Sev Beni Yorumları

Sev Beni filmi detayları

@tiamath

5 ay önce

6 / 10

Dogma mantığının yakıştığı, önemli konulara değinen ama bir o kadar da ne yazık ki sıkıcı olan bir film. 85 dk. olmasına rağmen konular uzatılmış hikayenin akışı yer yer durağanlaşmış oluyor. Anlatım tarzı ve oyunculuklar ise başarılı.

Agnes, lezbiyen olduğunu keşfetmiş ama bununla ilgili rahat hareket edememesi, yeni bir yere taşınmış olmaları (Amal) sebebiyle ciddi yalnızlık hissetmektedir. Bu bölge biraz sığ bir düşünceye sahiptir ve filmin asıl adı buradan gelmektedir. Elin ise henüz cinsel kimliğinin arayışı içerisinde olan biridir ve bir iddianın sonucunda bu arayışının ne kadar ciddi olduğunu fark eder.

Filmdeki en can alıcı nokta ise annenin çocuğuna lezbiyenliği anlatırken ki tavırlarından sonra kızı ile ilgili gerçekliği öğrenince göstermiş olduğu tepki idi. Burası dışında ergenlik dönemindeki hayatın umursamazlığı ve dalga geçecek birşeyler bulalım da zaman geçirelim mantığıyla yaşayanlardan ibaret sekanslar çoğunlukta.
... Devamı
Dogma mantığının yakıştığı, önemli konulara değinen ama bir o kadar da ne yazık ki sıkıcı olan bir film. 85 dk. olmasına rağmen konular uzatılmış hikayenin akışı yer yer durağanlaşmış oluyor. Anlatım tarzı ve oyunculuklar ise başarılı.

Agnes, lezbiyen olduğunu keşfetmiş ama bununla ilgili rahat hareket edememesi, yeni bir yere taşınmış olmaları (Amal) sebebiyle ciddi yalnızlık hissetmektedir. Bu bölge biraz sığ bir düşünceye sahiptir ve filmin asıl adı buradan gelmektedir. Elin ise henüz cinsel kimliğinin arayışı içerisinde olan biridir ve bir iddianın sonucunda bu arayışının ne kadar ciddi olduğunu fark eder.

Filmdeki en can alıcı nokta ise annenin çocuğuna lezbiyenliği anlatırken ki tavırlarından sonra kızı ile ilgili gerçekliği öğrenince göstermiş olduğu tepki idi. Burası dışında ergenlik dönemindeki hayatın umursamazlığı ve dalga geçecek birşeyler bulalım da zaman geçirelim mantığıyla yaşayanlardan ibaret sekanslar çoğunlukta. Sert müzik seçimi, hayat isyan mesajı dışında belki biraz buralardaki durumu hareketlendirmek te olabilir.

Ortalama bir filmdi.
S

@sonofneptune

9 yıl önce

8.4 / 10

Biraz yavaş ilerleyen bir film ve senaryosu da kısmen zayıf fakat oyuncular muhteşem oynamış ve anlatılmak istenen duygular çok iyi işlenmiş. İzlenmesi gereken bir film, özellikle de gericiliğin hakim olduğu ülkelerde.

@poormf

10 yıl önce

7 / 10

Temelinde ergen iki genç kızın arkadaşlık arayışı sürecinde cinsel tercihlerinin sancılı bir şekilde ortaya çıkışı anlatılıp sonu eğilip bükülmeden bitirilen filmde; annenin, küçük oğluna lezbiyenliğin doğallığından dem vururken söz konusu kendi kızı olunca iki yüzlü tavrını ortaya konuşunun sergilenişi dikkat çekici, son sahnede yeni duruma alışma konusunda yaşanan sıkıntı yüzünden, ana menüye geçmek yerine çikolatalı süt üzerine evelenip gevelenmesi oldukça hoştu... 70/100

@cozyapiciel

11 yıl önce

5.2 / 10

ergen hayatını, psikolojisini iyi aktaran bi film ama o sinir bozucu dünyaya girmek ister misiniz kendinize bi öncesinde sorun. ayrıca ağır ilerleyişiyle biraz yoruyor.

iyi bir pembe sinema örneği.

@vegidemiyorum

11 yıl önce

Filmin türkçe çevrisiSev Beniolarak geçiyor ama aslına Amal filmin geçtiği kasabanın adı. Kahramanlardan da o kasabadan nefret ediyor, adı bu yüzden Fucking Amal. Filmin yönetmeniLilya 4-Ever?dan tanıdığımızLukas Moodysson. Filme başlarken Lilya gibi olmasada duygusal bi yapım bekliyordum lakin bu film iki genç kızın aşklarını anlatıyor. Her eşcinsel temalı filmlerde de olduğu gibi yine kahramanlarımızın birinde mutlaka toplum korkusu var. Film çok heycanlı acayip sürükleyici diyemem ama çok da sıkılmıyoruz. Kızların zaten çok saf bi güzelliği var, özellikle de Agnes karakterini oynayan kız çok masum yüzlü bi kız. Ve duygusal aşığımız da zaten Agnes. Filmin müzikleride çok iyiydi, Lukas?ın tarzı bu olsa gerek, filmlerinde naif müzikler kullanmak yerine sert müzikler kullanıyor iyi de ediyor zira filmine seçtiği konularıda oldukça sert. Gençlerin depresyonunu, onların ailelerini ve toplum hakkında düşündürmesi yeterince sert zaten, bunlar herkesin görmezden geldiği konular, yönetmen de
... Devamı
Filmin türkçe çevrisiSev Beniolarak geçiyor ama aslına Amal filmin geçtiği kasabanın adı. Kahramanlardan da o kasabadan nefret ediyor, adı bu yüzden Fucking Amal. Filmin yönetmeniLilya 4-Ever?dan tanıdığımızLukas Moodysson. Filme başlarken Lilya gibi olmasada duygusal bi yapım bekliyordum lakin bu film iki genç kızın aşklarını anlatıyor. Her eşcinsel temalı filmlerde de olduğu gibi yine kahramanlarımızın birinde mutlaka toplum korkusu var. Film çok heycanlı acayip sürükleyici diyemem ama çok da sıkılmıyoruz. Kızların zaten çok saf bi güzelliği var, özellikle de Agnes karakterini oynayan kız çok masum yüzlü bi kız. Ve duygusal aşığımız da zaten Agnes. Filmin müzikleride çok iyiydi, Lukas?ın tarzı bu olsa gerek, filmlerinde naif müzikler kullanmak yerine sert müzikler kullanıyor iyi de ediyor zira filmine seçtiği konularıda oldukça sert. Gençlerin depresyonunu, onların ailelerini ve toplum hakkında düşündürmesi yeterince sert zaten, bunlar herkesin görmezden geldiği konular, yönetmen de güzel bi şekilde yüzümüze vuruyor.

Dikkatspoilervericem biraz, Agnes intihar ettiğinde onu yine tesadüfen Elin?ın kurtarması ve Elin?le Agnes?ın Amal?den gitmek için otostop çekmeleri çok hoş ve güzel bi sahneydi. Ayrıca Lilya?daki gibi yine bir köprü söz konusuydu, kızların sürekli oraya sığınması gerçekten güzel bi ortak nokta olmuş.

Herkesin izlemesini, izledikten sonra filmin müziklerini hazmetmesini öneriyorum. İyi seyirler arkideşler.

Soundtracklerden;

http://www.youtube.com/watch?v=MxsJSZwGZoY

http://www.youtube.com/watch?v=e-PJwIiXO7E

http://www.youtube.com/watch?v=9HrPRQSySCM
K

@kinoglaz

14 yıl önce

1995 ve 1998 yılları arasında üç tane kısa film yöneten Moodysson, ilk çıkışını 1998 yapımı Fucking Amalla yapar. Dogma manifestosunun ardından Idioterne ve Festen filmleriyle ilk kez manifestolarını hayata geçiren Lars von Trier ve Thomas Vinterbergün uluslararası alandaki başarıları Moodyssonın çıkış filminin uluslararası alanda yeterince ses getirmesini engeller. Neredeyse dünyadaki bütün festivallerde gösterilen Fucking Amal, aynı zamanda Hollywoodun tipik gençlik filmleriyle Avrupa Sinemasını birleştirir. Ergenlik çağındaki iki genç kızın birbiriyle olan yakınlaşmaları ve yaşadıkları bunaltıcı kasabadan bir çıkış yolu arayışları türün kalıpları esnetilerek ekrana taşınır. Hikaye çok tanıdık bir hikayedir, ama hikayenin kahramanları kadın ve erkek değildir. Henüz ergenlik çağına yeni girmiş iki genç kızdır. Hollywoodun tür sinemasındaki muhafazakar bakış açısını yeren yönetmen, bir yandan da ergenlik çağındaki gençlerin kimlik bunalımını ve
... Devamı
1995 ve 1998 yılları arasında üç tane kısa film yöneten Moodysson, ilk çıkışını 1998 yapımı Fucking Amalla yapar. Dogma manifestosunun ardından Idioterne ve Festen filmleriyle ilk kez manifestolarını hayata geçiren Lars von Trier ve Thomas Vinterbergün uluslararası alandaki başarıları Moodyssonın çıkış filminin uluslararası alanda yeterince ses getirmesini engeller. Neredeyse dünyadaki bütün festivallerde gösterilen Fucking Amal, aynı zamanda Hollywoodun tipik gençlik filmleriyle Avrupa Sinemasını birleştirir. Ergenlik çağındaki iki genç kızın birbiriyle olan yakınlaşmaları ve yaşadıkları bunaltıcı kasabadan bir çıkış yolu arayışları türün kalıpları esnetilerek ekrana taşınır. Hikaye çok tanıdık bir hikayedir, ama hikayenin kahramanları kadın ve erkek değildir. Henüz ergenlik çağına yeni girmiş iki genç kızdır. Hollywoodun tür sinemasındaki muhafazakar bakış açısını yeren yönetmen, bir yandan da ergenlik çağındaki gençlerin kimlik bunalımını ve çevrenin bu gençlerin gelişimindeki etkisini gösterme imkanı yakalar. Klişeleşmiş bir hikaye üzerine kurduğu film aracılığıyla pek çok konuyu eleştiren yönetmenin yarattığı görsellik ise etkileyicidir. Ana akım sinemaya ve onun dağıtım düzenine bir manifesto şeklinde başlayan Dogma akımıyla birlikte imkanları günden güne keşfedilen aktüel (hareketli) kamera Moodyssonın çıkış filminde harikalar yaratır. Hareketli kamera aracılığıyla gençlerin içinde bulunduğu kapalı ve bunaltıcı ortamı seyircilere yaşatan Moodysson, renk ve müzik seçimleriyle de gençlerin duygularını dışarıya yansıtır. Karanlık ve soğuk kadrajlar, iki genç kızın yakınlaşma sürecinde yerini ılık ve karşı konulması son derece güç kırmızı tonlara bırakır. Arka planda çalan müzikler de gençlerin duygularına tercüman olacak cinstendir. (Örneğin Robyn Carlsssonun Show Me Love şarkısı.) Yönetmen bir gençlik filmi formülünü alıp tıpkı Dogmada olduğu gibi ana akım sinemaya karşı gelişen bir eleştiri şeklinde kullanmıştır.
K

@kinoglaz

14 yıl önce

İzleyiciyi rahatsız edecek kadar gerçekçi bir film. Gençliğiyle ve gençlik psikolosiyle de yüzleşmek isteyenler için ilaç gibi bir film.

Bu arada filmden lezbiyen erotizmi bekleyenler boşuna izlemesin yönetmen bunu malzeme yapmayacak kadar hikayesine saygılı birisi.

@havlayankuzu

15 yıl önce

9 / 10

10 numara bir intihar sahnesiyle birlikte geliyor film. Harala gürele yok,salya yok,sümük yok, jilet var sadece. Ne görkemli bir intihar mektubu ne de epik son sözler;hiçbiri yok,jilet var sadece. İnsan ölecekse öyle ölmeli,Tanrı bile sonradan öğrenmeli. Sağ elin kestiği bileği sol elin bilmemeli.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL