Anne! Yorumları

Anne! filmi detayları

@rinustalarin

6 yıl önce

8 / 10

Filmi beğendim mi beğenmedim mi bunu söylemeyeceğim. Ancak ANLAYAN İÇİN son çeyreğinde yaptığı ters köşenin kusursuzluğunu, Aronofsky’nin anlatmaya çalıştığı şeyi oturttuğu kalıbın ne kadar özgün olduğunu tartışmak son derece anlamsız.

Çekim tekniği ise malesef bir çok kişiye sıkıcı gelecektir. Bu çok daha iyi bir şekilde yapılabilirdi. Film The Fountain gibi 90 dakikaya sığdırılmış olsa, bence daha çok beğenilirdi.

Aldığı metascore (80) puanını fazlasıyla hakeden hatta daha da fazlasına ihtiyaç duyan bir bakış açısı var filmde.

Başucuma almıyorum çok fazla gereksiz uzatmalar olduğundan, ancak o gereksiz dediğim, ve izlerken anlamsız bulduğum her şey sonunda cevaplandı. Bu çok tatminkar bir şey. Aklımda tek emin olmadığım bir şey var, o da olsun zaten.

80/100

Saygılar.
P

@philocine

6 yıl önce

6.8 / 10

filmin ilk yarısı boyunca 'ee niye hiçbir şey olmuyor', ikinci yarısı boyunca da 'oha ne oluyor' sorularını sorarak izledim. baştan sona bir tekinsizlik hissiyatı var evet ama film korku desen değil, gerilim desen o da değil sanki. 'sinir bozucu' denebilir. ikinci yarıdaki sahneleri sevmekle birlikte, film genel olarak iyi mi kötü mü ona da karar veremedim. enteresandı.

@gwynbld

6 yıl önce

1 / 10

Aronofsky tarz olarak sevdiğim bir yönetmen zaten değil de bu cidden çok kötü ya, hiç beğenmedim.

@cigilipab

6 yıl önce

O kadar saçma bir filmdiki direk çöp!
J

@josephwhite

6 yıl önce

9.4 / 10

Ardından sık sık düşündüren, ruhunu geren, rahatsız eden ve daha bir çok sıfatı önünde barındırabilecek sanat eseri. Marvel in tadı ayrıdır, hollywood, bolywood vs hepsi ayrıdır ama bu film "sınıflandırılamaz". Düz bir çift göz ile izlendiğinde hayal kırıklığı olabilir, saçmalık denebilir fakat tüm bunlara filmdeki "bağışlanma" sahnesi yeter de artar ...
Z

@zifir

6 yıl önce

8.2 / 10

Marvel filmi izlemekten beyni kulağından akmış kitlelerin beğenmeyeceği filmdir.

Çok şükür Aranofsky sinemanın entelektüel bir iş olduğunu hatırlamış da Noah’taki rezaletten sonra kendini toparlamayı başarmış.
G

@gaspar_noe

6 yıl önce

ben bu arkadaşın bana the fountain'de hissettirdiklerini tekrar hissettirebilmesi için yıllardır bekliyordum, hatta o arada izlediğim filmlerin önemli bir kısmını aynı tadı aradığımdan izledim. şu an tatmin olmuş sayabilirim kendimi galiba.

he bi clint mansell etkisi filmi çok çok başka bi noktaya taşıyabilirdi, o ortaklığı bozmuş olmalarına üzüldüm.

@tendopain

6 yıl önce

1 / 10

Entellere gün doğdu bence.Film bir ara call of duty’e bağladı orda zaten noluyo dedim.Filmin sonunu bağladında bizide baydın be kardeşim.Jennifer’ın ağzına ağzına yapılan çekimler ve filmin yavaşlığı beni benden aldı.Kaybedicek zamanınız varsa gene izlemeyin.

@tambenlik

6 yıl önce

Mother! ve Eril Tanrı

mother! evrenin ve tanrının hikayesini sembolik olarak anlatan kıymetli bir yapım. filmin göndermeleri o kadar sağlam ki üzerine bir yazı yazmadan edemedim. felsefede tartışılan önemli bir meseleye değiniyor çünkü: erkek-baba tanrı figürü. yahudilik, hıristiyanlık ve islam dinlerinin hepsinde tanrı eril özelliklere sahiptir. bazı feministler bu durumdan rahatsız olup tanrının dişil özelliklerine vurgu yaparlar. mother! filminde ise tanrı erkektir, fakat bir kadınla evlidir. bu kadın tanrıçadır, doğa anadır, meryemdir. adı her ne olursa olsun o, tanrının eli ayağıdır. tanrıya ilham vermekte, onun dağıttıklarını, yakıp yok ettiklerini onarmakta, ona her şeyini vermektedir.

film bir yangınla başlar. dünyanın oluşmasını sağlayan büyük patlamadır bu. tanrıça yangının izlerini yok etmeye adar kendini, bir harabeyi cennet yapmaya çalışır. tanrı ise yaratmak istemektedir. çünkü o tanrıdır. şairdir. yaratması içinse ilhama ihtiyac
... Devamı
Mother! ve Eril Tanrı

mother! evrenin ve tanrının hikayesini sembolik olarak anlatan kıymetli bir yapım. filmin göndermeleri o kadar sağlam ki üzerine bir yazı yazmadan edemedim. felsefede tartışılan önemli bir meseleye değiniyor çünkü: erkek-baba tanrı figürü. yahudilik, hıristiyanlık ve islam dinlerinin hepsinde tanrı eril özelliklere sahiptir. bazı feministler bu durumdan rahatsız olup tanrının dişil özelliklerine vurgu yaparlar. mother! filminde ise tanrı erkektir, fakat bir kadınla evlidir. bu kadın tanrıçadır, doğa anadır, meryemdir. adı her ne olursa olsun o, tanrının eli ayağıdır. tanrıya ilham vermekte, onun dağıttıklarını, yakıp yok ettiklerini onarmakta, ona her şeyini vermektedir.

film bir yangınla başlar. dünyanın oluşmasını sağlayan büyük patlamadır bu. tanrıça yangının izlerini yok etmeye adar kendini, bir harabeyi cennet yapmaya çalışır. tanrı ise yaratmak istemektedir. çünkü o tanrıdır. şairdir. yaratması içinse ilhama ihtiyacı vardır. tanrıça huzurludur, çalışkan ve fedakar. tanrıyı sevmekte ve ona itaat etmektedir. fakat tanrı için bir kadının sevgisi yeterli değildir. o daha çok kişi tarafından bilinmek, sevilmek, takdir edilmek istemekte, karısının aksine yalnızlıktan hoşlanmamakta, kalabalığa ihtiyaç duymaktadır. bu nedenle adem ile havvayı yaratır. önce adem girer sahneye. tanrıya hayrandır o. bu hayranlık tanrının başını döndürür. tanrıçaya göstermediği ilgiyi ona gösterir. zor zamanlarında onun yanında olur, bütün vaktini ona harcar.

tanrının ademe sevgisi havvayı da peşinden getirir. havva cüretkar bir kadındır. cenneti hemen sahiplenir ve gözlerini filmde kristalle temsil edilen yasak meyveye çevirir. tanrıçanın bütün engelleme çabalarına rağmen ademle birlikte yasak meyveyi yer ve cennetten kovulur. fakat gözüpektir o, ayrılmaz oradan. iki oğlu da peşinden gelir cennete. hırslı ve kıskanç olan kabil, habili oracıkta öldürür. fakat yaşanan olayların hiçbiri tanrıyı etkilemez. o çevresinde daha çok insan istemektedir. bu yüzden daha çok insan yaratır ve insanların dünya cennetine yapıp ettiklerini umursamaz. çünkü affedicidir o, insanların dünya cennetine verdikleri her zararı telafi etme sözü vererek tanrıçanın gönlünü almaya çalışır. insanların sadece onu seviyor oluşu başka bütün günahlarını affetmek için yeterlidir ona göre. tanrıça ise acı çekmektedir. kendisini adadığı bir cennetin insanlar tarafından yok edilişi onu kahretmekte, olanları kontrol edememek onu çileden çıkarmaktadır. sonra filmde boruların patlamasıyla temsil edilen tufan kopar ve insanlar sahneden silinir. tanrı yeniden yaratmak için ilham kaynağı, tanrıça ise bir bebek istemektedir. baba için yalnızca bir ilham kaynağı olan bebek, annenin umudu, kendini gerçekleştirme aracıdır. tanrı bir türlü bulamadığı ilhama nihayet kavuşur ve kutsal kitabını yazıp insanlara gönderir. insanlar bu kitaptan öyle etkilenirler ki onların fanatiklik seviyesindeki hayranlıkları cenneti bir cehenneme çevirir. tanrıyla huzurlu bir şekilde yaşamak isteyen tanrıça ona hiçbir zaman yetmeyeceğini anlar.

kalabalığın itaat ve ibadeti tanrının başını döndürür. onların her günahını affeder. her zararı tazmin sözü verir. tanrı insanları affettikçe insanlar daha çok kaosa neden olurlar. tanrıça dehşet içinde kalır olanları izlerken. o, tanrının insanları yok etmesini istemektedir. fakat tanrı onların birbirlerini yok etmesini tercih eder. insanlar birbirlerine düşer, savaşır, ezer, öldürür, çalıp çırparlar. tanrı bu yıkımı umursamaksızın insanları kucaklamaya devam eder. din adamları onun adına insanları kutsar, dini ritüeller gerçekleştirir. onca savaş ve kıyımın ardından zayıf düşen insanlar yine tanrıya sığınırlar.

tüm bu kaosun içinde tanrıça doğum yapar. bebeğini insanlardan korumak ister. fakat tanrı onların bebeği görmelerini istemektedir. her yarattığını insanların takdirine sunma alışkanlığı olan tanrı, tanrıçanın itirazına aldırış etmeksizin onu insanların arasında bırakır. kontrolü kaybetmiş, hatta belki hiç kazanamamış insanlar ise kurtarıcıyı öldürür ve onun etini yiyip kanını içmeyi ritüel haline getirirler. tanrıça öfkesini dindirebilmek için insanları öldürmeye, doğayı, kendi eserini yok etmeye başlar. kendisine engel olup insanları bir kez daha affetmenin yollarını arayan tanrıya isyan ederek cennetini, dünyasını yakar. böylece bir patlamayla başlayan hikaye başka bir patlamayla yeniden başlar. başlar; çünkü tanrı yaratıcıdır. yaratmak zorundadır. affedicidir. affetmek zorundadır. sevmez, fakat sevilmek ister. sevilmeyi öyle ister ki bunun için nefret edilmeyi göze alır. sevilmeyi öyle ister ki bunun neden olduğu kaosu umursamaz. bu istek tanrıçayı yok eder. fakat o bir yaratıcıdır. bir tanrıça yerine başka bir tanrıça yaratır. ve her şeyin bir gün daha güzel olacağı ümidi, son ile başlangıcın birleştiği sonsuz bir döngü oluşturur.

@mimozafm

4 yıl önce

derin mesajlı etkileyici bir yapım... İzledikten sonra bir süre düşündüm tarttım. Tabi birkaç yıl oldu.. Yorumunuzdan sonra tekrar izleyeceğim, elinize sağlık..

@lavinhoodie

6 yıl önce

8.7 / 10

Başarılı oyunculuklar, içi dolu bir konu, harika tasarlanmış sahneler.İşin içinde bir de Aronofsky var.Lawrence’in üst düzey performansı beni şaşırtmıştı açıkçası.Filmin ikinci kısmında tam anlamıyla sinematik kabus yaşadım.Benim için yılın en başarılı filmlerinden biri.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL