Bence böyle kötü şeyler çocukların başına gelmemeli. Çocuklardan alınıp yetişkinlere verilmeli. Ihıı.. (Karl Childers)
Hikaye içeriğindeki benzer konulara birçok filmde rastlayabilirsiniz. Hatta film, nasıl bir sona ulaşacağının mesajını film yarılarına gelmeden belli ediyor. frank'in, annesinin birlikte olduğu adamdan nefret ettiğini açıkladığı sohbette Ve film, bir tık fazla uzun bile olabilir ama Billy Bob, öyle bir oyunculuk sergiliyor ki filmin yeri oldukça yükseklere çıkıyor.
Çocuk yaşlarında işlemiş olduğu bir cinayet sonucu, akli problemleri olduğu sonucuna varılarak devlet hastanesine yatırılmış olan Karl, yaklaşık 20 yıl kadar sonra iyileştiği sonucuna varılarak tekrar serbest kalıyor. İlk olarak, özgürlüğe ayak uydurma süreci yaşayan Karl, ikinci etapta, bıraktığı dünyada hiçbirşeyin değişmediği fark ediyor. Toplumun, aralarına katılmaya çalışan kişiye verecekleri olası tepkileri de başarılı bir şekilde işlemiş olan film ... Devamı
Bence böyle kötü şeyler çocukların başına gelmemeli. Çocuklardan alınıp yetişkinlere verilmeli. Ihıı.. (Karl Childers)
Hikaye içeriğindeki benzer konulara birçok filmde rastlayabilirsiniz. Hatta film, nasıl bir sona ulaşacağının mesajını film yarılarına gelmeden belli ediyor. frank'in, annesinin birlikte olduğu adamdan nefret ettiğini açıkladığı sohbette Ve film, bir tık fazla uzun bile olabilir ama Billy Bob, öyle bir oyunculuk sergiliyor ki filmin yeri oldukça yükseklere çıkıyor.
Çocuk yaşlarında işlemiş olduğu bir cinayet sonucu, akli problemleri olduğu sonucuna varılarak devlet hastanesine yatırılmış olan Karl, yaklaşık 20 yıl kadar sonra iyileştiği sonucuna varılarak tekrar serbest kalıyor. İlk olarak, özgürlüğe ayak uydurma süreci yaşayan Karl, ikinci etapta, bıraktığı dünyada hiçbirşeyin değişmediği fark ediyor. Toplumun, aralarına katılmaya çalışan kişiye verecekleri olası tepkileri de başarılı bir şekilde işlemiş olan film aynı zamanda bir üvey ebeveyn sorunsalına da epeyi yer vermiş durumda. Yılına göre eşcinsellik konusuna da epeyi yer vermiş olması da dikkat çekici unsurlardan biri.
Billy Bob Thornton, en iyi özgün senaryo dalında kendisine oskar kazandıran bu filmde kelimenin tam anlamıyla harika bir iş iş çıkarmış. Filmin ortasında bir yerde kendimi tutamayıp "Ne muhteşem bir film bu, iyi ki izlemişim" dedim. Yeni izlemiş olmak da benim ayıbım olsun. Olmasın ya da... Zaten şu sıralar pek de iyi bir film çıkmıyor. Bari eskilerden henüz keşfetmediğim hazineleri aramaya devam edeyim.
... Aslında bakmasını bilen; bakıp da görebilen biz insan_lar için dahiyane bir yapım ... olağanüstü... Hiç bir şey hissettirmeden; derinden sarsan ve her sarstığında düşündüren bir film...
ASIL verdiği duygu ve anlamı, keşfettiğinizde kalbiniz kırılacak ... ... belki de acıyacak ki; benim acıdı ... Bir insan ya gerçekten, iyidir... ya da gerçekten kötü ...
Masumiyetin; ve gerçekçiliğin altında ezilirken, aslında gerçekten iyi olan birini hiç bir şeyin kirletmediğini, kirletmeyeceğini bir kez daha gördüm ... lütfen izleyin ve izlettirin ....
Baştan aşşağı Billy Bob Thornton eseri olup , benim için bir başyapıt değerini kazanan bir film oldu...
Film hakkında yorum yapmayıp sadece izleyin , dünyada ki iyi insanların saflığının ve varlığının tekrar sizlere hatırlatacak olan ender filmlerden biri...Kesinlikle izlemeyen arkadaşlara öneriyorum.
eğer benim gibi bu filmi geç keşfedenlerdenseniz, eminim sizde kendinize kızacaksınız...Bir başyapıt olmayı olmayı küçük detaylarla kaybedecek kadar iyi bir film izleyeceğinizden emin olarak filmi başlatın...içinize işleyecek bir karakter karl...sağlıklı ve normal olan dünyanın hastalıklı beyinleri tarafından, öbürü ilan edilen bir adamı içine alan ve diğer güzel insanlarla dolu bir film...Ben Karl'ı bir ömür boyu unutmayacağım...umarım sizde onu içselleştirirsiniz...8/10 Bu arada Billy Bob Thornton gördüğüm en iyi performanslardan birine değil imza mühür basmıştır,düşünün ki bu performans bile oscar'a yetmemiştir...hakeden performansı filmden sonra merak ederseniz buyrun, Geoffrey Rush ayrıca müzik seçimleride dikkate değer...Yinede bir oscarla geceden ayrılmayı bilmiş bir film...
bilindik bir öykü ,benzer filmler mevcut ama Slind Blade i bugüne kadar izlediklerimden ayıran filmin işlenilişi olmuş. yalın ,naif bir anlatım. Çok fazla iniş çıkışlar yapılmamış ,sadece izleyeni ağlatmak için birtakım klişelere girilmemiş (ki yapılabilirdi) bazı yerleri kötü hissettirdi ,bazı yerlerse gülümsetti
Frank : Hiç aklından kendini öldürmek geçti mi, Babamın yaptığı gibi?
Karl : Bu konuda biraz kafa yordum. İncil bunu yasaklıyor.Eğer yaparsan, mahşere gidermişsin. Bazıları 'cehennem' der. Ben 'mahşer' derim.
Frank :İncil, insanları öldürenler.için de aynısını söylüyor.
@tiamath
2 yıl önce
7.5 / 10
Hikaye içeriğindeki benzer konulara birçok filmde rastlayabilirsiniz. Hatta film, nasıl bir sona ulaşacağının mesajını film yarılarına gelmeden belli ediyor. frank'in, annesinin birlikte olduğu adamdan nefret ettiğini açıkladığı sohbette Ve film, bir tık fazla uzun bile olabilir ama Billy Bob, öyle bir oyunculuk sergiliyor ki filmin yeri oldukça yükseklere çıkıyor.
Çocuk yaşlarında işlemiş olduğu bir cinayet sonucu, akli problemleri olduğu sonucuna varılarak devlet hastanesine yatırılmış olan Karl, yaklaşık 20 yıl kadar sonra iyileştiği sonucuna varılarak tekrar serbest kalıyor. İlk olarak, özgürlüğe ayak uydurma süreci yaşayan Karl, ikinci etapta, bıraktığı dünyada hiçbirşeyin değişmediği fark ediyor. Toplumun, aralarına katılmaya çalışan kişiye verecekleri olası tepkileri de başarılı bir şekilde işlemiş olan film ... Devamı
Hikaye içeriğindeki benzer konulara birçok filmde rastlayabilirsiniz. Hatta film, nasıl bir sona ulaşacağının mesajını film yarılarına gelmeden belli ediyor. frank'in, annesinin birlikte olduğu adamdan nefret ettiğini açıkladığı sohbette Ve film, bir tık fazla uzun bile olabilir ama Billy Bob, öyle bir oyunculuk sergiliyor ki filmin yeri oldukça yükseklere çıkıyor.
Çocuk yaşlarında işlemiş olduğu bir cinayet sonucu, akli problemleri olduğu sonucuna varılarak devlet hastanesine yatırılmış olan Karl, yaklaşık 20 yıl kadar sonra iyileştiği sonucuna varılarak tekrar serbest kalıyor. İlk olarak, özgürlüğe ayak uydurma süreci yaşayan Karl, ikinci etapta, bıraktığı dünyada hiçbirşeyin değişmediği fark ediyor. Toplumun, aralarına katılmaya çalışan kişiye verecekleri olası tepkileri de başarılı bir şekilde işlemiş olan film aynı zamanda bir üvey ebeveyn sorunsalına da epeyi yer vermiş durumda. Yılına göre eşcinsellik konusuna da epeyi yer vermiş olması da dikkat çekici unsurlardan biri.
@fastsigned
2 yıl önce
@yargic_dredd
7 yıl önce
10 / 10
@naksidil
8 yıl önce
@mater_dolorosa
10 yıl önce
ASIL verdiği duygu ve anlamı, keşfettiğinizde kalbiniz kırılacak ... ... belki de acıyacak ki; benim acıdı ... Bir insan ya gerçekten, iyidir... ya da gerçekten kötü ...
Masumiyetin; ve gerçekçiliğin altında ezilirken, aslında gerçekten iyi olan birini hiç bir şeyin kirletmediğini, kirletmeyeceğini bir kez daha gördüm ... lütfen izleyin ve izlettirin ....
@delahoya
10 yıl önce
9.1 / 10
Film hakkında yorum yapmayıp sadece izleyin , dünyada ki iyi insanların saflığının ve varlığının tekrar sizlere hatırlatacak olan ender filmlerden biri...Kesinlikle izlemeyen arkadaşlara öneriyorum.
@onur_turan
12 yıl önce
8 / 10
Tam olması gerektiği gibi bir drama... Ne acıtasyon var ne de gerçekçilikten uzak olaylar silsilesi...
Filmi karşılayabilecek en güzel iki kelime: yalın ve naif olur.
Özellikle " Alright then " repliği ile Karl karakterini unutmak pek mümkün gözükmüyor.
@samarrali
14 yıl önce
8.5 / 10
@prensesinuykusu
15 yıl önce
7.1 / 10
Frank : Hiç aklından kendini öldürmek geçti mi, Babamın yaptığı gibi?
Karl : Bu konuda biraz kafa yordum. İncil bunu yasaklıyor.Eğer yaparsan, mahşere gidermişsin. Bazıları 'cehennem' der. Ben 'mahşer' derim.
Frank :İncil, insanları öldürenler.için de aynısını söylüyor.
Karl :Evet, bayım.
Sanıyorum öyle.