Kitabını okusaydım veya bu filmi seksenlerde izleseydimdaha çok etkilenirdim sanırım. Şimdi ise kusurlarını görmemeye çalışarak izledim. Oysa ki adamın tek başına olduğu zaman dilimi şahaneydi.
1985 yılı için bile düşük bir bütçeyle çekilen filmde bilim-kurgu, psikoloji ve felsefe iç içe geçmiş durumda.
Tanrıcılık oynamak bence insanlara fazla gelen bir şey öte yandan merak duygusu ve anlam peşinde koşmaktan da kendini alamıyor. Bunu yaparken sınırlarımızı bilmek önemli şahsen.
Filmin oyuncu performansları daha iyi olsaydı en iyi filmlerden biri olabilirdi. Bu haliyle de iyi bir film gerçi. Her bilim-kurgu severin izlemesi gerek.
Filmde tanrıcılık rolü erkeğe ait gösterilse de asıl tanrının kadın olduğunu görüyoruz.
Bilim adamının kendi kurduğu dünyada kendisine yeri olmadığını görüyoruz, kas gücü, trajedik geçmiş, sanatçı yön her zaman bir kadını kendine çekiyor. Onu incitmese de, mantığını dizginlese de bilim alanında olduğu gibi sonuçları gören bir adam Zed. Kendisinin de bu dünyaya, sonradan gelecek nesile ait olmadığını da biliyor. Son kez yanına gelen kadına da "senin burada durman daha iyi" demesi de bu yüzden. Ne kadar bilgili olursan ol, kadını etkilemek için olayları açıklamaya çalışırsın ama o daha yüzeysel şeylerle ilgilidir (konuşacak sözümüz tükendi sahnesi çok çarpıcıydı bu konuda) Zac'ın fark ettiği bu kıskançlık, diğer adamın yaptıklarını gerçekletiremeyeğini bildiğinden gitmesi bence klişe olmamış.
Ve Duman'dan geliyor "Yalnızlık Paylaşılmaz"... İlk Film eleştirimde böyle bir girizgah yapmak ben de istemezdim lakin dayanamadım. Çünkü şaka bir yana gerçekten filmi izlerken bu duyguya kapılıyorsunuz. İlk başlarda "oh ne güzel lan her şey herifin, gir bir fast food'cuya götür malı, gir bir restaurant'a kendin pişir kendin ye ..." vs. vs. lakin film ilerledikçe o sakin havası sizi alıveriyor içerisine ve gerçekten de yalnızlık işliyor bünyenize. Bu bağlamda soruyorsunuz; yok mu biri ? Benim gibi, diyorsunuz...
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Zac tip olarak karizmatik ve çekici bir tip olmasa da sonuç olarak "bilgisi" ile filme ağırlığını koyuyor. Joanne ise güzelliği ile. Zaten Zac ve Joanne arasında geçen ve insanların yüzlerinin "Pasta" evet pasta, Joanne öyle diyor valla, kadar yumuşak olması ve beyin gücüyle şekillendirilebilmesi geyiği de buna gönderme yapıyor. Api ise filmde gücü (özellikle maskülen gücü ) temsil etmekte. Yani anlayacağınız bilgin şirin, şirine ve ... Devamı
Ve Duman'dan geliyor "Yalnızlık Paylaşılmaz"... İlk Film eleştirimde böyle bir girizgah yapmak ben de istemezdim lakin dayanamadım. Çünkü şaka bir yana gerçekten filmi izlerken bu duyguya kapılıyorsunuz. İlk başlarda "oh ne güzel lan her şey herifin, gir bir fast food'cuya götür malı, gir bir restaurant'a kendin pişir kendin ye ..." vs. vs. lakin film ilerledikçe o sakin havası sizi alıveriyor içerisine ve gerçekten de yalnızlık işliyor bünyenize. Bu bağlamda soruyorsunuz; yok mu biri ? Benim gibi, diyorsunuz...
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Zac tip olarak karizmatik ve çekici bir tip olmasa da sonuç olarak "bilgisi" ile filme ağırlığını koyuyor. Joanne ise güzelliği ile. Zaten Zac ve Joanne arasında geçen ve insanların yüzlerinin "Pasta" evet pasta, Joanne öyle diyor valla, kadar yumuşak olması ve beyin gücüyle şekillendirilebilmesi geyiği de buna gönderme yapıyor. Api ise filmde gücü (özellikle maskülen gücü ) temsil etmekte. Yani anlayacağınız bilgin şirin, şirine ve güçlü şirinden oluşan kombinasyon, insan neslinin son örnekleri olarak karşımızda.
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Uzun lafın kısası zekice yapılmış göndermeler ve ilginç senaryosuyla başarılı bir film. Kaçırılmamalı...
bu kadar muhteşem bir filmin varlığından nasıl bu kadar zamandır haberim olmamış, çok ayıpladım kendimi.. kendimi zac'in yerine koydum, içim daraldı.. insanlık tarihinin en arkaik sorularına güzel bir değinme olmuş.. tabii bir yandan da güncel "tanrıcılık oyunlarına".. kısaca, mutlaka izlenmeli..
Bu filme ilk kez, Filmadamı'nda rastladım. Böylesi bir klasik,nasıl gözümden kaçmış,nasıl hiç haberim olmamış, çok şaşırdım. Yalnızlığa karşı insan doğasının verebileceği tepkilere dair söyledikleri beni çok etkiledi. Dünyada kalan son insan olduğunuzu düşünün,karşınıza çıkan ilk insanın sizin için anlamı ne olurdu? O an karşınızdakinin kim olduğu bir önem taşır mıydı? Mutlak yalnızlık öyle bir çukur ki,bir yabancıyı bile kardeşiniz belletebiliyor.
Görkemli açılışla epik final arasında; açgözlülüğün bilimi,tanrı, yalnızlık,korkularımız ve insan hayvanının doğasına ilişkin ilginç analizler mevcut. Ölüm bizi nereye sürüklerse. Bekleme odası veya Gizli Oturum tadında diyalogları da cabası.
@mamcici
7 yıl önce
@ustilago
7 yıl önce
lost a ve half live 1 in senaryosuna ilham kaynagı olmuş ama yinede pek bilinmeyen bir bilim kurgu
@seko
10 yıl önce
Tanrıcılık oynamak bence insanlara fazla gelen bir şey öte yandan merak duygusu ve anlam peşinde koşmaktan da kendini alamıyor. Bunu yaparken sınırlarımızı bilmek önemli şahsen.
Filmin oyuncu performansları daha iyi olsaydı en iyi filmlerden biri olabilirdi. Bu haliyle de iyi bir film gerçi. Her bilim-kurgu severin izlemesi gerek.
Puanım: 7
@kaede
10 yıl önce
Bilim adamının kendi kurduğu dünyada kendisine yeri olmadığını görüyoruz, kas gücü, trajedik geçmiş, sanatçı yön her zaman bir kadını kendine çekiyor. Onu incitmese de, mantığını dizginlese de bilim alanında olduğu gibi sonuçları gören bir adam Zed. Kendisinin de bu dünyaya, sonradan gelecek nesile ait olmadığını da biliyor. Son kez yanına gelen kadına da "senin burada durman daha iyi" demesi de bu yüzden. Ne kadar bilgili olursan ol, kadını etkilemek için olayları açıklamaya çalışırsın ama o daha yüzeysel şeylerle ilgilidir (konuşacak sözümüz tükendi sahnesi çok çarpıcıydı bu konuda) Zac'ın fark ettiği bu kıskançlık, diğer adamın yaptıklarını gerçekletiremeyeğini bildiğinden gitmesi bence klişe olmamış.
@yapay
13 yıl önce
2 / 10
@garyoldman
14 yıl önce
9.3 / 10
@babelfish
15 yıl önce
8.5 / 10
http://www.filimadami.com/film/15094/last-woman-on-earth/
"ne orijinal filmdi yea" demişken, şimdi hayallerim yıkıldı =)
@neosphere
15 yıl önce
9 / 10
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Zac tip olarak karizmatik ve çekici bir tip olmasa da sonuç olarak "bilgisi" ile filme ağırlığını koyuyor. Joanne ise güzelliği ile. Zaten Zac ve Joanne arasında geçen ve insanların yüzlerinin "Pasta" evet pasta, Joanne öyle diyor valla, kadar yumuşak olması ve beyin gücüyle şekillendirilebilmesi geyiği de buna gönderme yapıyor. Api ise filmde gücü (özellikle maskülen gücü ) temsil etmekte. Yani anlayacağınız bilgin şirin, şirine ve ... Devamı
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Zac tip olarak karizmatik ve çekici bir tip olmasa da sonuç olarak "bilgisi" ile filme ağırlığını koyuyor. Joanne ise güzelliği ile. Zaten Zac ve Joanne arasında geçen ve insanların yüzlerinin "Pasta" evet pasta, Joanne öyle diyor valla, kadar yumuşak olması ve beyin gücüyle şekillendirilebilmesi geyiği de buna gönderme yapıyor. Api ise filmde gücü (özellikle maskülen gücü ) temsil etmekte. Yani anlayacağınız bilgin şirin, şirine ve güçlü şirinden oluşan kombinasyon, insan neslinin son örnekleri olarak karşımızda.
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Uzun lafın kısası zekice yapılmış göndermeler ve ilginç senaryosuyla başarılı bir film. Kaçırılmamalı...
@babelfish
15 yıl önce
8.5 / 10
@havlayankuzu
15 yıl önce
9.5 / 10
Görkemli açılışla epik final arasında; açgözlülüğün bilimi,tanrı, yalnızlık,korkularımız ve insan hayvanının doğasına ilişkin ilginç analizler mevcut. Ölüm bizi nereye sürüklerse. Bekleme odası veya Gizli Oturum tadında diyalogları da cabası.