Kitaptan uyarlama bir film depresyonla ilgili olmasına rağmen aslında eğitim ve aile gibi konulara bir nevi eleştiriyle dolu. Film kesinlikle daha iyi uyarlanabilirdi ama zaman kaybı değil depresyonun bu kadar önemli bir rahatsızlık olduğunu bilmeyen "İstesen depresyondan çıkarsın" modunda izleyenler için sıkıcı ve basit olabilmesi muhtemel.
’Düzeleceğim. Bunun bir sebebi var. burası uyuşturucu yuvası ve ben mal peşindeyim. dr. sterling de benim satıcım. bu durumda herkesin doktoru birer satıcı. bazen hepimiz bir prozac toplumunda yaşıyormuşuz gibi hissediyorum’
Filmin uyarlama olduğundan haberdar değildim. Depresyon üzerine yine de iyi bir film. Bazı açıklıkları kalmış ama çok havada değil toparlayabiliyoruz. Oyuncu kadrosu daha iyi olsaydı eğer mutlaka izleyiciye daha farklı etki ederdi. Bir kız hayatına giren ilk erkek tarafından terk edilmiş ise ( BABA ), diğer kayıpları zaman kazandıran takviyelerle daha şiddetli aşabilir.. Bu şiddet görünürde çok acıklı olabilir ama aslında korkunç aldatıcı güvensiz.. ;) " Artık kim olduğumu bilmiyorum. Bir kişiliğim var. Çok kötü olsa da O benim. Ve kendini doğru şeyler söyleyen, doğru davranan biri olarak görsem de O ben değilim... Farklı hissediyorum. Tedavi görüyorum önemli olan bu değil mi ? Ama ilaç alnazsam O kişi ben olamam " Hımm işte burası mahveder. İlacı bırakabilir misin sorusu yöneldiğinde beyinde patlayan kriz bu olmalı :))
Kitabı okumadım ama oldukça kötü bir uyarlama olduğunu söylemek hiç de zor değil. Film bize ne anlattı? Birçok cümle kurabilirim ama hiçbir şey anlatmamış olurum. Birbiriden kopuk sahnelere, derinliği olmayan diyaloglara rağmen izlenebiliyor ama beklentinin epey altında kalıyor.
Bir roman uyarlaması olarak oldukça başarısız,otobiyografik bir dram olarak vasat, yergi sineması içinse vahim bir örnek.
Filmde, çatlak,taş bir hatunun trajedisi üzerinden psikiyatri dünyasını sorgulamaya çalışıyoruz. Tabi yersek. Film daha çok, çatlak-taş hatunumuzun depresif şovuna dönüşmüş durumda. Son beş dakika süresince,hele şükür,filmimiz reçeteli uyuşturucu satıcılarına dair bir şeyler söylemeyi akıl edebiliyor.Tabi bunu yaparken, ilaç şirketlerini çok kırmamaya dikkat ettikleri belli. Neyse, genel olarak, Ricci'nin daha önce hiç depresyon geçirmediği sonucuna varmamı sağladı. 10 gün yıkanmamış,uyumamış biri neye benzer hiçbir fikri yok sanırım.
Özellikle terapi sahnelerinde gerçekten o doktoru yumruklamak istiyorsunuz. Filmin en güzel cümlesi ise şu: "Bana sorunlarımın nedenlerini anlatabilirsin ama bu hiçbir işe yaramıyor" Her şeye iyi yönü ile bakmayı sevenlerdensiniz, 96 dakikada elimize bazı artılar da geçmiyor değil derim:
Örneğin Ricci'yi bolca sütyensiz gö... Devamı
Bir roman uyarlaması olarak oldukça başarısız,otobiyografik bir dram olarak vasat, yergi sineması içinse vahim bir örnek.
Filmde, çatlak,taş bir hatunun trajedisi üzerinden psikiyatri dünyasını sorgulamaya çalışıyoruz. Tabi yersek. Film daha çok, çatlak-taş hatunumuzun depresif şovuna dönüşmüş durumda. Son beş dakika süresince,hele şükür,filmimiz reçeteli uyuşturucu satıcılarına dair bir şeyler söylemeyi akıl edebiliyor.Tabi bunu yaparken, ilaç şirketlerini çok kırmamaya dikkat ettikleri belli. Neyse, genel olarak, Ricci'nin daha önce hiç depresyon geçirmediği sonucuna varmamı sağladı. 10 gün yıkanmamış,uyumamış biri neye benzer hiçbir fikri yok sanırım.
Özellikle terapi sahnelerinde gerçekten o doktoru yumruklamak istiyorsunuz. Filmin en güzel cümlesi ise şu: "Bana sorunlarımın nedenlerini anlatabilirsin ama bu hiçbir işe yaramıyor" Her şeye iyi yönü ile bakmayı sevenlerdensiniz, 96 dakikada elimize bazı artılar da geçmiyor değil derim:
Örneğin Ricci'yi bolca sütyensiz görebiliyoruz.
Prozac ne işe yaramış öğreniyoruz (bize zaman kazandırırmış)
@freyjaley
4 yıl önce
6.7 / 10
’Düzeleceğim. Bunun bir sebebi var. burası uyuşturucu yuvası ve ben mal peşindeyim. dr. sterling de benim satıcım. bu durumda herkesin doktoru birer satıcı. bazen hepimiz bir prozac toplumunda yaşıyormuşuz gibi hissediyorum’
@naksidil
4 yıl önce
" Artık kim olduğumu bilmiyorum. Bir kişiliğim var. Çok kötü olsa da O benim. Ve kendini doğru şeyler söyleyen, doğru davranan biri olarak görsem de O ben değilim... Farklı hissediyorum. Tedavi görüyorum önemli olan bu değil mi ? Ama ilaç alnazsam O kişi ben olamam " Hımm işte burası mahveder. İlacı bırakabilir misin sorusu yöneldiğinde beyinde patlayan kriz bu olmalı :))
@patatesvirusu
8 yıl önce
5.6 / 10
kayda değer tek yeri son 5-10 dksı, empati kurabilecek bir noktada da olmama rağmen beğenmedim, beğenemedim. jason biggs senden nefret ediyorum.
üstte de denildiği gibi, o kılıkla depresyona girilmez.
@beriberibulue
12 yıl önce
@havlayankuzu
16 yıl önce
7 / 10
Filmde, çatlak,taş bir hatunun trajedisi üzerinden psikiyatri dünyasını sorgulamaya çalışıyoruz. Tabi yersek. Film daha çok, çatlak-taş hatunumuzun depresif şovuna dönüşmüş durumda. Son beş dakika süresince,hele şükür,filmimiz reçeteli uyuşturucu satıcılarına dair bir şeyler söylemeyi akıl edebiliyor.Tabi bunu yaparken, ilaç şirketlerini çok kırmamaya dikkat ettikleri belli. Neyse, genel olarak, Ricci'nin daha önce hiç depresyon geçirmediği sonucuna varmamı sağladı. 10 gün yıkanmamış,uyumamış biri neye benzer hiçbir fikri yok sanırım.
Özellikle terapi sahnelerinde gerçekten o doktoru yumruklamak istiyorsunuz. Filmin en güzel cümlesi ise şu: "Bana sorunlarımın nedenlerini anlatabilirsin ama bu hiçbir işe yaramıyor" Her şeye iyi yönü ile bakmayı sevenlerdensiniz, 96 dakikada elimize bazı artılar da geçmiyor değil derim:
Örneğin Ricci'yi bolca sütyensiz gö ... Devamı
Filmde, çatlak,taş bir hatunun trajedisi üzerinden psikiyatri dünyasını sorgulamaya çalışıyoruz. Tabi yersek. Film daha çok, çatlak-taş hatunumuzun depresif şovuna dönüşmüş durumda. Son beş dakika süresince,hele şükür,filmimiz reçeteli uyuşturucu satıcılarına dair bir şeyler söylemeyi akıl edebiliyor.Tabi bunu yaparken, ilaç şirketlerini çok kırmamaya dikkat ettikleri belli. Neyse, genel olarak, Ricci'nin daha önce hiç depresyon geçirmediği sonucuna varmamı sağladı. 10 gün yıkanmamış,uyumamış biri neye benzer hiçbir fikri yok sanırım.
Özellikle terapi sahnelerinde gerçekten o doktoru yumruklamak istiyorsunuz. Filmin en güzel cümlesi ise şu: "Bana sorunlarımın nedenlerini anlatabilirsin ama bu hiçbir işe yaramıyor" Her şeye iyi yönü ile bakmayı sevenlerdensiniz, 96 dakikada elimize bazı artılar da geçmiyor değil derim:
Örneğin Ricci'yi bolca sütyensiz görebiliyoruz.
Prozac ne işe yaramış öğreniyoruz (bize zaman kazandırırmış)
Çatlak kız arkadaş mitinin ardında yatan gerçekleri görüyoruz. (Şok edici ayrıntılar var)
Kok,esrar,extacy,iki şişe bira,sayesinde neler yapılabilirmiş artık biliyoruz.