Fil Yorumları

Fil filmi detayları

A

@afansiev

1 yıl önce

Filmin büyük bir kısmı durağan ilerlese de bu durağanlık filmin akıcılığını bozmuyor aksine karakterlerin okul içerisinde koridor koridor dolaşmaları sırasında az da olsa onlara ısınıyor ve zaman geçtikçe izleyende oluşan aniden bir kurşun sesi duyma hissiyatı insanı geriyor. Bu hafif gerginlikle birlikte film boyunca karakterlerin bir şekilde okulun dışarısına çıkmasını bekliyorsunuz. Eğer aksiyon filmlerindeki gibi aksiyonun ve şiddetin filmin sonuna kadar yayarak anlatan filmler yerine bu tarz filmler gibi aksiyonun ya da şiddet içeren sahnelerin film içerisinde süre bakımından kısa sahnelere yere veren filmler izlemek isterseniz aradığınız film bu olabilir.

@hippolyte

4 yıl önce

8.5 / 10

hayranlıkla izleyip bitirdiğim filmin burada bu kadar kötü yorum almış olması şaşırttı beni. filmin karakter konumlandırmaları harikaydı. bütün karakterler amacına iğreti durmadan hizmet ediyordu. oturmuş düzene yapılan eleştiriler yerinde ve çarpıcıydı. lise hiyerarşisini farklı bir yönden ele alıp, popüler kızların büyüleyiciliğini kırıp sığlıklarını göz önüne sererken bir yandan da michelle gibi bir karakterle itelenmiş karakterlere duyduğumuz sempatiyi arttırıyordu. elias’ı biz seyircilerle özdeşleştirip izleme eğlemini fotograf çekmekle meteforlaştırması da ayrıca hoşuma gitti. elias’ın ilk kurbanı gördüğü gibi ölmesi ironisi de ayrıca hoştu. john’un ebeveynlerinin sorumluluğunu üstlenmesini arabanın direksiyonunu devralmasıyla harmanlanması da harikaydı. bunlar dışında yönetmenin bize tanıttığı karakterlerden (benny hariç -onu zaten yeterince içselleştirmedik kanımca-) hiçkimsenin ölümünü izletmesi güzel bir ayrıntıydı. film konusunda en
... Devamı
hayranlıkla izleyip bitirdiğim filmin burada bu kadar kötü yorum almış olması şaşırttı beni. filmin karakter konumlandırmaları harikaydı. bütün karakterler amacına iğreti durmadan hizmet ediyordu. oturmuş düzene yapılan eleştiriler yerinde ve çarpıcıydı. lise hiyerarşisini farklı bir yönden ele alıp, popüler kızların büyüleyiciliğini kırıp sığlıklarını göz önüne sererken bir yandan da michelle gibi bir karakterle itelenmiş karakterlere duyduğumuz sempatiyi arttırıyordu. elias’ı biz seyircilerle özdeşleştirip izleme eğlemini fotograf çekmekle meteforlaştırması da ayrıca hoşuma gitti. elias’ın ilk kurbanı gördüğü gibi ölmesi ironisi de ayrıca hoştu. john’un ebeveynlerinin sorumluluğunu üstlenmesini arabanın direksiyonunu devralmasıyla harmanlanması da harikaydı. bunlar dışında yönetmenin bize tanıttığı karakterlerden (benny hariç -onu zaten yeterince içselleştirmedik kanımca-) hiçkimsenin ölümünü izletmesi güzel bir ayrıntıydı. film konusunda en bayıldığım noktalardan biri de unlineer time line oldu. John’un fotografının çekilme sahnesini elias, john ve michelle’in bakış açılarından tekrar izleme fikrini oldukça beğendim. yolların kesişimi en umursamaz karakter michelle üzerinden gösterildi. filmin en tatmin edici noktasının bu sahneler olduğunu da söyleyebilirim. eric karakteri bana kalırsa alex’in gerçek bastırmaya çalıştığı kimliği olarak var olmuş onu öldürüp özgürleşmesiyle içindeki gerçek psikopat tam anlamıyla kontrolü ele geçirmişti. sondaki kurban seçme sahnesi de böyle açıklanıyordu. katliamdan önce alex odasında piyano çalarken şiddet dolu bir oyun oynayan eric’in vücudunun altındaki fil desenli battaniye ise aklıma "elephant in the room" deyimini getirdi. çocukların aileleri ve toplum tarafından kenara itilmişliği devasa bir "fil" gibi gözler önündeydi ama görmezden gelindi. sonunda ise alex "filleşerek" yaşadıklarını kendince kendi aleyhine döndürdü. film hakkında sevmediğimi söyleyebileceğim tek nokta katliam sahnesinde kaçışan çocukların inandırıcılıktan uzak olması, adam akıllı çığlık bile atılmaması, dışarıda izleyenlerin polisi aramaya tenezzül bile etmemesiydi. uzun lafın kısası benim için mükemmele yakın bir film deneyimiydi.

@jean_gr

8 yıl önce

1 / 10

Bu film Klass’ın tırnağı bile olamaz. Bazı yorumlarda falan sırf yönetmeni tanıdık (bana göre çakma Haneke) diye göklere çıkarıldığına bakmayın. Klass’dan ziyade direk Columbine Lisesi Katliamı’nı konu edimiş olabilir bu yüzden daha gerçekçi gelebilir ama onu da adam gibi anlatmıyor ki internetten bir kaç makale okuyarak bile olayın bu katliama doğru nasıl gidebildiğini daha iyi anlarsınız. Filme göre bu çocuklar Doom’da zombileri öldürüp, Ramstein dinleyerek katliam kararı veriyolar ve okulda katliam yapılırken de öğrencilerden hiçbir tepki göremiyoruz, ne kadar gerçekçi olduğuna siz karar verin.

Gus Van Sant gitsin Psyhco’nun renkli remake’ini çekmekle uğraşsın en iyi (!) yaptığı şey oçünkü.

@gozdealla

8 yıl önce

7.2 / 10

Gereğinden fazla abartılmış bir film. Filmin çekim doğallığına diyecek yok fakat ödül alacak bir film değil. O ödülü de yönetmeninden ötürü aldığına inanıyorum. Tüm filmlerde nedensellik aramak anlamsız, fakat bu filmdeki ana karakterlere baktığımız zaman bu çocuklar sanki her sabah okula gidip katliam gerçekleştiriyorlarmış gibi rahat davranıyorlar. Elephant'ı izleyenlerin Columbine Lisesi katliamını bilmeleri, filmin sonunda yaşanacak vahşetin önceden kafada yer etmesini sağlıyor,bu durum da herkeste bir önbilgi oluşturuyor. Eğer böyle bir tarihselikle ilişkilendirilmeseydi film izleyen herkese doğallıktan uzak gelecekti. Size Estonya yapımı Klass'ı şiddetle tavsiye ediyorum.Yönetmenliğini ve senaristliğini Ilmar Raag'ın yaptığı bu film 2007 yapımı. Bu iki filmi kıyaslamayacağıma dair kendime söz verdim ama dayanamıyorum. Elephant, Klass'ın eline su bile dökemez. Bu iki filmde de aynı konu ele alınmış, fakat Klass gerçek bir şaheser ve sizi derinliklerine çekip aldığını fark ettiğini
... Devamı
Gereğinden fazla abartılmış bir film. Filmin çekim doğallığına diyecek yok fakat ödül alacak bir film değil. O ödülü de yönetmeninden ötürü aldığına inanıyorum. Tüm filmlerde nedensellik aramak anlamsız, fakat bu filmdeki ana karakterlere baktığımız zaman bu çocuklar sanki her sabah okula gidip katliam gerçekleştiriyorlarmış gibi rahat davranıyorlar. Elephant'ı izleyenlerin Columbine Lisesi katliamını bilmeleri, filmin sonunda yaşanacak vahşetin önceden kafada yer etmesini sağlıyor,bu durum da herkeste bir önbilgi oluşturuyor. Eğer böyle bir tarihselikle ilişkilendirilmeseydi film izleyen herkese doğallıktan uzak gelecekti. Size Estonya yapımı Klass'ı şiddetle tavsiye ediyorum.Yönetmenliğini ve senaristliğini Ilmar Raag'ın yaptığı bu film 2007 yapımı. Bu iki filmi kıyaslamayacağıma dair kendime söz verdim ama dayanamıyorum. Elephant, Klass'ın eline su bile dökemez. Bu iki filmde de aynı konu ele alınmış, fakat Klass gerçek bir şaheser ve sizi derinliklerine çekip aldığını fark ettiğinizde film bitmiş olacak.

Not:Guy Van Sant ,önce şişman ve gözlüklüler ölür klişesinden de vazgeçmemiş,korkunç.

@ivalde

8 yıl önce

8 / 10

Filmin içine girebilirseniz yani bir film izlediğinizi unutup gerçekliğini yaşayabilirseniz mükemmel bir film konsantre olup izlemezseniz çöp gibi gelmesi normal ben çok beğendim boş zamanlarında film izleyen insanlar için tavsiye etmiyorum sinemayı gerçek anlamda irdeleyen insanların kesinlikle izlemesini öneriyorum çok beğeneceksiniz

@otlu_kek

10 yıl önce

uzun zaman sonra bi filmi karantinaya aldım.Film 1 saati biraz aşıyor ve bunun bir 45 dksı yürüyen bir kişinin arkadan çekiminden ibaret.Yürüyen bir kişiyi izlemek istesem oturup bu filmi açmaz yürüyüşe fln çıkardım.Yanlış anlaşılmasın çekim tekniğine bir sözüm yok.Sadece yürüyen kişi yürüyor ama yürüdüğü yerde hiç bişi olmuyor.Kantine gidiyor ordan tualete gidiyor ordan okulun başka bir tarafına yürüyor.Eeee? karakteri mi anlatıyorsun okulun içini mi tanıtıyorsun napıyorsun sen bu kadar gereksiz sahnelerle? bir de şahaser fln denmiş.Yönetmen yüzünden her filme oooo x’in filmi şahane olmuş o çektiyse kesin süperdir düşüncesini bırakmak lazım.

@ozan_taylan

11 yıl önce

Konusunu okuğumdan mıdır, yoksa filmin tek kamera hareketiyle çekilmesi ve de film boyunca müzik olmayışından -ki oldukça yerinde bi karar zira sadece çocuğun piyanoda çaldığı müzik çalıyor şu an kafamda ve filmede bayağı iyi oturuyor- ya da ha oldu olacak herşey bitecek dememden midir? Belki de hepsidir beni etkileyen; film gayet başarılı.

Filmdeki diaologların ve oyunculukların doğallığı; kameranında içtenliğiyle birleşince oldukça iyi bi iş çıkmış ortaya.

Sonunda hani "o piti piti karamela sepeti" gibi bir sahneye hiç gerek yoktu. Kanımca ana karakterin yapacağı bir hareket değildi. Akabinde psikopat insanların ne kadar ince zevklerinin olabileceği çok güzel vurgulamış. Belki dahada ön plana çıkarılabilirdi karakterin altını daha çok doldurabilmek için.bkz. piyano çalmak. Yine hatırlamak gerekirseHannibal'da sanat düşkünü entelektüel bir psikopat. Fakat burada sadece filmin küçük bir parçası karakterin bir yanıyla ne kadar naif olduğuna bir gönderi.

@stiff

12 yıl önce

3.2 / 10

0-0 beraberliğe çıkan iki takımın mücadelesi gibiydi. Türü severim, gerçek bir hikayeden uyarlama olmasından dolayı da ilgimi çekmişti. Ancak bu kadar izlenebilirliği olmayan film izlemişliğim de nadirdir. Kötü. Oyunculuklar amatörce. İnanılmaz gereksiz sahneler var. 80 dakikalık bir filme göre gereksiz sahneler oldukça uzun. Sebepsiz, anlamsız bir film. Uzun zaman sonra izlediğim bir filme bu kadar düşük puan veriyorum. Klass filmiyle kıyaslanamaz bile...

@basribabam

12 yıl önce

4.5 / 10

...arkasında haç işareti olan kırmızı eşofmanlı bir çocuğun spor sahasından okulun koridorlarına kadar süren 15 dakikalık yürüyüşünü arkadan izledim, sonra sarı tişörtlü bir çocuğun 10 dakika yürüyüşünü izledim, sonra 2 velet okulda önüne geleni öldürdü; 1,5 saat geçti gitti...

@ilpompiere

12 yıl önce

8.3 / 10

Eleştirilerle yüklü sanatsal açıdan mükemmele yakın bulduğum bu filmi dün izleme fırsatına nail oldum. Filmin senaryosu çok basit olmasına rağmen yönetmen ortaya müthiş bir iş çıkarmış tıpkı david fincher'ın the social network'ünde olduğu gibi. Filmin kurgusu şahsen çok hoşuma kaçtı karakterler arasındaki sahne geçişleri falan çok iyiydi -severim böyle farklı çekim olaylarını zati- karakter betimlemeleri çok başarılıydı müzik kullanımı yerinde ve başarılıydı. Ve gelelim görüntü yönetmenliğine; film bittikten sonra görüntü yönetmenini ayakta alkışladım birazdan da adresine bir sepet dolusu çiçek yolluycam, adam o kadar iyi ki filmin her karesi olağanüstü bir resim niteleğinde grubumuzda fotoğrfcılıka ilginenlere ayrıca öneririm. Nuri Bilge filmlerine acayip benzettim bu filmi, iki yönetmen arasında bir etkileşim var kanımca Bir Zamanlar Anadolu'dan aldığım hazzın aynısını bu filmden de aldım, kıyıda köşede kalmış harika bir film bence. Ne yapıo ne edip bu filmi edinin ve izleyin efenim.
... Devamı
Eleştirilerle yüklü sanatsal açıdan mükemmele yakın bulduğum bu filmi dün izleme fırsatına nail oldum. Filmin senaryosu çok basit olmasına rağmen yönetmen ortaya müthiş bir iş çıkarmış tıpkı david fincher'ın the social network'ünde olduğu gibi. Filmin kurgusu şahsen çok hoşuma kaçtı karakterler arasındaki sahne geçişleri falan çok iyiydi -severim böyle farklı çekim olaylarını zati- karakter betimlemeleri çok başarılıydı müzik kullanımı yerinde ve başarılıydı. Ve gelelim görüntü yönetmenliğine; film bittikten sonra görüntü yönetmenini ayakta alkışladım birazdan da adresine bir sepet dolusu çiçek yolluycam, adam o kadar iyi ki filmin her karesi olağanüstü bir resim niteleğinde grubumuzda fotoğrfcılıka ilginenlere ayrıca öneririm. Nuri Bilge filmlerine acayip benzettim bu filmi, iki yönetmen arasında bir etkileşim var kanımca Bir Zamanlar Anadolu'dan aldığım hazzın aynısını bu filmden de aldım, kıyıda köşede kalmış harika bir film bence. Ne yapıo ne edip bu filmi edinin ve izleyin efenim.Çüs
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL