Kitaplardan İz Bırakan Cümleler...

''Yalnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır. Bunun için ne kadar uğraşırsan durumun o kadar acıklı hale gelir. Geceyi uzatmak, son bir sigara yakmak, bir kadeh daha içmek, ayak sürümek, bin dereden su getirmek... Bütün bunlar, kapının arkasına gizlenmiş seni bekleyen tekilliğinle karşılaşmanı geciktirmekten ve çaresizliğini artırmaktan başka işe yaramaz. Durumu sükunetle kabullendiğin ve savaşmaktan vazgeçtiğinde ise aniden daha az yalnız biri haline gelirsin. Bu konuda bilinmesi gerekenler fazla değildir. Yalnızlıkta ''çat kapı'' yoktur ve yalnız biri kimsenin hayatını tamamlamaz ve bunun karşılığı olarak da kimse onun hayatını bütünlemez. Kimileri böyle olmasını tercih ettikleri için, kimileri de kimse onları tercih etmediği için yalnızdır. Yalnız biri sadece bir aksesuardır. Süslü bir toka, zarif bir kolye, boktan bir kemer ya da bir çift güzel küpe... O kadar. Yoklukları üzüntü verici olsa da kimseyi öldürmez.''

Kahperengi / Hande ALTAYLI
-alıntı-

"birbirimizi anlayamayacağımız korkusuyla, sözcükleri gereğinden çok fazla kullanıyoruz. konuşmamanın, iletişim kurmayı reddetme anlamına çekilmesinden, kabalık olarak görülmesinden korkuyoruz. ayrıca, çok fazla konuşuyoruz.

sessizlik bizi ürkütüyor. sessizliği denetleyemiyoruz. oysa sessizlikte, sezinlediğimiz ama tanımadığımız dürtülerin, özgürlüğün ve gelişigüzelliğin son noktası saklıdır."

(cehenneme övgü. s.35)
Hayatın tadını çıkar dostum, hayatın tadını çıkar ve yargılama..

Sana, hayatın tadını çıkar diyorum,

dilediği gibi seni yönlendirmesi için kendini doğaya bırak ve seni cezalandırma sorumluluğunu da sonsuzluğa..

SADE

(Sanırım Justine)
Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor.

Ama yapışıp kalıyor ona, onsuz olamıyor. (sustu.bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: sigara içtiğimi.


Aylak Adam-Yusuf Atılgan
Sabahın beşinde bir genelevin halini görmeyen kimse, gezegenimizin hangi bezginliklere doğru yol aldığını düşünemez..

Burukluk, Cioran
Umutsuzlukta haklı çıkacağımıza,umutta yanılalım.

Doğu'dan Uzakta
- "Ailen fazla sevgi vermiyor sana değil mi?"

+ "Öyle şeylere ihtiyacım yok benim."

- "Herkesin sevgiye ihtiyacı vardır"

+ "Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok."

- "Zavallı çocuk."

(Ekmek Arasından)
..Werheimerin tipik bir ÇIKMAZLAR İNSANI olduğunu söyledim kendi kendime, bir çıkmazdan mutlaka başka bir çıkmaza sapmıştır, çünkü Traich onun için zaten bir çıkmazdı, daha sonra tıpkı Viyananın da bir çıkmaz olduğu gibi, tabii Salzburg da, çünkü Salzburg onun için tek bir çıkmazdan başka bir şey olmamıştı, Mozarteum çıkmazdan başka bir şey değildi, Viyana Akademesi de, tıpkı tüm piyano eğitiminin bir çıkmaz olduğu gibi, bu tip insanların zaten bir çıkmazdan diğerine sapmak dışında bir seçimleri olmaz, dedim kendi kendime, bu çıkmazlar mekanizmasından da asla kurtulamazlar.

BİTİK ADAM, bitik adam olarak doğmuştur zaten, diye düşündüm, o hep bitik bir adamdı ve çevremizi doğru gözlemlersek, bu çevrenin böylesi bitik adamlardan oluştuğunu saptarız, dedim kendi kendime..

Biz hep böyle bitik adamlar ve çıkmaz sokak insanlarıyla ilişkideyizdir, dedim kendi kendime ve hızlı rüzgara karşı yürüdüm.

Bu bitik adamlar ve çıkmaz sokak insanlarından kendimizi kurtarmak zordur, çünkü bu bitik adamlar ve çıkmaz sokak insanları çevrelerine baskı yapmak, yakınlarını öldürmek için her şeyi yaparlar, dedim kendi kendime.Zayıf olduları için ve özellikle de zayıf yapılı oldukları ve öyle yaratıldıkları için çevrelerine YIKICI BİR ETKİ yapma gücüne SAHİPTİRLER, diye düşündüm..

Çevrelerine ve birlikte yaşadıkları insanlara bizim önceden tahmin edemeyeceğimiz kadar ACIMASIZ davranırlar, dedim kendi kendime ve biz onlara has bu bitik adamlık ve çıkmaz sokak insanı olma mekanizması güdülerini anladığımızda çoğunlukla onlardan uzaklaşmak için artık GEÇ kalınmıştır, insanı yapabildikleri, her türlü kurbana razıdılarlar, kendi öz kardeşleri de olsa, diye düşündüm..

Mutsuzluklarından, bitiklik mekanizmalarından en büyük sermayalerini oluştururlar, dedim kendi kendime..

Bitik Adam, Thomas Bernhard
ENTELEKTÜELLERİMİZİN TEK BİLDİĞİ OYUN OYNAMAK,

TİNSELCİLERİMİZİN TEK BİLDİĞİ DE YALAN SÖYLEMEK,

hiçbiri dünyayı yeniden düşünmek üzerine kafa yormuyor, hiçbiri bize gerçekliği ölçüp biçme imkanı vermiyor,

hepsi de kariyer peşinde; görgü kurallarını asla incitmeden birbirlerinin gözlerini oyma sanatındaki ustalıkları hayranlık verici!

Giderek daha tutucu oluyoruz, en yıpranmış ve en utanç verici köhnelikteki düşünceleri sürdürmeyi başarıyoruz,

BİZİM DEVRİMLERİMİZ YALNIZCA LAFTADIR, şeyleri yeniden şekillendirdiğimiz yanılsamasını edinmemiz için sözcükleri değiştirmemiz yeter,

her şeyden ve kendimizden korkuyoruz, cesaretin ötesine geçerek cesaretin içini boşaltmanın ve deliliği ifrata vardırarak delilikle uğraşmanın yolunu buluruz,

hiçbir şeye karşı çıkmıyoruz ve her şeyin düşük yapmasına, başarısız kalmAsına yol açıyoruz, güçsüzlüğe bağlı ölçüsüzlüğün zaferi bu.

Bunlarla birlikte ölüme yürüyoruz; tekrar ediyorum, birkaç istisna hariç , herkesi kapsayacak ölüm, onu, Tarihi, sona erdirmekle görevli..

Geleneklerimiz bize bu durumu vahyettiğinde tutarlıdır, bizse onları gülünç hale getirdiğimizde kötü niyetliyizdir, geleneklerin haber verdiği şeye hiçBir güvence baskın çıkamaz ve hiçbir olasılık bu olacakları önleyemez..

Kaosun Kutsal Kitabı, Albert CARACO

**

-->Bu adamı okuyan ve özümseyen bütün dümeni (oyunu) anlamıştır..
Herşeyi yıktıktan sonra kendini de yıkmayan bir kitap, bizi beyhude yere azdırmış olurdu.

Burukluk, Cioran

.....

(Yıkıcı kitapları severim..Kırıcı, ele aldığı herşeyi yok edici, yıpratıcı, okuduktan sonra tokat yemekten beter etmeyen kitabı napayım?)

yalnız şu var: "galiba okuyacak kitabım kalmadı"

sorun değil..Tekrar Caracoma dönerim ben..!
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL