Spielberg, oliver stone ve türevleri gibi savaşı kahramanlığa övgüye indirgeyen, varsa savaş suçu, onu da bir takım kendini bilmezlere bağlayan filmlerden tiksinirim doğrusu. Savaşın yıkıcı etkisini çocukların üzerinden anlatan filmleri ise hep sevdim. Gel ve gör, Kaplumbağalar da Uçar gibi. Ateşböceklerinin mezarı da bu tür anlatımın en başarılı örneklerinden bence. tokat gibi film. küçük kız çocuğunun ifadesindeki çizgisel anlatım çok güçlüydü.
Şu filmi izledikten sonra tüm insanlık yeryüzünden silinsin diye yaradana el açıp dua ettim. Gerçekten ama gerçekten bu güzel gezegen için fazla çirkiniz...
İlk kısımlarında duygu sömürüsü yapıldığı hissine kapıldım ve biraz sinirim bozuldu. Fakat sürenin sonlarında doğru yanıldığımı fark ettim. Anime, gerçekleri elinden geldiğince anlatmış.
Bunları izleyince subliminal mesaj dolu dreamworks yapımlarına harcadığımız zamana üzülüyorum...
@mamcici
8 yıl önce
8.4 / 10
@eski_takvim
8 yıl önce
9 / 10
Anime deyip küçümsemeyin, bihayli sarsıyor...
@free_style
8 yıl önce
8.7 / 10
@irems
9 yıl önce
@altuneli
10 yıl önce
9.1 / 10
@jakez
10 yıl önce
10 / 10
@asdf_13
10 yıl önce
6.6 / 10
Bunları izleyince subliminal mesaj dolu dreamworks yapımlarına harcadığımız zamana üzülüyorum...
Abi kardeş izlenmesi tavsiye olunur.
@cglctn
10 yıl önce
@sophist
10 yıl önce
@doris
10 yıl önce
"Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kaat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler."