İnsanın boğazında yumru bırakan filmlerden biri. Hele bir de arkadan Ludovico Einaudi ’ nin eşsiz müzikleri çalıyorsa hüzünlenmemek elde değil. Hayatı yolunda giden, ekonomik gücü yerinde evleri , malları mülkleri olan yerleşiklerle, evlerini ve umutlarını sırtlarında taşıyan göçebelerin karşıtlığı çok güzel yansıtılmış filmde. Anlatılan hikaye zamansal olarak da mekansal olarak da evrensel bir hikaye, buradaki göçebe bir kızılderili de olabilirdi, köle olarak Afrika’dan getirilen bir siyahi de, ya da savaştan kaçmış bir mülteci de. Evi olmayan herkesin derdi aynı dünyada. Ancak filmi bana göre daha hüzünlü kılan burada hayatına baktığımız göçebenin yalnızlığı oldu. Binlerce kişiyle beraber bir göç anlatısı yerine tek başına yolda olan ve mücadele eden bir kadın var. Film aynı zamanda politik de bir film. İçinde gözle görülür bir Amerika ve Amazon işçileri üzerinden modern ekonomik sistem eleştirisi de var. Ancak gelin görün ki şu anda tüm dünyada ve özellikle Amerika’da filmin, yönetm... Devamı
İnsanın boğazında yumru bırakan filmlerden biri. Hele bir de arkadan Ludovico Einaudi ’ nin eşsiz müzikleri çalıyorsa hüzünlenmemek elde değil. Hayatı yolunda giden, ekonomik gücü yerinde evleri , malları mülkleri olan yerleşiklerle, evlerini ve umutlarını sırtlarında taşıyan göçebelerin karşıtlığı çok güzel yansıtılmış filmde. Anlatılan hikaye zamansal olarak da mekansal olarak da evrensel bir hikaye, buradaki göçebe bir kızılderili de olabilirdi, köle olarak Afrika’dan getirilen bir siyahi de, ya da savaştan kaçmış bir mülteci de. Evi olmayan herkesin derdi aynı dünyada. Ancak filmi bana göre daha hüzünlü kılan burada hayatına baktığımız göçebenin yalnızlığı oldu. Binlerce kişiyle beraber bir göç anlatısı yerine tek başına yolda olan ve mücadele eden bir kadın var. Film aynı zamanda politik de bir film. İçinde gözle görülür bir Amerika ve Amazon işçileri üzerinden modern ekonomik sistem eleştirisi de var. Ancak gelin görün ki şu anda tüm dünyada ve özellikle Amerika’da filmin, yönetmeninin daha önceki açıklamaları sebebiyle Çin’de yasaklanması konuşuluyor. Amerika yine aslında kendisini eleştiren bir filmi Çin baskısına uğrayan yönetmen öyküsüyle üzerinden attı. Evsizlerin sorunu öylece konuşulmadan kaldı yine. Dünyanın tüm evsizleri birleşin, kaybedecek bir zinciriniz bile yok!
ismet özel’in ’uzak nedir, kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidilecek yer ne kadar uzak olabilir’ dizeleri geldi aklıma izlerken. fern gitmek için yaşıyordui kalması için bir nedeni kalmamıştı zaten
Genelde başkalarına kendimizi ifade edip sevdirmeye çalışma çabamız; yalnız kalmaktan korkuyor olmamızdan, daha doğrusu sürü olmanın verdiği sahte güven hissine muhtaç hissetmemizden kaynaklanır. Çünkü yalnızlığı malesef sosyolojik bi’ terim ve kavram olarak görür, algılar ve ele alırız. Bu bağlamda Nomadland için başarılı bir yalnızlık filmidir diyebilirim. 2021’in Nisan ayında düzenlenen 93. oscar ödül töreninde; en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi kadın oyuncu kategorilerinden aday olmuş ve bu ödüllerin üçünü de almıştır. Ayrıca Chloe Zhao, akademi tarafından bugüne dek en iyi yönetmen ödülüne layık görülen ikinci kadın olmuştur. İlki ise 2010 yılında The Hurt Locker filmiyle aday olan Kathryn Bigelow’dur.
EV bir birey için bir ruh için neyi ifade ediyordu ? Sevdiğim insan içimdeyken seyahat ediyordum onunla, görüyordum duyuyordum içime çekiyordum bu dünyayı yorulsam da.. O’nu anlatıyordum anıyordum her yerde.. der gibi.. Olağanüstü oyunculuk ! Ve bir çok kişinin, keşke sağlığım el verebilse ben de yaşayabilsem diyebileceği bir SON.. Görmeden değmeden aslında yaşamadan ! göçüp gidiyor insan. Filmin içinde akıp gittim ben.
Film yalnızlığı değil yalnızlık üzerinden prim yapmayı işleyen güzel bir örnek. Dikkat ederseniz filmde herkes kadınla yakınlık içinde olmaya çalışırken kadın yalnız kalmak istiyor. Hollywood derinliği bu kadar olur. Eve davet eden arkadaşı, kardeşi veya sevgili olmak isteyen adam gibi yerlerden gelen teklifleri reddediyor. Arzulanmayı tercih edenler arzulanmak için yalnız ve yabancı rolünü dahi oynarlar. Gerçekten yalnız olanlar ise yabancı olanlardır. Arzulananlar değildir dışlanmışlardır. Arzulananlar ise isterlerki arkalarında kardeşi gibi sen dürüst ve dik başlıydın edebiyatı yapıp yalnızlığını onurlandıranlar olsun. Gerçekte ise öyle değildir aslolan arzulanma fantezisidir.
@mckurkcu
3 yıl önce
7.2 / 10
Film aynı zamanda politik de bir film. İçinde gözle görülür bir Amerika ve Amazon işçileri üzerinden modern ekonomik sistem eleştirisi de var. Ancak gelin görün ki şu anda tüm dünyada ve özellikle Amerika’da filmin, yönetm ... Devamı
Film aynı zamanda politik de bir film. İçinde gözle görülür bir Amerika ve Amazon işçileri üzerinden modern ekonomik sistem eleştirisi de var. Ancak gelin görün ki şu anda tüm dünyada ve özellikle Amerika’da filmin, yönetmeninin daha önceki açıklamaları sebebiyle Çin’de yasaklanması konuşuluyor. Amerika yine aslında kendisini eleştiren bir filmi Çin baskısına uğrayan yönetmen öyküsüyle üzerinden attı. Evsizlerin sorunu öylece konuşulmadan kaldı yine.
Dünyanın tüm evsizleri birleşin, kaybedecek bir zinciriniz bile yok!
@mehmetm
3 yıl önce
@madamcoco
3 yıl önce
@samsaara
3 yıl önce
@yagizout
3 yıl önce
@elcinarican
3 yıl önce
@berfiin
3 yıl önce
7.4 / 10
@naksidil
3 yıl önce
9.1 / 10
Sevdiğim insan içimdeyken seyahat ediyordum onunla,
görüyordum duyuyordum içime çekiyordum bu dünyayı yorulsam da..
O’nu anlatıyordum anıyordum her yerde.. der gibi..
Olağanüstü oyunculuk ! Ve bir çok kişinin, keşke sağlığım el verebilse ben de yaşayabilsem diyebileceği bir SON.. Görmeden değmeden aslında yaşamadan ! göçüp gidiyor insan.
Filmin içinde akıp gittim ben.
@olanzveins
3 yıl önce
5 / 10
@korgan
3 yıl önce