8 yıl önce
Batman ve Superman: Adaletin Şafağı filmine yorum yazdı:
Hücre 7 Mucizesi filmine yorum yazdı:
Bu filmi hangi kelimeleri seçerek yorumlasak da yetersiz kalacaktır. Gerçekten çok güzel bir filmdi, "ağlama melis" butonu için biçilmiş kaftan desem yanılmış olmam. Kız arkadaşım ile birlikte izledik, filmin başından sonuna kadar hep sulugöz bir durumdaydık. Bazı sahnelerde hıçkırdığımız dahi oldu birlikte, yalan söylemeye gerek yok erkekliğe toz kondurmamak adına. Erkeklikten önce insanlık geldiğini kanısındayım, insan da duyguları olan bir varlık. =)
Kısaca; hüngür hüngür ağlatacak, son derece mükemmel bir film. Hayatımda izlediğim en güzel dram filmlerinden birisiydi. İzlemediyseniz ve tereddüt ediyorsanız hiç ama hiç tereddüt etmeyin, hemen bir şekilde temin edin ve izlemeye başlayın. Bizzat öneriyorum.. =)
Köpek Dişi filmine yorum yazdı:
Tüm yorumları okudum, bir çok güzel yorum var fakat Plato’nun Mağara Alegorisi’ne direkt bir şekilde vurgu yapan kimseyi göremedimi böyle bir şey nasıl fark edilmez anlamadım (1-2 arkadaş vurgu yapmış fakat genelde salt yorumlar mevcutdu) .
Bu film Mağara Alegorisinin birebir uyuştuğu bir filmidir, devlet-toplum ve çevre arasındaki ilişkiyi gözlemler ve çıkardığı analizler doğrultusunda biz sinemaseverlere bilgiler verir. Her bir subje kendine verilmiş olan görevi yapmaktadır, kedi diyerek kedi temsil edilmemektedir, toplumun korkuları ve önyargılarının bir timsali durumundadır, baba yönetici kesmi, diğer aile üyeleri ise birebir bir şekilde toplumu temsil etmektedirler. Devlet ideolojisinin bu denli antik yunan’a bağlayan bir film ancak Yunanlılar tarafından çekilebilirdi zaten. Cahil ve eğitimsiz bir toplum, "kedi" gibi olağan anlamının dışında kullanılan ve asıl kullanılmak istenen amacı da mevcut olan cahil, izole edilmiş ve farklı kodlarla başka birer bireye dönüştürülmüş insanla ... DevamıTüm yorumları okudum, bir çok güzel yorum var fakat Plato’nun Mağara Alegorisi’ne direkt bir şekilde vurgu yapan kimseyi göremedimi böyle bir şey nasıl fark edilmez anlamadım (1-2 arkadaş vurgu yapmış fakat genelde salt yorumlar mevcutdu) .
Bu film Mağara Alegorisinin birebir uyuştuğu bir filmidir, devlet-toplum ve çevre arasındaki ilişkiyi gözlemler ve çıkardığı analizler doğrultusunda biz sinemaseverlere bilgiler verir. Her bir subje kendine verilmiş olan görevi yapmaktadır, kedi diyerek kedi temsil edilmemektedir, toplumun korkuları ve önyargılarının bir timsali durumundadır, baba yönetici kesmi, diğer aile üyeleri ise birebir bir şekilde toplumu temsil etmektedirler. Devlet ideolojisinin bu denli antik yunan’a bağlayan bir film ancak Yunanlılar tarafından çekilebilirdi zaten. Cahil ve eğitimsiz bir toplum, "kedi" gibi olağan anlamının dışında kullanılan ve asıl kullanılmak istenen amacı da mevcut olan cahil, izole edilmiş ve farklı kodlarla başka birer bireye dönüştürülmüş insanların aslında en küçük şeylerden bile farklı kodlar yüklenerek ne kadar korkabileceğinin bir kanıtıdır. Gene aynı cahil toplum çok küçük hediyeler de avutulup kendilerinden beklenen stabil ve salak durumdan çıkmamasına yetmektedir. Zaten Timokrasi veya Meritokrasi hatta Aristokrasi’nin de beklediği budur. Toplumun ne kadar kolay manipüle edilebileceğinin somutlaşmış halidir. Filmde hiç bir şey kendi anlamında kullanılmamış, Plato’nun Mağara Alegorisininin bu kadar bariz gösterilmesi ve işlenmesi beni Üniversite yıllarımda almış olduğum Siyasal Düşünceler Tarihi dersine götürdü. O yüzden ilgimi çekmiş bir filmdir, hatta ve hatta iddia ediyorum ki filmi sadece izlediği kadarıyla izleyen arkadaşlar büyük ihtimalle filmi sadece cinsellik ve saçmalık üstüne kurulu bir film olarak göreceklerdir. Açıkcası bu kadar fazla imgenin, sembolün ve subliminal mesajın verildiği çok nadir filmlerden birisidir Köpek Dişi. Tam sayfa bulmaca ve üstüne sudoku çözmüş kadar beyinleri çalıştırabilir. :)) Hee şunu da söylemekte fayda var, herkesin beğeneceği bir film değil.
Mağara Alegorisini de bile bile açıklamıyorum ki hep spoiler vermiş olmayalım, hem de filmi izleyen arkadaşlar filmi izledikten sonra "neymiş bu Mağara Alegorisi" deyip incelesinler. :)
Saygılarımla..
Soraya'yı Taşlamak filmine yorum yazdı:
Bu film için söylenecek o kadar çok şey var ki. Öncelikle bunları nasıl özetleyeceğim onları düşünüyorum. Yorum yaparken en çok zorlanacağım filmlerden birisi olacak.
İlk olarak film insanın kanını donduran, ağzınız açık bir şekilde yarım saat boyunca baktıran bir film. Öyle bir film ki bu Muhammed Ali ön taraftan göğüs kafesinize çalışıyor, Mike Tyson da arkanızdan sırtınıza sırtınıza yumruk atıyor, işte öyle bir film. Lilja 4-ever'daki gibi erkekliğinizden utanmayı bir kenara itin, bu sefer insanlığınızdan utanıyorsunuz! Bunu yapabilen bir canlıyla ben nasıl aynı canlı olabiliriz diyorsunuz. Filmin orijinal bir hikayeden alınarak yapılmış olması da kanınızı donduran başka bir etken. Din kisvesi altında insanların dini manipüle ederek kendilerine göre yontup ona göre hareket edebilmesi o zamanlarda da vardı, şimdi de var, gelecekte de olacaktır. Soraya bu olaya en manidar şekilde örnek teşkil edebilecek bir örnektir.
Din mevzusuna gelmişken; nacizane bir şekilde bazı şeyler paylaşma ... DevamıBu film için söylenecek o kadar çok şey var ki. Öncelikle bunları nasıl özetleyeceğim onları düşünüyorum. Yorum yaparken en çok zorlanacağım filmlerden birisi olacak.
İlk olarak film insanın kanını donduran, ağzınız açık bir şekilde yarım saat boyunca baktıran bir film. Öyle bir film ki bu Muhammed Ali ön taraftan göğüs kafesinize çalışıyor, Mike Tyson da arkanızdan sırtınıza sırtınıza yumruk atıyor, işte öyle bir film. Lilja 4-ever'daki gibi erkekliğinizden utanmayı bir kenara itin, bu sefer insanlığınızdan utanıyorsunuz! Bunu yapabilen bir canlıyla ben nasıl aynı canlı olabiliriz diyorsunuz. Filmin orijinal bir hikayeden alınarak yapılmış olması da kanınızı donduran başka bir etken. Din kisvesi altında insanların dini manipüle ederek kendilerine göre yontup ona göre hareket edebilmesi o zamanlarda da vardı, şimdi de var, gelecekte de olacaktır. Soraya bu olaya en manidar şekilde örnek teşkil edebilecek bir örnektir.
Din mevzusuna gelmişken; nacizane bir şekilde bazı şeyler paylaşmak istiyorum. İslam dininde recm veya taşlanarak öldürme gibi bir durum mevz-u bahis değil. O zamandan bu zamana bazı şahıslar bunun varlığını iddia etmişler, hatta aspelkader oluşturulmuş hadisleri örnek vermeye çalışmış, başarılı olamayınca da "aslında Kuran'da böyle bir şey vardı fakar bir gün bir keçi bu bilgileri içeren sayfaları yedi, yoksa var" diyerek bir kez daha din kisvesi altında istediklerini yapabilmek için dini manipüle ederek zarar vermişlerdir. Radikal Şia grubunun bu amaçlarını gerçekleştirme ümidiyle çıkardıkları bir olay da diyebiliriz recm için. Kuran'ı Kerim'de zinanın cezasının sopa cezası olduğu yazar. En kolayından, karınca'ya dahi zarar vermeyen Hz.Muhammed (S.a.v) 'in recm cezasını uygulayarak, bir de karşısında izlediğini aklınız alabiliyor mu? Kısacası, bu konu tartışılmaya çok ama çok açık bir konudur. Kesin bir şekilde konuşmak da istemiyorum, haşa kaçırdığım bir nokta da olabilir, sadece benim bildiğim bilgiler bunlardır.
Filme tekrar gelirsek; dediğim gibi içinizi karartacak, insanlığınızdan utandıracak bir film. Taş gibi sinirlere sahipseniz izleyin, aksi halde küfürler eşliğinde sinir krizleri geçire geçire izlersiniz filmi.
AĞIR SPOILER VAR, İZLEMEDİYSENİZ OKUMAYINIZ; Filmin son 40 dakikası üzerimde büyük bir stres, büyük bir acı ve sinir bıraktı. Bu kadar çok duyguyu bir anda yaşayabilmek de beni çok yıprattı. Recm sahnesinde bu duygularım peak yaptı. Bir de recm sahnesinin yavaş yavaş yaşanması ve kocası olacak şerefsizin Soraya'nın ölmediğini anda sarf ettiği kelimeler ağzımdan hiç de yakışmayacak küfürler çıkmasına vesile oldu. Filmi özetleyen tek bir cümle de şu: Zehranın ağzından çıkan "Kadınların sesi burada değersizdir,sesimi kendinle birlikte götürmeni istiyorum" kelimesidir.
Daha yazılacak o kadar çok şey var ki anlatamam. Fakat, en sade bir şekilde yazacaklarım bunlar. Beğenme veya beğenmeme kişilere kalmış bir durum, şahsen bu filmi önermek veya önermemek de öyle bir durum. İzleyip izlememek, beğenip beğenmemek sizin elinizde, kimseye tek kelime laf düşmez. Fakat, şahsen benim için inanılmaz bir film oldu.
Zafere Hücum filmine yorum yazdı:
Filmi izlemeden önce çok fazla bir şey beklemiyordum açıkcası. Fakat, unuttuğum bir şey vardı: o da biyografi türü filmlerin, hele de malzemesi bolsa, ne kadar güzel olabildikleriydi. Filmin biyografi olduğunu öğrendikten sonra da özellikle "bu şahıslar kimmiş, ne değilmiş" diye araştırmadım.Yani film başlamadan araştırmadım, izledikten sonra zaten gayri-ihtiyari araştırıyorsunuz meraktan. :)) Bana Plot Twist bir efekt yaratması amacıyla yaptım bu davranışımı. Haklı da çıktım, film dakikalar ilerledikçe içine çekti de çekti, çekti de çekti. İzlemeyen arkadaşlara benden tavsiye: sakın ha sakın şahısları filmi izlemeden önce araştırmayın, filmin tüm büyüsünü bozarsınız. 2 dk'lık bir araştırmayla 2 saatlik filmi harfi harfine öğrenebilirsiniz, ağır spoiler yersiniz benden söylemesi.
Filme gelirsek; biyografi türü filmler genelde başarılı oluyor durumuna güzel bir örnek daha teşkil etti Rush. Chris Hernsworth ve Daniel Brühl oynadıkları rolün hakkını vermişler, şapka çıkartmak lazım bu oy ... DevamıFilmi izlemeden önce çok fazla bir şey beklemiyordum açıkcası. Fakat, unuttuğum bir şey vardı: o da biyografi türü filmlerin, hele de malzemesi bolsa, ne kadar güzel olabildikleriydi. Filmin biyografi olduğunu öğrendikten sonra da özellikle "bu şahıslar kimmiş, ne değilmiş" diye araştırmadım.Yani film başlamadan araştırmadım, izledikten sonra zaten gayri-ihtiyari araştırıyorsunuz meraktan. :)) Bana Plot Twist bir efekt yaratması amacıyla yaptım bu davranışımı. Haklı da çıktım, film dakikalar ilerledikçe içine çekti de çekti, çekti de çekti. İzlemeyen arkadaşlara benden tavsiye: sakın ha sakın şahısları filmi izlemeden önce araştırmayın, filmin tüm büyüsünü bozarsınız. 2 dk'lık bir araştırmayla 2 saatlik filmi harfi harfine öğrenebilirsiniz, ağır spoiler yersiniz benden söylemesi.
Filme gelirsek; biyografi türü filmler genelde başarılı oluyor durumuna güzel bir örnek daha teşkil etti Rush. Chris Hernsworth ve Daniel Brühl oynadıkları rolün hakkını vermişler, şapka çıkartmak lazım bu oyunculuklara. Zaten 1976 Formula 1 senesi Formula 1 tarihinin en heyecanlı üç sezonundan birisidir, takip edenler iyi bilir. Hele ki Formula 1 tutkunuysanız, işte o zaman tam size göre bir film Rush. ;) İsteyerek mi yoksa istemeyerek mi verildi bilinmez ama, verilen subliminal mesajlar gayet yerindeydi. Filmi izleyen arkadaşlar da ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaklarını düşünüyorum. Kısacası; başarılı bir film, izleyip de pişman olacağınızı düşünmüyorum. Tabii ki zevkler ve renkler tartışılmaz, benim ak dediğime başkası kara diyebilir. :) Buna en iyisi siz karar verin..
Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları filmine yorum yazdı:
Filmden çıkalı yaklaşık 1 saat oldu, eve gelir gelmez de sıcağı sıcağına bir yorum yapayım dedim. Öncelikle harika bir görsel şölen olmuş, çekimler, karakterlerin tipleri vs. gerçekten çok güzel yapılmış. Yüzüklerin Efendisinde de aynı şeyi yaşamıştım, büyük ihtimalle bunda da aynı şeyi yaşayacağım, 3.film diğer 2 filme göre çok güzel olacak. Zaten gidişat da bunu gösteriyor. Şahsen son filmde harika bir plot twist efekt bekliyorum. Görsel şölen ve karakterlerin tiplerinin yanı sıra macera sahneleri ve aksiyon da insanı doyuran cinsten. Özellikle Legolas'ın ve Smaug'un olduğu sahneleri gerçekten hoşuma gitti. Teknolojinin bu kadar iyi kullanıldığı filmleri Türkçe Dublaj Olmadan! yani Orjinal Diliyle! izlemek gerçekten çok güzel. İzlemeyen arkadaşlara benden tavsiye zevk almak istiyorsanız Türkçe Dublaj izlemeyin. DÜzgün bir şekilde orjinal dilinde izleyin. Ayrıca:
Bu Thorin'in fallik dönemde sıkışıp kalmış, ukalaca ve kasıntı hareketleri beni b ... DevamıFilmden çıkalı yaklaşık 1 saat oldu, eve gelir gelmez de sıcağı sıcağına bir yorum yapayım dedim. Öncelikle harika bir görsel şölen olmuş, çekimler, karakterlerin tipleri vs. gerçekten çok güzel yapılmış. Yüzüklerin Efendisinde de aynı şeyi yaşamıştım, büyük ihtimalle bunda da aynı şeyi yaşayacağım, 3.film diğer 2 filme göre çok güzel olacak. Zaten gidişat da bunu gösteriyor. Şahsen son filmde harika bir plot twist efekt bekliyorum. Görsel şölen ve karakterlerin tiplerinin yanı sıra macera sahneleri ve aksiyon da insanı doyuran cinsten. Özellikle Legolas'ın ve Smaug'un olduğu sahneleri gerçekten hoşuma gitti. Teknolojinin bu kadar iyi kullanıldığı filmleri Türkçe Dublaj Olmadan! yani Orjinal Diliyle! izlemek gerçekten çok güzel. İzlemeyen arkadaşlara benden tavsiye zevk almak istiyorsanız Türkçe Dublaj izlemeyin. DÜzgün bir şekilde orjinal dilinde izleyin. Ayrıca:
Bu Thorin'in fallik dönemde sıkışıp kalmış, ukalaca ve kasıntı hareketleri beni benden aldı. Be adam, karşında Smaug gibi bir yaratık var ve sen hala artistlik peşindesin. Var mı senden başka karizma yapmaya çalışan etrafında sorarım sana!?
Sauron'un döneceği düşüncesi ayrıca beni heyecanlandırdı, umarım 3.filmde beklentilerin de karşılanacağı üzerine Sauron gücünü toplar ve harika bir görsel şölen izleriz son filmde. Zaten bu filmde olan karakterlerin tamamına yakını Yüzüklerin efendisi Yüzük kardeşliğinde yok. Büyük ihtimalle ya büyük savaş çıkıp hepsi ölecek, ya da Peter Jackson hepsinin akıbeti için ayrı bir sayfa açıp bizlere olan biteni anlatacak. Bunlar yüzünden çok ama çok merak ediyorum son filmi.
Son olarak, Tauriel'in o Dwarf çocuktan hoşlanması filmi çok abartı bir seviyeye getirmiş. Sanırım eksi yönler ne diye sorsanız özellikle bunun üstünde dururum. Sen bir kere gördüğün bir Dwarf için 600 yıllık hanedanlığını bırak, garibim Legolas da senin peşinden koşsun. Pehhh!!! Üstüne üstlük Legolas da Tauriel'den hoşlanıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Legolas gibi bir karakteri aşk üçgeninde bırakmayacaktın Eyyy Peter EFendi! Bu olmadı.. Onun haricinde gerçekten hoş bir film.
Ölü ya da Diri filmine yorum yazdı:
Kolay kolay hiç bir filme "berbat" diyerek onu yerin dibine sokmam, sebebi de harcanan emek, para, efektler ve zamandır. Fakat, bu film gerçekten "berbat!" olmuş be arkadaş!
Bu filmi yapan arkadaş hiç mi zaman-mekan bütünlüğüne, mantık hatalarına, abartılı sahnelere, vs. vs. vs. dikkat etmemiş. Hayatını dövüş sporlarına adamış, aşırı derecede kaslı, güçlü adamların hayatında topuklu ayakkabı giyip defilelere katılmaktan başka hiç bir aktiviteyle uğraşmamış mankenlerden dalga geçile geçile dayak yemesi ne kadar mantıklıdır acaba sorarım? =) Kesinlikle kadın-erkek olayına dikkat çekmek istemiyorum, sadece 1.90 boyunda 100 kilo ve neredeyse sıfır yağdan oluşmuş son derece donanımlı bir kişinin 1.60 boyunda 40 kilo birisi tarafından paldır küldür dayak yemesi bana çok ilginç geldi. =) Hele o dövüş sahneleri yok mu o dövüş sahneleri. =) Ya arkadaş bu kadar saçma ve abartı sahneleri çekmek için çok uğraştın mı sorarım sana? =)
Ek olarak, kadınların metalaştığı, onların birer sex objesi ola ... DevamıKolay kolay hiç bir filme "berbat" diyerek onu yerin dibine sokmam, sebebi de harcanan emek, para, efektler ve zamandır. Fakat, bu film gerçekten "berbat!" olmuş be arkadaş!
Bu filmi yapan arkadaş hiç mi zaman-mekan bütünlüğüne, mantık hatalarına, abartılı sahnelere, vs. vs. vs. dikkat etmemiş. Hayatını dövüş sporlarına adamış, aşırı derecede kaslı, güçlü adamların hayatında topuklu ayakkabı giyip defilelere katılmaktan başka hiç bir aktiviteyle uğraşmamış mankenlerden dalga geçile geçile dayak yemesi ne kadar mantıklıdır acaba sorarım? =) Kesinlikle kadın-erkek olayına dikkat çekmek istemiyorum, sadece 1.90 boyunda 100 kilo ve neredeyse sıfır yağdan oluşmuş son derece donanımlı bir kişinin 1.60 boyunda 40 kilo birisi tarafından paldır küldür dayak yemesi bana çok ilginç geldi. =) Hele o dövüş sahneleri yok mu o dövüş sahneleri. =) Ya arkadaş bu kadar saçma ve abartı sahneleri çekmek için çok uğraştın mı sorarım sana? =)
Ek olarak, kadınların metalaştığı, onların birer sex objesi olarak kullanıldığı filmlerden gerçekten haz etmiyorum. Düzgün bir kadın profili dünya sinema literatüründe ne zaman dünyada hayata geçecek gerçekten çok merak ediyorum. Sonuç mu? Tamamen saçma ve berbat bir film! =)
Barfi: Aşkın Dile İhtiyacı Yoktur filmine yorum yazdı:
İşte böyle filmler beni Hint Sinemasına her defasında bir adım daha yaklaştırıyor. 3 Idiots, Taare Zameen Par, Black vs. vs. derken bir de bu çıktı başucuma almam için. :)
Filme gelirsek; gerçekten son derece saf ve samimi bir film. Açıkcası filmin 2 buçuk saat oluşu bana hiç ama hiç dokunmadı. Nice filmler izledim 1 saat 10 dakika ama bitsin diye yalvardığım. Hah işte! bu onlardan kesinlikle değil. Bazı sahnelerinde gözlerim doldu, ama bu göz dolması samimiyetten, sıcaklıktan,saflıktan. Bu saydıklarım o kadar çok var ki filmde, filmi artık benliğinize işliyorsunuz konsantre bir şekilde izlediyseniz. Ayrıca, filmin sonlarına doğru Plot Twist efekt gerçekleşti, bu da filmin artılarından bir tanesi daha bana göre. Oyunculuklara da değinelim, Barfi'ye can veren Ranbir Kapoor şapka çıkartılacak bir performans sergilemiş. Charlie Chaplin benzeri sahnelerde Charlie Chaplin'i görür gibi oldum açıkcası. Duygusal sahnelerde de son derece başarılıydı, gözlerimi doldurdun Kapoor mahvettin bizi. ... Devamıİşte böyle filmler beni Hint Sinemasına her defasında bir adım daha yaklaştırıyor. 3 Idiots, Taare Zameen Par, Black vs. vs. derken bir de bu çıktı başucuma almam için. :)
Filme gelirsek; gerçekten son derece saf ve samimi bir film. Açıkcası filmin 2 buçuk saat oluşu bana hiç ama hiç dokunmadı. Nice filmler izledim 1 saat 10 dakika ama bitsin diye yalvardığım. Hah işte! bu onlardan kesinlikle değil. Bazı sahnelerinde gözlerim doldu, ama bu göz dolması samimiyetten, sıcaklıktan,saflıktan. Bu saydıklarım o kadar çok var ki filmde, filmi artık benliğinize işliyorsunuz konsantre bir şekilde izlediyseniz. Ayrıca, filmin sonlarına doğru Plot Twist efekt gerçekleşti, bu da filmin artılarından bir tanesi daha bana göre. Oyunculuklara da değinelim, Barfi'ye can veren Ranbir Kapoor şapka çıkartılacak bir performans sergilemiş. Charlie Chaplin benzeri sahnelerde Charlie Chaplin'i görür gibi oldum açıkcası. Duygusal sahnelerde de son derece başarılıydı, gözlerimi doldurdun Kapoor mahvettin bizi. Sigara konusunda verdiği subliminal mesajlar da biraz reklam vari olmuş fakat kötü anlamda bakmadı gözüme. :)))
Genel itibariyle gerçekten başarılı bir film, yeri geldim göz doldurdu yeri geldi karın kaslarımı sıkılaştırdı. Sigara konusunda verdiği Subliminal mesajları da es geçmemek lazım. İşte öyle bir film Barfi!. Saf, samimi, içten, her şeyiyle kendini hissettiren bir film. Bir aşk ancak bu kadar saf ve masum olur..
Kötü Ruh filmine yorum yazdı:
Korku unsuru bulunan filmler bana hitap etmezler, pek sevmem açıkcası aniden çıkan saçma saçma yaratıklardan ve seslerden, kendilerinden hiç haz etmem. Tamamiyle reflekslerimizi harekete geçirmeye amaçlayan fazla gerekli olmayan filmler olarak görürüm. Gene izlerim ama düşüncem değişmez. =)
Bu film ise bu dediğim tarzın biraz dışına çıkmayı başarmış. Açıkcası son sahnelerde bi hayli gerildim. Gerilim dolu bir remake olmuş, Sam Raimi ve Alvarez ortaklığını tebrik etmek lazım. TÜRÜNE GÖRE güzel bir film diyelim. =)
Daima Lilya filmine yorum yazdı:
Subliminal mesajların bu kadar fazla oldu nadir filmlerden birisidir Lilja 4-ever. Sonunu tahmin etmeme rağmen gene de plot twist etkisi yaşatmıştır psikolojim üstünde. Son derece karamsar, iç karartıcı, midede Muhammed Ali'nin yumruğunu hissettiren bir film oldu benim için.
Size şöyle söyleyeyim dostlar; filmi izlerken bazı sahnelerde erkekliğimden utandım, yazıklar olsun dedim, serzenişlerde bulundum fakat çaresiz gözlerle izlemek zorundaydım filmi. Hani dram filmleri psikoloji bozar ve göz yaşartır hatta ağlatır ya seyirciyi. Hah işte bu film onlardan değil, psikolojiyi bozuyor ama çaresiz gözlerle bakmak zorunda kalıyorsunuz o gözler ağlayacak yerde. Bi ağlasanız rahatlarsınız ya hani, o ağlamayı bi türlü yapamıyorsunuz! Bi yandan üzülürken bi yandan da sinirleniyorsunuz çünkü, Requiem for a Dream misali.
Sonuç itibariyle son derece başarılı bir filmdi, gece gece mahvettin beni Lilja !
Mantık hatalarının üst seviyede olduğu bir filmdi;
Bir kere ikisinin annelerinin de isminin ortak olması ve Batman gibi üst zekalı bir insanın bundan etkilenmesi ne kadar mantıklı sorarım size! O zeki, dedektif gibi olan, taktik anlayışı süper olan Batman gitmiş, yerine bir kas yığını gelmiş. Hani kabul ediyorum kaslı olması bir endam katmış da, mantık hataları ve yapılan saçmalıklar nedir arkadaş. Süperman'e gelelim, öncelikle yıllardır film izlerim, bu filmdeki Süperman kadar kasıntı bir karakter görmedim. Mahkemedeki herkes takım elbiseli iken, herkes tabir-i caizse janti iken bu arkadaşın taytlı bir şekilde kasıla kasıla (bir gülme geldi) mahkemeye girip sözde kendini karizmatik zann ... Devamı
Mantık hatalarının üst seviyede olduğu bir filmdi;
Bir kere ikisinin annelerinin de isminin ortak olması ve Batman gibi üst zekalı bir insanın bundan etkilenmesi ne kadar mantıklı sorarım size! O zeki, dedektif gibi olan, taktik anlayışı süper olan Batman gitmiş, yerine bir kas yığını gelmiş. Hani kabul ediyorum kaslı olması bir endam katmış da, mantık hataları ve yapılan saçmalıklar nedir arkadaş. Süperman'e gelelim, öncelikle yıllardır film izlerim, bu filmdeki Süperman kadar kasıntı bir karakter görmedim. Mahkemedeki herkes takım elbiseli iken, herkes tabir-i caizse janti iken bu arkadaşın taytlı bir şekilde kasıla kasıla (bir gülme geldi) mahkemeye girip sözde kendini karizmatik zannederek (gene bir gülme geldi) mahkemeye ifade vermesi gerçekten komikti. =)))) Lane'in aşağı düşerken, über ve süpersonic kahramanımız Süperman'in düşer şekilde gelip önünde durması ve hanım kızımızı kurtarması bazal metabolizmayla evden çıkıp bu filmi izlemeye gelen bir insana dahi oluşturduğu gülmeler sayesinde six pack (nam-ı diğer baklavalar) yaptırır. =))) Canavarımızdan bahsetmeye dahi gerek yok sanırım, atom bombası yeyip daha da güçlenen, fakat Süperman'in Kriptonit mızrağıyla tek yiyen bir canavarımız var. =)) Mantık hataları silsilesi tabii ki bununla bitmedi, annelerinin ortak isimlerini daha önce söylemiştim. Peki, bu iki arkadaşın asıl savaşma nedenler tam komedi. Onu bunu geçtim, Süperman'in tek lafıyla "artık benim arkadaşımsın, dostum benim, en büyük sensin, öhöhöhöh" moduna giren bir Batman'imiz var. =) Hemen de arkadaş oldu bizim zıpırlar bak sen şu işe. =)
Daha fazla dayanamayacağım gerçekten sinefiller, kısaca söylemek gerekirse; nişanlımla birlikte gittiğimiz bu filmde bayağı bir güldük. =)) Bale'in ne kadar mantıklı bir insan olduğunu öğrendik, taş gibi bir konunun içine nasıl edilir canlı gözlerle gördük. (ben şok)
Son sözümü ise filmin yönetmeni Zack Snyder"e söylemek istiyorum; "ağam bizimle dalga geçiy"