Under the Skin Yorumları

Under the Skin filmi detayları

@lily_munster

10 yıl önce

Film neden bu kadar kötü yorumlar almış, anlamakta güçlük çekiyorum. Scarlett Johansson'ın kendisini ve oyunculuğu hiç beğenmediğim halde bu filme yakıştığını düşünüyorum. Film söyleyeceklerini gayet net iletiyor. Scarlett ömrünün sonuna kadar uzaylı rolü alsın lütfen.

@yagmurrsn

10 yıl önce

tamamen zaman kaybı bir film. kitabını okumanız kesinlikle daha iyi.

@ustilago

10 yıl önce

ben kendi kaybettiğim zamana degil bu filmi çeken insanların kaybettiği zamana acıyorum

@yejades

10 yıl önce

Hakikaten zaman kaybı ya. Gereksiz.
O

@okkesus

10 yıl önce

1 / 10

"çok özgün abi yeaa" şeklinde yorumlar görmediğime sevindim açıkçası. zira film saçmalığın daniskası. scarlett'ı cıbıl görmek bile kurtarmıyo. o kadar yani.

@n1han

10 yıl önce

1 / 10

film sanıp da seyretmeyin. öykü yok, hiçbir şey anlatmıyor. çok fena vakit kaybı.

@ce_alperen

10 yıl önce

3.8 / 10

Güzel olan tek şey Scarlett, film ise berbat ötesi.

@enik_kral

10 yıl önce

'' yalnız mısın?... ''

scarlett ' in insan olmadığını biliyordum zaten...
V

@volk

10 yıl önce

1 / 10

Açılış sekansının ardından çoğu seyirci izlemekten vazgeçecektir. Çok ta isabetli bir seçim olacak tır bence. Senaryo, kurgu, oyunculuk, mekan, kostüm hiç biri mevcut değil. Her şeyi bir yana bırakın bir hikayesi bile yok yapımın. Peki ne var? E reksiyon halinde e rkeklik o rganları ve ç ıplak kadınlar. Daha çok Scarlett Johansson. İsrail menşeli, filistin işgalinde katkısı bulunan Sodastream firmasının reklamlarında oynamaması ve markanın yüzü olmaması dünyanın her yerinde aktivistler tarafından rica edildiği halde, Oxfam adında ki insan hakları örgütünden ayrılıp bu gazoz firması için çalışmaya devam etmesi oldukça fazla puan kaybettirdi kendisine. Avengers ve Captan america gibi seriler son bulduğunda zannediyorum onu daha çok bu tür filmlerde izleyeceğiz. Tabii oyunculuğa devam ederse ki ben edeceğine inanıyorum. İnsanlık hiç bir şey dir. Para her şey. Kelimelerle ifade edilemez boyutta b erbat. Beğenmedim. Tavsiye etmiyorum.

@pispapaz

10 yıl önce

Under The Skin

Massive Attack, Radiohead, Jamiroquai gibi ünlü grupların video kliplerindeki işçilikten tanıyoruz yönetmen Jonathan Glazer'ı. Müzik alanındaki işlerinin yanında sinemaya da belli belirsiz bir adım atmış İngiliz isim. Kariyerine kısa prodüksiyonlar ve iki uzun metrajlı film de sığdırmış. Bağımsız eserleri yeterince ses getirememiş olsa da kısıtlı bir hayran kitlesi oluşturmuş. Ancak yönetmen yaratıcılık potansiyelini geniş kitlelere gösterme amacında belli ki. Son filmi Under the Skin kendisinin bu ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak cinsten. Scarlett Johansson'u başrole taşıdığı bu aykırı eserinde Glazer, sürreel bir deneyin tohumlarını ekmiş. Farklı bir platforma oturttuğu uzaylı istilasını enfes görseller, yaratıcı imgeler ve bambaşka bir felsefe ile sunarak türe yeni bir bakış açısı getirmiş.

Michel Faber'in romanından uyarlanan filmde kadın kimliğine bürünmüş bir uzaylının erkekleri kaçırma hikayesi anlatılıyor. Minibüsü ile
... Devamı
Under The Skin

Massive Attack, Radiohead, Jamiroquai gibi ünlü grupların video kliplerindeki işçilikten tanıyoruz yönetmen Jonathan Glazer'ı. Müzik alanındaki işlerinin yanında sinemaya da belli belirsiz bir adım atmış İngiliz isim. Kariyerine kısa prodüksiyonlar ve iki uzun metrajlı film de sığdırmış. Bağımsız eserleri yeterince ses getirememiş olsa da kısıtlı bir hayran kitlesi oluşturmuş. Ancak yönetmen yaratıcılık potansiyelini geniş kitlelere gösterme amacında belli ki. Son filmi Under the Skin kendisinin bu ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak cinsten. Scarlett Johansson'u başrole taşıdığı bu aykırı eserinde Glazer, sürreel bir deneyin tohumlarını ekmiş. Farklı bir platforma oturttuğu uzaylı istilasını enfes görseller, yaratıcı imgeler ve bambaşka bir felsefe ile sunarak türe yeni bir bakış açısı getirmiş.

Michel Faber'in romanından uyarlanan filmde kadın kimliğine bürünmüş bir uzaylının erkekleri kaçırma hikayesi anlatılıyor. Minibüsü ile çıktığı küçük gezilerde dişiliğinden yararlanarak karşı cinsi ağına düşüren Laura'nın (Scarlett Johansson) macerası var karşımızda. Oldukça basit ve sıradan görünen konusunu bilimkurgu türüne getirdiği sade ve yaratıcı bakış açısıyla enfes bir forma sokan Under the Skin baş karakteri üzerinden fazlasıyla ilgi çekici anlatılar kurguluyor. Makine edasıyla görevini yapan bir uzaylının insani tarafını fark ederek kendini keşfetmeye başlaması bu kurgunun temelini oluşturuyor. Dünyadaki ilk günlerinde dışarıdan incelediğimiz Laura'nın iç dünyasındaki perdeleri kaldırıyoruz zamanla.Durağan ilerleyen yapısı detayları yakalamamızı sağladığından daha bir devleşiyor film. Faber'in hikayesi kadının gücüne de dikkat çekiyor. Uzaylının kurbanlarını hipnotize etmek için dişi karakter seçmesi bunun en net örneği. Kadın simgesi bir yandan metafor olarak kullanılıyor aslında. Laura'nın kendini keşfetme ayinleri de evrime göz kırpıyor.

Belli bir senaryo üzerinden bir şeyler anlatmaya çalışmayan Under the Skin tam anlamıyla bir yönetmen filmi. Glazer hikayeyi tekst gücüyle değil kendi yetenekleriyle aktarıyor. Düşüncelerini belli bir metodolojiye oturmadan serbest bırakıyor, yaratıcılığını ve vizyonunu fazlasıyla kullanıyor. Onun zihninden akan imgeleri her yerde görebiliyorsunuz. Olayları tanımlarken yaptığı benzetmeler ve şekle sokmalar öykünün ambalajını öne çıkarıyor. Tüm filmin bu kurguda gideceğinin sinyallerini açılıştaki doğuş sahnesinden almak mümkün. O nedenle ilk dakikadan itibaren en ufak detayı bile kaçırmamak için çok dikkatli izliyorsunuz her anı. Yönetmenin betimlemelerinde kullandığı perspektif ve içeriğe yerleştirdiği sanatsal görseller yapımı iyi anlamdaki uçlara taşıyor.Faber'in kitabını okuma şansım olmadı ancak Glazer'ın hayalgücünü fazlasıyla kattığına eminim. Ancak film etkisini sadece yönetmeniyle arttırmıyor. Muazzam sinematografi ve eski dönem bilimkurgu/gerilim filmlerini hatırlatan müzikler öykünün karanlık ve basık atmosferine maksimum katkı yapıyor. Under the Skin tüm öğeleriyle hipnotize edici bir esere dönüşüyor kısaca.

Scarlett Johansson bu yılsınıf atladı bana kalırsa. Don Jon'da dişiliğine, Her'desesine aşık eden bir kadın kimliğine bürünmüştü. Oldukça cesur davrandığı Under the Skin'de iseaslında filminta kendisi olanbir karaktere hayat veriyor. Tek başına götürdüğü hikayedeki tavrına hayran kalmamak elde değil ünlü yıldızın. Laura'nın mekanik tavırlarından insanitepkilerine uzanan duygu skalasını başarıyla analiz ettiğini söylemek gerek. Duruşunu, bakışını, konuşmasını kısacası her şeyini gözünüzü bile kırpmadanizliyorsunuz. Karakter ve hikayenin harmonik bütünleşmesine şahit oluyorsunuz.Filmdeki "Laurazede"lerin hikayeleri deoldukça ilginç.Minibüse çağırılıptuzağaçekilen erkekleraktör değil, sıradaninsanlarmış. Glazer bu sahnelerin çekimlerinde minibüs içerisine yerleştirdiği gizli bir kamerayı kullanmış. Kişilere de filmde oynadıklarını en son söylemiş. Bu küçük detay benim çok hoşuma gitti açıkçası.

Venedik Film Festival'inde yarışan Under the Skin ilebüyüleyici bir deneyim sunmuş Glazer. Zaman geçtikçe güzelleşen, şarap gibi bir film yapmış. Her anıyla tecrübe edilmeyi hak eden yapımhem !f İstanbul'unhem desenenin en çarpıcıçalışmalarından biriydi kesinlikle. Yaratıcı bir hayalgücünden çıkmış tüm eserlere zaafım olduğundan Under the Skin'i de özel bir yere koyuyorum.
S

@shutterbugiconi

10 yıl önce

Johannson'un o vanla dolaşıp İskoçya sokaklarında oyuncu olmayan kişilerle vanda yer alan gizli bir kamerayla kaydedilen konuşmalar esnasında İskoçların onu hiç tanımaması garip. En azından bir tanesi bile benzediğini söylememiş. Göğüslerine yaptırdığı implant ile yapımcıların gözdesi olan Scarlett Johansson'un seks sembolü olmaktan sıkıldığı için göğüslerini küçülttüğü iddia edilmişti,şimdi bu filmle iddialar tescillenmiş oldu.Johansson'un büyük oyuncu olduğu aşikar belki de bu seçimiyle kariyeriyle ilgili bir seçim yapmıştır. Yine de bu sayısını tam olarak kestiremeyeceğimiz belirli bir seyirci kitlesinin sadece onun vücudunu görmek için bu filmi izlediği gerçeğini değiştirmez. Derdi sanat sineması olup festival filmlerine bayılanların izlerken keyif alacağı bu film ana akım film meraklılarını ve bir uzaylı filminde az da olsa aksiyon bekleyenleri hayli sıkacaktır. Okuduğuma göre film kitaba çok da bağlı kalmamış. Meraklıları için Under The Skin'in Canongate yayınlarından çıkan oriji
... Devamı
Johannson'un o vanla dolaşıp İskoçya sokaklarında oyuncu olmayan kişilerle vanda yer alan gizli bir kamerayla kaydedilen konuşmalar esnasında İskoçların onu hiç tanımaması garip. En azından bir tanesi bile benzediğini söylememiş. Göğüslerine yaptırdığı implant ile yapımcıların gözdesi olan Scarlett Johansson'un seks sembolü olmaktan sıkıldığı için göğüslerini küçülttüğü iddia edilmişti,şimdi bu filmle iddialar tescillenmiş oldu.Johansson'un büyük oyuncu olduğu aşikar belki de bu seçimiyle kariyeriyle ilgili bir seçim yapmıştır. Yine de bu sayısını tam olarak kestiremeyeceğimiz belirli bir seyirci kitlesinin sadece onun vücudunu görmek için bu filmi izlediği gerçeğini değiştirmez. Derdi sanat sineması olup festival filmlerine bayılanların izlerken keyif alacağı bu film ana akım film meraklılarını ve bir uzaylı filminde az da olsa aksiyon bekleyenleri hayli sıkacaktır. Okuduğuma göre film kitaba çok da bağlı kalmamış. Meraklıları için Under The Skin'in Canongate yayınlarından çıkan orijinalinin ve Sel Yayınları'ndan çıkan çevirisinin kitapçılarda olduğunu anımsatalım.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL