Uyarlanan harika kitabı okumamın hemen ardından bu garabeti izleme talihsizliğine düştüm. Bir kitap ancak bu kadar felsefesinden uzaklaşılarak yansıtılabilirdi. John Fante’nin kemikleri sızlamıştır.
Kitap uyarlamalarına her zaman biraz tereddüt ederek yaklaşırım. Bu, benliğimde istemdışı oluşagelen bir önyargı belki de. Kitap aracılığı ile hayalgücümde canlandırdığım dünyanın beyaz perdeye uyarlanışıyla göreceklerimin yarattığım dünyayı alt üst edeceğinden korktuğum için olabilir. Bilmiyorum. Yine de çoğu uyarlama, izlediğimde bu önyargımın hadsizce olduğunu suratıma bir tokat gibi çarptı zaman zaman. Ancak bu film... Bu film...
Konu bakımından oldukça basit bir kitabı seçmiş olmalarına karşın sundukları malzeme hayli vasat. Kaldı ki senaryoyu günah keçisi bellememek lazım. Oyunculuklar, mekan kurgusu, işleyiş... Tamamı ile Fante'nin Toz'a Sor'unun çok çok altında. Üstelik Toz'a Sor sıradışı, üst düzey bir kitap değilken...
Hitler'in yaktığı kitaplar bile edebiyat tarihine bu denli zarar vermemiş olabilir. Klasikleşmiş eserlerin daha yaygın, hatta zaman zaman entellektüel değeri daha düşük topluluklara ulaştırılması için filme çevrilmelerine karşı değilim ancak bu hayatımda karşılaştığım en berbat çeviri. Kült bir romanın ana hatlarına ihanet ederek, hatta ihanet olgusuna da ihanet edip kitabı kendi hayal dünyasına göre değiştirerek yeniden yorumlamak, klişeleşmiş bir aşk hikayesi olarak sunmak ve bunu John Fantre eseri diye tanıtmak başlı başına bir ayıptır, beat jenerasyonundan 30 yıl önce Aşka Sor'un - ki, Toza Sor'dur aslı- yazıldığını düşünürseniz durumun vahammiyeti daha çok ortaya çıkacaktır. Dirty-realism akımını ve Arturo'nun dilini koruyamayacaksınız, ona dokunma hakkınızın olmadığını düşünüyorum.
Değerli insanlar, bu mesajı okuduğunuza göre belli bir farkındalık, topluluklara ait olmama bilincine muhtemelen sahipsiniz demektir ve nacizene isteğim; John Fante'yi bu filmden tanıma hatasına düşme... Devamı
Hitler'in yaktığı kitaplar bile edebiyat tarihine bu denli zarar vermemiş olabilir. Klasikleşmiş eserlerin daha yaygın, hatta zaman zaman entellektüel değeri daha düşük topluluklara ulaştırılması için filme çevrilmelerine karşı değilim ancak bu hayatımda karşılaştığım en berbat çeviri. Kült bir romanın ana hatlarına ihanet ederek, hatta ihanet olgusuna da ihanet edip kitabı kendi hayal dünyasına göre değiştirerek yeniden yorumlamak, klişeleşmiş bir aşk hikayesi olarak sunmak ve bunu John Fantre eseri diye tanıtmak başlı başına bir ayıptır, beat jenerasyonundan 30 yıl önce Aşka Sor'un - ki, Toza Sor'dur aslı- yazıldığını düşünürseniz durumun vahammiyeti daha çok ortaya çıkacaktır. Dirty-realism akımını ve Arturo'nun dilini koruyamayacaksınız, ona dokunma hakkınızın olmadığını düşünüyorum.
Değerli insanlar, bu mesajı okuduğunuza göre belli bir farkındalık, topluluklara ait olmama bilincine muhtemelen sahipsiniz demektir ve nacizene isteğim; John Fante'yi bu filmden tanıma hatasına düşmemenizdir.
Kitabı an itibariyle bulabilmenin imkanı yok. İnternet üzerinde tükenmiş sahaflardan da çıkmıyor bir kaç kütüphane de dolaşınca umutlarım tükendi sanırım filminden nasiplenmeye çalışacağım...
bu filmi sevip sevmeyeceğinize içten içe neyin peşinde olduğunuzun, hayallerinizin arturonunkiyle kesişip kesişmediği karar verir. film arturonun eğilimlerini taşımayan kimselerce elbette "eh işte" ifadesiyle deeğerlendirecek. kitap filmden çok farklı ama bu filmi başarısız mı kılıyor fikrimce hayır. bu hayırı arturonun eğilimlerini taşıyan biri olarak söylüyorum elbette.
uyarlandığı kitabı okumamış olmama rağmen oyuncuların kitaptaki karakterlere, senaryonunda kitabın konusuna uygun olmadığını düşünüyorum. film boyunca arturo bandini'nin hakikaten kafasını yazma konusun takmış, insan ve hayvan aşığı karakterini görmeyi bekledim, ama sadece sıradan üstelik ağır ilerleyen bir aşk filminin esas oğlanıydı. "yazma uğraşı" konusu yerine camilla ve arturo aşkının gelişmelerine eğildikleri için karakterlerin hakkı verilememiş sanırım. vakit geçirmek için izlenmeyecek kadar ağır, ve izlenilmesi bir şey kazandırmayacak bir film diyebilirim.
sonradan gelen not: kitabı bulup okudum ve şimdi rahatlıkla söylüyorum yönetmen arturo bandini'yi hiiiç anlamamış.
Film ağır ilerlemesine rağmen,izleyende sürekli uyandırdığı merak sayesinde izletmeyi başarıyor,izlemeye başlayanların bitirmeden kapatamıcağı,izlemeyenlerin ise bişey kaybetmiyeceği türden bir film..
@maverick16
4 yıl önce
3 / 10
@saronsham
7 yıl önce
Konu bakımından oldukça basit bir kitabı seçmiş olmalarına karşın sundukları malzeme hayli vasat. Kaldı ki senaryoyu günah keçisi bellememek lazım. Oyunculuklar, mekan kurgusu, işleyiş... Tamamı ile Fante'nin Toz'a Sor'unun çok çok altında. Üstelik Toz'a Sor sıradışı, üst düzey bir kitap değilken...
@alone
9 yıl önce
1 / 10
Değerli insanlar, bu mesajı okuduğunuza göre belli bir farkındalık, topluluklara ait olmama bilincine muhtemelen sahipsiniz demektir ve nacizene isteğim; John Fante'yi bu filmden tanıma hatasına düşme ... Devamı
Değerli insanlar, bu mesajı okuduğunuza göre belli bir farkındalık, topluluklara ait olmama bilincine muhtemelen sahipsiniz demektir ve nacizene isteğim; John Fante'yi bu filmden tanıma hatasına düşmemenizdir.
Fiyasko.
@bahardan
10 yıl önce
@fante
10 yıl önce
@amok
11 yıl önce
@yagmurrsn
11 yıl önce
@barine
13 yıl önce
sonradan gelen not: kitabı bulup okudum ve şimdi rahatlıkla söylüyorum yönetmen arturo bandini'yi hiiiç anlamamış.
@lowen
14 yıl önce
5.9 / 10