13 yıl önce
Aşk ve Gurur filmine yorum yazdı:
Sihirbazın Çırağı filmine yorum yazdı:
Bayat bir -15 filmi gibi olmuş. Sihirlerin görselliği berbat, oyuncuların-özellikle başrol- sihir yapıyormmuş hissi vermesi kötü, diyaloglar bayat.
Küçük kardeşle izlemek için müsait ama onun dışında çok da vakit harcamaya değmez.
Ruh Eşim filmine yorum yazdı:
Film iki ayrı ilişki üzerine kurulmuş. Açıkcası anne ile down sendromlu çocuğun ilişkisi filmin tadı tuzu olmuş, oldukça etkileyici ele alınmış. Diğer ilişki ise yorucu, bazı yerlerini anlamsız bulsam da sanırım bu benden kaynaklı. İzleyin, tavsiye edilir.
Bir Gün filmine yorum yazdı:
Kitabı okumadım ama şöyle bakılınca ne eklenebilir ki diye sordum kendime. Yaşanılabilir, olası hayatları anlatmış, ek süprizler beklememek lazım.
3 Aptal filmine yorum yazdı:
Filmden sonra elimi kalbimin üstüne koyup 'ol iz wel' demekten alıkoyamadım kendimi, Keşke herkes sevdiği şeyi yapabilse hayatta. Bu filminde anakonusu bu olsa gerek. :)
Ateşböceklerinin Mezarı filmine yorum yazdı:
Çocukların annelerinin kimonolarını satarak aldıkları yiyeceklerle yapılan yemeklerin suyunu bu zavallı çocuklara koyan, etini ve pirincini ise kendi oğlu ve kocasına ayıran o pislik kadını dövesim vardi, anca şimdilerde geçti.
Açlık Oyunları filmine yorum yazdı:
Benim gibi +13 ve şiddet içerir yazılı filmlere karşı başta tereddütle yaklaşan biri olarak rahatlıkla gidebilrsiniz derim.
Arkadaşlar konusunu anllatıklarında kitabını okumamış biri olarak daha şiddet içerikli bir durum bekliyordum.
Erzakları kapma sahnesinde kan banyosu tarzında bir yaklaşım vardı. hah! tam tırsacağım sahneler geldi dediğimde de çok fazla birşey olmadığını gördüm. Ayrıca kim tek kişinin sağ çıkacağı bir yarışmada başka mıntıkadan tanımadığın biriyle ittifak kurar ki? sözde günlerce aç susuz kalmaları, soğukla başa çıkmaları gerekiyordu, bunu da hissettiremedi.
Genel itibariyle ok-yay kullanan sert mizaclı kızları ve görsel efektlerle süslü geleceğe dair görüntüleri sevdiğim için beğendim diyebilirim. Gerçeklerle bağdaşan hikayesi de filmin diğer bir artısı. Gidin, görün, film çıkışında az biraz etkilendiğinizi görürsünüz.
The Legend of Korra dizisine yorum yazdı:
Ang den sonra hikayeye nasıl devam edileceğini açıkcası merak etmekteydim.
Tahmin ettiğim gibi eksiklikler var. Zaman aşınımında çok ileriye gidilmiş. 70 yıllık bir zaman diliminde sanki çağ atlanmış gibi duruyor, mimari, teknoloji falan acayip gelişmiş gösterilmiş ama kızımız korra ve diğerleri hala geleneksel ang zamanından kalma giysiler içinde (demek ki modaya o kadar da önem verilmemiş:D)
Sevdiğim diyebileceğim yönleri çizimlerin ve diyalogların korunmuş olması. Yaratılan karakterlere ve karakter kişiliklerine yabancılık çekmedim. -Korra nın aşırı kaslı vücudu dışında- Karakterler samimi, eğlenceli ve bükücüleri izlemek hala keyifli.
anti-bükücülerin olması ilginç geldi. Tabi cumhuriyetin geldiği, modern sayılabilecek bir ortamda normallerin bazı kötü bükücülerce zulme uğraması veya uğramış gösterilmesi anormal değil ama nasıl desem eski klasik yaklaşımla modern çağın getirdiklerini örtüştüremedim.
son olarak iyi ki başladı, çok da güzel oldu.
Hayatının filmi ne deseler sanırım bu derim. Çok iyi bir film diyemem lakin türünün en iyilerinden rahat diyebilirim. Eğer kişilik olarak sakin bir yapınız varsa tabi. Bazıları yavaş, sıkıcı, anlamsız bulabilirler. Fakat olaylar önyargı ve kapalı ifadelerden kurulu diyaloglar üzerinden ilerliyor ve olaylar günümüz kadar hızlı bir hayatın olmadığı bir zaman diliminde geçiyor, normaldir.
en sevdiğim sahnesi yağmurlu havada kızın koşarak binanın altına sığındığı sırada bay darcy nin gelip aşkını itiraf ettiği sahnedir: -bayan elizabeth çaresizce acı çekiyorum ve artık dayanamıyorum. geçen aylar benim için işkence oldu. geliş sebebim sizi görmektir, buna mecburdum. inançlarıma karşı çıktım, ailemin beklentilerini dinlemedim. ailenizin seviyesini ve unvanımı, olan herşeyi bırakıp, sizden acıma son vermenizi diliyorum. -sizi ... Devamı
Hayatının filmi ne deseler sanırım bu derim. Çok iyi bir film diyemem lakin türünün en iyilerinden rahat diyebilirim. Eğer kişilik olarak sakin bir yapınız varsa tabi. Bazıları yavaş, sıkıcı, anlamsız bulabilirler. Fakat olaylar önyargı ve kapalı ifadelerden kurulu diyaloglar üzerinden ilerliyor ve olaylar günümüz kadar hızlı bir hayatın olmadığı bir zaman diliminde geçiyor, normaldir.
en sevdiğim sahnesi yağmurlu havada kızın koşarak binanın altına sığındığı sırada bay darcy nin gelip aşkını itiraf ettiği sahnedir: -bayan elizabeth çaresizce acı çekiyorum ve artık dayanamıyorum. geçen aylar benim için işkence oldu. geliş sebebim sizi görmektir, buna mecburdum. inançlarıma karşı çıktım, ailemin beklentilerini dinlemedim. ailenizin seviyesini ve unvanımı, olan herşeyi bırakıp, sizden acıma son vermenizi diliyorum. -sizi anlamıyorum. -sizi seviyorum. büyük bir aşkla. lütfen bana uzattığım eli tutma onurunu bağışlayın.
http://www.izlesene.com/video/ask-ve-gurur/1090808