12-13 yaşlarında telezvizyonda izlediğim, aklımda kalan, harika bir film.
Denk gelmem ile tekrar izledim ve bir sonuca bağlanmadığı yazılmış, çünkü
------------ spoıler------
kuşların böyle ölümüne orgnanize bir saldırması biraz da mantık dışı olduğu için.
-----------------------
Burda yönetmenin, buna rağmen gerçekciliği usta işi olmuş.
Alfred Hitchcock hayranı olarak izlediğim filmleri arasında biraz eh dedirtecek bir film olmuş bazı sorular havada kaldı kuşlar neden öyle oldu? sorusu en başta sorulan ama cevap bulunamayan bir soru yinede harika bir gerilim filmi izleyin pişman olmazsınız
Hitchcock'un eşinin de sorduğu gibi, Grace Kelly,Ingrid Bergman'la çalıştığında bile böyle olmamıştı.Bu yeni sarışında farklı olan nedir?Melanie Griffith'in annesi Tippi Hedren başrolde.
1963 yılında En İyi Görsek Efekt Dalında Oscar’a aday gösterilen Alfred Hitchcock filmi. Bu filmi korku olarak değil de gerilim diye sınıflandırmak sanırım çok daha doğru olacaktır. Film boyunca müzik kullanılmaması ve kuş saldırıları sırasında insanların bağırmalarından ziyade kuş seslerinin baskın olarak kullanılmış olması izleyenleri geren bir unsur olmuş.
Filmin belki de en önemli noktası; kuşları demir kafeslerin içerişinde kendi zevkleri uğruna hapseden ve öldüren insanoğlunun filmin sonunda kuş saldırılarından korunmak için kendilerini evlerine hapsetmek zorunda kalması ve bir kısmının da kuşlar tarafından öldürülmesidir.
Filmin sonuna doğru restorandaki kuş bilimci yaşlı kadın, kuş türlerinin toplu saldırı düzenleyecek kadar zeki olduklarına inanmadığını çünkü beyinlerinin yeterince büyük olmadığını barmene söylerken arkadan garson "Üç kızarmış tavuk hazır. Hepsi de patatesli" diye sesleniyor. Arka planda kalan bu ayrıntı belki de film... Devamı
1963 yılında En İyi Görsek Efekt Dalında Oscar’a aday gösterilen Alfred Hitchcock filmi. Bu filmi korku olarak değil de gerilim diye sınıflandırmak sanırım çok daha doğru olacaktır. Film boyunca müzik kullanılmaması ve kuş saldırıları sırasında insanların bağırmalarından ziyade kuş seslerinin baskın olarak kullanılmış olması izleyenleri geren bir unsur olmuş.
Filmin belki de en önemli noktası; kuşları demir kafeslerin içerişinde kendi zevkleri uğruna hapseden ve öldüren insanoğlunun filmin sonunda kuş saldırılarından korunmak için kendilerini evlerine hapsetmek zorunda kalması ve bir kısmının da kuşlar tarafından öldürülmesidir.
Filmin sonuna doğru restorandaki kuş bilimci yaşlı kadın, kuş türlerinin toplu saldırı düzenleyecek kadar zeki olduklarına inanmadığını çünkü beyinlerinin yeterince büyük olmadığını barmene söylerken arkadan garson "Üç kızarmış tavuk hazır. Hepsi de patatesli" diye sesleniyor. Arka planda kalan bu ayrıntı belki de film boyunca birçok defa sorulan ama kesin cevabının bulunamadığı "Kuşlar neden saldırıyor" sorusuna bir cevap olarak görülebilir.
Niçin mi kuş saldırısı Melaine geldikten sonra oldu? Çünkü, lanetli. Niçin mi? Annesi olmadığı için anne yasasını bilmiyor. Lanetin sesini ise müzik kullanmadan kemandan çıkan kulak tırlamayan ses gibi kuş seslerini kullanarak göstermiş. Çatışma Mitch'in anne yasasıyla Melaine'nin yasasız oluşu. Kuşların diğer önemi gözleri oynaması. Anne yasasında göz harici duyular önemlidir. Hayworth'ün gözlerini kaybetmesi gibi.
tanıyan tanımayan herkesin saygı duymayı görev bildiği hitchocktan bir gerilim seansı daha. ama üstat bu filminde korku ögelerine de yer vermiş. doğanın onu katleden insandan aldığı intikam, görüntülerle yarartılan bir illüzyonla seyirciye aktarılıyor. korku ögeleri de kullanılmış filmde, sonuçta gerilimin nedeni insan dışındaki bir kaynağa bağlanmış fakat burada da filmin felsefesi devreye girmiş ve aslında insana saldıranın yine kendisi olduğu çıkarımı yapılmış. insan doğanın en sakin sakinlerinden kuşları her fırsatta öldürmüş şimdi de keser döner sap döner gün gelir hesap döner misali kuşlar insanları öldürmeye ve hapsetmeye başlamış. bunun nedeni filmde sadece his düzeyinde verilmiş. hitchockun filmlerinde kanımca iki imzası var, bunlardan ilki görüntülerdeki keskin mükemmellik, ikincisi ise filmin felsefesindeki bulanıklık. tıpkı hayatın kendisi gibi; bizde gözümüzün alabildiği kadar keskin görüntülere rağmen muğlak bir anlam dünyasında hapis değilmiyiz. hitchockun sadece bir fil... Devamı
tanıyan tanımayan herkesin saygı duymayı görev bildiği hitchocktan bir gerilim seansı daha. ama üstat bu filminde korku ögelerine de yer vermiş. doğanın onu katleden insandan aldığı intikam, görüntülerle yarartılan bir illüzyonla seyirciye aktarılıyor. korku ögeleri de kullanılmış filmde, sonuçta gerilimin nedeni insan dışındaki bir kaynağa bağlanmış fakat burada da filmin felsefesi devreye girmiş ve aslında insana saldıranın yine kendisi olduğu çıkarımı yapılmış. insan doğanın en sakin sakinlerinden kuşları her fırsatta öldürmüş şimdi de keser döner sap döner gün gelir hesap döner misali kuşlar insanları öldürmeye ve hapsetmeye başlamış. bunun nedeni filmde sadece his düzeyinde verilmiş. hitchockun filmlerinde kanımca iki imzası var, bunlardan ilki görüntülerdeki keskin mükemmellik, ikincisi ise filmin felsefesindeki bulanıklık. tıpkı hayatın kendisi gibi; bizde gözümüzün alabildiği kadar keskin görüntülere rağmen muğlak bir anlam dünyasında hapis değilmiyiz. hitchockun sadece bir filmini izlemiş insanların bile bu üstada saygı duymasının izahı da bu çıkarımda olsa gerek. üstad bizi tam olarak anlamlandıramadığımız bir gerginliğe hapsediyor. biz de o hapishaneden çıktıktan sonra üstadın yönetmen zekasına hayranlık duyuyoruz, içten içe gıcık olsak da. hitchock renkli çektiği filmleri bile siyahbeyazmış gibi izletir bize, karşımıza çekici kadınlar ve erkekler çıkarır ama onların güzelliği içimizi açacağı yerde kapatır. film boyunca kuş gördüğünüz her yerde ürperirsiniz ama finalde muhabbet kuşlarını halen seven ve onları yanına almak isteyen kıza yürekten katılırsınız, böyle tezatlıkların efendisidir hitchock. bu film belki yönetmenin en iyi filmi değil ama sinema tarihinin en iyilerinden.
Sonunda "Allah allah acaba kontesi kim mikti." bakışı atmama neden olan bir film, hikaye güzel, çekimler zamanına göre çok iyi, ama sonunda bir yere bağlanamamış öylece havada kalmış. Hitchcock filmlerinde genelde gizem çözülür, çok da güzel sonlarla karşılaşılırdı, bu filmde de onu bekledim ama hevesim kursağımda kaldı. Yine de ustaya saygımız sonsuz.
@rafialtun
2 yıl önce
Denk gelmem ile tekrar izledim ve bir sonuca bağlanmadığı yazılmış, çünkü
------------ spoıler------
kuşların böyle ölümüne orgnanize bir saldırması biraz da mantık dışı olduğu için.
-----------------------
Burda yönetmenin, buna rağmen gerçekciliği usta işi olmuş.
@filmist
4 yıl önce
7.5 / 10
bazı sorular havada kaldı kuşlar neden öyle oldu?
sorusu en başta sorulan ama cevap bulunamayan bir soru yinede harika bir gerilim filmi izleyin pişman olmazsınız
@memed_sokolovic
6 yıl önce
@aylakmadame
7 yıl önce
@ustilago
9 yıl önce
cameo manyagı bizdede var
bunuda gönül gözüyle bakanlar görebilir.
@cagdasbdy
9 yıl önce
7.6 / 10
Filmin belki de en önemli noktası; kuşları demir kafeslerin içerişinde kendi zevkleri uğruna hapseden ve öldüren insanoğlunun filmin sonunda kuş saldırılarından korunmak için kendilerini evlerine hapsetmek zorunda kalması ve bir kısmının da kuşlar tarafından öldürülmesidir.
Filmin sonuna doğru restorandaki kuş bilimci yaşlı kadın, kuş türlerinin toplu saldırı düzenleyecek kadar zeki olduklarına inanmadığını çünkü beyinlerinin yeterince büyük olmadığını barmene söylerken arkadan garson "Üç kızarmış tavuk hazır. Hepsi de patatesli" diye sesleniyor. Arka planda kalan bu ayrıntı belki de film ... Devamı
Filmin belki de en önemli noktası; kuşları demir kafeslerin içerişinde kendi zevkleri uğruna hapseden ve öldüren insanoğlunun filmin sonunda kuş saldırılarından korunmak için kendilerini evlerine hapsetmek zorunda kalması ve bir kısmının da kuşlar tarafından öldürülmesidir.
Filmin sonuna doğru restorandaki kuş bilimci yaşlı kadın, kuş türlerinin toplu saldırı düzenleyecek kadar zeki olduklarına inanmadığını çünkü beyinlerinin yeterince büyük olmadığını barmene söylerken arkadan garson "Üç kızarmış tavuk hazır. Hepsi de patatesli" diye sesleniyor. Arka planda kalan bu ayrıntı belki de film boyunca birçok defa sorulan ama kesin cevabının bulunamadığı "Kuşlar neden saldırıyor" sorusuna bir cevap olarak görülebilir.
@nezlelikelebek
10 yıl önce
7.8 / 10
@muhob
10 yıl önce
@faj
11 yıl önce
@mryz
11 yıl önce
5.9 / 10