12 yıl önce
Akıl Defteri filmine yorum yazdı:
Aşkın (500) Günü filmine yorum yazdı:
Jeux d'enfants filmini beğendiğimi söylediğimde bana ateş püskürten arkadaşları artık anladığımı belirtmek isterim.onlarda o film nasıl bir etki yarattıysa bende de bu film yaratmıştır.
summer sen nasıl bir sürtüksün.o dingin dingin konuşman yok mu nasıl itici yapmış seni öyle.neymiş aşka inanmıyormuş.ama bir sabah kalkmış aaa bir de ne görsün aşk tam karşısında.pis sürtük.ne kadar doluyum sana karşı anlatamam.anlatamıyorum zaten.
filmin tek artısı ''tesadüf'' öğesine yaptığı vurgudur ki tamamen katılıyorum.hayatta bunu yaşamış biri olarak adamların iyi bir tespitte bulunduklarını ve haklarını teslim etmem gerektiğini belirteyim.kimisi buna tesadüf,kimisi kader diyebilir.oluyor hayattta.siz bazen farkedersiniz bazense ruhunuz duymaz.
Kader filmine yorum yazdı:
’’amına koyduğumun dünyasında herkesin inandığı bir şey vardır.’’herkesin kaderini inandığı şey belirler.size göre uğur ve bekir saçma bir yol seçmiş olabilir.ama onlara göre anlamlıdır.budur filmin dayandığı asıl nokta...
Masumiyet filmine yorum yazdı:
filmin 3 sahnesi beni çok etkiledi.her birini iki defa izledim.oyunculuklar birbirinden iyiydi.derya alabora ne muhteşem oyuncuymuş bu filmde gördüm.ama beni otel sahibi filmin 3 önemli oyuncusu kadar etkiledi diyebilirim.adamın sesindeki o huzur( çevremde böyle biri olsun isterdim).zaten filimdeki onca kokuşmuşlığun içinde o sanki hayatın ’’güzel tarafını,hayatın devam etmekte olduğunu’’ temsil ediyordu.onun için hayat akşamları çay demleyip otel sakinleriyle türk filmi izlemektir.
otel sahibi: birazdan güzel bir film başlayacak
yusuf: tadım yok
otel sahibi: çay da demledim,sıkılırsan gel.
Çalgı Çengi filmine yorum yazdı:
''ihtiyar bebe elimde kalacak'' :)))) bir türk filmi izlyip depişman olmamaya ihtiyacım vardı bu aralar.diğer türk filmlerinin selameti için.sağolsun bu film bu inancı tekrar sağladı.
Pazarları Hiç Sevmem filmine yorum yazdı:
kamerayı alıp herhangi bir ailenin evine koysanız şu filmden daha ilginç hayatlara tanık olurdunuz emin olun.filmin ismi insanda ilgi uyandırabilir ama o da fos çıkıyor.bi ara yaşlı amca '' Pazarları hiç sevmem'' diyor.bunlar da herhalde ne koysak diye filmin ismini çok düşünmüşler ve bu hoş ismi uygun görmüşler.aslında ''Babamın biricik arabası '' koysalardı filmin ismini daha anlamlı olurdu.
hiç konusuna bakmadan ki ilk defa yaptığım bir şeydi.arkadaş tavsiyesiyle izledim.hüsrana uğradım....
Bir Gün filmine yorum yazdı:
filmadamlarının elele verip bu filmin puanını düşürmesinde fayda var.zira bu puandaki birçok filme haksızlık yapıldığı kanaatindeyim.filmin tek artısı ki onu da spoiler olarak verecem ne olur ne olmaz.hatta spoilerı okumanız filme tahamülünüzü artırabilir de.siz bilirsiniz....
Emma'nın neden sevdiği adamla uzun yıllar arkadaş kalmak istemsini filmin sonunda daha net anlıyoruz.20 yıl önce ilk tanıştıklarında veya tanıştıklarından 15 yıl sonra dexterla sevgili olsaydı dexter onu kısa zamanda bırakacaktı.çünkü dexter kişiliğini oturtmamış,çapkın,tabiri caizse züppe bir herif.Emma aslında onunla arkadaş kalarak akıllı bir karar veriyor.ne zaman ki dexter'ın onu gerçekten mutlu edeceğine hatta ondan iyi bir baba olacağına inanıyor,o zaman onunla evleniyor. günümüzde kadınlar evleneceği adamı bırakın 20 yıl tartmayı 2 ayda adamın cazibesine kapılıyor.sonrada gelsin pişmanlıklar.tamam 20 yıl da çok uzun süre.zaten filmin sinir edici yanlarından biri ... Devamıfilmadamlarının elele verip bu filmin puanını düşürmesinde fayda var.zira bu puandaki birçok filme haksızlık yapıldığı kanaatindeyim.filmin tek artısı ki onu da spoiler olarak verecem ne olur ne olmaz.hatta spoilerı okumanız filme tahamülünüzü artırabilir de.siz bilirsiniz....
Emma'nın neden sevdiği adamla uzun yıllar arkadaş kalmak istemsini filmin sonunda daha net anlıyoruz.20 yıl önce ilk tanıştıklarında veya tanıştıklarından 15 yıl sonra dexterla sevgili olsaydı dexter onu kısa zamanda bırakacaktı.çünkü dexter kişiliğini oturtmamış,çapkın,tabiri caizse züppe bir herif.Emma aslında onunla arkadaş kalarak akıllı bir karar veriyor.ne zaman ki dexter'ın onu gerçekten mutlu edeceğine hatta ondan iyi bir baba olacağına inanıyor,o zaman onunla evleniyor. günümüzde kadınlar evleneceği adamı bırakın 20 yıl tartmayı 2 ayda adamın cazibesine kapılıyor.sonrada gelsin pişmanlıklar.tamam 20 yıl da çok uzun süre.zaten filmin sinir edici yanlarından biri de buydu.( tabi Emma ne yapsın Dexter 20 yılda ancak evlenilecek adam olmuş)
Benden Bu Kadar filmine yorum yazdı:
Jack Nicholson ve Helen Huntın müthiş oyunculuklarıyla güzel bir iki saat geçireceğiniz film.Melvininin (Jack Nicholson ) komşusuyla köpeğin en çok kimi sevdiği sahnedeki mimikleri oyunculukta gelinebilecek son nokta olsa gerek.melvin karakterinde yer yer kendimi gördüm diyebilirim.melvin sözleriyle insanları kıran biridir.ona göre normal olan sözler başkasına kırıcı,tuhaf,anormal gelebiliyor.oysa o düşünmeden konuşan biri de değildir.söylediğinin hakketen bu kadar tuhaf mı olduğunu anlamak için yer yer başkalarının düşüncelerine başvurmak zorunda dahi kalır.aynı beneskiden düşünmeden konuştuğumu zannederdim.sonra düşüneyim öyle konuşayım dedim sonuç aynı.aslında sorun insanların algı biçimleri..
Helen Hunt sen ne mükemmel oyuncusun öyle.kusurlu güzellik abidesi.daha çok filmini izlemeliyim.
Tanrıkent filmine yorum yazdı:
insan doğuştan mı yoksa çevre etkisiyle sonradan mı kötü olur? bunun cevabını az çok veren bir filmdir ''tanrıkent'',burada yaşayan halk aslında kötü insan olmaya mahkumdur adeta.hiç yok mudur tanrıkentte iyi insan.vardır aslında.eeee varsa insan nasıl kötü doğar.çevreyse etken hepsinin kötü olması( adam öldürme,hırsızlık,tecavüz.gasp..ne ararsan var bu kentte) gerekmez mi.?başrol oyuncusunun ağzından dinlediğimiz hikayede onun da dediği gibi bazıları 'özde kötüdür''.o zaman çevre özde kötü olanın gerçekte kötü olmasında belirleyici oluyor.o zaman şöyle diyebiliriz bazıları kötü olmaya eğilimli olarak doğuyor.dua edelim de bunlar kötü bir aile ve ''tanrıkent' gibi bir çevreye doğmasınlar.
bir b...k anlamadım inception'dan.