Anna Karenina Yorumları

Anna Karenina filmi detayları

@zeynep041

3 yıl önce

4 / 10

Kitapla alakası yoktu. Oyuncuların da karakterlere uygun seçilmediğini düşünüyorum. Kitapta tasvir edilenden çok farklı olmaları hoşuma gitmedi. Özellikle Anna ve Levin hiç olmamış. Ayrıca filmin tiyatrovari olması, sahne geçişleri ve olayların hızlıca geçiştirilmesi yüzünden romanın etkileyiciliğinden pek bir şey kalmamış. Kısacası büyük hayal kırıklığıydı.
M

@mdoner

3 yıl önce

6.9 / 10

1060 sayfalık dev bir eseri bitirir bitirmez acaba bunun sinema uyarlaması nasıl diye sırf merakımdan izledim. Kitaptaki konuların çoğuna başarıyla değinilmiş ama gel gör ki filmde olmamış bir yanlar var. Belki de sinema evreninin bizim hayal evrenimize yetişemiyor olmasından. Anna karenina sadece bir yasak aşk hikayesi değil, 3 çiftin aşk hikayesi ve rusyadaki toplumsal yapı, mülkiyet edinimi vs. konular karakterler üzerinden veriliyor. Gel görki filmde bunların çoğu için zaman kalmıyor

@meryemcik

4 yıl önce

6.2 / 10

Romandan çok uzak bir uyarlama olmuş
D

@dayidream

5 yıl önce

Filmde kostümlere hayran kaldığımı söylemem gerek... Oyunculuklar ve cast seçimi oturmuş bence, kitabı okumadığım için uyarlama konusunda ne kadar başarılı olduklarını söyleyemem yalnız kurgunun genel olarak iyi olduğunu belirtmeliyim. Merak edenler için izlenebilecek bir film ortaya çıkmış, öneririm.
M

@mertaksu

10 yıl önce

1 / 10

Eğer Tolstoy’un başyapıtını okumuş insanlardan biriyseniz, lütfen bu filmden uzak durun. Hangi akla hizmet ederek Jude Law’a Aleksey Karenin, ne idüğü belirsiz ergen tipli herifin birine de romanda yakışıklı olarak betimlenen Vronsky rolünü vermişler? Hele hele Anna Karenina ne idi öyle? Hani asilliği, dolgun vücut hatlarıyla gerçekten mutsuz bir hayat süren o kadın?

@alone

10 yıl önce

Anna Karenina bu halini alana kadar dört kez değişmiş ve ilk halinin epigrafı "Öç almak bana özgüdür," sözüyle başlamıştır. Ardından kitabın birinci versiyonunda Anna şişman, bücür, çirkin ve Tolstoy'un "tiksindirici kadın" sözüyle tarif edilmiş, ilahi adaletin en açık şekliyle cezalandırılması için karakter haline bürünmüş fakat daha sonra yazara her ne olduysa, Anna'nın da haklı tarafları sivrilmiş, güzelleşmiş, çekicileşmiş ve eser farklı karakterler ve ruhsal çözümlemeler ile bir destan niteliğine çıkmıştır. Çekicileşmesine şu yüzden dikkat çekiyorum, Tolstoy fahişeler ile erkeklere çekici gözükmeye çalışan kadınları aynı kefeye koyacak ve notları ilerleyen zamanlarda büyük yankı uyandıracaktır ki aynı notlarda Tolstoy, Anna'yı haksız bulduğunu fakat ona aşık olduğunu da söylemeden duramaz. Bu, Femme Fatale tamamlayıcısı ya da bir çelişkidir. İlerleyen dönemlerde futurizm kuramcısı Borisoviç eseri okuduktan sonra, Anna için söylenen Femme Fatale algısını tamamiyle reddedecek öyle b
... Devamı
Anna Karenina bu halini alana kadar dört kez değişmiş ve ilk halinin epigrafı "Öç almak bana özgüdür," sözüyle başlamıştır. Ardından kitabın birinci versiyonunda Anna şişman, bücür, çirkin ve Tolstoy'un "tiksindirici kadın" sözüyle tarif edilmiş, ilahi adaletin en açık şekliyle cezalandırılması için karakter haline bürünmüş fakat daha sonra yazara her ne olduysa, Anna'nın da haklı tarafları sivrilmiş, güzelleşmiş, çekicileşmiş ve eser farklı karakterler ve ruhsal çözümlemeler ile bir destan niteliğine çıkmıştır. Çekicileşmesine şu yüzden dikkat çekiyorum, Tolstoy fahişeler ile erkeklere çekici gözükmeye çalışan kadınları aynı kefeye koyacak ve notları ilerleyen zamanlarda büyük yankı uyandıracaktır ki aynı notlarda Tolstoy, Anna'yı haksız bulduğunu fakat ona aşık olduğunu da söylemeden duramaz. Bu, Femme Fatale tamamlayıcısı ya da bir çelişkidir. İlerleyen dönemlerde futurizm kuramcısı Borisoviç eseri okuduktan sonra, Anna için söylenen Femme Fatale algısını tamamiyle reddedecek öyle bir adamı aldatmaması imkansız yorumu yapacaktır.

Yine de bu eser, her ne olursa olsun o dönemin ünlü ilahi adalet anlayışına bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Topluma, tutku anlayışına çok ciddi taşlamalar mevcut, bilinmesi şarttır ki Anna Karenina, 10 yıl sonra yazdığı "Şeytan" isimli yapıtına bir giriş niteliği taşır.

Dip Not: Bir kaç bilgiyi Parer'in kaynaklarından aldım.

@intjbeing

11 yıl önce

7.7 / 10

pembe sinema kategorisine iki kez sokulmuş olduğunu gördüm. arkadaşım, pembe dizi mi geliyor aklınıza allasen? açıklamaları okuyarak kategorize etseniz ya. hani diyorum ki, ya amaaan demiyorum bir şey. andaval herif. neyse.

vals kursu arıyorum, bilen giden falan varsa bir önerisini alayım. canını yediklerim be.

@soulcake

11 yıl önce

Hazır sırası gelmişken yorum yapayım dedim. Kitabından yola çıkarak eleştireceğim filmi. Elbette dekor güzel, oyunculuk tiyatroya yakışan bi şekilde sergilenmiş bla bla... Gelin görün ki efenim Anna böyle bir kadın değil. Kitabını okuyanlar da bana az çok hak vereceklerdir diye umuyorum. Kocasını aldatırken kendiyle verdiği savaşımdan ziyade kadını aşk kuşu yapışmışlar. Anna mutsuzdur hemde oldukça mutsuz. Okurken kafamda gözü yaşlı bir kadın olarak canlanırdı. Hele ki kocası lanet bir adamdır. Tolstoy kitapta sık sık Karenin olarak bahseder Anna'dan. Çünküğ evlidir. Başkasının malıdır. Kaldı ki evet aşık olur bu yalnız kadın. Ama tamamıyla mutlu olamaz. İstediği bir adam değil bir kişi olabilmektir. Varoluşsal bir mücadele yani. Velhasıl film kötü.

@zeynep_esses

12 yıl önce

Bu yapımla alakalı pek çok tenkit duydum okudum ve bunun akabinde beklentimi sıfırladım izlerken.Bu yapım tam manasıyla sinema&tiyatro seronomikasıydı,tam bir görsel şölen..uyarlama oyunculuklar ve herşeyiyle tam ..Anna Karenina... yakışan bir yapım ve hakkını teslim etmiş.film öylesine bir ruha bürünmüş ki bir tiyatro sahnesi var karşınızda yada bi müzikalin ortasında buluşturuyor.baştan aşağıya tiyatro dekorlarıyla ve bu dekorların birbiriine geçişi yaratılan tietral atmosfer ,sitenografik başarı ve sonrası filmin görsel çıtasını çok yükseklere taşıyor.romanın günümüz versiyonu bu kadar güçlü bir sanatsallıkla sunulması müzikleri dekoru ve kostümüyle inandırıcılığını her salise ile beraber ispat ediyo bir nevi siz o geçişlerde görsel ve zihinsel anlamda doygunluk hissinden alamıyrsunuz kendinizi.seyrettiğiniz yapımın bir sinema filmi olduğunun algısını bertaraf edip oynayan bu dekor ve sahne geçişleri hikayenin gerçeklik duygusuna kapılıp bambaşka boyutlara kapılıyorsunuz.melodram yö
... Devamı
Bu yapımla alakalı pek çok tenkit duydum okudum ve bunun akabinde beklentimi sıfırladım izlerken.Bu yapım tam manasıyla sinema&tiyatro seronomikasıydı,tam bir görsel şölen..uyarlama oyunculuklar ve herşeyiyle tam ..Anna Karenina... yakışan bir yapım ve hakkını teslim etmiş.film öylesine bir ruha bürünmüş ki bir tiyatro sahnesi var karşınızda yada bi müzikalin ortasında buluşturuyor.baştan aşağıya tiyatro dekorlarıyla ve bu dekorların birbiriine geçişi yaratılan tietral atmosfer ,sitenografik başarı ve sonrası filmin görsel çıtasını çok yükseklere taşıyor.romanın günümüz versiyonu bu kadar güçlü bir sanatsallıkla sunulması müzikleri dekoru ve kostümüyle inandırıcılığını her salise ile beraber ispat ediyo bir nevi siz o geçişlerde görsel ve zihinsel anlamda doygunluk hissinden alamıyrsunuz kendinizi.seyrettiğiniz yapımın bir sinema filmi olduğunun algısını bertaraf edip oynayan bu dekor ve sahne geçişleri hikayenin gerçeklik duygusuna kapılıp bambaşka boyutlara kapılıyorsunuz.melodram yönü bir anda sizi traji komik bir resme davet ediyor...klasik uyarlamaları içinde farklı bir portreye imza attıWright hem görsel hem sanatsal hemde kurgusal anlamda..tüm sanatsallığın gerçek olgusuna yakışan çizgisinde yine unutulmaz bir yapımla bizleri buluşturdu...
D

@derizkimalbu

12 yıl önce

anna öldükten sonra.

bütün sosyete o kadar üzüldü ki.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL