4 yıl önce
Babylon Berlin dizisine yorum yazdı:
bu nasıl bir kalitedir!
Reis filmine yorum yazdı:
adamın filminin afişinde bile ’’ölüm’’ lafzı var.
ve sanki gerçeğini yaşamak bizim için yeterince büyük bir dram değilmiş gibi bir de gidip filmini çekmişler... bu arada ilk defa bir filmi karantinaya aldım. ne diyelim; bu daha başlangıç karantinaya devam.
Better Call Saul dizisine yorum yazdı:
bir meslektaş olarak aynı şeyleri mesleğin başında birebir yaşadığım adamdır saul goodman. hayır yani biz de isterdik harvey dent gibi olmayı ama hayat bizi saul goodman olmaya iteledi.
Six Feet Under dizisine yorum yazdı:
zamanında bir insan bu diziyi bana tavsiye etmişti de izlememiştim. sonra o insan ölmedi tabiki ama ölüm gibi bir şey oldu. nihayetinde şimdi izlemeye başladım. zaman hızla akıp gidiyor ve hayatınızdan insanlar çıkıyor. arkadaşlarınız gidiyor falan. azalıyor bir şeyler, arttıkları gibi. bu dizi de öyle bir dizi işte. ya da ben öyle anlamlandırıyorum bilmiyorum.
Narcos dizisine yorum yazdı:
buralar çok değerlenecek arkadaşlar. inanılmaz bir diziyle karşı karşıyayız.
Saint Laurent filmine yorum yazdı:
''ulrike meinhof tutuklanmış, haydi bunu kutlayalım'' cümlesinden sonrasını izlemedim. çok gereksiz bir film. moda tasarımcı olsam çok gereksiz olmazdı; sadece gereksiz olurdu...
Kanunun Kuvveti filmine yorum yazdı:
-az biraz spoiler içerir-
Jean dujardin ve gilles lellouche'nin fiziksel benzerlikleri ailelerine olan düşkünlükleriyle paralel gidiyor film boyunca. Ancak her iki oyuncu da çok zıt kutuplarda yaşıyor hayatını. Senaryosu itibariyle çok klişe denilebilecek bir senaryoya sahipti diyebilirim. Bazı noktalarda her şey oldu bittiye gelmiş. Örneğin Pierre Michel'in dosyayı almasından sonra Tany'nin uzantıları olan suç ortağı adamların yakalanması ve dolayısıyla Tany'nin gücünün sekteye uğraması bir anda oldu bittiye gelerek gelişiyor. Bu filmi başarılı bulmak jean dujardin'in oyunculuğunu başarılı bulmaktır bir nevi. Bir de Tany'nin bir sahnede adamlarından birine zorla uyuşturucu içirme sahnesi var ki o sahne de etkileyiciydi. Film için seçilen müzikleri de es geçemeyeceğim.
-az biraz spoiler içerir-
Duvara Karşı filmine yorum yazdı:
istanbul otogarıdan çağlar turizm'e ait sarı bir otobüs kalkar mersine. 37 numara, cam kenarında cahit tomruk oturur. öylesine buruk bir bakışıyla gelir ki filmin sonu, durup durup hala cahit'in mersin'de yalnız başına ne yaptığını düşünürüm. bu da birol ünel'in cahit tomruk karakterini nasıl yedire yedire oynadığının kanıtıdır bana göre.
Özgürlük Dansı filmine yorum yazdı:
yalnızca barry ward'ın karizmasına tanık olmak için bile izlenebilinecek film.
bir de tabi 'ken loach'un son filmiymiş, sinemaya vedasıymış' gibi dedikoduları da dolaşıyor ortada.
---spoilerımsı kısım---
filmde jimmy'nin salonundaki dans ve müzik gecelerinden, kilisedeki rahibin konuşması sahnelerine olan ani geçişler çok çarpıcı ve komik. öte yandan jimmy'nin rahip beyfendinin evine uğradığı sahnede çok iyi diyaloglar var. filmin adını jimmy's hall koymak yerine diğer oyuncuların hall'ı koysak bile olabilir. mahmut's hall bile olabilir. hacı zübeyir amca's hall bile olur lan. kısacası başrolün hiç belli olmadığı, tam bir ken loach filmi. tek üzüldüğüm nokta ise film boyunca irlandada bulunmamıza rağmen hiç bira'samamış olmamız. insan iki ellilik guinness koyar bir sahneye, öküz gibi can çekirtir. üzüldük be ken abi.
---spoilerımsı kısım---
Friends dizisine yorum yazdı:
Nerede bir friends finalini her izlediğinde ağlayan bir insan var, kim ne derse desin orada çok güzel bir insan var, onun yanakları al al, gözleri çipir çipir.