Kafa Avcıları Yorumları

Jo Nesbo'nun 2008 tarihli bestsellerından beyazperdeye aktarılmış filn henüz dünya çapında gösterime girmeden hakları Amerikan sinema dünyasına satılmış bir film. Bu da 2 yıldan daha az bir sure içinde bu filmi Hollywooddan izleyeceğiz demek. Zaten İskandinav, Doğu Avrupa ve Asya gibi nerede azıcık iş yapan bir film olsun illaki Amerikalıların bir el atması lazım. Hikaye sıkıntısı çeken Amerikalıların en iyi yaptığı iş altyazı okumayı beceremeyen Amerikalılara bir yeniden çevirim hediye etmek Filmde bir şirket için kelle avcılığı yapan Roger Brown (Aksel Hennie) bir yandan da artan tutkularını devam ettirmek için sanat hırsızlığı yapmakta. Yaşamında en büyük tutkusu ise kendi sanat galerisine sahip olmak üzere olan karısını Dianayı (Synnove Macody Lund) hediyelere boğmak Sanat hırsızlığı dalavereleri yolunda giderken kahramanımızın artan masraflarına yanıt verebilmesi için daha büyük bir voli vurması gerekmekte. Lakin o voli kahramanımızı canında bezdirecek ve oyunu kendisinden daha da beter oynayan nemesisi Clas Grave (Nikolaj Coster-Waldau-Game of Thrones) ile karşı karşıya getirecek. Janrın temel klişelerine sığınmaktan imtina etmese de (herkesin kellesi koltukta iken bir türlü ölmek bilmeyen ana kahraman, ihanet eden sevgili ve ihanetinden kuşku duyulan eş, zekice düşünülmüş gibi duran soygun öykülerinde herkesin aynı güvenlik firmasından alarm kullanması gibi) aksiyon hayranlarını tatmin edecek yer yer gerçekçi sahneler, zaman zaman dozunu artıran şiddet ve kan, fena kotarılmamış bir senaryo, yerinde oyunculuklar (IMDBye Dianayı oynayan kadının debutsu bu film) Kelle Avcılarını hoşça vakit geçirilebilecek bir film kılıyor.