13 yıl önce
The Rocky Horror Picture Show filmine yorum yazdı:
Büyük Lebowski filmine yorum yazdı:
Niye bu kadar sevmeyen olmuş anlamadım. Bana göre her dakikasında ayrı bir mizah vardı ve gerçekten hoştu. Ne yani, illa ki içerisinde bi aşk vs mi olması gerekli ki çok sevesiniz. Gerçi sevmeyin, Dude buna aldırmaz.. Değil mi?
İzlerken sıkılacağınız bir şey yok. Gayet tadında bir eğlence olmuş. Bir halıdan nerelerede gidiliyor, neler yapılıyor.
İlginç. Bi kaç ağır eleştiri okudum da garip geldi yani.
Die Päpstin filmine yorum yazdı:
Düşük puanının sebebini çözemedim. Gerçek bir hikayeyi anlatıyor ve bir kadının büyük başarısını. İzlerken tekrar dinlere olan saygımı ölçtüm. Sırf kadın olduğun için nasıl okuma, yazma, öğrenme hakkın olamaz? Bu nasıl bir cahillik gösterisidir.
Bu kadının tamamiyle yanlış zamanda doğduğunu düşünüyorum. Yaptığı büyük bir cesaret isteyen bir iş ve başarması gerçekten gurur verici. En azından aynı cinsiyetten olduğum için gurur duyabiliyorum. Hatta bildiğim bütün tarihi kadınlardan daha fazla etkilendim bu kadının hikayesinden.
Az kişi tarafından bilinen ya da anlaşılamayan harika bir film oluvermiş.
Toprak Altında filmine yorum yazdı:
Yok arkadaşım böyle bir film olamaz!
İzlerken öyle bir içine girdim ki, sanki benim tabutun içindeki. Kesinlikle harika, izlediğim en iyi tek mekanlı film diyeceğimde zaten kaç tane var ki.. yani izlediğim kaç tane var neyse.. Filmi açmadan önce sıkılıp bırakabilceğimi düşündüm ama çok sıkılsam da izlerim diyip başladım.. Hiçbir şekilde de sıkılmadım.. Gerçekten bir anda içeride buluyorsunuz kendinizi.
Yapılan telefon görüşmeleri ile olayı algılamaya çalışırken sinir kat sayınız yükselmeye başlıyor. İnsanların anlayışsızlığı mı diyeyim, yok efenim gerizekalılığı mı bilemedim. Açık bi şekilde bitmesi aslında iyi olmuş. Çünkü olayın tam olarak ne olduğu adamın niye tabutta olduğunu çözmeye çalışırken şak diye bitiveriyor film ve ağzını açık bi şekilde kalıyorsunuz. Eh iyi madem ta..ta.tamam diyip kapıyorsunuz sonra filimadamına gelip yorum atıyorsunuz .Daha ne diyeyim. Sıkılanlar üyeliklerini silsin.
Alice Harikalar Diyarı'nda filmine yorum yazdı:
Son zamanların aşırı popüler olan mavi rengine Tim Burton'ında kapıldığını farkettim. En çok sevdiğim şey buydu film boyunca. Onun dışında bana biraz basit geldi. Bu kadroyla daha güzel şeyler yaratılabilir gibi düşünmüştüm. Bir de ilk çıktığı zamanlarda bayağı konuşulmuştu. Yani sanki tim burton bu filmi para kazanmak için yapmış gibi.
Tamam harika karakterler, harika renk uyumu, özellikle kedi olsun johnny deep olsun falan ama olmamış yani. Konu olmamış. Her şey filmin sahnesinde saklı değil ki..
İzlerken 'oleey çocukluğumu süsleyen Alice'i, Tim Burton gözüyle izliyorum' olmadım hiç. Ayrıca sonunda da 'ne alaka lan' dedim. Bunak teyzeler gibi olmuş sonu. Nereden nereye atlamış. Sanki arada kaybolmuş sahneler var.
Of neyse ya amaaan.
Tezgahtarlar 2 filmine yorum yazdı:
Nasıl bir sıralamada yorumlayacağımı bilemedim... Beğendim, bayağı da güldüm. Hatta birinci filmden daha çok güldüm ama, belirli bi yerden sonra film 'bir şeye' sardı.. Argo kullanmak istemiyorum :)
Eğlenceli bir çok sahnesi vardı.
Ama, bir film gerçekten çok iyiyse ve 2.si çekilmeye karar verildiyse aynı formatta olmasını bekleriz değil mi? aynı karakterlerin bulunması hoşuma gitti bu arada, genelde bir çok bu tarz filmlerde olmayabiliyor. Fakat biraz karakterler üstüne yoğunlaşılmış, beni rahatsız eden bu idi. Sonlara doğru konunun içerisine aşk, dostluk falan girmiş.. Tamam olsun da, asıl amacı ya da konusu o değil ki filmin yani duygusallık çok abes kaçmamış mı? Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama sonlara doğru sıkıldım.
Onun dışında gerçekten 'baba' sahneleri vardı.
Köpek Dişi filmine yorum yazdı:
Bu film insanı çileden çıkarır. Sadece bir film, bize ne durumun amacını gösteriyor ne de başka bir şey.. Sadece çocukların davranışlarını, daha doğrusu ’yanlış’ bir aile hayatını gösteriyor ve izlerken bi süre sonra analiz etmeye başlıyorsunuz. Çünkü çocukların hareketleri, tavırları bir süre sonra değişiyor. Bana göre psikolojik bir film, ayriyetten sizi aşırı derecede geren bir film.
ve bir de izlediğim en garip konulu filmdi. ayakta alkışlıyorum.
kedili sahne, diş dökme sahnesi ve uçak sahnesi gerçekten muhteşemdi.
Vol-i filmine yorum yazdı:
Aşırı derecede düşürücü. Neye acıyacağımı, neye üzüleyeceğimi bilemedim. Bi tarafta, robotların sevimli aşkı bi tarafta insanların koyunluğu. Her şey kusursuzca aktarılmış. Geç izlediğim için çok ama çok pişmanım. Bilgisayarımdan hiç silmeyip arada sırada izlemeyi düşünüyorum.
Gün Doğmadan filmine yorum yazdı:
Çiftin birbiriyle konuşmaları bana Waking Life adlı filmi hatırlattı. Güzel bi hatırlatma oldu benim için. Yapım yıllarına bakıldığında belki tam tersi olmalı ama neyse.
Bu küçük şey dışında, aklımıza gelen o klasikleşmiş aşk hikayelerinin çok çok dışında bir konu barındıran bu film bana göre gerçekten bir baş yapıt. Hiçbir cinsel unsur barındırmadan ya da ne bileyim, sadece iki yabancı kişinin birlikteliğini bize gayet romantik bir şekilde gösterebilen bir film olmuş.
Kafanızda sadece eve gitmek varken bir yabancı teklifiyle, tamamiyle aklınızın değişmeşi, evinizi unutmanız, bütün yaşadıklarınızı sadece trende karşılaştığınız birisiyle geçirdiğiniz bir gecede unutmanız şuan bu filmi izlemiş olsak bile ne kadar da uzak bir şey değil mi?
Harika diyaloglar, harika kamera açıları ve mekanlar vs. Muhteşem.
Çok düşündüm ya, çok sevdim.
Before Sunset'i izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Boş Ev filmine yorum yazdı:
Hani ortalarda 'az diyaloglu' filmleri eleştirmek için ' abi diyalog yok nesini anlıyorsun, bu mu yani sanatsal şey?' diyerel eleştirmeye çalışanlara bu filmi izleticeksin. Hala anlamıyorsa beyninde problem vardır.
Bana göre sinemanın illa ki diyaloglara ihtiyacı yoktur. Aynen bu filmde olduğu gibi sizi karakterlerle filmin içerisine çekebiliyor ve sizde merak duygusu uyandırabiliyorsa o film muhteşemdir. Hatta o filmin yönetmeni, senaristi candır can. Kim-ki duk un izlediğim bütün filmlerinde olan bu muhteşemliği eleştirenleri kesinlikle eshefle kınıyorum.
Çok basit bir yorumla şunu da diyivereyim: aşk temasının böyle farklı işlenilmesi gerçekten çok iyi. Film ortasında bir anda hiç beklemediğiniz bir hale giriyor. İki ayrı konu var gibi. Oysa bir o kadar da konular birbiriyle bağlı.
Yani ben kendi bölümümle (müzik) alakalandırarak düşünüyorum. Bir symphony nin iki teması gibi. A teması ve B teması var ama ikisi arasında muhteşem bir güzel muhteşem bir bağ var.
İzlemeyenlere lafım ... DevamıHani ortalarda 'az diyaloglu' filmleri eleştirmek için ' abi diyalog yok nesini anlıyorsun, bu mu yani sanatsal şey?' diyerel eleştirmeye çalışanlara bu filmi izleticeksin. Hala anlamıyorsa beyninde problem vardır.
Bana göre sinemanın illa ki diyaloglara ihtiyacı yoktur. Aynen bu filmde olduğu gibi sizi karakterlerle filmin içerisine çekebiliyor ve sizde merak duygusu uyandırabiliyorsa o film muhteşemdir. Hatta o filmin yönetmeni, senaristi candır can. Kim-ki duk un izlediğim bütün filmlerinde olan bu muhteşemliği eleştirenleri kesinlikle eshefle kınıyorum.
Çok basit bir yorumla şunu da diyivereyim: aşk temasının böyle farklı işlenilmesi gerçekten çok iyi. Film ortasında bir anda hiç beklemediğiniz bir hale giriyor. İki ayrı konu var gibi. Oysa bir o kadar da konular birbiriyle bağlı.
Yani ben kendi bölümümle (müzik) alakalandırarak düşünüyorum. Bir symphony nin iki teması gibi. A teması ve B teması var ama ikisi arasında muhteşem bir güzel muhteşem bir bağ var.
İzlemeyenlere lafım yok ama izleyip anlamayan ve anlamadığı gibi de eleştirinler üyeliklerini bile silsinler :D Çok mu abarttım be .. Ama gerçekten de harika değil mi?
Niye bu kadar sevdim lan çok garip neyse .