Monika'yla Bir YAz Yorumları

Monika'yla Bir YAz filmi detayları

@superhans

3 yıl önce

10 / 10

Bergman’ın sinemadaki faaliyetlerinin başlangıcı olduğunu hissediyorsunuz, bilmeden izlesem Bergman yönetmiş demezdim açıkçası. Yine müthiş, yine kült benim için.

@paranoyakvisne

8 yıl önce

Çok anlamlı bir filmdi. İyi ki Bergman'ı seviyorum. Adam şahane karakter analizleri yapıyor filmlerinde

@magoria

11 yıl önce

16-17 yaşlarında, büyüyüp de küçülmüş gibi görünen küçük, tatlı ve ateşli bir yeni yetme Monika! Evden tüyüp, bir an önce özgürlüğüne ve hayatın zevklerine doğru kanatlanmayı bekleyen bir küçük kadın! Genç, toy ve saf Harry, Monika nın cilvelerine kayıtsız kalamaz. Hatta ona sırılsıklam aşık olur. Günün birinde evden kaçmak için fırsat kollayan Monika, babasının sarhoş bir anında ona vurmasıyla bavulunu toplayıp Harry nin evine koşar. Evde kalmaları mümkün olmayınca Harry, Monika’ya babasının motorunda kalmayı önerir. Şehrin sıkıcılığından, işe gitme zorunluluğundan sıkılan gençler her şeyi geride bırakıp Harry’nin motor ile adalara doğru açılırlar. Bu özgürlük ve aşk dolu seyahat onlara çok iyi gelir. Bir süre sonra Monika hamile kalır. Bunun üzerine şehre dönünce evlenmeye karar verirler. Harry gündüz çalışacak akşam da gece okuluna gidecektir. Monika ise evde çocuğa bakacak ve yemek pişirecektir. Zamanla Monika bu tatilden sıkılmaya başlar. Yeni bir elbisesi olmadığından yakınır dur
... Devamı
16-17 yaşlarında, büyüyüp de küçülmüş gibi görünen küçük, tatlı ve ateşli bir yeni yetme Monika! Evden tüyüp, bir an önce özgürlüğüne ve hayatın zevklerine doğru kanatlanmayı bekleyen bir küçük kadın! Genç, toy ve saf Harry, Monika nın cilvelerine kayıtsız kalamaz. Hatta ona sırılsıklam aşık olur. Günün birinde evden kaçmak için fırsat kollayan Monika, babasının sarhoş bir anında ona vurmasıyla bavulunu toplayıp Harry nin evine koşar. Evde kalmaları mümkün olmayınca Harry, Monika’ya babasının motorunda kalmayı önerir. Şehrin sıkıcılığından, işe gitme zorunluluğundan sıkılan gençler her şeyi geride bırakıp Harry’nin motor ile adalara doğru açılırlar. Bu özgürlük ve aşk dolu seyahat onlara çok iyi gelir. Bir süre sonra Monika hamile kalır. Bunun üzerine şehre dönünce evlenmeye karar verirler. Harry gündüz çalışacak akşam da gece okuluna gidecektir. Monika ise evde çocuğa bakacak ve yemek pişirecektir. Zamanla Monika bu tatilden sıkılmaya başlar. Yeni bir elbisesi olmadığından yakınır durur. Şehre dönerler. Yaşları tutmadığı için evlenmeyen çift için Harry’nin halası devreye girerek gerekli evrakları tamamlar. Artık evli ve çocukları olan genç çift için kabus dolu günler yakındır. Film boyunca bir arpa boyu geliştirmediği karakteri Monika’yı, ikinci yarıda daha da beter bir hale sokup evlilikteki kötü gidişin ve maddi sorunların sorumlusu haline getiriyor. Film boyunca her yönden tarafını tuttuğu Harry’yi ise çocukluktan olgunluğa geçirtip, ağırbaşlı bir erkek yapıyor. karısı ve çocuğu için (genel olarak aile kavramı tabiki) elinden gelen her şeyi yapıyor Harry. Daha doğrusu onlar için yaşıyor ama bizim Monika bütün bunları elinin tersiyle itip kocasını aldatıyor ve yine Bergman’a göre artık tam bir şeytan, yuva yıkıcı ve ailedeki mutsuzluğun kaynağı olarak betimleniyor

@ledddd

11 yıl önce

5.2 / 10

1953 yapımı Sommaren med Monika, Godard ve Truffaut'ya göre başyapıt olsa da benim için hayalkırıklığından öteye geçememiştir ve ilk defa bir Bergman filmine antipatiyle bakmamı sağlamıştır. Ayrıca çoğu zaman bazı feminist çevrelerden gelen anlam veremediğimtepkilerin de asılsız olmadığını gördüm bu filmle. Benim sorunum Bergman'ın kamerasıyla değil ataerkil ve açıkca görülen taraf tutan söylevinde.

Bunlara değinmeden önce filmin öyküsü ve içeriği oldukca basit. Yer yer sevimli bir öykü. Varoşlardan gelen Monika'yla orta sınıfın biraz üstü Harry'nin yaz aşkını ve bunun sonrasını (evliliklerini) konu almış Bergman. Din takıntısı yeni yeni başlamış belli ki. Bunu hissettiriyor Monika üzerinden ama dediğim gibi konu gayet basit. Pek derin değil diğer Bergman filmleri gibi ama daha sonradan noluyorsa filmin ikinci yarısında çıldırmaya başlamış Bergman. Aslında bunun tohumlarını ilk bölümde atıyor ama öykü Bergman'ın keskin dokunuşlarıyla şimdiki halini alıyor. Film boyunca bir arpa boyu
... Devamı
1953 yapımı Sommaren med Monika, Godard ve Truffaut'ya göre başyapıt olsa da benim için hayalkırıklığından öteye geçememiştir ve ilk defa bir Bergman filmine antipatiyle bakmamı sağlamıştır. Ayrıca çoğu zaman bazı feminist çevrelerden gelen anlam veremediğimtepkilerin de asılsız olmadığını gördüm bu filmle. Benim sorunum Bergman'ın kamerasıyla değil ataerkil ve açıkca görülen taraf tutan söylevinde.

Bunlara değinmeden önce filmin öyküsü ve içeriği oldukca basit. Yer yer sevimli bir öykü. Varoşlardan gelen Monika'yla orta sınıfın biraz üstü Harry'nin yaz aşkını ve bunun sonrasını (evliliklerini) konu almış Bergman. Din takıntısı yeni yeni başlamış belli ki. Bunu hissettiriyor Monika üzerinden ama dediğim gibi konu gayet basit. Pek derin değil diğer Bergman filmleri gibi ama daha sonradan noluyorsa filmin ikinci yarısında çıldırmaya başlamış Bergman. Aslında bunun tohumlarını ilk bölümde atıyor ama öykü Bergman'ın keskin dokunuşlarıyla şimdiki halini alıyor. Film boyunca bir arpa boyu geliştirmediği karakteri Monika'yı, ikinci yarıda daha da beter bir hale sokup evlilikteki kötü gidişin ve maddi sorunların sorumlusu haline getiriyor. Film boyunca her yönden tarafını tuttuğu Harry'yi ise çocukluktan olgunluğa geçirtip, ağırbaşlı bir erkek yapıyor. Karısı ve çocuğu için (genel olarak aile kavramı tabiki) elinden gelen her şeyi yapıyor bu Harry. Daha doğrusu onlar için yaşıyor (Bergman'a göre tabiki bu) ama bizim Monika bütün bunları elinin tersiyle itip kocasını aldatıyor ve yine Bergman'a göre artık tam bir şeytan, yuva yıkıcı ve ailedeki mutsuzluğun kaynağı olarak betimleniyor.

İster Godard, Truffaut ikilisi filme bayılsın, ister dörüncü duvarı yıkan ilk film olsun ben Bergman'ın bu kadar sığ ve ataerkil düşündüğünü bilmiyordum hiçbir zaman. Büyük ihtmalle bunda dinin de etkisi büyüktür Bergman üzerinde ama böyle söylevleri olan bir film yapmak senin işin değil be!!!

Neyse ilk defa bir Bergman filmini beğenmedim. Aslında filmi bu söylevin dışında irdelersek gayet hoş ve birçoklarının dediği gibi Bergman'ın erken dönem başyapıtı olabilir ama benim için büyük bir hayalkırıklığı. Benim sevdiğim Bergman bu değil asla.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL