Bir sahnede Crane için şu sözler söylenir: ''Kendisine yer olmayan bir dünyada yaşamaya mahkum, sıradan bir adam.'' O, bu dünyada yer kazanmak için uğraş verir. Bu uğraş ise asla bir yükselme hırsı değil, arayıştır. Bu uğraş sonucu verdiği kayıplarının ardından yas tutar, üzülür ama yine de içinde arayış içindedir çünkü arayış hayatın uçsuz bucaksız yolculuğudur, bizi varlıktan öte insan yapan yegane şeydir. Düşündürür, sorgulatır, yenilenmemizi sağlar. Crane'de bu arayış, yaşadıklarından ötürü belki de hedefe dönüşmüş olacak ki, müşterisinin, piyanoda sürekli ''Sonata Pathetique'' çalan kızına menajer olmak bile ister. Bu aslında başarısızlık öyküsünün son çırpınışlarıdır. Öykünün içinde ise başarısız olan kesinlikle sadece Ed Crane değil, çevresindeki herkes de aslında başarısızdır. Buna Amerikan hukuk sistemi de dahil.
''Labirentteyken dikkatsizce dolanıp yönünü şaşırırsın ve çıkmaz yollara saparsın. Ama biraz ilerleyince de ''Benim hayatım neden böyle'' diye düşünürsün.'' Filmde k... Devamı
Bir sahnede Crane için şu sözler söylenir: ''Kendisine yer olmayan bir dünyada yaşamaya mahkum, sıradan bir adam.'' O, bu dünyada yer kazanmak için uğraş verir. Bu uğraş ise asla bir yükselme hırsı değil, arayıştır. Bu uğraş sonucu verdiği kayıplarının ardından yas tutar, üzülür ama yine de içinde arayış içindedir çünkü arayış hayatın uçsuz bucaksız yolculuğudur, bizi varlıktan öte insan yapan yegane şeydir. Düşündürür, sorgulatır, yenilenmemizi sağlar. Crane'de bu arayış, yaşadıklarından ötürü belki de hedefe dönüşmüş olacak ki, müşterisinin, piyanoda sürekli ''Sonata Pathetique'' çalan kızına menajer olmak bile ister. Bu aslında başarısızlık öyküsünün son çırpınışlarıdır. Öykünün içinde ise başarısız olan kesinlikle sadece Ed Crane değil, çevresindeki herkes de aslında başarısızdır. Buna Amerikan hukuk sistemi de dahil.
''Labirentteyken dikkatsizce dolanıp yönünü şaşırırsın ve çıkmaz yollara saparsın. Ama biraz ilerleyince de ''Benim hayatım neden böyle'' diye düşünürsün.'' Filmde ki bu replik, Ed Crane'nin yaşam sürecini anlatan belki de en vurucu anlatı.
Coen Kardeşlerin 2001 yılında yazıp yönettiği kara film olan The Man Who Wasn?t There için kendi adıma şunu söyleyebilirim, Coen Kardeşlerin Fargo'yla beraber en iyi filmi. Sinematografisi, Ed Crane karakterini canlandıran Billy Bob Thornton'un aşırı karizmatik, sigaralı ve muazzam oyunculuğu, zekice yazılan karakterler ve diyaloglar?Peki ya ona hayran kalmamızın sebebi elinden ve ağzından düşürmediği sigara mı? Karizması mı? Tükenmişliği mi? Bu tükenmişliğe karşı verdiği mücadele mi?
Hayatından,konumundan memnun olmayan bir adamın toplum içinde var olabilme, ben de buradayım diyebilme çabası diyebiliriz. Keşke böyle bir şeye hiç kalkışmasaydı mı dersiniz, ya da her şeye rağmen denemiş oldu mu, size kalmış... Hergün sokakta defalarca karşılaştığımız bir karakter Ed Crane.
Uzun zamandır insanın dünyadaki halini konu edinen böylesi güzel film seyretmemiştim.
---spoiler---
"Labirentten çıkmaya benziyor. Labirentteyken dikkatsizce dolanıp yönünü şaşırırsın ve çıkmaz yollara saparsın, ama biraz ilerleyince de ’Benim hayatım... neden böyle?’ diye düşünürsün. Anlatmak zor. Ama hayatı bir bütün olarak görmek huzur verir.’’
İzlediğim dönemde sigara içmiyordum. Kadrajlar okadar iyi ki, ver bir sigara demek geldi yanımdaki arkadaşıma. Çok iyi film, sigarayı bıraktıysanız izlemeyin ama.
Son zamanlarda izlediğim en "lezzetli" film olma özelliğini kazanmış durumda. Kendine has anlatımıyla ve oyuncu seçimlerinin rollere "cuk" oturmasıyla aklıma kazınacak olan film. Nefes almadan izledim.
@efesahin0101
1 yıl önce
7.9 / 10
@fthgzl79
1 yıl önce
7.8 / 10
Yıllar sonra tekrar izledim.:)
@poeticnorth
6 yıl önce
''Labirentteyken dikkatsizce dolanıp yönünü şaşırırsın ve çıkmaz yollara saparsın. Ama biraz ilerleyince de ''Benim hayatım neden böyle'' diye düşünürsün.'' Filmde k ... Devamı
''Labirentteyken dikkatsizce dolanıp yönünü şaşırırsın ve çıkmaz yollara saparsın. Ama biraz ilerleyince de ''Benim hayatım neden böyle'' diye düşünürsün.'' Filmde ki bu replik, Ed Crane'nin yaşam sürecini anlatan belki de en vurucu anlatı.
Coen Kardeşlerin 2001 yılında yazıp yönettiği kara film olan The Man Who Wasn?t There için kendi adıma şunu söyleyebilirim, Coen Kardeşlerin Fargo'yla beraber en iyi filmi. Sinematografisi, Ed Crane karakterini canlandıran Billy Bob Thornton'un aşırı karizmatik, sigaralı ve muazzam oyunculuğu, zekice yazılan karakterler ve diyaloglar?Peki ya ona hayran kalmamızın sebebi elinden ve ağzından düşürmediği sigara mı? Karizması mı? Tükenmişliği mi? Bu tükenmişliğe karşı verdiği mücadele mi?
@ensysn
9 yıl önce
7 / 10
@refrigerator
10 yıl önce
@bscglclk
11 yıl önce
7.1 / 10
bu bu şekil yapar filmi , o o şekil yapar. bu işi çok karıştırdılar.
yalnız bu filmde türk entrikası yok tabi.
ha bi de arkadaşıyla ilk kez şantaj konusu konuşmak için partideyken oturdukları balkon kısmı bana sigara ve kahve filmindeki sahneyi hatırlattı.
@jarmushwenders
11 yıl önce
9.7 / 10
@mizuno
11 yıl önce
8.5 / 10
---spoiler---
"Labirentten çıkmaya benziyor. Labirentteyken dikkatsizce dolanıp yönünü şaşırırsın ve çıkmaz yollara saparsın, ama biraz ilerleyince de ’Benim hayatım... neden böyle?’ diye düşünürsün. Anlatmak zor. Ama hayatı bir bütün olarak görmek huzur verir.’’
@bioss
11 yıl önce
9.4 / 10
@aganst
11 yıl önce