Cennetin Rengi Yorumları

Cennetin Rengi filmi detayları

@abaru

13 yıl önce

Majid çok iyi bir sanatçı olduğu gibi çok da zeki bir adam bence. küçük hikayelerde yarattığı küçük ayrıntılarla çok büyük, evrensel dertleri sembolize edebiliyor ve islamiyeti seyircilerin bu adam din propagandası yapıyor diyemeyeceği kadar naif bir şekilde hikayenin içine yedirebiliyor. Ancak bazen öyle sahneler oluyor ki , tam gözlerim kapalı filmin akışına kendimi bırakmış sürüklenip giderken birden uyanıveriyorum ilahi adalet olgusunun dikte edildiğini hissettiğim için. Namaz kılınan sadece bir sahne hatırlıyorum filmlerinde, kuranı hiç görmedim, camide geçen bir sahne yok sanırım ama inanç bizim de çok alışık olduğumuz sudan şeylerde resmen vücut buluyor pek çok kez. Ve ben böyle anlarda beni kendimi kaptırdığım rüyadan uyandırdığı için yönetmene kızmaktan kendimi alamıyorum malesef.

Diğer majidi filmlerinde de gördüğümüz gibi kadın karakterlerin oyunculukları malesef yine çok zayıf. Diğerlerinde kadın karakterin rolü mühim olmadığı için bana öyle geliyordur diyordum. Ama cennet
... Devamı
Majid çok iyi bir sanatçı olduğu gibi çok da zeki bir adam bence. küçük hikayelerde yarattığı küçük ayrıntılarla çok büyük, evrensel dertleri sembolize edebiliyor ve islamiyeti seyircilerin bu adam din propagandası yapıyor diyemeyeceği kadar naif bir şekilde hikayenin içine yedirebiliyor. Ancak bazen öyle sahneler oluyor ki , tam gözlerim kapalı filmin akışına kendimi bırakmış sürüklenip giderken birden uyanıveriyorum ilahi adalet olgusunun dikte edildiğini hissettiğim için. Namaz kılınan sadece bir sahne hatırlıyorum filmlerinde, kuranı hiç görmedim, camide geçen bir sahne yok sanırım ama inanç bizim de çok alışık olduğumuz sudan şeylerde resmen vücut buluyor pek çok kez. Ve ben böyle anlarda beni kendimi kaptırdığım rüyadan uyandırdığı için yönetmene kızmaktan kendimi alamıyorum malesef.

Diğer majidi filmlerinde de gördüğümüz gibi kadın karakterlerin oyunculukları malesef yine çok zayıf. Diğerlerinde kadın karakterin rolü mühim olmadığı için bana öyle geliyordur diyordum. Ama cennetin çocuklarında küçük kızın rolü gayet büyüktü ve de bu filmde anneanne çok güçlü bir karakter, baran keza öyle. Buna rağmen hepsinin de oyunculukları majid in castına bakıldığında çok çok zayıf. Muhammed emir naji, Hüseyin mahjoub, hüseyin abedini gibi erkek oyuncuları keşfetmiş bir yönetmenin kadın oyuncular hususunda bu kadar özensiz bir tavır sergilemesi beni rahatsız etti, kesinlikle tesadüf olamayacak kadar ısrarcı buluyorum bu durumu.

Çocuk isyan ettiği bölumde allahi bulana kadar elleriyle her yere dokunacağını söylüyor. Filmin son sahnesinde biz çocuk öldü, baba da kötü amellerinin cezasını ebedi bir pişmanlıkla ödeyecek demişken muhammed eliyle gökten gelen ışığa dokunuyor. Aynı zamanda o ışıkla allah, öğretmeninin de dediği gibi, muhammede onu da sevdiğini gösteriyor. Bu son sahneye kadar ben babanın filmin ana karakteri olduğunu düşünüyordum, ama muhammedin elinin ışığın içinde birkaç saniyelik kıpırdayışı bana koca film boyunca kendimi babanın yerine koyup yaşadığım gelgitleri unutturdu ve muhammedin film boyunca söylediği sözlerin büyüklüğünü idrak ettirdi. Ben muhammedin yaşamasının babanın son andaki doğru kararına değil muhammedin sabrına bir ödül olduğunu düşünüyorum. Muhammed babası ile okuldan eve gelirken, kardeşleri ile tarlada oynarken renkler, ışıklar cenneti andırıyor; baba marangozdan dönerken, anneanne evi terkederken karanlık, kasvet, yağmur, çamur da bir o kadar cehennemi akla getiriyor. Zira orjinal ismi allahın rengi iken ingilizceye cennetin rengi olarak çevrilmiş film. Yönetmenin son filmi olan the song of sparrows da islami vurguları çok kışkırtıcı bulmuştum. The song of sparrowdan çok daha önce çekilmiş olan bu filmde babanın da oğlunun da allahı sorgulaması (en nihayetinde ikisi de gene hak yolunu bulsa bile) the song of sparrows daki islami öğeler için kredi açmış oldu benim gözümde.
H

@helen22

14 yıl önce

9 / 10

sade konu taşımasına rağmen çok etkileyici bir film yaşamı sorgulatıyor en başta..
S

@sibumi

14 yıl önce

9.5 / 10

"Göz" Yanılgısı

Aslında her film insana dair... Ama bazı filmler insana daha yakın, ruhu yakalar, ilk dakikadan ititbaren içine alır hapseder evirir çevirir, öyle bir savururki bambaşka iklimde açarsın gözlerini film bittiğinde... Hele geldiğin yer dudağında hafif bir tebessüm, kalbinde derinde eskilerden kalma bir ferahlıksa artık başucu filmi olmayı haketmiştir sanırım...

Majid Majidinin 1999 yapımı Filmi"Cennetin Rengi"de böyle filmlerden... Görüleni görülmeyeni, asıl görenin ne ve kim olduğunu en yalın haliyle ve en renkli görüntülerle anlatmış bize... 8 yaşında gözleri görmeyen, dünyayı dokunarak duyarak tanımaya, hayatını anlamlandırmaya çalışan Muhammed’i izlerken ister istemez ona değil kendi görmeyen hayatınıza acıyorsunuz. Ona üzülüyorsunuz, ama aynı anda kendi gördüklerinizden utanıyorsunuz. Bakıp da göremediklerinize hayıflanıyorsunuz. Asaletine, zekasına, çabasına şapka çıkarıyorsunuz... Zaten bu filmi başarılı yapan şeylerden bi
... Devamı
"Göz" Yanılgısı

Aslında her film insana dair... Ama bazı filmler insana daha yakın, ruhu yakalar, ilk dakikadan ititbaren içine alır hapseder evirir çevirir, öyle bir savururki bambaşka iklimde açarsın gözlerini film bittiğinde... Hele geldiğin yer dudağında hafif bir tebessüm, kalbinde derinde eskilerden kalma bir ferahlıksa artık başucu filmi olmayı haketmiştir sanırım...

Majid Majidinin 1999 yapımı Filmi"Cennetin Rengi"de böyle filmlerden... Görüleni görülmeyeni, asıl görenin ne ve kim olduğunu en yalın haliyle ve en renkli görüntülerle anlatmış bize... 8 yaşında gözleri görmeyen, dünyayı dokunarak duyarak tanımaya, hayatını anlamlandırmaya çalışan Muhammed’i izlerken ister istemez ona değil kendi görmeyen hayatınıza acıyorsunuz. Ona üzülüyorsunuz, ama aynı anda kendi gördüklerinizden utanıyorsunuz. Bakıp da göremediklerinize hayıflanıyorsunuz. Asaletine, zekasına, çabasına şapka çıkarıyorsunuz... Zaten bu filmi başarılı yapan şeylerden biri de bu dram üzerinden ağlatma çabasından uzak olması... Evet film körlük üzerinde başlıyor ve öyle devam ediyor. Ama duyduğumuz şey acıma değil saygı oluyor...

Görememenin eksikliğini duyarak, hissederek tamamlamaya çaılşan bir çocuk ve hayatındaki aksaklıkları isyanla, inkarla düzeltmeye çalışan bir baba... Muhammed sabrı, yaşama sevincini, çabayı simgelerken; baba önce utancı, sonra isyanı ve pişmanlığı anlatıyor... Kafamıza kakmadan ama aklımızdan da çıkarmadan...

Aslında filmin özgün adı Rang-e khodave Tanrının rengi şeklinde çeviri daha doğru... "Allah’ı bulana kadar ellerimle her yere dokunacağım ve bulduğumda da, kalbimin bütün sırları dahil, her şeyi anlatacağım, derken inanmayan bir insanı bile duygulandıran sadelikteki sammiyeti izlemeye ve düşünmeye değer gerçekten.

Filmin konusu şöyledir kısaca:

Küçük Muhammed (Mohsen Ramezani, gerçek hayatta da görmeyen bir çocuk ve kesinlikle çok iyi oynamış), Tahran ’daki bir körler okulunda yatılı kalmaktadır. Okulu yazın tatile girer, babası onu almak ve köyüne götürmek üzere okula gelir. Muhammed’in annesi ölmüştür ve babası yeni bir evlilik planlamaktadır. Özürlü bir çocuğun evlilik planlarını bozacağını düşünüp Muhammed’den kurtulmaya çaılışır. Köyde ise yazı birlikte geçirecekleri Muhammed’i çok seven iki kız kardeş ve yaşlı ninesi beklemektedir.

Film müzikleriyle, İran bu kadar güzel miymiş dedirten köy görüntüleriyle detam bir bütün olmuş. Aldığı ödülleri fazlasıyla hakeden bir film...
S

@snowolf

14 yıl önce

6.9 / 10

* Yazı filmden alıntılar içermektedir *

Film müthiş bir sadelikle kör bir çocuk ve ailesinin dramını anlatmaktadır.

İran sinemasının son yıllardaki büyük yükselişi ve Avrupa’daki festivallerde dahi ödüller toplamaya başlaması, kullandıkları minimalist senaryo tarzı ile paraleldir. İran’ın kapalı bir devlet olması, sanatçıları anlatım yollarında farklılıklara yönlendirmiştir. Özellikle yalın hikayeler üzerinden semboller kullanarak büyük dersler vermek gibi.Bu durum göz önünde bulundurularak Majid Malidi’nin sembollere yöneldiği açıktır.

Bu sembollerin kullanıldığı sahnelerden bazıları

1- Mohammad’ın babası nehirin kenarında tıraş olmaktadır. Elinde ufak bir ayna vardır. Birden artan doğa üstü bir ses onu korkutur ve aynayı yere düşürür, bu sırada yüzünü biraz kesmiştir. Aynayı yerden alır ve ayna ortadan 2 ye bölünmüştür. 2 tane kendisinden görür. Bu sahnede Mohammad’ın babasının oğluna kötü bir şey yapabiliceği sembolize edilmiştir. Sanki ayna ortadan ikiye kırılır ve bir yanı şey
... Devamı
* Yazı filmden alıntılar içermektedir *

Film müthiş bir sadelikle kör bir çocuk ve ailesinin dramını anlatmaktadır.

İran sinemasının son yıllardaki büyük yükselişi ve Avrupa’daki festivallerde dahi ödüller toplamaya başlaması, kullandıkları minimalist senaryo tarzı ile paraleldir. İran’ın kapalı bir devlet olması, sanatçıları anlatım yollarında farklılıklara yönlendirmiştir. Özellikle yalın hikayeler üzerinden semboller kullanarak büyük dersler vermek gibi.Bu durum göz önünde bulundurularak Majid Malidi’nin sembollere yöneldiği açıktır.

Bu sembollerin kullanıldığı sahnelerden bazıları

1- Mohammad’ın babası nehirin kenarında tıraş olmaktadır. Elinde ufak bir ayna vardır. Birden artan doğa üstü bir ses onu korkutur ve aynayı yere düşürür, bu sırada yüzünü biraz kesmiştir. Aynayı yerden alır ve ayna ortadan 2 ye bölünmüştür. 2 tane kendisinden görür. Bu sahnede Mohammad’ın babasının oğluna kötü bir şey yapabiliceği sembolize edilmiştir. Sanki ayna ortadan ikiye kırılır ve bir yanı şeytandır bir yanı melek. Hangisini dinlicektir ? Yuzunun kesilmesi ve kırmızı rengiyle birliktede tehlikenin yaklaşıcağı sembolize edilmiştir.

2- Mohammad ile babası ilk köye geldikleri sırada hava son derece güzeldir. Mohammad mutludur, sevdiği yere gelmiştir. Hava çok güzeldir. 2. kez Mohammad’ın babası oğlunu köyden kaçırıp tekrar şehire bırakıp döndükten sonra gene aynı yoldan köye gider. Bu sefer hava yağmurludur. Havanın durumu ile insanların o andaki psikolojileri sembolize edilmiştir. Aynı yağmur, babanın annesiyle tartışması sırasında şiddetlenir ve şimşekler çakmaya başlar gene bu psikolojik sembolizm tekrarlanır.

3- Mohammad’ın ananesi, artık olayları kaldıramicak hale gelince, gölün kenarına doğru gider burda bi karaya vurmuş balık görür ve onu tekrar suya bırakır, kendiside onla beraber suya doğru ilerler. Burdada kendi yorumumca, kadının ölüme gittiği sembolü verilmiştir.

4- Ters dönmüş ve iki taş arasına sıkışmış kaplumbağa, artık büyük sıkıntıların geldiğinin habercisidir.

Daha bunun gibi bir çok sembol vardır, özellikle ’’el’’ bir çok kere ekrana çok yakın çekim yansır. Ellerin filmdeki sembolü onemlidir.

Filmin başında okuldaki kör çocukların, elleriyle yazı yazmaları ve sonra okumaları çok güzel kurgulanmıştır. ’’ Jump Cut’’ vari hızlı ve sert kesimlerle sınıftaki çocukların elleri gösterilir. Anlatım tekniği açısından başarılı buldum.

Son olarak filmde önemle üstünde durulması gereken noktalardan bence biri, filmin başında Mohammad kör olmanın sıkıntısıyla ilgili dialogudur ’’ Eğer Allah körleri daha çok seviyorsa ve önemsiyorsa neden hayatımdaki herkes benden kaçmaya çalışıyor ’’ der. Filmin sonunda yönetmen büyük kazadan sonra Mohammad ölüyormu diye düşünürken biz, eline yukardan gelen ilahi bir sarı ışık ekler, hafiften Mohammad’ın eli kıpraşır, ve film biter. Yönetmen sonuçta Mohammad’ın filmin başında ettiği lafın karşılığını vermiştir. Allah sizleri daha çok seviyordur ve önemsiyordur, bak ölmedin işte der. Majid Majidi sonuçta bu hikayeyle bir nevi din, ilahi hayat, tanrı inancı propagandasıda yapmış olmuştur, yanlış anlaşılmasın bana sorarsanız Majidi bilinçli bir propaganda yapmamıştır, sadece inandığı felsefeyle hareket etmiştir bu onun inancıdır, siyasi bir alt metin taşımaz. Allah yukardadır ve bizi izliyordur ve elbet yardım edicektir. Mesaj gayet nettir.

@selpak

15 yıl önce

8.2 / 10

Sadece düz bir konu, güzel kır, dağ manzaraları, şırıl şırıl akan derelerle ödüllü film olmayacağını bilen; yetenekli bir yönetmenin işi bu. Duyguysa çok derin, çocukluksa içimizdeki çocukluk, sevgiyse en sadesi en gerçeği... Başrol çocuk karakteri, onun dünyasını, doğasını veçalışkanlığınıçok seveceksiniz...
I

@ikarosun_kanatl

16 yıl önce

adı hüda\'nın rengi olan harika bir filmdir. iran sinemasının minimalist anlatısı ile işlenen hikaye, uzundur bir filmin etkilemediği kadar etkiledi beni.

hani mecidi\'nin anlattığından farklı olabilir mi diyorsunuz ama olmadığını biliyorsunuz. izlenmesi gerekli filmlerdendir. aslında mecidi\'nin tüm filmleri izlenmelidir. onu da belirteyim..
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL