölümcül bir huzura sahip değil. Aksine her geçen gün yeni bir bombanın patlaması, yepyeni cinayetlerin işl
... Devamı
Alfonso Cuaron'un 2006 tarihli Children of Men'i bir taraftan distopik sinemaya nane ferahlığında bir soluk getirirken, diğer taraftan gün geçtikçe savaşlara teslim olan bu kara parçasının kuvvetle muhtemel geleceğini tasvir etti.Fazla uzak olmayan bir gelecekte; 2027nin Londra'sında geçen hikaye, bugünün aba altından sopa gösteren sistemini bir adım daha öteye taşıyarak, şiddetin, karmaşanın ve kıyımın nasıl sistematik hale getirildiğini gözler önüne seriyor. Cuaron'un 2027deki dünyası bu anlamda günümüzden çok da farklı değil. Yalnızca yaşananlar iyice çığrından çıkmış, şiddet gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiş. Dünya çöküşün eşiğinde; tüm entropi kurguları gerçekleşmiş. Tek bir farkla: Dünya bugün yaşadığımız halinden çok daha kuru, çok daha renksiz. Tıpkı üzerinde hayatı anımsatacak tek bir canlı parçasının kalmadığı bir çöl gibi. Ancak bu dünya bir çöl kadar sessiz ve ölümcül bir huzura sahip değil. Aksine her geçen gün yeni bir bombanın patlaması, yepyeni cinayetlerin işlenmesi, göçmenler üzerinde farklı işkencelerin uygulanması an meselesi. Çığlıkların, bomba seslerinin, yakarışların ve gözyaşlarının yüksek volümü içinde tek bir ses eksik: Çocukların sesleri.2027de kan var, şiddet var, kıyım var, zulümden kaçarken daha büyük bir gaddarlığa düşen göçmenler, mucize bekleyen, kendisine kaçacak delik arayan ya da tümden umudunu yitirmiş insanlar, sinizme bulanmış bir nihilizm var. Ancak çocuklar yok. İnsanlık kendi soyunu devam ettirebileceği doğurganlık yeteneğinden artık yoksun. Cuaron'a göre bunun nedenleri önemli değil; hormonlu gıdalar, nükleer silahlar ya da modern hayatın kendisi buna sebep olmuş olabilir. Doğa bu sefer büyük bir felaketle değil, gündelik yaşamda kendisini hiç hissettirmeden, bir hayalet sinsiliği ile öcünü almış. Dünyanın en genç insanı 18 yaşındaki Bebek Diego. Fakat bu unvan da artık bir başkasına geçmiş. Onun ölümünü haber veren televizyon yayını ile başlayan film, daha en başta o soğuk mavi tonu ve aktüel kamerası ile bizi bu terör ortamının içine atıveriyor.Ve El Secreto De Sus Ojos'tan sonra dünyanın en iyi 2. tek plan sahnesini barındırıyor film. 8 dakikalık aktüel kamera kullanımı ile çekilen bebeği kurtarma sekansı şimdiden kült olmuş durumda. Dünyanın en iyi distopik bilimkurguları arasında...
Y

@yapay

13 yıl önce

5 / 10

Çekimler, kamera kullanımı, lensin hafif maviliği, sesler ve efektler on numara ama konu boş. Bir adamın bir veledin peşinden koşması, oda doğmasın işte, silinelim yeryüzünden. Off çok boş bir film. toplamda durdurarak 1 haftada izledim. Bittiği için seviniyorum. hemen del+shift.
O

@onurdenizguler

13 yıl önce

10 / 10

filmin sonunda çığlık atan şımaran gülüşen çocukların seslerini duymak kadar büyük bi mutluluk yok...

gözlerimi ayıramadan her sahnesini şaşkın izlediğim muhteşem film, keşke daha uzun sürseydi.

bu arada favori karakterim Marichka oldu. O haliyle nasıl da koşturdu garibim, elinde de köpeği...
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL