3.sezonu o kadar çocukça, amatörce ve utanç vericiydi ki hayret ederek sırf bitirmek için bitirdim. Kimi yerlerde atlaya atlaya izledim. Hatırladıkça tüylerim ürperiyor. Ama fakat. 4.sezonu gerçekten çok başarılı olmuş. Anlatılan farklı hikayelerin hepsi de akla yatkın işleniyor ve sonra birleşiyor, tüm karakterler başarılı duygu durumları geçiriyor. Bayıldım. Running up that hill!
Jamie Campbell Bower güzel çocuk aura harika cool seksi yetenekli Harry Potter serisinden itibaren ilgimi çekiyor.Dizi ise tam bana göre 80'ler fantastik macera araştırma kıyafetler sevimli zeki çocuk ihtiyacım karşılanıyor beni besliyor.İyi enerji
En sevdiğim sezon galiba 3. sezon. Steve ve Dustin candır, onları sevmeyen patlıcandır. El ve Mike son sezonda tam istenileni veremediler; ama sanırım ilk iki sezonda onlara ağırlık verildiği için böyle tercih etmişler, iyi de olmuş. 4. sezon Will ağırlıklı olsun, ne çektin be Will kardeş. Lucas'ı ise gördüğüm yerde dövesim geliyor :)
Özellikle genç kesime hitap ettiği düşünülse de yetişkinlere de hitap eden kısmen gerilim kısmen komedi/romantik komedi ve bir parçada aksiyon içeren başarılı bir dizi. Yetişkinleri aldığı kısım ise dizinin içerisinde, günümüz yetişkinlere hitap eden çok fazla obje ve gönderme olması. Star Wars, Lord of the Ring, Dragons & Dungeons gibi veya ateri salonundaki oyunlar, filmlerden alıntılar daha da bir çok şey. Özellikle beni kendine çeken en büyük unsurlardan biri buydu.
Dizi garip deneyler yapan bir laboratuvarın tepetaklak diye isimlendirdikleri bir boyuta kapı açmasıyla başlıyor. Bu boyuttan mevcut dünyamıza sızan yaratıklarla "hawkings" kasabasının sakinlerinden bazıları ve 11 diye adlandırdıkları yine aynı deney laboratuvarından türeyen özel güçleri olan bir kızın verdiği mücadele üzerine kurulu hikayeler üzerinden ilerliyor. Oyunculuklar, müzik seçimleri ve görseller oldukça başarılı. Bazen uzun metrajlı film izliyor havasına girebiliyorsunuz. İlk iki sezonunun çok başarılı ol... Devamı
Özellikle genç kesime hitap ettiği düşünülse de yetişkinlere de hitap eden kısmen gerilim kısmen komedi/romantik komedi ve bir parçada aksiyon içeren başarılı bir dizi. Yetişkinleri aldığı kısım ise dizinin içerisinde, günümüz yetişkinlere hitap eden çok fazla obje ve gönderme olması. Star Wars, Lord of the Ring, Dragons & Dungeons gibi veya ateri salonundaki oyunlar, filmlerden alıntılar daha da bir çok şey. Özellikle beni kendine çeken en büyük unsurlardan biri buydu.
Dizi garip deneyler yapan bir laboratuvarın tepetaklak diye isimlendirdikleri bir boyuta kapı açmasıyla başlıyor. Bu boyuttan mevcut dünyamıza sızan yaratıklarla "hawkings" kasabasının sakinlerinden bazıları ve 11 diye adlandırdıkları yine aynı deney laboratuvarından türeyen özel güçleri olan bir kızın verdiği mücadele üzerine kurulu hikayeler üzerinden ilerliyor. Oyunculuklar, müzik seçimleri ve görseller oldukça başarılı. Bazen uzun metrajlı film izliyor havasına girebiliyorsunuz. İlk iki sezonunun çok başarılı olduğunu üçüncü sezonda ise başarının biraz düştüğünü düşünüyorum. Özellikle dizi soğuk savaş sonrası geçtiğinden üç sezon boyunca ciddi bir rus fobisinin yansımasını görüyoruz. Son sezonda ise bizlerin de çokca yaptığı gibi yunan-türk kardeştir mesajı verir gibi amerikan-rus kardeştir mesajı veren sahneler oluştu. Onun dışında da o kasabaya öyle bir Rus tesisi kuruluyor ve ne hükümet ne de bölge sakinlerinden kimse hiçbirşey farketmiyor. Neyse, devam edecek bir imaj verilerek bitirildi. Umarım ilk iki sezon gibi başarılı bir sezon gelir.
Birde üç sezon boyunca sadece bir tane diğer deney karakteri gösterildi. 8 numara. Diğer hiç bir numaraya değinilmeyecek mi? Oda ayrı bir soru işareti olarak kaldı. Favori karakterim Dustin olarak yerini aldı, sanırım en komik replikleri hep ona verdikleri için. Çocukları bu kadar öpüştürmeleri benim içinde rahatsız edici oldu, buna gerek varmıydı yada bu kadar çok olmasına gerek varmıydı bilemedim.
Dördüncü sezon sonrası edit: Çıtanın yükseldiği bir sezondu. Üçüncü sezonda biraz kalitenin düştüğünü düşünmüştüm ama bu sezonu epeyi ince düşünerek hazırlamışlar. Elbet birkaç göze batan nokta var, mesela ipuçlarını kolayca bulabilmeleri ve hiç hata yapmamaları, Winona'nın rolü sanki geçen sezon bitmiş bu sezon hatır için oynatılmış gibiydi. Yani rusyada hikaye biraz zorlama gibi geldi. Millie'nin oyunculuğundaki ilerlemeyi görebiliyoruz. Öte yandan Will madem hâla başaşağı dünyayı hissedebiliyordu tüm bu One'ın kurbanları gerçekleşirken nasıl hiçbirşey hissetmedi? gibi soruların doğurduğu kısımda da boşluklar vardı. Eleven'ın hikayesindeki gri bölgeler çok başarılı bir şekilde açığa çıkmış oldu. Umarım yeni sezonda en azından bu seviyede olur.
Stranger Things 3: Kahraman Amerika Kötü Ruslara Karşı
dizinin üçüncü sezonunu yeni bitirdim. bu sezon diğer sezonlara göre oldukça kötü. bu kadar kötü olmasının nedenlerini maddeleyelim:
1. ilk iki sezondaki sevimli çocukların karşı cinsle vıcık vıcık ilişkilerinden başka bir olayları olmayan teenagerlara dönüşerek seyir keyfini bozmaları: bu çok kişisel oldu, kabul.
2. dizideki karakterlerin bu sezonda dört gruba bölünüp her birinin birbirinden habersiz dedektifliğe girişmesi: arkadaş, daha önce o kadar sıra dışı olaylar yaşanmış bir kasabada anne babalar hiç mi demiyor, akşam okundu bu çocuklar nerede? biri ormana gider kendi başına, biri silahlı askerleri gözetler, biri havalandırmadan avm'yi dolaşır. bu çocuklar neler döndüğünü keşfetmeye başlayınca neden jim ve joyce'a haber vermediler? neden birbirleriyle bu kadar geç iletişime geçtiler? bütün bu olaylar süresince neden eve gitmediler? hadi diyelim ki ebeveynlerin yapabileceği bir şey... Devamı
Stranger Things 3: Kahraman Amerika Kötü Ruslara Karşı
dizinin üçüncü sezonunu yeni bitirdim. bu sezon diğer sezonlara göre oldukça kötü. bu kadar kötü olmasının nedenlerini maddeleyelim:
1. ilk iki sezondaki sevimli çocukların karşı cinsle vıcık vıcık ilişkilerinden başka bir olayları olmayan teenagerlara dönüşerek seyir keyfini bozmaları: bu çok kişisel oldu, kabul.
2. dizideki karakterlerin bu sezonda dört gruba bölünüp her birinin birbirinden habersiz dedektifliğe girişmesi: arkadaş, daha önce o kadar sıra dışı olaylar yaşanmış bir kasabada anne babalar hiç mi demiyor, akşam okundu bu çocuklar nerede? biri ormana gider kendi başına, biri silahlı askerleri gözetler, biri havalandırmadan avm'yi dolaşır. bu çocuklar neler döndüğünü keşfetmeye başlayınca neden jim ve joyce'a haber vermediler? neden birbirleriyle bu kadar geç iletişime geçtiler? bütün bu olaylar süresince neden eve gitmediler? hadi diyelim ki ebeveynlerin yapabileceği bir şey yok. mübarek, dünya elden gidiyor, insan bi' polisi, askeri aramaz mı? niye kendi başınıza iş yapıyorsunuz? jim polis arkadaşlarından bile yardım istemiyor, neden?
3. netflix'in her dizisine yaptığı gibi bu diziye de zorla eşcinsel bir karakter eklemesi: problem karakterin eşcinsel olması değil, başından beri steve'den hoşlanıyor gibi gösterilen bir kızın çok zorlama ve alakasız bir biçimde aslında bir hemcinsine aşık olduğunu itiraf etmesi.
4. kasabada yaşananları bizim ekipten başka kimsenin tınmaması: zihin hırsızı yedi sülaleyi ele geçirmiş, millet hala 4 temmuz'u kutluyor. bu ele geçirilip haydan huya gidenlerin hiç mi seveni, ailesi, akrabası yok? neden kimse ortalığı ayağa kaldırmıyor? polis kaybolanların peşine niçin düşmüyor? avm'ye bakıyorsunuz, bizim ekipten başka kimse yok. koca hastane birbirine girmiş, yaşlı teyze exorcist'e yarabbi şükür dedirtmiş, etrafta ne hasta ne doktor ne hemşire. bizde biri bayılsa etrafına otuz kişi birikip hastanın ağzına kaşık sokar oysa. peki yaratık hastaneden çıkarken bizim ekibin ip gibi dizilip de yaratığın gidişini alık alık seyretmesine ne demeli, arkasından bir su dökmedikleri kaldı resmen. allah'ım sen koru.
5. jim'in pisi pisine ölmesi: jim'i neden öldürdünüz vicdansızlar? joyce'un sevdiği iki adamı da aynı nedenden arka arkaya harcamak niye? hem de bu seferkinin ölümü kendi elinden. benim anlamadığım jim'in camın berisinde uzun uzun bekleyip kadına kaş göz yapmak yerine neden ordan çabucak çıkmadığı. bana bunu açıklarsanız sevinirim.
6. sscb allah belanı versin-abd adamsın sorunsalı: rusların da amerikalıların da bu kadar karikatürize edilmesine gerek var mıydı? evet evet komünizm yaratıkları silah olarak kullanan ve bunun deneylerini amerika'da bir avm'nin bodrumunda kurduğu askeri üste gerçekleştiren, hatta biraz salak oldukları için üniformalarıyla dolaşarak kamufle olma ihtiyacı bile hissetmeyen, yok öyle tam anlaşılmadı, yaptığımız işler daha bi' ortaya çıksın diye de ben şifreyim diye bağıran kedili ayıcıklı mesajlarla radyo yayını yapan, bu zekayla başka boyuta açılan bir teknolojiye nasıl sahip oldukları daima bir giz kalacak gerizekalı rusların işi. kapitalizm ise teenagerların rus ajanlarından daha zeki olduğu bir ülkenin, insanı nirvanaya ulaştıran ideolojisi. kapitalizmi övme işini de yüzlerce yıl sömüre sömüre canlarına okudukları siyahilerden birine yaptırmışlar ya, aşırı ikna edici olmuş. hem de siyahilerin oy kullanma hakkını kullanmaya bile yeni yeni başladıkları, ayrımcılığın çok şiddetli olduğu 80'li yıllarda, renkli tokalarıyla o mağaza senin bu mağaza benim gezerek adeta avm'de yaşayan bir siyahi çocuğa. yediysek devam.
gelelim sonuca. dizi 3. sezonda ne mi anlatıyor dostlar? aslında amerikan filmleriyle büyüyen bir nesle hiç stranger gelmeyecek bir thing'i: amerika'nın kapitalist, özgür, bilim sevdalısı, çevik, kahraman çocukları ile ötekiler arasında gerçekleşen, kazananı daima belli bir savaşı.
@marvel_of_rivia
1 ay önce
9 / 10
@ybozkurtrecber
1 yıl önce
9.1 / 10
@aydanursrms
1 yıl önce
8.8 / 10
@dilsanoi
1 yıl önce
@hogwarts
1 yıl önce
@sbnmv
3 yıl önce
@fthgzl79
3 yıl önce
7.9 / 10
@gokhanbaskan
4 yıl önce
8.7 / 10
En sevdiğim sezon galiba 3. sezon. Steve ve Dustin candır, onları sevmeyen patlıcandır. El ve Mike son sezonda tam istenileni veremediler; ama sanırım ilk iki sezonda onlara ağırlık verildiği için böyle tercih etmişler, iyi de olmuş. 4. sezon Will ağırlıklı olsun, ne çektin be Will kardeş. Lucas'ı ise gördüğüm yerde dövesim geliyor :)
@tiamath
4 yıl önce
7.5 / 10
Dizi garip deneyler yapan bir laboratuvarın tepetaklak diye isimlendirdikleri bir boyuta kapı açmasıyla başlıyor. Bu boyuttan mevcut dünyamıza sızan yaratıklarla "hawkings" kasabasının sakinlerinden bazıları ve 11 diye adlandırdıkları yine aynı deney laboratuvarından türeyen özel güçleri olan bir kızın verdiği mücadele üzerine kurulu hikayeler üzerinden ilerliyor. Oyunculuklar, müzik seçimleri ve görseller oldukça başarılı. Bazen uzun metrajlı film izliyor havasına girebiliyorsunuz. İlk iki sezonunun çok başarılı ol ... Devamı
Dizi garip deneyler yapan bir laboratuvarın tepetaklak diye isimlendirdikleri bir boyuta kapı açmasıyla başlıyor. Bu boyuttan mevcut dünyamıza sızan yaratıklarla "hawkings" kasabasının sakinlerinden bazıları ve 11 diye adlandırdıkları yine aynı deney laboratuvarından türeyen özel güçleri olan bir kızın verdiği mücadele üzerine kurulu hikayeler üzerinden ilerliyor. Oyunculuklar, müzik seçimleri ve görseller oldukça başarılı. Bazen uzun metrajlı film izliyor havasına girebiliyorsunuz. İlk iki sezonunun çok başarılı olduğunu üçüncü sezonda ise başarının biraz düştüğünü düşünüyorum. Özellikle dizi soğuk savaş sonrası geçtiğinden üç sezon boyunca ciddi bir rus fobisinin yansımasını görüyoruz. Son sezonda ise bizlerin de çokca yaptığı gibi yunan-türk kardeştir mesajı verir gibi amerikan-rus kardeştir mesajı veren sahneler oluştu. Onun dışında da o kasabaya öyle bir Rus tesisi kuruluyor ve ne hükümet ne de bölge sakinlerinden kimse hiçbirşey farketmiyor. Neyse, devam edecek bir imaj verilerek bitirildi. Umarım ilk iki sezon gibi başarılı bir sezon gelir.
Birde üç sezon boyunca sadece bir tane diğer deney karakteri gösterildi. 8 numara. Diğer hiç bir numaraya değinilmeyecek mi? Oda ayrı bir soru işareti olarak kaldı. Favori karakterim Dustin olarak yerini aldı, sanırım en komik replikleri hep ona verdikleri için. Çocukları bu kadar öpüştürmeleri benim içinde rahatsız edici oldu, buna gerek varmıydı yada bu kadar çok olmasına gerek varmıydı bilemedim.
Dördüncü sezon sonrası edit: Çıtanın yükseldiği bir sezondu. Üçüncü sezonda biraz kalitenin düştüğünü düşünmüştüm ama bu sezonu epeyi ince düşünerek hazırlamışlar. Elbet birkaç göze batan nokta var, mesela ipuçlarını kolayca bulabilmeleri ve hiç hata yapmamaları, Winona'nın rolü sanki geçen sezon bitmiş bu sezon hatır için oynatılmış gibiydi. Yani rusyada hikaye biraz zorlama gibi geldi. Millie'nin oyunculuğundaki ilerlemeyi görebiliyoruz. Öte yandan Will madem hâla başaşağı dünyayı hissedebiliyordu tüm bu One'ın kurbanları gerçekleşirken nasıl hiçbirşey hissetmedi? gibi soruların doğurduğu kısımda da boşluklar vardı. Eleven'ın hikayesindeki gri bölgeler çok başarılı bir şekilde açığa çıkmış oldu. Umarım yeni sezonda en azından bu seviyede olur.
@tambenlik
5 yıl önce
dizinin üçüncü sezonunu yeni bitirdim. bu sezon diğer sezonlara göre oldukça kötü. bu kadar kötü olmasının nedenlerini maddeleyelim:
1. ilk iki sezondaki sevimli çocukların karşı cinsle vıcık vıcık ilişkilerinden başka bir olayları olmayan teenagerlara dönüşerek seyir keyfini bozmaları: bu çok kişisel oldu, kabul.
2. dizideki karakterlerin bu sezonda dört gruba bölünüp her birinin birbirinden habersiz dedektifliğe girişmesi: arkadaş, daha önce o kadar sıra dışı olaylar yaşanmış bir kasabada anne babalar hiç mi demiyor, akşam okundu bu çocuklar nerede? biri ormana gider kendi başına, biri silahlı askerleri gözetler, biri havalandırmadan avm'yi dolaşır. bu çocuklar neler döndüğünü keşfetmeye başlayınca neden jim ve joyce'a haber vermediler? neden birbirleriyle bu kadar geç iletişime geçtiler? bütün bu olaylar süresince neden eve gitmediler? hadi diyelim ki ebeveynlerin yapabileceği bir şey ... Devamı
dizinin üçüncü sezonunu yeni bitirdim. bu sezon diğer sezonlara göre oldukça kötü. bu kadar kötü olmasının nedenlerini maddeleyelim:
1. ilk iki sezondaki sevimli çocukların karşı cinsle vıcık vıcık ilişkilerinden başka bir olayları olmayan teenagerlara dönüşerek seyir keyfini bozmaları: bu çok kişisel oldu, kabul.
2. dizideki karakterlerin bu sezonda dört gruba bölünüp her birinin birbirinden habersiz dedektifliğe girişmesi: arkadaş, daha önce o kadar sıra dışı olaylar yaşanmış bir kasabada anne babalar hiç mi demiyor, akşam okundu bu çocuklar nerede? biri ormana gider kendi başına, biri silahlı askerleri gözetler, biri havalandırmadan avm'yi dolaşır. bu çocuklar neler döndüğünü keşfetmeye başlayınca neden jim ve joyce'a haber vermediler? neden birbirleriyle bu kadar geç iletişime geçtiler? bütün bu olaylar süresince neden eve gitmediler? hadi diyelim ki ebeveynlerin yapabileceği bir şey yok. mübarek, dünya elden gidiyor, insan bi' polisi, askeri aramaz mı? niye kendi başınıza iş yapıyorsunuz? jim polis arkadaşlarından bile yardım istemiyor, neden?
3. netflix'in her dizisine yaptığı gibi bu diziye de zorla eşcinsel bir karakter eklemesi: problem karakterin eşcinsel olması değil, başından beri steve'den hoşlanıyor gibi gösterilen bir kızın çok zorlama ve alakasız bir biçimde aslında bir hemcinsine aşık olduğunu itiraf etmesi.
4. kasabada yaşananları bizim ekipten başka kimsenin tınmaması: zihin hırsızı yedi sülaleyi ele geçirmiş, millet hala 4 temmuz'u kutluyor. bu ele geçirilip haydan huya gidenlerin hiç mi seveni, ailesi, akrabası yok? neden kimse ortalığı ayağa kaldırmıyor? polis kaybolanların peşine niçin düşmüyor? avm'ye bakıyorsunuz, bizim ekipten başka kimse yok. koca hastane birbirine girmiş, yaşlı teyze exorcist'e yarabbi şükür dedirtmiş, etrafta ne hasta ne doktor ne hemşire. bizde biri bayılsa etrafına otuz kişi birikip hastanın ağzına kaşık sokar oysa. peki yaratık hastaneden çıkarken bizim ekibin ip gibi dizilip de yaratığın gidişini alık alık seyretmesine ne demeli, arkasından bir su dökmedikleri kaldı resmen. allah'ım sen koru.
5. jim'in pisi pisine ölmesi: jim'i neden öldürdünüz vicdansızlar? joyce'un sevdiği iki adamı da aynı nedenden arka arkaya harcamak niye? hem de bu seferkinin ölümü kendi elinden. benim anlamadığım jim'in camın berisinde uzun uzun bekleyip kadına kaş göz yapmak yerine neden ordan çabucak çıkmadığı. bana bunu açıklarsanız sevinirim.
6. sscb allah belanı versin-abd adamsın sorunsalı: rusların da amerikalıların da bu kadar karikatürize edilmesine gerek var mıydı? evet evet komünizm yaratıkları silah olarak kullanan ve bunun deneylerini amerika'da bir avm'nin bodrumunda kurduğu askeri üste gerçekleştiren, hatta biraz salak oldukları için üniformalarıyla dolaşarak kamufle olma ihtiyacı bile hissetmeyen, yok öyle tam anlaşılmadı, yaptığımız işler daha bi' ortaya çıksın diye de ben şifreyim diye bağıran kedili ayıcıklı mesajlarla radyo yayını yapan, bu zekayla başka boyuta açılan bir teknolojiye nasıl sahip oldukları daima bir giz kalacak gerizekalı rusların işi. kapitalizm ise teenagerların rus ajanlarından daha zeki olduğu bir ülkenin, insanı nirvanaya ulaştıran ideolojisi. kapitalizmi övme işini de yüzlerce yıl sömüre sömüre canlarına okudukları siyahilerden birine yaptırmışlar ya, aşırı ikna edici olmuş. hem de siyahilerin oy kullanma hakkını kullanmaya bile yeni yeni başladıkları, ayrımcılığın çok şiddetli olduğu 80'li yıllarda, renkli tokalarıyla o mağaza senin bu mağaza benim gezerek adeta avm'de yaşayan bir siyahi çocuğa. yediysek devam.
gelelim sonuca. dizi 3. sezonda ne mi anlatıyor dostlar? aslında amerikan filmleriyle büyüyen bir nesle hiç stranger gelmeyecek bir thing'i: amerika'nın kapitalist, özgür, bilim sevdalısı, çevik, kahraman çocukları ile ötekiler arasında gerçekleşen, kazananı daima belli bir savaşı.
nolur 4. bir sezon çekmeyin.
@consuela
4 yıl önce
@terabithiasu
5 yıl önce