öncelikle müziklerin ne kadar iyi olduğuna değinmeden geçemeyeceğim, aynı zamanda moda tasarımcısı olan ford'un çekim tercihleri nasıl belirli bir renk ve atmosfer katmışsa filme, müziklerin etkisi de kayda değer.
otoyol sahneleri ve sonrası relatos salvajes'i hatırlatsa da, gerçek hayat - kitaptaki hikaye ikilemi ve aslında bu kitaptaki hikayenin burada da dendiği gibi edward'ın yine kendini anlattığı bir hikaye olması itibariyle etkileyici bir iş çıkmış ortaya.
revenge tablosu önemli bir detaydı, zaten ford film için özel olarak hazırlatmış, bu hem tony'nin hem de edward'ın intikamını önceden haber veren bir işaret olarak yorumlanabilir, sonunda edward'ın hala o romantik insan olup o kapıdan geleceğini düşünüyorduysanız, bir tekrar kitabı düşünmenizde fayda var.
bir de şu var,
the opposite of love is not hate, it's indifference.
Eğer filmi izlemeden önce yorumlara bakan biriysen: Bu film öyle aman çerezleri hazırlayayım da bir film izleyeyim tadında bir film değil bir kere onu belirteyim. Ama eğer bir film izleyeyim de ufkumu açsın, düşünme yöntemimi değiştirsin, oyuncuları kaliteli, senaryosu sağlam olsun dersen buyur izle. Günümüzde David Lynch’i aratmayan bir filmin çekilmiş olması beni sevindirdi doğrusu.
kanlı klişe intikamlardan sıkılanlar için günümüzde alınabilecek en iyi intikam birini bir masada kendi gerçekleriyle baş başa bırakabilmek değilmidir herkes kendine yapay bir duvar örerken gerçeklerden kaçarken o duvarı yıkmak değilmidir ? biraz gerilim biraz gizem biraz dram keyifli üçlü 10/8
Filmdeki tek eksiklik Amy Adams in karakteriydi oyunculugunu yeterli bulamadim ancak Jake inanilmaz iyiydi. Tom Fordun bi onceki filmini izlememistim bunu izleyene kadar Tom Fordun yonetmen oldugunu bilmiyordum. Opening scene kusursuzdu ama closing scene den bekledigim tadi alamadim bunu yine Amy Adamsin inanilmaz fake duran mimiklerine bagliyorum ve senaryonun sonundaki intikam sahnesi bana lisede eski sevgili pisman etme hayallerine benziyor tabi burda beklenen su basit intikam sahnesinin adamin yazdigi kitapla birlikte kadinin suanki hayatinin ne kadar fucked up oldugunu yuzune carpmakti sanirim tekrar ediyorum Amy adams in 3 mimikli oyunculugu bu topu karsilamadi. Mutlaka izlenmeli
’’-Bobby, Tüm bunlar başına bela olur mu? -Bilmiyorum, umrumda bile değil. Ölüyorum unuttun mu?’’
Edward’ın Susan’a gönderdiği bu romanla anlatmak istediğini pek anlayamayabilirsiniz. Ama aslında olay çok basit; Susan’ın Edward’ı terk etmesi ve ardından doğacak olan bebeklerini kürtajla aldırması sonucu Edward Susan’a karşı çok öfkelenir. Yazdığı romanla ise Susan’a bu öfkesini ve çektiği acıyı aktarmak ister. Gerçek karakterlerin romandaki rolüne bakarsanız olay çözülüyor zaten:
Tony - Edward
Tecavüzcüler - Susan
Tony’nin kızı ve karısı - Kürtajla alınan bebek
Bobby - Edward’ın Susan’a olan aşkı (Bobby ölüyordu unuttun mu?)
Yönetmen Tom Ford'un ikinci filmi 'Nocturnal Animal', ilk filmi 'A Single Man'a yakın bir estetiğe sahipti. Yönetmenin bundan sonra çekeceği filmlerinde de benzer görüntüler ve müziklerle karşımıza çıkarak kendine has dilini sürdüreceğini düşünüyorum.
Öncelikle filmin açılış sahnesi çok etkileyiciydi. öyle ki bu sahneyi izledikten sonra iyi bir filmle karşı karşıya olduğumu anlayıp, keyifle koltuğuma yaslandım ve filmden beklentim de oldukça yükseldi.
Oyuncu tercihleri de çok isabetli buldum.
Filmin baş rollerinde yer alan iki oyuncu da gayet iyiydi. Özellikle de jake Gyllenhaal, zaten kendisi favori oyuncularımdan birisidir.
....spoiler....
Eski kocanın yazdığı roman ile karısından intikam aldığını düşünüyorum.
Hem karısının hem de kızının romanda öldürüldüğünü görüyoruz. Aslında adamın kadından bir çocuğu yoktur, kadın onun çocuğunu kürtajla aldırmıştır. Kadın romanda bu bölümü okuduğunda hemen telefona sarılıp kızını arıyor. Kadının geçmişe dönük pişmanlığı daha da katlanıyor.... Devamı
Yönetmen Tom Ford'un ikinci filmi 'Nocturnal Animal', ilk filmi 'A Single Man'a yakın bir estetiğe sahipti. Yönetmenin bundan sonra çekeceği filmlerinde de benzer görüntüler ve müziklerle karşımıza çıkarak kendine has dilini sürdüreceğini düşünüyorum.
Öncelikle filmin açılış sahnesi çok etkileyiciydi. öyle ki bu sahneyi izledikten sonra iyi bir filmle karşı karşıya olduğumu anlayıp, keyifle koltuğuma yaslandım ve filmden beklentim de oldukça yükseldi.
Oyuncu tercihleri de çok isabetli buldum.
Filmin baş rollerinde yer alan iki oyuncu da gayet iyiydi. Özellikle de jake Gyllenhaal, zaten kendisi favori oyuncularımdan birisidir.
....spoiler....
Eski kocanın yazdığı roman ile karısından intikam aldığını düşünüyorum.
Hem karısının hem de kızının romanda öldürüldüğünü görüyoruz. Aslında adamın kadından bir çocuğu yoktur, kadın onun çocuğunu kürtajla aldırmıştır. Kadın romanda bu bölümü okuduğunda hemen telefona sarılıp kızını arıyor. Kadının geçmişe dönük pişmanlığı daha da katlanıyor. Böylelikle eski koca, yazdıkları ile kadının duygularına dokunmayı başarıyor. Kendisini güçlü bulmadığı için terk eden karısını zayıf bir şekilde yakalıyor.
''Bence yazmak olayları canlı tutmanın bir yolu, eninde sonunda ölecekleri kurtarmanın. Eğer kağıda dökersem, sonsuza kadar yaşarlar''
ya cidden bir halt anlamadığım bir filmdi , belki benim sığlığım yüy zünden ama bence yönetmen merak uyandırcaam diye saçmalamış , filmi bitirdikten sonra tyorumları okudum ve tony kim hatırlayamadım bile. saçma bir film olmuş fazla owerrated da olmuş yani kötü olmuş , olmuşta olmuş.
Böyle bir filme yorum yapmadan geçemeyeceğim.Mükemmel bir senaryo,dram ve gerilim çok iyi işlenmiş.İzledikten sonra film hakkında yazılan eleştirileri okumanızı öneririm çünkü bazı ince detayları kaçırabiliyosunuz.
Aklıma "Edward romanlarda kendini yazmamalısın" repliği geldi.Kitapta ki hayatını mahveden tecavüzcü adamın ve gerçekte ki Susan’ın mavi gözlü olması,şerifin Edward’ın nefretini temsil etmesi ve en son Tony’nin ölerek kadının hayatından tamamen çıkması vs vs müthiş detaylar mevcut.
@kahramanj
7 yıl önce
Edward Sheffield: [to Susan] When you love someone you have to be careful with it, you might never get it again.
@fawkessa
7 yıl önce
8.2 / 10
otoyol sahneleri ve sonrası relatos salvajes'i hatırlatsa da, gerçek hayat - kitaptaki hikaye ikilemi ve aslında bu kitaptaki hikayenin burada da dendiği gibi edward'ın yine kendini anlattığı bir hikaye olması itibariyle etkileyici bir iş çıkmış ortaya.
revenge tablosu önemli bir detaydı, zaten ford film için özel olarak hazırlatmış, bu hem tony'nin hem de edward'ın intikamını önceden haber veren bir işaret olarak yorumlanabilir, sonunda edward'ın hala o romantik insan olup o kapıdan geleceğini düşünüyorduysanız, bir tekrar kitabı düşünmenizde fayda var.
bir de şu var,
the opposite of love is not hate, it's indifference.
@lalih
7 yıl önce
8.5 / 10
Eğer filmi izledikten sonra yorumlara bakan biriysen bu incelemeyi okumanı tavsiye ederim:http://www.filmloverss.com/gece-hayvanlari-nocturnal-animals/
Filmi Jake Gyllenhaal ve eski sevgili tavsiyesi sebebiyle izledim. Eski sevgilim ne demek istedi acaba?
@oscarlover
7 yıl önce
8.1 / 10
@oldirtysweater
7 yıl önce
7.4 / 10
@kahramansmt
7 yıl önce
8 / 10
8,5/10
@osmangungor
7 yıl önce
-Bilmiyorum, umrumda bile değil. Ölüyorum unuttun mu?’’
Edward’ın Susan’a gönderdiği bu romanla anlatmak istediğini pek anlayamayabilirsiniz. Ama aslında olay çok basit; Susan’ın Edward’ı terk etmesi ve ardından doğacak olan bebeklerini kürtajla aldırması sonucu Edward Susan’a karşı çok öfkelenir. Yazdığı romanla ise Susan’a bu öfkesini ve çektiği acıyı aktarmak ister. Gerçek karakterlerin romandaki rolüne bakarsanız olay çözülüyor zaten:
Tony - Edward
Tecavüzcüler - Susan
Tony’nin kızı ve karısı - Kürtajla alınan bebek
Bobby - Edward’ın Susan’a olan aşkı (Bobby ölüyordu unuttun mu?)
@enik_kral
7 yıl önce
Öncelikle filmin açılış sahnesi çok etkileyiciydi. öyle ki bu sahneyi izledikten sonra iyi bir filmle karşı karşıya olduğumu anlayıp, keyifle koltuğuma yaslandım ve filmden beklentim de oldukça yükseldi.
Oyuncu tercihleri de çok isabetli buldum.
Filmin baş rollerinde yer alan iki oyuncu da gayet iyiydi. Özellikle de jake Gyllenhaal, zaten kendisi favori oyuncularımdan birisidir.
....spoiler....
Eski kocanın yazdığı roman ile karısından intikam aldığını düşünüyorum.
Hem karısının hem de kızının romanda öldürüldüğünü görüyoruz. Aslında adamın kadından bir çocuğu yoktur, kadın onun çocuğunu kürtajla aldırmıştır. Kadın romanda bu bölümü okuduğunda hemen telefona sarılıp kızını arıyor. Kadının geçmişe dönük pişmanlığı daha da katlanıyor. ... Devamı
Öncelikle filmin açılış sahnesi çok etkileyiciydi. öyle ki bu sahneyi izledikten sonra iyi bir filmle karşı karşıya olduğumu anlayıp, keyifle koltuğuma yaslandım ve filmden beklentim de oldukça yükseldi.
Oyuncu tercihleri de çok isabetli buldum.
Filmin baş rollerinde yer alan iki oyuncu da gayet iyiydi. Özellikle de jake Gyllenhaal, zaten kendisi favori oyuncularımdan birisidir.
....spoiler....
Eski kocanın yazdığı roman ile karısından intikam aldığını düşünüyorum.
Hem karısının hem de kızının romanda öldürüldüğünü görüyoruz. Aslında adamın kadından bir çocuğu yoktur, kadın onun çocuğunu kürtajla aldırmıştır. Kadın romanda bu bölümü okuduğunda hemen telefona sarılıp kızını arıyor. Kadının geçmişe dönük pişmanlığı daha da katlanıyor. Böylelikle eski koca, yazdıkları ile kadının duygularına dokunmayı başarıyor. Kendisini güçlü bulmadığı için terk eden karısını zayıf bir şekilde yakalıyor.
''Bence yazmak olayları canlı tutmanın bir yolu, eninde sonunda ölecekleri kurtarmanın. Eğer kağıda dökersem, sonsuza kadar yaşarlar''
@wersolame
7 yıl önce
@zaferaltintas
7 yıl önce
Aklıma "Edward romanlarda kendini yazmamalısın" repliği geldi.Kitapta ki hayatını mahveden tecavüzcü adamın ve gerçekte ki Susan’ın mavi gözlü olması,şerifin Edward’ın nefretini temsil etmesi ve en son Tony’nin ölerek kadının hayatından tamamen çıkması vs vs müthiş detaylar mevcut.