Eğitim bilimleri dersi niteliğinde bir film. Meslek gereği bu dersleri yıllarca görünce tabi filmi izlerken de her şeyi puzzle gibi yerleştirebiliyor insan. Çocuk mastürbasyonu, Dora vakası, Oedipus kompleksi Elektra karmaşası gibi Freud'un çocukluk evrelerinden bağımsız; aile içi şiddet, bilinçsiz hasta ebeveynler, eğitimsiz toplumun değer yargıları, cinsiyet eşitsizliği ve sonunda bilinçaltı, travmalarla boğuşan kaybolan gençlik,hayat! 7,6/10
Film önemli bir konuyu işliyor çocuk mastürbasyonu... Sanılanın aksine fazlasıyla yaşanan bir durum. Çocuklarda genellikle 3 ila 5 yaş aralığında görülmeye başlıyor.Çocuğun yeteri kadar anne sütü ile beslenememesi, kardeş doğumu, anne baba ayrılığı gibi bu durumu tetikleyen bir çok neden var. Ebeyevnlerin bu duruma anlayışlı olması çok önemli. Çocuk klinikleri maalesef " Eyvah! benim çocuğum sapık mı???" diyen ebeyevnlerle kaynıyor !!! Pardon ama bu da ciddi bir çocuk istismarıdır.
Filme gelirsek; konu çok iyi işlenmiş. Kendi öz güvensizliğini çocuğuna yansıtan bir baba ve sonuçları... Filmde travmatik olayların, çocuğun mastürbasyon alışkanlığını tetikleyen durumunbattaniye sahnesiyle başlayıp yine bu travmatik olayların bir nebze battaniye sahnesiyle bitmesi hoş bir ayrıntıydı. İzlenmesi gereken bir film.
Ve buradan ebeveynlere sesleniyorum: Kafanızdaki saçma sapan düşünceleri ve o büyük egonuzu sakince yere bırakın ve çocuklarınıza onlarında bir birey olduğu düşüncesiyle sımsıkı s... Devamı
Film önemli bir konuyu işliyor çocuk mastürbasyonu... Sanılanın aksine fazlasıyla yaşanan bir durum. Çocuklarda genellikle 3 ila 5 yaş aralığında görülmeye başlıyor.Çocuğun yeteri kadar anne sütü ile beslenememesi, kardeş doğumu, anne baba ayrılığı gibi bu durumu tetikleyen bir çok neden var. Ebeyevnlerin bu duruma anlayışlı olması çok önemli. Çocuk klinikleri maalesef " Eyvah! benim çocuğum sapık mı???" diyen ebeyevnlerle kaynıyor !!! Pardon ama bu da ciddi bir çocuk istismarıdır.
Filme gelirsek; konu çok iyi işlenmiş. Kendi öz güvensizliğini çocuğuna yansıtan bir baba ve sonuçları... Filmde travmatik olayların, çocuğun mastürbasyon alışkanlığını tetikleyen durumunbattaniye sahnesiyle başlayıp yine bu travmatik olayların bir nebze battaniye sahnesiyle bitmesi hoş bir ayrıntıydı. İzlenmesi gereken bir film.
Ve buradan ebeveynlere sesleniyorum: Kafanızdaki saçma sapan düşünceleri ve o büyük egonuzu sakince yere bırakın ve çocuklarınıza onlarında bir birey olduğu düşüncesiyle sımsıkı sarılın ya da çocuk yapmayın !!!
Bir tür Freud'un Dora Vakası. Vakada baba 5 yaşındaki kızı altına kaçırmasın diye onu gece uyandırıp çişe götürüyor. Ergenlikte de kızın altına kaçırmaları devam ediyor. Baba, eğer kızı altına kaçırmazsa onu şefkatle tuvalete götürüyor fakat tersi olduğunda da büyük bir şiddetle cezalandırıyor. Dora için ?şefkat? ve ?şiddet? birbirine çok yakın hale geliyor. ?Seni dövüyorum çünkü seni çok seviyorum!? Deniz, "şefkati ararken şiddeti, şiddeti ararken şefkati bulduğunu zanneden bir kadın portresi."
not : Deniz'e uygulanan travma (emdr) terapisi uygulaması gerçeklikten biraz uzak. Psikanaliz divanında öyle yatarak emdr uygulanmıyor. Divan daha ilgi çekici olur diye böyle yapılmış olacak.
Çekmeceler ; Türk sineması adına başarılı ve özgün , erkek cinselliği ve kralcılık adına travma yaratan bir film. Kendi hiçliğiyle baş edemediği için kırıp döken , karalayan yıldıran bir babaya ne olursa olsun sevdalı kızı ..
Hayat oyun içinde oyun , hayal içinde hayal .. Perdeler açılıyor ve akıl oyunlarımızla biz bize sessizce başka bir dünyaya geçiyoruz. İçimizde daima bizden bir tane daha var ! Bastırdığımız tarafımız .. Erkeklik ve cinsellik , kadın tutkusu ve beklenti , annelik ve özveri , toplum ve tabular üzerine çok iyi işlenmiş .. Kralı da kralsız gömdük :))
Oedipus kompleksi üzerine güzel işlenmiş bir film. Yönetmenlerini de Zenne'den biliyoruz. İşi gücü bırakın izleyin ve konunun kök sebepleri üzerine okuyun araştırın isterim. Dünya daha yaşanabilir bir yer olabilir böylelikle.
Tiyatrocu Lümpen bir ailede büyümüş bir kadınınhayatında yaşadığı tüm sorunların nedenini resmen babasının onu cinsellikle tanışmaması için aldığı ablukaya indirgemiş. Gerçekten de bravo filmdede bağsedildiği üzere beyinde bir sürü çekmece var ama cinsellik çok ama çok önemli dedirtmek istiyor bir nevi.
Feminist yorumlara gelirsek eğer, genelde filmle ilgili kadının gerek aile gerek toplumda cinsel baskılanmaya uğraması iyi işlenebilmiş belki ama abartıyla. Filmde sınır kişilik bozukluğu görülen kadın nemfomanyak olabilir ama daha derin travmalar yaşaması gerekir. Kadının gördüğü şiddet, cinsel istismar, sömürü neden yok filmde sebebi ise tamamen liberal bir bakış açısıyla çekilmesi. Burjuva bir ailenin dramını izletti yönetmen bize. Lümpenliklerini, şımarıklıklarını örtbas ederek normal gibi göstererek.
Finale gelirsek hemen konu babanın iktidarsızlığına bağlanmış. Ataerkiye, feodaliteye yapılabilecek gönderme çok ama çok farklı bir yere yapılmış. Puanım 20/100
Türk sinema tarihinin en iyileri arasında yeri alması gereken bir film. Yönetmenlik, oyunculuk efsane olmuş. Senaryo ise gerçek hayattaki olaylar anlatıldığından biraz eksik kalmış ancak gerçek hikayelerin anlatıldığı herhangi bir filmde gerçeklikten sapmamak adına yapılması gerekendir bu. Filmi izledikten sonra hakkında yapılan röportajlar okunduğunda çok daha iyi anlayabilirsiniz filmi.
İzledikten sonra tam anlaşılamayan bazı detayları aydınlatan bir röportaj yapmış Ayşe Arman filmin yönetmenleriyle. Tamamlayıcı olarak okumanızı tavsiye ederim.
Anlatılanı hisedememek, içselleştirememekten dolayı kötü mü hissetmeli bilemem ama görüntü yönetimi açısından yapılmış en iyi yerli filmlerden birini izliyoruz. Ancak Nilüfer Açıkalın dışındaki oyunculuklar gerçeçkçilik duygusunu yaşatamıyor.
Takibi zor ve yorucu olan bu film, tabu cinselliği değil; psikolojik, cinsel sorunları olduğunu anladığımız (eğreti duran bir sürpriz son uğruna) bir babanın kızına ve eşine yaşattıklarını anlatıyor. Eğreti çünkü herşeye rağmen çizlen sevecen baba kız profilinde, babanın cinsel sorunu ile kızına davranışı arasında nasıl bir bağ kurmalıyız sorusunun yanıtı net değil ve bu yanıt izleyiciye bırakılacak gibi hiç değil. Kız şizofren miymiş? Buna psikologlar karar versin... 60/100
@kuzgunadam
1 yıl önce
7.6 / 10
@eski_takvim
7 yıl önce
9.2 / 10
@pudukheba
7 yıl önce
8.1 / 10
Filme gelirsek; konu çok iyi işlenmiş. Kendi öz güvensizliğini çocuğuna yansıtan bir baba ve sonuçları... Filmde travmatik olayların, çocuğun mastürbasyon alışkanlığını tetikleyen durumunbattaniye sahnesiyle başlayıp yine bu travmatik olayların bir nebze battaniye sahnesiyle bitmesi hoş bir ayrıntıydı. İzlenmesi gereken bir film.
Ve buradan ebeveynlere sesleniyorum: Kafanızdaki saçma sapan düşünceleri ve o büyük egonuzu sakince yere bırakın ve çocuklarınıza onlarında bir birey olduğu düşüncesiyle sımsıkı s ... Devamı
Filme gelirsek; konu çok iyi işlenmiş. Kendi öz güvensizliğini çocuğuna yansıtan bir baba ve sonuçları... Filmde travmatik olayların, çocuğun mastürbasyon alışkanlığını tetikleyen durumunbattaniye sahnesiyle başlayıp yine bu travmatik olayların bir nebze battaniye sahnesiyle bitmesi hoş bir ayrıntıydı. İzlenmesi gereken bir film.
Ve buradan ebeveynlere sesleniyorum: Kafanızdaki saçma sapan düşünceleri ve o büyük egonuzu sakince yere bırakın ve çocuklarınıza onlarında bir birey olduğu düşüncesiyle sımsıkı sarılın ya da çocuk yapmayın !!!
@littleblackfish
7 yıl önce
8.1 / 10
not : Deniz'e uygulanan travma (emdr) terapisi uygulaması gerçeklikten biraz uzak. Psikanaliz divanında öyle yatarak emdr uygulanmıyor. Divan daha ilgi çekici olur diye böyle yapılmış olacak.
@naksidil
7 yıl önce
7.7 / 10
Hayat oyun içinde oyun , hayal içinde hayal .. Perdeler açılıyor ve akıl oyunlarımızla biz bize sessizce başka bir dünyaya geçiyoruz. İçimizde daima bizden bir tane daha var ! Bastırdığımız tarafımız .. Erkeklik ve cinsellik , kadın tutkusu ve beklenti , annelik ve özveri , toplum ve tabular üzerine çok iyi işlenmiş .. Kralı da kralsız gömdük :))
@skynyrd
7 yıl önce
10 / 10
@olanzveins
7 yıl önce
2 / 10
Feminist yorumlara gelirsek eğer, genelde filmle ilgili kadının gerek aile gerek toplumda cinsel baskılanmaya uğraması iyi işlenebilmiş belki ama abartıyla. Filmde sınır kişilik bozukluğu görülen kadın nemfomanyak olabilir ama daha derin travmalar yaşaması gerekir. Kadının gördüğü şiddet, cinsel istismar, sömürü neden yok filmde sebebi ise tamamen liberal bir bakış açısıyla çekilmesi. Burjuva bir ailenin dramını izletti yönetmen bize. Lümpenliklerini, şımarıklıklarını örtbas ederek normal gibi göstererek.
Finale gelirsek hemen konu babanın iktidarsızlığına bağlanmış. Ataerkiye, feodaliteye yapılabilecek gönderme çok ama çok farklı bir yere yapılmış. Puanım 20/100
@ce_alperen
8 yıl önce
8.5 / 10
@levent_bk
8 yıl önce
7 / 10
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/-bekaretimizi-seninle-kaybettik_28321048
@poormf
9 yıl önce
6 / 10
Takibi zor ve yorucu olan bu film, tabu cinselliği değil; psikolojik, cinsel sorunları olduğunu anladığımız (eğreti duran bir sürpriz son uğruna) bir babanın kızına ve eşine yaşattıklarını anlatıyor. Eğreti çünkü herşeye rağmen çizlen sevecen baba kız profilinde, babanın cinsel sorunu ile kızına davranışı arasında nasıl bir bağ kurmalıyız sorusunun yanıtı net değil ve bu yanıt izleyiciye bırakılacak gibi hiç değil. Kız şizofren miymiş? Buna psikologlar karar versin... 60/100