Bizim İçin Şampiyon Yorumları

Bizim İçin Şampiyon filmi detayları

H

@huseyinkarasu

5 yıl önce

Farah Zeynep Abdullahı çok beğendiğim için objektif olmadığımı düşünsem de oyunculuklar gayet iyiydi.Fikret Kuşkan değişik bir adam yani her filme köşesinden bir yerden girmesi gerekiyor gibi hissediyorum.Bazı rahatsız olduğum sahne geçişleri vardı,bazı sahneleri fazla abartılı buldum ama finalde filmden memnun ayrıldım gerçekten.Seçilen önemli yarışlar olsun,yarışların çekimleri olsun çok hoşuma gitti.Beni hislendirmekte başarılı oldu."onun için boldi"

@morwen

5 yıl önce

8.7 / 10

Sade ve dokunaklı. Bir efsaneyi tanıma ve güzel bir aşka şahit olmaya vesile oldu. Uzun zamandır izlediğim en içten filmdi.

@korgan

5 yıl önce

8 / 10

Işığı tek bir yere tutarak merkezi dağıtmayışıyla kullandığı sinema diliyle az ile çoğu anlatılışıyla güzel kurgusu ve oyunculuklarıyla son zamanlarda beni derinden etkileyen nadir filmlerden biri oldu Şampiyon. Sulu gözlü değilimdir ama son düzlükte dağıttı beni.

@berilakay

5 yıl önce

10 / 10

Bir türk efsanesini tanıma şansı bulduğumuz bir filmdi. Duygusal biri olmasanız da yanınızda mendil bulundurmaniz tavsiyemdir. Şahsen ben başından sonuna ağladım. Konu bakimindan filmde kendinize ait bir parca illaki bulacaksiniz; baba ogul iliskisi, aşk, hastalık, hayvan sevgisi. butun umutsuz düşüncelerinizi filmden sonra yeniden sorgulayacaksınız.

@enik_kral

5 yıl önce

At yarışlarına olan ilgim tam da Bizim İçin Şampiyon filmine konu olan Bold Pilotun koştuğu dönemlere denk gelir. Şu an at yarışlarını hala takip ediyorsam ve benim tutkularımdan biriyse, bu muhtemelen böyle başarılı atların koştuğu bir dönemde at yarışları ile ilgilenmeye başlamış olmamdan kaynaklanıyordur. Ancak Bizim İçin Şampiyon filmini benim için özel kılan bir tutkum daha var ki o da sinema. Bugün otuzlu yaşlarımın sonuna doğru sinema televizyon bölümünden mezun olmak üzereyim. Filmdekine benzer bir yarış stratejisi içerisindeyim galiba kendimi yarışa epey geç veriyorum. Ve finiş çizgisi gelmeden yarışın bitmediğini, şampiyon olmanın bir gün kaybedeceğini bildiğin halde koşmayı gerektirdiğini duymak gerçekten moral kaynağı oldu.

Geçmişte ülkemizde at yarışları ile ilgili çekilmiş filmlerin çoğu, üzerine bahis oynanıyor olmasını bir mizah unsuru olarak kullanıp toplumun gözünde kötü bir itibar edinmesinden başka bir işe yaramamıştır. Bizim İçin Şampiyon bu anlamda yarış severle
... Devamı
At yarışlarına olan ilgim tam da Bizim İçin Şampiyon filmine konu olan Bold Pilotun koştuğu dönemlere denk gelir. Şu an at yarışlarını hala takip ediyorsam ve benim tutkularımdan biriyse, bu muhtemelen böyle başarılı atların koştuğu bir dönemde at yarışları ile ilgilenmeye başlamış olmamdan kaynaklanıyordur. Ancak Bizim İçin Şampiyon filmini benim için özel kılan bir tutkum daha var ki o da sinema. Bugün otuzlu yaşlarımın sonuna doğru sinema televizyon bölümünden mezun olmak üzereyim. Filmdekine benzer bir yarış stratejisi içerisindeyim galiba kendimi yarışa epey geç veriyorum. Ve finiş çizgisi gelmeden yarışın bitmediğini, şampiyon olmanın bir gün kaybedeceğini bildiğin halde koşmayı gerektirdiğini duymak gerçekten moral kaynağı oldu.

Geçmişte ülkemizde at yarışları ile ilgili çekilmiş filmlerin çoğu, üzerine bahis oynanıyor olmasını bir mizah unsuru olarak kullanıp toplumun gözünde kötü bir itibar edinmesinden başka bir işe yaramamıştır. Bizim İçin Şampiyon bu anlamda yarış severlerin ve sinemaseverlerin gönlünü alacak gibi duruyor. Dünya da at yarışlarını kendine konu edinerek başarılı olmuş çok fazla filmde yok aslında Seabiscuit 2003 gibi birkaç istisnai örnek dışında.

Filmi izledikten sonra ön gösterimde izlemenin ne kadar isabetli bir karar olduğunu anladım. İzlediğim yüzlerce filmin hiçbirinde hissetmediğim görmediğim şeylere şahit oldum. Bir sinema filminde seyircinin filmle etkileşime geçmesini görmek gerçekten kolay rastlanılabilecek bir şey değil. Sanki bir tiyatro oyunu ya da konser gibi filmi izlerken ve sonunda defalarca alkışlama seansları gerçekleşti. Filme gelen seyircilerin bir kısmının davetlilerden oluşması ve ön gösterime gelen diğer seyircilerin dehikayeye yabancı olmadığı ya da merak ederek geldiği düşünüldüğünde filmle böylesi bir etkileşim içerisine girmiş olmasına çokta şaşırmamak lazım diye düşünebilirsiniz. Ancak film başlamadan önce filmin yapımcısı Yamaç Okur, tarafından filmin sunumu sonrasında seyirciye dönerek Şşşşt yapması üzerine yüzlerce kişinin bulunduğu salonun sessizliğe bürünmesi gerçekten görülmeye değerdi. Yine filmin içerisinde Halis Karataşın göründüğü tek sahnede kopan alkış aynı şekilde.

Hikayeye dair izlemeyenleri düşünerek çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ama kısaca içinde kendine has bir mizahı, romantizmi, yine kendine ait felsefesi olan güzel bir dram filmi var. Farah Zeynep Abdullah ve Ekin Koç bir gişe filminde olması gerektiği gibi güzel yüzler ve aynı zamanda yetenekli oyuncular. At yarışlarının duayen ve bilge ismi Özdemir Atmanı canlandırması için Fikret Kuşkan gibi büyük bir oyuncunun tercih edilmesi çok yerinde bir karar olmuş. Aksi taktirde Özdemir Atmanı canlandıracak oyuncunun film içerisinde sarf edeceği sözler kendisinden büyük olabilirdi.

Filmin vizyona girmesine günler kala ciddi bir kaza geçiren Halis Karataşın bir an önce yarış pistlerine geri dönüp bir ŞAMPİYON gibi devam etmesini temenni ediyorum.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL