Herkese Karşı Tek Başına Yorumları

Herkese Karşı Tek Başına filmi detayları

@jinxquinzel

3 ay önce

Bu filmden önce Carne filmini izlemeniz baya iyi olabilir çünkü bu film onun devamı niteliğinde zaten 40 dakika kadar süren kısa bir film. Bu filme gelirsem Öfkeyle kalkan zararla oturur. En başta ani bir öfkeyle suçsuz birine saldırmasaydı dükkanını da evini kaybetmeyecekti evet bazı iç monologlar güzel ve film de garip bir gerilim var ama adamın yaptıklarına kılıf değil bence bunlar. Zaten olay da adamın iyi veya kötü biri olması değil. Bilemedim. Baya rahatsız edici ve aykırı bir film ama zaten bu yönetmenin tüm filmleri bu şekilde

@tiamath

5 ay önce

8.6 / 10

Carne filmi ile promiyeri verilmiş olan filmdeyiz. Başta konumuzla ilgili kısa bir özet geçilip ardından "filmi bırakmak için otuz saniyeniz var" deniliyoruz. Bu uyarıyı ciddiye almalısınız, çünkü film, konusu, anlatımı ve çekimleri itibarıyla epeyi rahatsız edici unsur barındırıyor.

Bu kısmı geçersek, nasıl işsiz kaldığı anlatılmış olan kasap, toplumdaki ahlak/adalet/güç gibi çeşitli konuları sürekli kafasında sorgulayan, kendi dükkanı dışında başka bir işte çalışmak istemeyen, mevcut eşi tarafından sürekli aşağılanan biridir. Bir noktadan sonra tüm bunlara neden katlanmam gerekiyor ki? Tüm kavramlar zengin için var fakat biz fakirler sanki hepsi bizimmiş gibi kabullenip yaşıyoruz der ve olaylar patlak verir.

Film, kasabın kendi iç savaşı üzerinden çocuğumuz aklından geçen bir çok unsuru sorgulamaya başlar. Bir noktada nietchze'nin "ebeveynler, kendilerinden daha iyi bir çocuk yetiştiremeyecekse, çocuk yapmamalılar" sö
... Devamı
Carne filmi ile promiyeri verilmiş olan filmdeyiz. Başta konumuzla ilgili kısa bir özet geçilip ardından "filmi bırakmak için otuz saniyeniz var" deniliyoruz. Bu uyarıyı ciddiye almalısınız, çünkü film, konusu, anlatımı ve çekimleri itibarıyla epeyi rahatsız edici unsur barındırıyor.

Bu kısmı geçersek, nasıl işsiz kaldığı anlatılmış olan kasap, toplumdaki ahlak/adalet/güç gibi çeşitli konuları sürekli kafasında sorgulayan, kendi dükkanı dışında başka bir işte çalışmak istemeyen, mevcut eşi tarafından sürekli aşağılanan biridir. Bir noktadan sonra tüm bunlara neden katlanmam gerekiyor ki? Tüm kavramlar zengin için var fakat biz fakirler sanki hepsi bizimmiş gibi kabullenip yaşıyoruz der ve olaylar patlak verir.

Film, kasabın kendi iç savaşı üzerinden çocuğumuz aklından geçen bir çok unsuru sorgulamaya başlar. Bir noktada nietchze'nin "ebeveynler, kendilerinden daha iyi bir çocuk yetiştiremeyecekse, çocuk yapmamalılar" sözü aklımda belirdi. Eşinin karnındaki çocuğu yumruklamaya başladığında, bunların arasında yaşayıp büyüyecekse, o çocuk zaten ölü bir çocuktu der. Buradaki davranışı bir kenara bırakarak, insanlar, gerçekten bir çocuk doğurmanın ne derece bilincinde olunduğuna okkalı bir sorgulama yapılmış.

Filmin sonuna doğru konular daha da ağırlaşarak, ensest, cinnet geçirme, intihar gibi unsurların, insanın kafasının içerisinde nasıl döndüğüne değinilmeye çalışılmış. Özellikle son 15 dakika insanı inanılmaz geriyor. Sorgulamaya hazır, gayet dirençli bir irade ile izlenmesi gereken bir film.

@ezgibakr

3 yıl önce

7.8 / 10

Sinematografinin en can alıcı örneklerinden. İnsanı izlerken mest etmesinin yanı sıra filmin bazı sahnelerinde karakterin bilinç akışı tekniğiyle düşüncelerinin bize sunulması ve dışa vurduğu bazı "ahlaksızlıklar"ın insanı izlerken oldukça rahatsız ettiği sahnelerle bezenmiş muazzam bir film. Özellikle hamile kadının yumruklandığı sahnede gözlerimi açık tutamadım. Ahlakın zenginlerin sahip olduğu bir şey olduğunu ve fakirlerin bunu tercih etmek için hiçbir nedenleri olmadığını oldukça iyi gösteren de bir film. Sevilmiyorsan yalnızsan ve zaten sınıfsal konumun itibariyle hiçbir zaman saygınlık da kazanamayacaksan ne anlamı var ahlaklı olmanın ne anlamı var insanlara gülücükler saçmanın? Herkese karşı tek başına ve kendisi düşmüşken de yukarıda olanları yüceltmek yerine herkesin de kendisiyle beraber çukurun dibine batmasını isteyen bir adam; iyi de kim istemez ki bunu?

@superhans

3 yıl önce

10 / 10

Herkese karşı tek başına mısın?

Sinemasından büyük haz aldığım, toplumun yapısına ve düşüncelerine uygun olmayan, kendine belirli bir yol çizmiş ve taviz vermeyen, "sinemanın kötü çocuğu" Gaspar Noe ve benim için bir başyapıt olan Seul Contre Tous, Türkçesi ile Herkese Karşı Tek Başına.

Baştan söyleyeyim, bu film herkes için değil, ki benim gözümde değerli olmasının bir nedeni de bu.

Protagonistimiz eski bir kasap, ve döne döne iş aramaktan da sıkılmış. Hamile eşinin problemleri ve memnuniyetsizlikleri de sırtına binince hayatı ve toplumu daha da derinden sorgulamaya başlamış.

Filmle alakalı fazla detaya girmek istemiyorum, çünkü izlemeden anlanabileceğini veya anlatılması gerektiğini düşünmüyorum.

Odaklanmak istediğim esas konu filmin odaklandığı noktalar ve Gaspar’ın antinatalizm (doğum karşıtlığı) felsefesini ve toplum düzeni karşıtlığını müthiş işleyişi, filmin sonunda sorgulatışı olacak.

Filmin odaklandığı nokta göz önünde olmayan,
... Devamı
Herkese karşı tek başına mısın?

Sinemasından büyük haz aldığım, toplumun yapısına ve düşüncelerine uygun olmayan, kendine belirli bir yol çizmiş ve taviz vermeyen, "sinemanın kötü çocuğu" Gaspar Noe ve benim için bir başyapıt olan Seul Contre Tous, Türkçesi ile Herkese Karşı Tek Başına.

Baştan söyleyeyim, bu film herkes için değil, ki benim gözümde değerli olmasının bir nedeni de bu.

Protagonistimiz eski bir kasap, ve döne döne iş aramaktan da sıkılmış. Hamile eşinin problemleri ve memnuniyetsizlikleri de sırtına binince hayatı ve toplumu daha da derinden sorgulamaya başlamış.

Filmle alakalı fazla detaya girmek istemiyorum, çünkü izlemeden anlanabileceğini veya anlatılması gerektiğini düşünmüyorum.

Odaklanmak istediğim esas konu filmin odaklandığı noktalar ve Gaspar’ın antinatalizm (doğum karşıtlığı) felsefesini ve toplum düzeni karşıtlığını müthiş işleyişi, filmin sonunda sorgulatışı olacak.

Filmin odaklandığı nokta göz önünde olmayan, toplumun umursamadığı ama toplumu oluşturan grup, kısaca çoğumuz. Bizler toplumu oluşturup toplumun düzenini(!) sağlayanlarız ama maalesef ki yine toplumdan dışlanmış olanlar da biz ve bizim gibiler oluyor. Filmdeki kasap dostumuz da aynen bizim gibi. Çalışmak istemiyor, ki çalışacak iş de bulamıyor. Eşinin aşağılayıcı bakışları altında ezilmekten bıkmış ve toplumda bulunan diğer erkekler ile aynı yapıya sahip olmadığını düşünmeye başlamış bir insan. Tabii ki, filmin ilerleyişinde de bu ezilmekten bıkmışlığı ve toplumun toplumdan kurtulmak isteyenleri nasıl daha fazla ezdiğini görüyoruz.

Antinatalizm (doğum karşıtlığı) filmin başka bir odağı sayılabilir. Yeni bir insanı üretmenin ve o insanı isteği dışında böyle bir dünyaya getirmenin saçmalığını ve absürdlüğünü çok güzel ele almış Gaspar. Ahlak kurallarını da yine Antinatalizm’in lehine olacak şekilde kullanarak izleyenleri kendi değerlerinde bir çelişki bulmaya itmeye çalışmış, ve benim açımdan bunu da çok iyi başarmış.

Yazıyı çok uzun tutmak istemiyorum,
toparlamam gerekirse, bu film herkese göre değil, ama aynı zamanda herkesin izlemesi gerektiğini düşündüğüm bir film. İzlerken bol bol rahatsız olabilirsiniz, verilen mesajları almak istemeyebilirsiniz ya da yanlış olduğunu düşünebilirsiniz, ama her ne olursa olsun Gaspar’ın Herkese Karşı Tek Başına’sı bir filmdir ve elbette ki izleyicilere yaşamı ve yaşamın içindeki düşünülmesi gereken yerleri, zaman zaman kimilerine göre iğrençlikle de olsa, göstermeyi başarmış bir filmdir. Bu yazıdan sonra izlemeye karar verenlere iyi seyirler diliyorum :)

@ed_crane

7 yıl önce

bu filmi 'carne' adlı filmi izledikten sonra izlerseniz karakteri,olayları daha iyi analiz edebilirsiniz
M

@michail_haneke

7 yıl önce

Gaspar ın en aykırı filmi budur bence.Filmin sonunda malum ilişki için "bu öyle güçlü bir duygudur ki o yüzden yasaktır"der ve tespitin allahını yaparak kafanızı allak bullak eder.

@naksidil

8 yıl önce

8 / 10

Haklı yere isyan eden bir adamın Tanrıyla hesaplaşması..Hayata yenik başlayıp , yenilgilerle devam etmeyi kim ister ?İç sesimizle irdelenen , sonundasindirdiğimiz ve saygı duyduğumuz bir adam ..

@yagmurrsn

8 yıl önce

9 / 10

soluksuz gerim gerim gerilerek izledim. filmin sonlarına doğru mideme ağrılar girdi. özellikle müzikleriyle filmin yaşattığı gerilim, düşünceler fazlasıyla hissettirilmiş.

@boybey

8 yıl önce

4 / 10

Aslında sürükleyici ama aşağıdakiler yüzünden 4/10 veriyorum.

Ensest ilişki, pornografi, ırkçılık... Ne ararsan var.

@serkanaydemir

10 yıl önce

7 / 10

Toplum ve birey çatışması.

Olmamız gereken bizle olan biz arasında kalan zihinlerin anlatımını görüyoruz filmde. Kötü film değil, ama iyi bir de değil. İlginç bir bunalım edebiyatı yapılıyor. Yer yer şiddet ve cinsellik görüntüleriyle de realist yaklaşımı da görüyoruz. Kişinin zihninde geçenler ve topluma yansıttıkları. Aslında çoğumuzda olan bazı bilinç konuşmalarına şahit olacaksınız bu filmde. Tabi Yönetmenin değeri filme olan yaklaşımımızı da etkilemeli. Birçok açıdan yalnızlığın ve ölüm isteğinin kişide oluşturduğu boşluk. Din kavramını bu yönden mantıklı buluyorum, yani insanlar sırf gerçekte var olan bu boşluğu hissetmemek için hiç eleştirmeden dinlere sarılıyor. Sırf yaşamak ve yaşamın yaptığı haksızlığı görmezden gelmek için. Bu nedenle inançsız insanlar filozof oluyor inançlılarsa işte dünyada zibl gibi...

İyi seyirler

P: 7
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL